Genel seçimlere hazırlanan Rusya’dan Batı’yı müdahale uyarısı

Anketler, iktidar partisinin Duma’daki hâkimiyetini sürdüreceğini gösteriyor)

Putin ve Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu. (EPA)
Putin ve Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu. (EPA)
TT

Genel seçimlere hazırlanan Rusya’dan Batı’yı müdahale uyarısı

Putin ve Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu. (EPA)
Putin ve Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu. (EPA)

Hafta sonunda genel seçimleri düzenlenemeye hazırlanan Rusya’da seçmenler Devlet Duma’sına girecek 450 milletvekilinin yanı sıra bölge ve şehirlerdeki yerel ve belediye meclisleri üyeleri ile bir dizi valiyi belirlemek için cuma günü sandık başına gidecekler. Oylama pazar akşamına kadar sürecek.
Başta özellikle son yirmi yılda parlamentoda ağırlıklarını hisettiren dört büyük parti (Birleşik Rusya, Rusya Komünist Partisi, Liberal Demokrat Parti ve son zamanlarda demokratik solun bazı güçlerinin ittifakıyla saflarını genişleten Adil ve Doğru Rusya) olmak üzere 14 parti, meclis ve belediye meclislerinde sandalye kazanmak için yarışacak. Son kamuoyu anketleri, merkez partilerin önceki seçimlerden çok farklı sonuçlarla karşılaşmayacağını ve bir sonraki mecliste de varlıklarını sürdüreceklerini gösteriyor. Dolayısıyla seçimlerde bir sürpriz yaşanması beklenmiyor. Geçen aylarda ortaya çıkan göstergeler, iktidar partisine destekte düşüş yaşandığı yönündeydi. Ancak son anketler, bir sonraki parlamentoda iktidar partinin yüzde 45 oyla hakimiyetini sürdüreceğini ortaya koydu. Anketlere göre ikinci sırada yüzde 20 ile Komünist Parti yer alıyor. Onu yüzde 12 oyla Liberal Demokrat Parti takip ediyor. Adil Rusya ise yüzde 8 oy oranı ile dördüncü sırada yer alıyor. Anketlere göre yeni ve küçük partiler arasında parlamentoda temsil için yüzde beş barajını aşma şansına sahip tek parti ise Yeni Halk.
Bu sonuçlara göre iktidar partisinin bireysel seçim bölgelerinde geniş oy elde etmenin yanı sıra yeni mecliste başarılı olamayan küçük partilerden de oy alarak mutlak hakimiyetini sürdürmesi bekleniyor.
Son haftalarda ise seçimlere katılım oranlarına ilişkin beklentiler açısından önemli veriler belirdi. Seçmenler, sandık başına gitme konusunda isteksiz davranırken Rus yetkililerin ülkedeki seçmenlerin neredeyse yarısının katılımını güvence altına aldığı görüldü. Anketler, Rusya’da ilk kez oy kullanma süresinin üç güne uzatılması ile katılım oranın yüzde 60’ın üzerine çıkacağını gösterdi.
Rus medyasına göre seçim süreci hazırlıklarının tamamlandığı ülkede iktidar, ‘düzensiz’ muhalif partilere yönelik söyleminde ses tonunu yükseltti. Burada kast edilen muhalif oluşum bazı partilerin seçim sürecine katılımına karşı çıkan liberal sağ güçler olarak ön plana çıkıyor. Zira hapis cezasına çarptırılan Rus muhalif Aleksey Navalni’yi destekleyen partinin faaliyetleri kısıtlandı. Seçim sürecini kışkırtmaya veya sorgulamaya yönelik her türlü girişimi engellemek için yakın zamanda çıkarılan çok sayıda yasaya rağmen yetkililer, muhalefetin birkaç gün önce Navalni destekçileri tarafından başlatılan ‘akıllı oylama’ teknolojisini teşvik etmeye çalıştığını bildirdiler. Amaçlanan ise iktidar partisi adaylarının şansını azaltmak için seçmenleri parti yönelimine bakılmaksızın tüm seçim bölgelerindeki en şanslı adaylara oy vermeye yönlendirmek.

Rusya’dan ABD’ye tepki
Rusya Dışişleri Bakanlığı 13 Eylül’de ABD’yi ‘akıllı oylama’ uygulamalarının mobil cihazlarda ve internet ağlarında dolaşımını etkinleştiren şirketleri ve kurumları desteklemekle suçlayarak sert bir dille eleştirdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı cumartesi günü ABD’nin Moskova Büyükelçisi John Sullivan’ı bakanlığa çağırdı ve kendisine büyükelçiliğin muhalefet destekçilerinin faaliyetlerini desteklemesi dolayısıyla protesto notası verdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova dün, akıllı oylama uygulamasının geliştirilmesinde ve yayınlanmasında rol oynayan şirketlerin Pentagon’a bağlı olduğunu söyledi. Zaharova, Büyükelçi’nin Rusya Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmasının, Washington’ın muhalefete ilan ettiği destek nedeniyle gerçekleştiğini ve bu durumun, seçimlere müdahaleyi ve sonuçları manipüle etme girişimini yansıttığını dile getirdi. Sözcü, söz konusu projenin geliştirilmesinde yer alan tüm şirketlerin şu ya da bu şekilde ABD Savunma Bakanlığı ile bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Aynı şekilde mobil akıllı oylama uygulamasını destekleyen IP adreslerinin ve sunucuların çoğunun ABD’de bulunduğunu vurguladı.
Rusya Federal Bilgi Teknolojileri ve Kitle İletişim Denetleme Kurumu (Roskomnadzor) daha önce yaptığı açıklamada, Navalni’nin kurduğu ve Rusya’da mahkeme kararıyla yasaklanan ‘Yolsuzlukla Mücadele Fonu’nun faaliyetlerine verdikleri destek nedeniyle ‘radikalizm yanlısı örgüt ve yabancı ajan’ nitelendirmesiyle ‘akıllı oylama’ programlarıyla bağlantılı sitelere erişimin engellendiği bildirmişti.
Kremlin bugün, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in seçim süreci hazırlıklarının gidişatını görüşmek üzere iktidardaki ‘Birleşik Rusya’ partisi üyelerinin düzenleyeceği bir toplantıya başkanlık edeceğini duyurdu. Putin, partiyi desteklemek için ağırlığını koyarken seçim kampanyalarının başlatılmasıyla eş zamanlı düzenlenen bir dizi toplantıya daha katıldı.



Türkiye Savunma Bakanlığı, Karadeniz üzerinde bir insansız hava aracının düşürüldüğünü duyurdu

Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).
Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).
TT

Türkiye Savunma Bakanlığı, Karadeniz üzerinde bir insansız hava aracının düşürüldüğünü duyurdu

Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).
Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).

Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, Karadeniz'den Türk hava sahasına yaklaşan "kontrol dışı" bir insansız hava aracının (İHA) düşürüldüğünü duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bakanlık açıklamasında, İHA, yerleşim yerlerinden uzakta, güvenli bir bölgede düşürüldü" ifadelerini kullandı.

Ankara, Karadeniz üzerinde “rutin prosedürler kapsamında bir hava cisminin tespit edildiğini ve izlendiğini”, “söz konusu hava cisminin kontrolsüz bir insansız hava aracı olarak tanımlandığını” belirtti. Açıklamada, “Hava sahamızın güvenliğini sağlamak için NATO ve ulusal komuta altında F-16 savaş uçaklarımız önleme görevine gönderildi” denildi.

Bu olay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son haftalarda gemilere yönelik çeşitli saldırıların ardından Karadeniz'in Rusya ve Ukrayna arasında bir “çatışma bölgesi” haline gelebileceği uyarısının ardından gerçekleşti.


Estonya, Rusya yanlısı siyasetçileri vatana ihanetten suçlu buldu

NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
TT

Estonya, Rusya yanlısı siyasetçileri vatana ihanetten suçlu buldu

NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)

Kasım 2023'te başlayan dava nihayet sonuçlandı ve Estonya yargısı, aynı yılın mart ayında tutuklanan politikacılar hakkındaki kararını verdi. 

Harju Bölge Mahkemesi'nde geçen perşembe görülen davada muhafazakar Koos partisinin kurucularından Aivo Peterson vatana ihanetten 14 yıl, Dmitri Rootsi ve Andrei Andronov ise 11'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

Ekim 2022 - Mart 2023'te Estonya devleti ve toplumunun hilafına Rusya'nın politikalarını desteklemekle suçlanan üç siyasetçi bu iddiaları reddediyor. 

Moskova'dan aldıkları emirlerle hareket etme iddialarının hedefindeki üçlü, temyize başvuracaklarını açıkladı. 

Partiden yapılan açıklamada da savcıların Estonya'nın anayasal düzeni ve güvenliğine nasıl zarar verildiğine dair somut kanıt gösteremediği savunuldu.

Estonya'nın Ukrayna'ya yardımına karşı çıkan Koos partisi, bu yıl düzenlenen belediye seçimlerinde ülke genelindeki oyların yalnızca binde 8'ini alabilmişti. 

2022'de kurulan parti, Baltık ülkesinin NATO'dan çıkıp tarafsızlığını ilan etmesini ve yabancı askerlerin ülke topraklarından çekilmesini isterken, diğer ülkeler arasındaki askeri çatışmalara doğrudan ya da dolaylı olarak karışılmasına karşı çıkıyor. 

Öte yandan Aivo Peterson, Ukrayna'dan 2014'te tek taraflı bağımsızlığını ilan eden ve Eylül 2022'de Rusya'ya katılma kararı alan Donetsk Halk Cumhuriyeti'ni 2023'te ziyaret etmişti. 

55 yaşındaki siyasetçi, Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşına dair bilgi almak için bölgeye gittiğini şu ifadelerle savunmuştu:

Estonya medyasından aldığımız bilgiler tek taraflı. Tüm gazetecilerimiz Kiev'i destekliyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova haziranda yaptığı açıklamada Estonya için "düşmanca davranan ülkeler arasında ilk sıralarda" ifadesini kullanmış, Tallin yönetiminin kendilerini yalanlarla bir tehdit gibi gösterdiğini öne sürmüştü. 

Independent Türkçe, ERR, RT


Barrack, Netanyahu’yu Gazze’de Türkiye’nin rolünü kabul etmeye ikna etmeye çalışıyor

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
TT

Barrack, Netanyahu’yu Gazze’de Türkiye’nin rolünü kabul etmeye ikna etmeye çalışıyor

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)

İsrail basınında yer alan haberlerde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ile pazartesi günü Kudüs’te yaptığı görüşmede, Trump yönetiminden “sert ve özel mesajlar” aldığı belirtildi. Görüşmenin, ay sonunda Florida’da yapılması planlanan ABD-İsrail zirvesi öncesinde gerçekleştiği aktarıldı. Barrack-Netanyahu görüşmesinin ana gündem maddelerinin Gazze, Suriye ve Trump’la yapılacak buluşma olduğu kaydedildi.

Gazze’de “kabul edilemez” açıklamalar

Gazze dosyasında, Ekim ayında başlayan kırılgan ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesi ele alınırken, Yedioth Ahronoth gazetesi Barrack’ın, Netanyahu’nun Türkiye’nin rolüne ilişkin kaygılarını gidermeye çalıştığını ve Türkiye’nin Gazze’de kurulması öngörülen uluslararası güce katılmasına ikna etmeye çalıştığını yazdı. Haberde, Barrack’ın Türkiye’nin Hamas üzerinde en fazla etkiye sahip ülke olduğunu ve silahsızlanma konusunda Hamas’ı ikna edebilecek en güçlü aktör konumunda bulunduğunu vurguladığı belirtildi.

frt
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şarm el-Şeyh Ortadoğu Barış Bildirgesi'ni imzalarken (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth’tan aktardığı habere göre Barrack, Türkiye’nin Trump planını imzaladığını ve Hamas adına silahların teslimini içeren maddeye taahhüt verdiğini Netanyahu’ya hatırlattı. Türkiye’nin katılımının, şu aşamada çekimser olan birçok ülkeyi de uluslararası güce katılmaya teşvik edeceğini savundu.

Haberde, Barrack’ın “Türkiye’nin dışlanmasının diğer ülkelerin de geri adım atmasına yol açtığını, Başkan Trump’ın bu planın başarısız olmasına izin vermeyeceğini” söylediği aktarıldı. Ayrıca Netanyahu’nun “Hamas’ın silah bırakacağına güvenmediği” yönündeki açıklamalarının ve İsrail’in bunu zorla sağlayabileceğine dair ifadelerinin “kabul edilemez” olduğu ve planı tehdit ettiği uyarısında bulunduğu kaydedildi.

Bu bilgiler, İsrail Kanal 12 televizyonunun aktardıklarıyla da örtüştü. Kanal 12, Beyaz Saray’ın Netanyahu’ya “özel ve sert” bir mesaj gönderdiğini ve Hamas’ın üst düzey askeri isimlerinden Raid Saad’ın öldürülmesinin, Trump arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasının ihlali olarak görüldüğünü bildirdi.

Kanal ayrıca, Gazze savaşını sona erdirmeyi amaçlayan anlaşmanın ikinci aşamasına geçiş konusundaki görüş ayrılıkları ve İsrail’in bölgedeki genel politikaları nedeniyle Trump yönetimi ile Netanyahu hükümeti arasında artan bir gerilim yaşandığını aktardı.

ABD’li iki yetkili, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Başkan Trump’ın damadı Jared Kushner’in Netanyahu’nun tutumundan “son derece rahatsız” olduğunu söyledi. Üst düzey bir ABD’li yetkiliye göre Netanyahu’ya verilen net mesajda şu ifadelere yer verildi: “Eğer itibarını zedelemek ve anlaşmalara uymayan bir lider olarak görünmek istiyorsan bu senin tercihin. Ancak Trump’ın arabuluculuğunda sağlanan Gazze anlaşmasının itibarını zedelemene izin vermeyiz.”

Batı Şeria ve bölgesel gerilim

Batı Şeria konusunda da Beyaz Saray’ın, Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik şiddetinden ve “Arap dünyasında provokasyon olarak algılanan” İsrail adımlarından giderek daha fazla endişe duyduğu belirtildi. ABD’li bir yetkili, Washington’un Netanyahu’dan İsrail’in güvenliğini tehlikeye atmasını değil, İbrahim (Abraham) Anlaşmaları’nın genişletilmesine zarar verecek adımlardan kaçınmasını istediğini söyledi.

Aynı yetkili, Netanyahu’nun son iki yılda uluslararası alanda giderek yalnızlaştığını savunarak, “Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin neden onunla görüşmeyi reddettiğini ve Abraham Anlaşmaları’nın üzerinden beş yıl geçmesine rağmen neden BAE’ye davet edilmediğini kendisine sorması gerekir” dedi. Yetkili, Netanyahu’nun tansiyonu düşürmeye hazır olmaması halinde Washington’un Abraham Anlaşmaları’nı genişletme çabalarına zaman ayırmayacağını da ifade etti.

Beyaz Saray’da Netanyahu’ya öfke

Trump’ın, son dönemde Netanyahu’nun sert eleştirilerine maruz kalan Barrack’ı Kudüs’e göndermesi dikkat çekti. Netanyahu, Barrack için “Amerika’daki Türk büyükelçisi gibi davranıyor” ifadesini kullanmıştı. Barrack’ın İsrail demokrasisine ilişkin sözleri de Netanyahu’nun tepkisini çekmiş, Barrack bu açıklamalar için özür dilemişti.

Yedioth Ahronoth yazarı Nahum Barnea, ABD’li kaynaklara dayandırdığı yazısında, Washington’un Netanyahu’nun Trump’ın barış planını hayata geçirme konusunda samimi olmadığı ve İsrail’in sürekli savaş halinde kalması için çaba gösterdiği kanaatine vardığını yazdı. Barnea, Beyaz Saray’da Netanyahu’ya yönelik sert ve ağır ifadeler kullanıldığını, bunların bir kısmının doğrudan Netanyahu’ya da iletilmiş olabileceğini belirtti.

Suriye’de “kırmızı çizgiler”

İsrail basınına göre Barrack, Netanyahu’ya Suriye konusunda da “kırmızı çizgiler” iletti. Trump yönetiminin, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’yı Washington’un bir müttefiki olarak gördüğü ve ülkenin istikrarı için desteklenmesi gerektiği görüşünde olduğu aktarıldı. ABD’nin, İsrail’in yoğun askeri operasyonlarının Suriye’de yönetimin çökmesine yol açmasından endişe duyduğu ve güvenlik anlaşmasına varılmasını istediği belirtildi.

Lübnan konusunda ise Trump’ın, İsrail’in Hizbullah’a karşı sınırlı baskıyı sürdürmesini desteklediği, ancak geniş çaplı bir savaşa onay vermediği ifade edildi.

İsrailli analistler, Netanyahu’nun Barrack’ın tüm taleplerini reddetmeyeceğini, ancak kesin taahhütlerden kaçınarak Trump’la 29 Aralık’ta Florida’da yapacağı görüşmenin önünü açmaya çalıştığını öne sürdü. Buna karşın Netanyahu’nun, Barrack’ın ofisine ulaşmasından hemen önce Suriye’ye hava saldırısı düzenlenmesi talimatı vererek bağımsız hareket ettiği mesajını da vermekten geri durmadığı kaydedildi.

vgt
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Pazartesi günü bir araya geldi (İsrail hükümeti)

Türkiye’ye mesaj olarak yorumlanan bir adımda ise Netanyahu’nun, Yunanistan Başbakanı ve Kıbrıs Rum Yönetimi lideriyle üçlü bir zirve düzenleme kararı aldığı belirtildi. İsrail’de bu toplantı, Türkiye’ye yönelik doğrudan siyasi mesaj olarak değerlendirildi. Barrack ise görüşme sonrasında, temasların “bölgesel barış ve istikrarı hedefleyen yapıcı bir diyalog” olduğunu söyledi.