Mısır’dan Libya’daki seçimler için arabuluculuk adımı

Temsilciler Meclisi, Dibeybe hükümetine yönelik soruşturmaya devam ediyor.

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (DPA)
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (DPA)
TT

Mısır’dan Libya’daki seçimler için arabuluculuk adımı

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (DPA)
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (DPA)

Mısır’dan Libya’daki taraflara, aralarındaki anlaşmazlıkları çözmeleri için önümüzdeki günlerde Kahire'de bir araya gelmeleri çağrısında bulunuldu. Söz konusu çağrı, Mısırlı ve Libyalı kaynaklar tarafından da doğrulandı. Diğer yandan Libya Temsilciler Meclisi (TM), Abdulhamid Dibeybe’nin başbakanı olduğu Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) hakkındaki tutumunu belirlemek için gerçekleştirdiği sorgulama oturumlarının sonuna yaklaştı. Ülkenin doğusunda, Tobruk’ta bulunan hükümet yetkililerinin, TM üyelerinin sorularına verdiği yanıtların tartışıldığı oturum dün başladı. TM Sözcüsü Abdullah Bilhak yaptığı açıklamada, TM Başkanı Akile Salih başkanlığında gerçekleştirilen oturumun canlı yayınlandığını bildirdi.
Libya Haber Ajansı’nın (LANA) kaynaklardan aktardığı bilgilere göre oturum UBH’den güvenoyunun çekilmesine ilişkin gerçekleşmiyor. Yalnızca hükümet yetkililerinin sorulara verdiği yanıtlar tartışılıyor. Ancak TM’den yapılan açıklamaya göre TM Başkanı Salih, geçici hükümetten güvenoyunun çekilmesi meselesinin, hesap verme sorumluluğunun sona ermesiyle bağlantılı olduğunu söyledi.
TM üyelerinden bazıları oturum sırasında, hükümetin ülkenin batısında, kontrolü altında tuttuğu bölgelerdeki güvenlik durumunu sorguladılar. Ayrıca Başbakan Dibeybe’ye, hükümet güçlerine ait olan el-Vatiye Hava Üssü'ne, son dönemde burada oldukları iddia edilen onlarca teröristin Tunus'a saldırma hazırlığında olduğu söylentilerinin ardından yaptığı ziyaretin nedenini sordular. TM üyeleri, Dibeybe’nin başbakanlık görevi ile birlikte savunma bakanı görevini de sürdürmesinin gerekçelerini sorguladılar.

Mısır’dan uzlaşı adımı
Kaynaklar, Mısırlı yetkililerin Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter, TM Başkanı Akile Salih, Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ve Başbakan Abdulhamid Dibeybe’yi Libya'nın içinden geçtiği siyasi süreçle hakkında istişare etmek üzere Kahire’ye davet ettiklerini aktardılar. Kaynaklar aynı zamanda, Libyalı tarafların Kahire'ye yapmaları planlanan ziyaretin Mısır'ın Libya krizine siyasi bir çözüm bulunması ve 24 Aralık’ta cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin yapılması amacıyla üzerinde mutabakata varılan siyasi yol haritasının uygulanmasına olan bağlılığı çerçevesinde gerçekleşeceğini kaydettiler.
Kahire’nin Libya krizinin tarafları arasında dörtlü bir zirve düzenleme sürecinde olup olmadığı veya her biriyle bireysel görüşmeler yapıp yapmayacağı ise henüz netlik kazanmadı. Fakat aynı kaynaklar, ‘bir yanda Salih ile Menfi arasında, diğer yanda da Hafter ile Dibeybe arasında olmak üzere bir diyalog turu düzenleme çabası olduğunu aktardılar. Kaynaklar ayrıca Mısır'ın, devam eden arabuluculuk çabaları çerçevesinde Menfi ve Dibeybe’nin Hafter’in olduğu bir ortamda görüşmelere katılacakları bir toplantı düzenleyebileceğini bildirdiler.
Yüksek Mahkeme Başkanı ve Yüksek Yargı Konseyi (YYK) Başkanı Muhammed el-Hafi,TM tarafından onaylanan seçim yasasına itirazda bulunulması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması ihtimaline ilişkin olarak bazı taraflarca yapılan Anayasa Dairesi'nin çalışmalarına yönelik itirazın, kararı veren Yüksek Mahkeme Genel Kurulu'na sunulacağını açıkladılar. Hafi, Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Halid el-Mişri ile Yüksek Mahkeme Başkanı’nın, TM tarafından yakın bir tarihte yayınlanan cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin yasaya yönelik itirazı görüşmek üzere bir araya geleceğine dair söylentileri ise yalanladı. İlgili bağlamda Yüksek Seçim Komisyonu, cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin TM tarafından duyurulan yasanın bir kopyasının eline ulaştığını bildirdi. Söz konusu yasada, cumhurbaşkanının yetkilerini, adaylık ve oy kullanma şart ve usullerini açıklayan 77 madde yer alıyor.

Yasa dışı göç ile mücadele sürüyor
Mısır ile Libya arasındaki ilişiler seçim süreci ve taraflar arasında uzlaşı sağlanması yolunda atılan adımlarla sınırlı değil. Libya İçişleri Bakanlığı, Trablus’taki Mısır Büyükelçiliği ile koordineli olarak 53 Mısırlı göçmenin Mitiga Uluslararası Havalimanı üzerinden sınır dışı edildiğini duyurdu. Mısır Dışişleri Bakanlığı, Libyalı yetkililer tarafından Akdeniz'de ‘yasa dışı göç’ girişimi sırasında gözaltına alınan vatandaşlarının ülkeye geri döndüklerini açıklamıştı. Bakanlık açıklamasında, Mısır Cumhurbaşkanı Andulfettah Sisi’nin Mısır vatandaşlarına her türlü yardımın sağlanması ve ülkelerine iade edilmesi yönündeki daimi direktifleri çerçevesinde özel bir uçakla Kahire'ye getirildiklerini bildirdi. Açıklamada, Mısır'ın Libya Misyonu Başkanı Büyükelçi Tamer Mustafa’nın Mısırlıların ülkelerine geri dönmeleri için gerekli tüm kolaylıkları ve düzenlemeleri sağlayan Libyalı yetkililere teşekkür ettiği ifade edildi.



İsrail'in Gazze'nin güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu 3 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi yaralandı

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin cenaze namazını kılan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin cenaze namazını kılan Filistinliler (Reuters)
TT

İsrail'in Gazze'nin güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu 3 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi yaralandı

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin cenaze namazını kılan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin cenaze namazını kılan Filistinliler (Reuters)

İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusuna hava saldırısı düzenlerken, sivil savunma ekipleri kanlı bir günün ardından bölgeden üç ceset çıkardı ve 15 yaralıyı tahliye etti.

Filistin Enformasyon Merkezi, ‘işgal uçaklarının bu sabah erken saatlerde Han Yunus'un doğusunda, ağır topçu bombardımanı ile eşzamanlı olarak birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, ‘işgal güçlerinin Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla bölgesinde bir evi bombalamasının ardından üç şehit çıkarıldığını ve 15 yaralı tahliye edildiğini’ duyurdu.

Gazze Şeridi'ndeki hastanelerin sağlık kaynakları dün, ‘İsrail ordusunun 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını açıkça ihlal ederek, Gazze ve Han Yunus şehirlerinde 17'si çocuk ve kadın olmak üzere 28 kişiyi öldürdüğünü’ bildirdi.

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım bugün yaptığı açıklamada, İsrail’i Gazze anlaşmasını ihlal etmekle suçladı. Kasım, İsrail’in aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda kişiyi öldürdüğünü ve yaraladığını belirterek, Mısır, Katar, Türkiye ve ABD’yi bu ‘ihlalleri’ derhal durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.

Kasım, İsrail ordusunun ‘anlaşmanın varlığına rağmen Gazze’de büyük bir katliam gerçekleştirdiğini’ ve bu tutumun, İsrail hükümetinin arabulucular ve garantör ülkeler nezdindeki açık saygısızlığını yansıttığını söyledi. Kasım ayrıca, bu ülkelerin işgalci güçlerin Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurmakta yetersiz kaldığını ifade etti.

dwef
İsrail'in düzenlediği hava saldırısının gerçekleştiği bölgeyi inceleyen Filistinliler (Reuters)

Kasım, “Şarm eş-Şeyh'te anlaşmayı imzalayan tüm tarafları, özellikle Mısır, Katar, Türkiye ve ABD'yi, sorumluluklarını yerine getirmeye ve işgalin saldırganlığını ve Gazze'deki savaşı sona erdirmek için yapılan anlaşmanın ihlallerini durdurmak için acil önlemler almaya çağırıyoruz” dedi.


Gazze Anlaşması... Silahsızlanma konusundaki anlaşmazlıklar BM kararını zorluyor

Gazze şehrindeki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta kışın ilk yağmurları yağarken çadırlarını kurmaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze şehrindeki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta kışın ilk yağmurları yağarken çadırlarını kurmaya çalışan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze Anlaşması... Silahsızlanma konusundaki anlaşmazlıklar BM kararını zorluyor

Gazze şehrindeki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta kışın ilk yağmurları yağarken çadırlarını kurmaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze şehrindeki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta kışın ilk yağmurları yağarken çadırlarını kurmaya çalışan Filistinliler (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planının uygulanmasına ve uluslararası güçlerin konuşlandırılmasına zemin hazırlayan Amerikan kararını onaylamasının ardından, Gazze Şeridi’nde yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının geleceğine ilişkin farklı değerlendirmeler gündeme geldi. Bu farklılıkların başında silahsızlanma meselesi bulunuyor.

Filistin taraflarının karar hakkındaki tepkileri değişkenlik gösterirken, uzmanlar bu adımın ‘diplomatik bir ivme’ yarattığını, ancak sahada somut bir uygulamaya dönüşmeden önce ciddi engellerle karşılaşacağını belirtiyor. Uzmanlara göre bu durum, özellikle ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Hamas yöneticilerinden Halil el-Hayye arasında İstanbul’da gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılan görüşme nedeniyle, anlaşmanın ikinci aşamasını belirsizlik içinde bırakıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkesin ikinci aşamasını oluşturan güvenlik ve idari düzenlemeler, İsrail’in rehinelerin tümünün cenazelerinin iade edilmesinde ısrarcı olması ve Gazze Şeridi’ni yönetecek komitenin henüz açıklanmaması nedeniyle ilerleyemiyor.

Çelişkili haberler

İsrail medyasında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Hamas yöneticisi Halil el-Hayye arasında Türkiye’de yapılması planlanan toplantıya ilişkin bilgiler çelişkili şekilde yer aldı. Söz konusu görüşme, cuma günü New York Times tarafından ortaya çıkarılmıştı.

Times of Israel, toplantının gerçekleştiğini öne sürerken, İsrail Kamu Yayın Kurumu KAN görüşmenin ‘İsrail’in baskısı nedeniyle’ yapılmadığını aktardı.

Israel Hayom ise Washington’ın, BM Güvenlik Konseyi’nde ABD kararına karşı Arap desteği toplama girişimi nedeniyle Hamas’a tepki gösterdiğini yazdı. Gazete, bu girişimin Trump yönetiminin anlaşmanın bir sonraki aşamasına ilerleme çabalarını fiilen yavaşlattığını ifade etti.

fgt
Gazze şehrinin Suk Faras mahallesindeki bir çöp döküm alanının yanından geçen çocuklar (AFP)

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal, söz konusu görüşmenin yapılıp yapılmadığına dair çelişkili haberlerin, bazı çevrelerin BM Güvenlik Konseyi kararını ‘ileriye dönük bir adım’ olarak görmesine rağmen Hamas’ın kararı reddetmesiyle birlikte, özellikle silahsızlanma konusunda ciddi görüş ayrılıklarına işaret ettiğini belirtiyor. Nazzal’a göre bu durum, İsrail’in Hamas’a herhangi bir meşruiyet tanımama yönündeki baskılarıyla da bağlantılı.

Nazzal, “Eğer toplantı sadece ertelendiyse, bu anlaşmanın karşılaştığı engelleri aşmak için bir fırsat olabilir. Ancak tamamen iptal edilmişse, bu durumda Hamas tutumunu sertleştirecek ve özellikle silahsızlanma maddesi başta olmak üzere alınan kararlara yaklaşımı olumsuz yönde etkilenecektir” dedi.

BM Güvenlik Konseyi’nin 13 üyenin desteğiyle kabul ettiği karar, Gazze Şeridi’nde ‘geçici uluslararası istikrar gücü’ kurulmasına izin veriyor. Ancak kararın son versiyonunda, Gazze’de silahsızlanmaya yönelik ifadelerin yer alması, silahların toplanması ve askeri altyapının imhası gibi maddelerin olması, uygulanabilirliğe ilişkin yeni endişeleri gündeme getirdi.

Tarafsızlık niteliği

Hamas, kararın kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, uluslararası gücün Gazze Şeridi içinde üstlenmesi öngörülen görevler arasında yer alan silahsızlanma maddesinin, bu gücün ‘tarafsızlık niteliğini ortadan kaldıracağını ve onu çatışmada işgalin tarafına dönüştüreceğini’ belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise kararı memnuniyetle karşıladı. X platformunda İngilizce yaptığı paylaşımda, “Başkan Trump’ın planının barış ve refah getireceğine inanıyoruz; çünkü plan Gazze’nin tamamen silahsızlandırılmasına, askeri kapasitesinin ortadan kaldırılmasına ve aşırılığın kökünün kazınmasına vurgu yapıyor” ifadelerini kullandı.

Mısırlı İsrail uzmanı Said Ukkaşe, kararın anlaşmaya yalnızca ‘diplomatik bir ivme’ kattığını, ancak sahada çok sayıda engel bulunduğunu söyledi. Ukkaşe’ye göre İsrail, yeniden inşa ve çekilmeden önce silahsızlanmada ısrar ederken, Filistinli gruplar tam tersini talep ediyor.

Uzman, İsrail’in, karar metninde ileride Filistin devletine ilişkin istişare çağrısının yer almasına rağmen kararı olumlu karşılamasının, ‘fraksiyonların tutumunu bildiği için yapılmış bir siyasi manevra’ olabileceğini, bunun daha sonra anlaşmayı durdurmak için bir gerekçeye dönüştürülebileceğini ifade etti.

Nizar Nazzal da Hamas’ın önce İsrail’in çekilmesini isteyeceğini, İsrail’in ise önce Hamas’ın silahsızlanmasını talep edeceğini belirtti. Nazzal, “Bu karşılıklı talepler sahada yeni engeller yaratacak ve anlaşmanın ikinci aşamasını daha da geciktirecek” dedi. Ayrıca, “ABD, sahadaki tüm zorluklara rağmen anlaşmayı uluslararası meşruiyete kavuşturmayı başardı” değerlendirmesinde bulundu.

Washington'un baskısı

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, çarşamba günü Fransız mevkidaşı Jean-Noel Barrot ile yaptığı telefon görüşmesinde, BM Güvenlik Konseyi’nin Gazze’ye ilişkin son kararının uygulanmasının önemine vurgu yaptı. Abdulati, uluslararası istikrar gücünün BM Güvenlik Konseyi tarafından kendisine verilen görevleri yerine getirebilmesi gerektiğini söyledi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre Abdulati, görüşmede Şarm eş-Şeyh Anlaşması’nın korunması ve tüm maddelerinin uygulanması için Kahire’nin yürüttüğü çabalar hakkında da bilgi verdi.

Rusya’nın BM Daimî Temsilcisi Vasiliy Nebenziya ise ülkesinin çekimser kalmasının ardından yaptığı konuşmada, BM Güvenlik Konseyi’nin ‘Washington’ın vaatlerine dayanarak Amerikan girişimine onay verdiğini’ söyledi. Nebenziya, Gazze’nin tam kontrolünün Barış Konseyi ve uluslararası istikrar gücüne bırakılmasını öngören bu planla ilgili olarak, “Bu güçlerin nasıl çalışacağına dair hâlâ hiçbir bilgiye sahip değiliz” dedi.

Böylesi çekinceler ve diplomatik hareketlilik ışığında, Ukkaşe’ye göre kararın geleceği büyük ölçüde Washington’ın İsrail üzerindeki baskısına bağlı olacak. Ukkaşe, uygulanma yönteminin netleşmemesi durumunda anlaşmanın yeniden tıkanacağını ve ikinci aşamaya kısa sürede geçilemeyeceğini belirtti.

Nizar Nazzal ise kararın geleceğini ABD’nin belirleyeceğini düşünüyor. Nazzal, Washington’ın Hamas ile uzlaşı arayışına yönelebileceğini söyleyerek, “ABD isterse bu anlaşmayı ileriye taşıyabilir. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, anlaşmanın nasıl bir yöne evrileceğini ortaya koyacak” değerlendirmesinde bulundu.


SDG'nin Suriye ordusu mevzilerine saldırısının ardından Rakka'nın doğusunda şiddetli çatışmalar patlak verdi

Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)
Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)
TT

SDG'nin Suriye ordusu mevzilerine saldırısının ardından Rakka'nın doğusunda şiddetli çatışmalar patlak verdi

Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)
Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)

Suriye'nin devlet televizyon kanalı El-İhbariye dün akşam, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Rakka'nın doğusundaki Ma’adan çevresinde Suriye ordusu mevzilerine ani bir saldırı düzenlemesinin ardından bölgede şiddetli çatışmaların patlak verdiğini bildirdi.

SDG bu haftanın başlarında, Rakka'nın doğusunda Suriye güçlerinin saldırısını engellediğini duyurmuş ve çatışmanın tırmanmasını önlemek için orantılı bir yanıt verdiklerini açıklamıştı.

SDG, Suriye'nin kuzeyinin ve doğusunun büyük bir bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada, başkent Şam'da SDG lideri Mazlum Abdi ile görüştüğünü ve ülkenin kuzeyindeki ve kuzeydoğusundaki tüm askeri konuşlanma noktalarında derhal kapsamlı bir ateşkes üzerinde anlaştıklarını söyledi.