UAEA Direktörü Grossi İran izlenimleri endişeli

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, dün Viyana'da üç ayda bir düzenlenen Yönetim Kurulu toplantısı başlangıcında (UAEA)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, dün Viyana'da üç ayda bir düzenlenen Yönetim Kurulu toplantısı başlangıcında (UAEA)
TT

UAEA Direktörü Grossi İran izlenimleri endişeli

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, dün Viyana'da üç ayda bir düzenlenen Yönetim Kurulu toplantısı başlangıcında (UAEA)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, dün Viyana'da üç ayda bir düzenlenen Yönetim Kurulu toplantısı başlangıcında (UAEA)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, dün, İran'daki üç farklı bölgede uranyum izlerinin tespitiyle ilgili ‘önemli cevaplar’ veya ajans ile işbirliğinde bulunma konusunda ‘herhangi bir vaat’ alınmadığı için endişe duyduğunu açıkladı. Ancak Tahran'a yaptığı kısa ziyaretin ‘oldukça küçük’ sonuçları, Batılı güçleri İran'ı kınayan bir karar alma planlarından vazgeçmeye itti.
Grossi, Viyana'da Yönetim Kurulu çalışmalarının başladığı ilk gün düzenlediği basın toplantısında, nükleer anlaşma ve UAEA ile işbirliği açısından ‘daha katı’ olarak nitelendirdiği yeni İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetiyle öne çıkan sorunları çözme yönünde ilerlediğini söyledi. Anlaşmazlıklara ve çözüm bekleyen meselelere çözüm bulmak için yeni hükümetle 'diyalog' kurma kararlılığını teyit eden Grossi, “İran’a yaklaşımım ilk günden itibaren kararlı ve adildi” vurgusunda bulundu.
Yönetim Kurulu çalışmaları öncesinde hafta sonu Tahran ziyaretinde bulunan Grossi, Pazar gecesi geri dönerek İran ile aylar önce kesilen ‘iletişim hatlarının’ yeniden kurulduğuna işaret etmişti. Zirâ Tahran, UAEA müfettişlerinin İran'daki nükleer tesislere yerleştirilen güvenlik kameralarının hafıza kartlarına erişimine ve pillerini değiştirmelerine izin vermişti.
Grossi, Tahran'dan döndükten sonra Viyana Uluslararası Havalimanı’nda gazetecilere verdiği demeçte, “Bu daimi bir çözüm değil; kalıcı bir çözüm olamaz. Bu, en azından benim açımdan, her zaman bir geçici tedbir, diplomasiye zaman tanıma yönünde bir önlem olarak görülmüştür” açıklamalarında bulundu.
Batılı ülkeler, Grossi'nin konsey üyelerine sunduğu iki raporun ardından İran'ın teşkilatla işbirliğinde bulunmamasını kınayan bir karar taslağı sunarak Yönetim Kurulu'nda gerilimi artırma yönünde ilerlemişti. Ancak Grossi'nin Tahran ziyareti, kararı harekete geçirme planlarını engelledi.
ABD Dışişleri Bakanlığından bir sözcü, konuyla ilgili açıklamasında, “Genel Direktör’ün Pazar günü yayınladığı rapora göre; bu haftaki Yönetim Kurulu toplantısında bir karar almayı planlamıyoruz. İran’ın elinde UAEA’nın raporlarında değinilen ciddi ve acil konularda UAEA ile ilişki kurma fırsatı var. Elbette işbirliği yalnızca sözlerde değil, eylemlerde de görülmelidir” ifadelerine başvurdu.
Viyana'dan bir diplomat ise Reuters'a verdiği demeçte, “İran, kartlarını ustaca oynadı. En mühim konularda üst düzey tartışmalara devam etme sözü, bir karar çıkarılması yönündeki baskıyı hafifletmeyi başardı” ifadelerini kullandı.
İran Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) Başkanı Muhammed İslami ile Tahran'da başlattığı müzakereleri tamamlamak üzere Yönetim Kurulu oturum aralarında bir araya geleceğini doğrulayan Grossi, gelecek hafta İslami ile görüşmesi ardından ‘birkaç gün içinde’ İran'a yeniden gideceğini de açıklamıştı.
Grossi, hafta sonu İran'ın güvenlik kameralarıyla ilgili iki önemli sorundan birini çözmeyi başarmıştı. Ancak İran, nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirme yönünde siyasi bir anlaşmaya varılmadıkça kayıtların içeriğini teslim etmeyi reddediyor.
Bu gelişmeyi memnuniyetle karşılayan Rusya'nın Viyana'daki Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Mihail Ulyanov, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İran'dan olumlu işaretler geliyor. Altıncı ve yedinci tur arasındaki mola uzadı; müzakere masasına dönme zamanı geldi” ifadelerine başvurdu.
Nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirme yönündeki müzakereler, 20 Haziran'da eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin görev süresinin sona ermesiyle durmuştu. Yeni Cumhurbaşkanı Reisi hükümeti ise müzakerelere geri dönüşü erteliyor.
Grossi'nin Tahran ziyareti sırasında çözemediği ve bu konuda Yönetim Kurulu’nda İran'ın işbirliği eksikliğinden yakındığı ikinci mesele ise UAEA’nın şüphelendiği gizli faaliyetler hakkında yanıt alamamasıyla ilgili. Nitekim bu konuda İranlılardan herhangi bir işbirliği sözü almayan Grossi, dün UAEA Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Hiçbir söz almadım. Bu ziyarette herhangi bir vaat peşinde değildim. Orada söylediğim, nükleer dosyada katı bir görüşe sahip olmasına rağmen yeni hükümetle bu konuda net bir konuşma yapmam gerektiğiydi” ifadelerine başvurdu.
Yönetim Kurulu’nun bu konuda İran’a karşı yeni ve daha sert bir yaklaşımda bulunma ihtiyacı olup olmadığı konusunda ise “Yönetim Kurulu, bir kararın sunulup sunulmayacağına kendisi karar vermeli” vurgusunda bulundu. Ancak ‘kişisel olarak İran ile kararlı ve adil bir diyaloğu benimsediğini, yanıt vermeleri ve işbirliği yapmaları için İranlılara tüm fırsatları sağladığını’ ifade etti.
UAEA’nın İran’da uranyum izlerinin bulunduğu üç farklı bölge hakkında İran’dan açıklama talep ettiğini hatırlatan Grossi, dün Yönetim Kurulu toplantısı açılışında yaptığı açıklamada, “İran'ın bu konuya ilişkin açıklamada bulunması gerekiyor. Soruları netleştirmede ilerlemenin kaydedilmemesi, UAEA’nın İran'ın nükleer programının barışçıl doğası hakkında güvence sağlama yeteneğini ciddi şekilde etkiliyor” ifadelerine başvurdu. Daha sonrasında basın toplantısında ise “Habersiz faaliyetlerin gerçekleştiğine dair soru ve verilerin varlığında, mantıken, açıklanan faaliyetler ve doğaları hakkında da soru işaretlerinin olduğu sonucu doğuyor. Şimdi bunların açıklığa kavuşturulması gerekiyor” dedi.
Grossi, geçtiğimiz Haziran ayında Kerec şehrindeki santrifüj üretim tesisinde bir insansız hava aracı patladığı sırada UAEA’ya ait ekipmanın hasar gördüğünü doğrulamış, İsrail’e atıfta bulunmadan ‘şiddeti’ eleştirmişti. Aynı zamanda UAEA’nın ‘ekipmanı değerlendirmeye ve hasarlı olanı değiştirmeye’ devam ettiğini vurgulamıştı.
Grossi'nin patlamayı üstü kapalı bir şekilde doğrulaması, İran'ın saldırının hasara yol açtığını reddetmesi ardından gelmişti. İran, güvenlik güçlerinin IAEA’ya ait bir binanın hedef alındığı bir sabotaj eylemini engellediğini bildirmişti.
Saldırıdan bir gün sonra The New York Times, tesisin Fordo ve Natanz uranyum zenginleştirme tesislerinde kullanılan santrifüjlerin ana üretim merkezlerinden biri olduğunu bildirmişti. Konuyla ilgili bilgisi olan bir kaynak, “Görünüşe göre drone, İran’ın içerisinden, tesise çok uzak olmayan bir yerden havalanmış” ifadelerini kullanmıştı.
Temmuz ayında İsrail merkezli The Intel Lab grubu ise aynı ayın başlarında çekilmiş üç uydu görüntüsünü yayınlayarak İran’ın görülenden farklı bir hikaye anlattığını ima etmişti. Fotoğraflardan birinde, 40 metre büyüklüğünde bir salonun yangın sonucu siyaha boyandığı görülmüştü.

 


Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)
TT

Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)

İran'ın kuzeybatısında pazartesi günü meydana gelen helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte hayatını kaybettiği açıklanan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'ın İsrail ve Batı karşıtı politikalarının ateşli bir savunucusuydu.

Reisi, 60 yaşındaki Abdullahiyan’ı Ağustos 2021'de atadı.

2013'ten 2021'e kadar bu görevi yürüten Muhammed Cevad Zarif'in yerine geçmek gibi zor bir görevi vardı; Zarif, önde gelen aktif bir diplomat, akıcı bir İngilizce konuşan, uluslararası çevrelerde tanınan bir yüz ve İran'ın dış politikasını yöneten deneyimli bir isimdi.

İran devlet televizyonu Emir Abdullahiyan'ı, Tahran tarafından yönetilen ve Lübnan Hizbullah'ı, Filistinli Hamas ile İslami Cihad hareketleri ve Iraklı silahlı gruplar gibi İran'ın ezeli düşmanı İsrail karşıtı grupların yer aldığı "Direniş Ekseni'nden üst düzey bir diplomat" olarak tanıttı.

Emir Abdullahiyan atandığı gün yaptığı açıklamada, bu grupların "İran'ın müttefikleri" olduğunu ve "onları güçlendirmenin hükümetin gündeminde olduğunu" söyledi.

Kapsamlı geziler

Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasında Gazze'de savaşın başlamasından beri bölgeye yaptığı ziyaretleri yoğunlaştırdı. Tahran, İsrail'e karşı Filistin hareketini ve savaşın çıkmasına yol açan 7 Ekim 2023 operasyonuna desteğini gizlemedi, ancak aynı zamanda bu operasyonun içinde yer almadığını da vurguladı.

Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)

Geçtiğimiz nisan ayında, Tahran'ın Yahudi devletini sorumlu tuttuğu ve Şam'daki İran konsolosluk binasını yerle bir eden hava saldırısına karşılık olarak, İran'ın İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı ve füzeyle gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırıyı savundu.

İran'ın tepkisinin "meşru savunma ve uluslararası hukuk çerçevesinde" gerçekleştirildiğini söyledi.

Emir Abdullahiyan daha sonra İsrail'in İran'ın orta kesimindeki İsfahan eyaletine bir misilleme amaçlı saldırı düzenlediğine dair haberleri "çocuk oyuncağı" diyerek küçümsedi.

İzolasyonun Azaltılması

Mesleki kariyeri boyunca Devrim Muhafızları ile olan yakın ilişkileriyle tanınan Emir Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün komutanı ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan kariyeri boyunca Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu. Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanı olan ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan, üç yıl boyunca İran'ın uluslararası sahnedeki izolasyonunu azaltmak ve ABD yaptırımlarının ülkesinin ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Çin'in himayesindeki bir anlaşma çerçevesinde Mart 2023'te Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varılmasına yol açan süreçte kilit bir figür olmasa da İran'ın Arap komşularıyla ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynadı.

1964 yılında Tahran'ın doğusundaki Damgan şehrinde doğan Abdullahiyan, 1991 yılında Tahran Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

1997-2001 yılları arasında Irak'ta ve 2007-2010 yılları arasında ise Bahreyn'de görev yaptı.

2011'den bu yana Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu görevinde, Ali Ekber Salihi (Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci hükümetinde) ve Zarif (Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ilk hükümetinde) gibi iki farklı bakanla çalıştı.

Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri) Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri)

Ancak 2016 yılında Zarif onu görevden aldı. Bu hareket muhafazakârlar tarafından, Ruhani ve bakanına yönelik büyük eleştiriler yapılmasına neden oldu.

ISNA'ya göre daha sonra Umman Büyükelçiliği görevini reddetti ve 2021 yılında Dışişleri Bakanlığı'na gelmeden önce, Meclis Başkanı'nın uluslararası işlerden sorumlu özel yardımcısı olarak çalışmaya başladı.

Emir Abdullahiyan, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşmasının çökmesinin ardından, Washington'un 2018'de eski Başkan Donald Trump tarafından anlaşmadan çekilmesi sonrasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına dahil oldu.