Bilim insanları dev bir mosazor türü keşfetti: "Balık yiyen canavar"

Mosazorlar, kertenkeleleri ve yılanları içeren Squamata takımına ait (İllüstrasyon: Takashi Oda)
Mosazorlar, kertenkeleleri ve yılanları içeren Squamata takımına ait (İllüstrasyon: Takashi Oda)
TT

Bilim insanları dev bir mosazor türü keşfetti: "Balık yiyen canavar"

Mosazorlar, kertenkeleleri ve yılanları içeren Squamata takımına ait (İllüstrasyon: Takashi Oda)
Mosazorlar, kertenkeleleri ve yılanları içeren Squamata takımına ait (İllüstrasyon: Takashi Oda)

ABD’deki Cincinnati Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, 80 milyon yıl önce yaşamış, 5 metre uzunluğunda bir mosazor türü keşfetti. Yeni tür, "balık yiyen canavar" diye nitelendi.
Ectenosaurus everhartorum ismi verilen mosazorun bugünkü Kansas’ın batısındaki sularda yaşadığı ifade edildi.
Geç Kretase Devri’nde soyu tükendiği bilinen mosazorlar, büyük deniz sürüngenlerinden oluşan bir gruptu.
Uzmanlar, T-rexlerin yer yüzünde hüküm sürdüğü dönemde bu dev deniz canlılarının da dünyanın dört bir yanındaki okyanuslarda yaşadığını belirtiyor.
Canadian Journal of Earth Sciences isimli hakemli bilimsel dergide yayımlanan araştırmanın yazarlarından Takuya Konishi, yeni keşfedilen türün, Ectenosaurus cinsindeki ikinci tür olduğunu söyledi.
Araştırmaya göre bu cins altında sınıflandırılan diğer tek tür, 1967'de tanımlanan ve bilimsel adı Ectenosaurus clidastoides olan bir hayvandı.
Konishi, yeni türün Ectenosaurus cinsindeki diğer türden daha keskin dişlere sahip olduğunu söyledi.
Konishi’ye göre E. everhartorum'un kafası yaklaşık 60 santimetre uzunluğundaydı ve bu kafada dar, uzun bir burun yer alıyordu.
Bilim insanı, "Kaplumbağa kabukları gibi sert avları ısırmak yerine, çevik hamlelerle balık yakalayacak şekilde gelişmiş, sıska bir burnu vardı" diye konuştu.
Dev hayvanın fosili aslında 1970’lerde keşfedilmişti. Ancak araştırmacılar onu sınıflandırmakta zorlandığı için fosil Sternberg Doğa Tarihi Müzesi'nde yıllarca beklemişti.
Fosil burada Platecarpus cinsi diğer mosazor türlerinin fosilleriyle birlikte tutuluyordu. Ancak yeni incelemeler, hayvanın Platecarpus cinsine ait olmadığını gösterdi.
Şimdilik Ectenosaurus cinsindeki iki tür de yalnızca iki fosille temsil ediliyor. Bilim insanları bu cinste mosazorların fosillerinin neden bu kadar nadir bulunduğunu henüz bilmiyor.
Konishi, "Bu çok tuhaf" diyor ve ekliyor:
"Bu, kıyıya yakın yaşadıkları anlamına mı geliyor yoksa daha güneyde mi veya daha kuzeyde mi yaşıyorlar? Bilmiyoruz."
Independent Türkçe, Livescience, Science Daily



Güneş sıradaki döngüsünün ilk işaretini yıllar önceden gösterdi

5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
TT

Güneş sıradaki döngüsünün ilk işaretini yıllar önceden gösterdi

5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Güneş'in, mevcut döngüsünün henüz yarısında olmasına rağmen bir sonraki faaliyet döngüsüne başladığının ilk işaretlerini tespit eden bilim insanlarının keşfi, Güneş fırtınalarının daha iyi modellenmesini sağlayabilir.

11 yıllık döngüler sırasında Güneş, leke sayısının ve aktivite yoğunluğunun artarak zirveye ulaşmasıyla yoğun Güneş fırtınaları ihtimalinin en yüksek seviyeye taşındığı dönemlerden geçiyor.

Güneş halihazırda 25. döngüsünün en yüksek aktivitesine, yani  "solar maksimuma" yaklaşıyor. Bu döngü, Güneş aktivitesinin kapsamlı bir şekilde kaydedilmeye başlandığı 1755'ten bu yana gerçekleşen 25. döngü olması nedeniyle bu şekilde adlandırılıyor.

Bu döngünün 6 yıl daha devam etmesi beklenirken, Birmingham Üniversitesi'nden bilim insanları bir sonraki Güneş döngüsünün ilk işaretlerini keşfetti.

Solar maksimum sırasında Güneş, manyetik alanını çevirerek kutuplarının yerini değiştiriyor ve bu da yıldızın yüzeyindeki aktiviteyi etkileyerek Dünya'ya daha fazla Güneş patlaması gönderiyor.

Güneş'in aktivitesinin tavan yaptığı dönemdeki güçlü Güneş fırtınaları, düşük irtifalarda bile parlak auroralara yol açabiliyor.

Ayrıca yörüngedeki uydulara, elektrik şebekelerine ve telekomünikasyon sistemlerine de zarar verebiliyorlar.

Araştırmacılar Güneş döngüsünü, yıldızın içindeki ses dalgalarını ölçüp bunların nasıl döndüğünü izleyerek takip ediyor.

Bunlar, 11 yıllık döngü boyunca Güneş'in ekvatoruna ve kutuplarına doğru dönen ve göç eden, Güneş burulma salınımı adlı hızlı hareket eden şeritlerden oluşan bir örüntü gibi görülebilir.

Bilim insanları daha hızlı dönen şeritlerin bir sonraki Güneş döngüsü başlamadan önce ortaya çıktığını biliyor.

Araştırmacılar, bu şekilde dönen şeritleri gösteren yeni verilere dayanarak bir sonraki Güneş döngüsünün başladığına dair zayıf işaretler buldu.

Birmingham Üniversitesi'nden Rachel Howe "Plan üzerinde bir Güneş döngüsü, yani 11 yıl geriye gidince, 2017'de gördüğümüz şekille birleşiyor gibi görünen benzer bir şey görülüyor. Bu şekil, mevcut Güneş döngüsü 25. Döngü'nün bir özelliği haline geldi" diyor.

2030'a kadar resmen başlamayacak 26. Döngü'nün muhtemelen ilk izlerini görüyoruz.

Bilim insanları daha fazla veriyle, Güneş'in faaliyet döngüsünü yönlendiren plazma ve manyetik alanların karmaşık dansında bu akışların oynadığı rolü daha iyi anlamayı umuyor.

Dr. Howe, "Yaklaşık 6 yıl sonra başlayacak 26. Döngü'de bu örüntünün tekrarlanacağına dair ilk ipucunu görmek heyecan verici" diyor.