Riyad’da Dünya Tıp Teknoloji Zirvesi başladı

Zirveye 50 konuşmacı ve 100 bin izleyici katıldı. Riyad ortaya çıkan salgınlar ve mücadele konusunu tartışmak için küresel bir zirveye ev sahipliği yapıyor

Prens Abdullah bin Bandar dün Ulusal Muhafız Bakanlığı, Yatırım Bakanlığı ve AstraZeneca Grubu arasında bir anlaşmanın imzalanmasına tanıklık ederken (SPA)
Prens Abdullah bin Bandar dün Ulusal Muhafız Bakanlığı, Yatırım Bakanlığı ve AstraZeneca Grubu arasında bir anlaşmanın imzalanmasına tanıklık ederken (SPA)
TT

Riyad’da Dünya Tıp Teknoloji Zirvesi başladı

Prens Abdullah bin Bandar dün Ulusal Muhafız Bakanlığı, Yatırım Bakanlığı ve AstraZeneca Grubu arasında bir anlaşmanın imzalanmasına tanıklık ederken (SPA)
Prens Abdullah bin Bandar dün Ulusal Muhafız Bakanlığı, Yatırım Bakanlığı ve AstraZeneca Grubu arasında bir anlaşmanın imzalanmasına tanıklık ederken (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın himayesinde başkent Riyad’da düzenlenen Dünya Tıp Teknoloji Zirvesi, dünya çapında en büyük biyoteknoloji şirketlerinin önde gelen isimleri ve liderlerinden 50’den fazla konuşmacının katılımıyla başladı.
Suudi Arabistan Ulusal Muhafız Bakanı Abdullah bin Bandar bin Abdülaziz, dün (Salı) başlayan ve yarına (Perşembe) kadar devam edecek olan zirvenin açılışını yaptı. Zirvede salgın dönemini sona erdirmek ve normal hayata dönmek için koronavirüs karşıtı aşılar, aşıların üretimleri ve tüm dünya nüfusu için yeterli şekilde dağıtım için olası yollar ile ilgili son gelişmelerin ele alınması planlandı.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia, zirveye katılımı sırasında, biyoteknolojinin küresel piyasa değerinin 2025 yılına kadar 700 milyar doların aşmasını beklediğini belirtti. Bakan ayrıca, biyoteknolojik ürünlerin küresel satışlarının bu yıl 351 milyar dolara ulaşacağı tahmininde bulundu.
Diğer yandan, Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Halid el-Falih zirvede şunları söyledi:
“Suudi Arabistan’a biyoteknolojik ürünler geliştirme ve üretmeye yönelik tıbbi yatırımlar yapılması için ayrıcalıklı ve tercih edilen bir yön katmak ve sağlık ve yaşam bilimleri için küresel bir merkez haline getirmeye yönelik iddialı yolculuğumuza birlikte devam edeceğiz.”
Prens Abdullah bin Bandar açılış sırasında, Suudi Arabistan Krallığı'ndaki tıbbi biyoteknoloji sisteminin girişimlerinden biri olarak Kral Abdullah Uluslararası Tıbbi Araştırma Merkezi’ndeki (KAIMRC) Biyomedikal Teknoloji Vahası’nın açılışını yaptı. Biyomedikal Teknoloji Vahası, tıbbi bilgilere dayalı olarak ekonomik kalkınmaya olanak sağlanmasına katkı sağlayacak aynı zamanda, çeşitlenen gelir kaynaklarından birini temsil ederek Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu’nun hedeflerinden biri olacak.
KAIMRC’daki Biyomedikal Teknoloji Vahası, birçok küresel ortaklığın yanı sıra Riyad Kraliyet Komisyonu, Ulusal Endüstriyel Gelişme ve Lojistik Programı (NIDLP) gibi birçok yerel şirketle birlikte stratejik ortaklıkların bir parçası olarak, ulusal bir sistem içinde faaliyet gösterecek.
Söz konusu zirve dün Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı, Kral Abdullah Uluslararası Tıbbi Araştırma Merkezi (KAIMRC) ve Fayez Bilim Kurumu arasında bir anlaşmanın imzalanmasına tanık oldu. Aynı şekilde Ulusal Muhafızlar Bakanlığı, Yatırım Bakanlığı ve AstraZeneca Grubu arasında da üçlü bir anlaşma imzalandı. Bunun yanı sıra, Ulusal Muhafızlar Bakanlığı, Riyad Kraliyet Komisyonu ve KAIMRC arasında da üçlü bir anlaşma imzalandı. Zirvede ayrıca Ulusal Muhafız Bakanlığı ile Suudi Arabistan Veri ve Yapay Zeka Otoritesi (SDAIA) arasında ikili bir anlaşma da imzalandı.
Zirve ile ilgili olarak yapılan bir basın açıklamasına göre, büyük uluslararası şirketler ile devlet kurumları arasındaki bu ortaklıkların ve anlaşmaların biyomedikal teknoloji endüstrisinin geleceğinin yanı sıra Suudi Arabistan’daki ve dünyadaki yatırımlar üzerinde olumlu yansımalarının olması bekleniyor.
Zirve ilk gününde dünyanın dört bir yanından video konferans yoluyla 100 binden fazla izleyicinin katılımına tanık oldu.
Suudi Arabistan Basın Ajansı’nın (SPA) aktardığına göre, Saudi Biobank projesi direktörü Dr. Salih Ehaydib “Dünyanın her bir yanından 50’den fazla konuşmacı tarafından ele alınacak olan biyoteknoloji, canlı organizmaların kullanılmasıdır. Söz konusu organizmalar çoğu durumda, insanların yararına olan ürünlerin üretimi için kullanılan bakteri, virüs ve biyolojik materyallerdir.” dedi. Ehaydib konuşmasında, tarihin en büyük petrol sızıntısının meydana geldiği ve büyük bir çevre kirliliğine neden olan Meksika Körfezi’ndeki olayın çözümlerinden biri olarak yağlarla beslenen ve onları çevreye zararsız maddelerden ayıran bir tür bakterinin kullanılması gibi bazı bilindik örnekler verdi.
Ehaydib, bu teknolojinin diğer teknolojilere göre yeni olduğunu ancak yakın gelecekte, bu tip durumlarda söz konusu teknolojilerin tarımda genetik modifikasyon denilen bir teknik kullanılarak sözde “genetik” çıktı için uygulanabileceğini sözlerine ekledi. Söz konusu teknik, hastalıklara, kuraklığa, tuzlu suya ve böceklere dayanıklı, ekonomik getirisi olan, üretimi artıran ve pestisit kullanımını azaltan ürünler üretilmesini sağlıyor.
Söz konusu zirvenin 9 odağı olduğu açıkladı. Bunlar arasında Suudi Arabistan’daki biyoteknoloji konusundaki zorluklar ve fırsatlar, biyoteknoloji için en iyi uygulamalar ve geleceğe yönelik yönlendirmeler, biyoteknoloji konusunda klinik çalışmalar, biyoteknolojik tedavilerin geliştirilmesi ve üretimi, aşı üretimleri yer alıyor. Zirveye sektörde teknoloji alanında öncü ve araştırmacı ilaç firmalarından 50’yi aşkın katılımcı katılım gösterdi.
Dr. Salih Ehaydib, Suudi Arabistan’ın biyoteknoloji sektörünü yerelleştirmek için çalışması sebebiyle, Riyad’da biyoteknoloji konusunda uzmanlaşmış bir şehrin kurulmasına katkıda bulunacak konferansın çıktılarının önemini vurguladı. Ehaydib, söz konusu sektörün gelecekte ekonomik getirisi olacağını, istihdam sayısında artış sağlayacağını ve en önemlisi ilaç güvenliği olacağını zira Kovid-19 pandemisinin ülkelerin toplumlarını korumak için ilaç üretimini ikiye katlama ihtiyacını net bir şekilde gösterdiğini belirtti.



Arap Altılısı, İsrail'in yasa dışı faaliyetlerinin devam etmesi konusunda uyardı

Arap Altılısı dışişleri bakanları, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen istişare toplantısında. (SPA)
Arap Altılısı dışişleri bakanları, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen istişare toplantısında. (SPA)
TT

Arap Altılısı, İsrail'in yasa dışı faaliyetlerinin devam etmesi konusunda uyardı

Arap Altılısı dışişleri bakanları, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen istişare toplantısında. (SPA)
Arap Altılısı dışişleri bakanları, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen istişare toplantısında. (SPA)

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da dün (cumartesi) düzenlenen istişare toplantısında Arap Altılısı dışişleri bakanları, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te yerleşimlerin genişletilmesi, topraklara el konulması, Filistinlilere yönelik askeri operasyonlar, yerleşimci saldırıları ve Müslüman ve Hıristiyanların ibadet özgürlüğünün engellenmesi gibi iki devletli çözümü baltalayan yasadışı faaliyetlerinin devam etmesine karşı uyarıda bulundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'daki Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı binasında, Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Eymen Safedi, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi Genel Sekreteri ve Sivil İşler Bakanı Hüseyin eş-Şeyh, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Gargaş ve Katar Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed el-Halifi'nin katılımıyla İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşıyla ilgili gelişmeleri görüşmek üzere Arap Altılısı'nın istişare toplantısına başkanlık etti.

Filistin Devleti’nin tanınmasını desteklemek

Bakanlar, Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesi, derhal ve tam bir ateşkes sağlanması, uluslararası insancıl hukuka uygun olarak sivillerin korunmasının temin edilmesi ve insani yardımın Gazze Şeridi'ne girişini engelleyen tüm kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, kardeş Filistin halkının arzularının yerine getirilmesi amacıyla bağımsız Filistin devletinin uluslararası alanda tanınmasına yönelik tüm çabaları desteklediklerini ifade ettiler.

Ayrıca, Gazze Şeridi'nin işgal altındaki Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak, ilgili uluslararası kararlar uyarınca iki devletli çözümün uygulanması ve 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin tanınması için geri dönüşü olmayan adımlar atılmasının önemini vurguladılar. Filistin halkını topraklarından sürmeye yönelik her türlü girişimi ve Filistin'in Refah kentine yönelik her türlü askeri operasyonu kategorik olarak reddettiklerini bildirdiler.

Riyad'da bir dizi toplantı

Bir Arap kaynak Perşembe günü Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, 28-29 Nisan (bugün ve yarın) tarihlerinde Riyad'da düzenlenecek olan Dünya Ekonomik Forumu (WEF) çerçevesinde Suudi Arabistan himayesinde bir dizi toplantı yapılmasının beklendiğini belirtti. Bunların arasında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in katılımıyla Arap Altılısı'nın üç aydan kısa bir süre içinde üçüncü kez bir araya gelmesinin yanı sıra, Arap Altılısı'nın Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle bir toplantı daha yapacağını ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dışişleri bakanlarının önümüzdeki Pazartesi günü (yarın) Blinken ile bir toplantı gerçekleştireceğini söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynak, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan'ın yarın “AB koridorlarında, en azından bazı ülkeler arasında, Filistin devletini tanıma yönünde hareket edilmesi için görüşmelerin netleşmeye başladığını” açıklamasının ardından, Filistin devletinin tanınması konusunun masadaki ana dosyalardan biri olduğunu ifade etti.

Blinken'in yedinci ziyareti

Diğer taraftan Blinken Gazze'deki savaşın başlamasından bu yana bölgeyi yedinci kez ziyaret ediyor. 28-29 Nisan tarihlerinde (bugün ve yarın) Riyad'da düzenlenecek WEF'e katılacak olan Blinken'in Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın yanı sıra Arap ve bölge yetkilileriyle de bir araya gelmesi bekleniyor.


Kral Selman döneminde Suudi Arabistan'ın tanık olduğu etkileyici başarılar

Kral Selman döneminde Suudi Arabistan'ın tanık olduğu etkileyici başarılar
TT

Kral Selman döneminde Suudi Arabistan'ın tanık olduğu etkileyici başarılar

Kral Selman döneminde Suudi Arabistan'ın tanık olduğu etkileyici başarılar

Dr. Faysal b. Abdurrahman Usra / Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Ateşesi

Kalkınma, ilerleme ve gelişme... yükselme ve refah... güvenlik ve istikrar... büyüme ve rahatlama... bölge ve dünya ülkeleri arasında elde edilmiş yüksek bir konum, bu parlak ve müreffeh çağın en önemli başlıklarını temsil ediyor. Kral Selman döneminde Suudi Arabistan bilge ve akılcı bir liderlik gördü. Suudi Arabistan Kralı olarak Hicri 3 Rebiulahir 1436, Miladi 23 Ocak 2015'te kendisine biat edildiğinden beri olağanüstü ve benzeri görülmemiş başarılar gösterdi. Kendisinden öncekilerin ayak izlerini takip ederek, gururlu ulusumuzun süslediği büyük dönüşümlere ve kalkınma adımlarına imza attı. Babası, kurucu Kral Abdulaziz bin Abdurrahman ve kardeşleri, kralların yolunu takip etti. Böylece sadık Suudi toplumunun güvenlik ve istikrarı sağlandı. Kral Selman, bilge liderliğiyle Suudi Arabistan'ı çeşitli siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda farklı ufuklara götürdü. Sadık Suudi Arabistan halkı, bu sevgili ülkenin her yerine yayılan büyüme, gelişme ve yükselişin tadını çıkarsın diye uğraştı. Dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında sivrilmek, halklar ve uluslar arasında seçkin bir konuma sahip olmak, uluslararası toplumda önemli roller oynamak, Arap ve İslam uluslarının meselelerinin savunulmasında öncülük etmek gibi birçok başarıya imza attı.

Kral Selman, bilgeliği ve ferasetli vizyonuyla sevgili ülkemizin siyasi güç, sürdürülebilir kalkınma, bilimsel ilerleme, kültürel gelişme ve sosyal istikrar gibi Suudi Arabistan’ı yakından takip eden herkesin saymakta zorlanacağı önemli aşamalar katetmesini sağladı. Suudi halkı ve tüm dünya halkları bu büyük başarılar ışığında gurur, iftihar ve minnettarlıkla ayağa kalktı. Belki de onun döneminde elde edilen en önemli başarılardan biri ülkenin altyapısının güçlendirilmesi ve birçok sektörün geliştirilmesiydi. Vizyon 2030 kapsamında NEOM ve Kızıldeniz Projesi gibi devasa projelerin yanı sıra ulaşım, enerji, eğitim ve sağlık gibi alanlarda hayati projeler geliştirdi. Yeşil Riyad, Yeşil Suudi Arabistan Girişimi, Yeşil Ortadoğu Girişimi, Riyad Art, Qiddiya, The Line, Roshan, Diriye, Suudi Genom Programı, Kral Selman Enerji Şehri (SPARK), Oxagon, AMAALA, Spor Bulvarı Projesi ve diğerleri gibi birçok projeyi hayata geçirdi. Böylece ekonomik çeşitliliği artırmayı ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamayı amaçladı. Kral Selman, İki Kutsal Cami’nin işleriyle ilgilenmenin yanı sıra İki Kutsal Cami’ye ve İslam'a hizmet ederek, İslam’ın yüce mesajını dünyanın her yerine ulaştırarak sevgili vatanımızı onurlandırdı. Ayrıca İki Kutsal Cami’nin altyapısını da geliştirerek Suudi Arabistan'ın üçüncü genişleme projesi kapsamında beş büyük proje başlattı. Hac ve Umre ibadetlerinin yerine getirilmesini kolaylaştırmak, hacılar ve umreciler de dahil olmak üzere Allah'ın misafirlerine en iyi hizmetleri sunmak için sürekli direktifler verdi. Suudi Arabistan’da kültür, sanat ve sporu destekleyerek gençleri yeteneklerini geliştirmeye ve hedeflerine ulaşmaya teşvik etti.

Bu inanılmaz başarıların arasında bir de Vizyon 2030 bulunuyor. Kral Selman’ın gözetiminde, Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman tarafından geliştirilen bu iddialı vizyon, Kral Selman'ın sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirme ve Suudi vatandaşları için daha iyi bir gelecek yaratma konusundaki kararlılığını yansıtıyor. Bu vizyon, Kral Selman’ın liderliği altında elde edilen en önemli başarılardan biri olarak kabul edilecek daha parlak bir geleceğe doğru yolculuğa çıkmak adına üç ana eksene dayanıyor: ‘Canlı bir toplum, müreffeh bir ekonomi ve iddialı bir ulus’. Bu üç eksen, Suudi Arabistan’ın hedeflerine ulaşması için birbirleriyle entegre ve tutarlı bir şekilde ilerleyecek. Kral Selman, ekonomiyi çeşitlendirmenin sürdürülebilirliğinin, ekonominin en önemli bileşenlerinden biri olduğu gerçeğine dayanarak Suudi ekonomisini petrole bağımlılıktan uzaklaştırmayı ve dönüştürmeyi amaçladı. Vizyon 2030’un en önemli hedeflerinden biri, Suudi Arabistan’ın petrol dışı gayrisafi yurtiçi hasılasını (GSYİH) yüzde 18,7'den yüzde 50'ye çıkarmaktır. Petrol ve gaz, Suudi ekonomisinin temel dayanak noktasını oluştursa da Suudi Arabistan, turizm, eğlence, teknoloji ve yenilenebilir enerji gibi diğer sektörleri de geliştirerek ek sektörlere yatırım yapmaya başladı.

frthy
Fotoğraf: AA

Kral Selman liderliğinde sosyal reformlar da bir yandan gerçekleştirilmeye devam ediyor. Bu kayda değer başarıların başında, Kral Selman'ın Suudi kadınların statülerinin iyileştirilmesi ve kendilerine uygun işlerde çalışabilmelerine yönelik direktifleri geliyor. Kral Selman sayesinde Suudi Arabistan’da bir dizi cesur sosyal reform hayata geçirildi. Kadınların Şura Meclisi salonlarına girmesi, belediye seçimlerine aday ve seçmen olabilmeleri, en önemli karar olarak araba kullanmalarına izin verilmesi, kendilerine uygun spor faaliyetlerine katılabilmeleri ve devlette üst düzey pozisyonlara atanabilmeleri sağlandı. İşçi hakları da iyileştirilerek toplumda eşitlik ve adalet teşvik edildi.

Kral Selman, ‘çevrenin korunması ve çevresel sürdürülebilirlik’ konularına büyük ilgi gösterdi. Böylece su koruma projelerinin uygulanması ve yenilenebilir enerjiye geçiş gibi çevresel zorlukların üstesinden gelmek için güçlü önlemler alındı. Ayrıca sürdürülebilir tarım teşvik edildi. Deniz çevresini korumak için birçok girişim başlatıldı.

Kral Selman, eğitim sektörüne de birçok düzenleme getirdi. Onun sayesinde Suudi Arabistan'ın şu anda hem erkek hem de kız binlerce öğrenciyi mezun eden onlarca devlet ve özel üniversitesi var. Kral Selman, Suudi ulusunun oğullarının ve kızlarının bazı gelişmiş ülkelerde eğitim almasına da imkân sağladı.

Sosyal düzeyde ve vatandaşlara yönelik konularda Kral Selman, yönetiminin temellerini adalet ve eşitlik üzerine kurdu. Devlette yolsuzlukla mücadele etti. İhmalkâr olan herkesi sorumlu tuttu. Vatandaşların refahına ve toplumun zayıf kesimlerinin desteklenmesine büyük önem verdi. İyi konut sağlamak, konut kredilerini desteklemek ve konut ürünlerini vatandaşların tüm kesimlerine uyacak şekilde çeşitlendirmek, sağlık, eğitim olanakları sağlamak ve vatandaşlara istihdam fırsatları sunmak için birçok iddialı program ve girişim hayata geçirildi. Bu sayede yaşam standardının yükseltilmesi ve sosyal dayanışmanın arttırılması hedeflendi.

Kral Selman, dış ilişkilerde diyaloğun teşvik edilerek, bölgesel-küresel barış ve istikrarın teyit edilmesinde önemli roller üstlendi. Suudi Arabistan'ı bölgesel ve uluslararası düzeyde güçlü ve etkili bir ülke haline getirdi. Güvenlik, ekonomi ve kültür dahil olmak üzere çeşitli alanlarda uluslararası ilişkileri ve uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Ayrıca Arap ve İslami meselelerin desteklenmesinde, İslam ve Arap iş birliğinin teşvik edilmesinde hayati bir rol oynadı. İhtiyaç sahibi ülkelere, doğal afetlerden ve çatışmalardan etkilenenlere çok sayıda insani yardım sağladı. Terörle mücadeleye yönelik uluslararası çabaları desteklemek için kayda değer çabalar sarf etti.

Böylece devletin kurumlarında yani iç düzeyde ve dış politikalarda büyük niteliksel değişimlere tanıklık edildi. Krallığın saltanatı boyunca her geçen gün parlak ve hayırlı oldu. Suudi Arabistan’ın küresel liderliği ve yüksek konumu birçok alanda teyit edildi. Suudi Arabistan’ın dünyanın çeşitli ülkelerinin hayranlığını kazanması için Kral Selman döneminde de çalışmaların devam ettiği görüldü.

Sonuç olarak Allah, kralımız, liderimiz, öncümüz, önderimiz, İki Kutsal Cami’nin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz’i korusun. Allah ona, sağlık, sıhhat, uzun ömür ve güç versin. Allah, bu aziz ve sevgili milletin şanını, şerefini, birliğini, güvenlik, istikrar, refah ve yücelme nimetlerini muhafaza etsin ve hasetçilerin kötülüklerinden, açgözlülerin hırslarından korusun. Allah, Kral Selman’ı İslam ve Müslümanlar için bir değer kılsın.

Başarıyı veren Allah’tır…


Suudi-Yemen toplantısında ikili ilişkilerin geliştirilmesi görüşüldü

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Yemenli mevkidaşı Dr. Shayea Al-Zindani'yi kabul etti (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Yemenli mevkidaşı Dr. Shayea Al-Zindani'yi kabul etti (SPA)
TT

Suudi-Yemen toplantısında ikili ilişkilerin geliştirilmesi görüşüldü

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Yemenli mevkidaşı Dr. Shayea Al-Zindani'yi kabul etti (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Yemenli mevkidaşı Dr. Shayea Al-Zindani'yi kabul etti (SPA)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün (Perşembe), Yemenli mevkidaşı Dr. Shayea Al-Zindani ile ikili ilişkileri ve ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirme ve geliştirmenin yollarını görüştü.

Prens Faysal bin Ferhan, Dr. Al-Zindani'yi Riyad'da kabul etti. Görüşmede Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir de bulundu.

xrgth5
Suudi Dışişleri Bakanı ile Yemenli mevkidaşının Riyad'daki görüşmesinden (SPA)

 


Bahreyn ve Kuveyt Dışişleri Bakanları Arap Zirvesi hazırlıklarını görüştü

Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya, Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdullatif Al-Zayani'yi kabul etti (KUNA)
Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya, Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdullatif Al-Zayani'yi kabul etti (KUNA)
TT

Bahreyn ve Kuveyt Dışişleri Bakanları Arap Zirvesi hazırlıklarını görüştü

Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya, Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdullatif Al-Zayani'yi kabul etti (KUNA)
Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya, Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdullatif Al-Zayani'yi kabul etti (KUNA)

Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah Al-Yahya, Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdul Latif Al-Zayani ile dün (Perşembe), gelecek ay yapılması planlanan ev sahipliğini Bahreyn'in yapacağı Arap Zirvesi'ne yönelik hazırlıklar görüştü.

İki bakan, Al-Zayani'nin Doha'dan geldiği Kuveyt'te, iki ülke ve halkları arasındaki yakın tarihi kardeşlik ilişkilerinin yanı sıra ikili iş birliğinin çeşitli yönlerini ve ortak çıkarlar doğrultusunda ilerletme imkanlarını ele aldı.

Bahreyn Haber Ajansı'na (BNA) göre görüşmelerde, Gazze’de süren savaşta ve bölgesel durumdaki gelişmeler ile bunların bölgesel güvenlik ve istikrar üzerindeki yansımaları ele alındı.

Taraflar ayrıca, Bahreyn'in 16 Mayıs'ta ev sahipliği yapacağı 33. Arap Zirvesi'nin düzenlenmesine yönelik hazırlıklar gözden geçirerek, ortak Arap eyleminin güçlendirilmesi için koordinasyon ve gündeme alınacak konulara ilişkin istişarelerde bulundu.

 


Suudi Arabistan Kraliyet Divanı: İki Kutsal Caminin Hizmetkârı rutin muayeneler için İhtisas Hastanesi’ne yatırıldı

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Kraliyet Divanı: İki Kutsal Caminin Hizmetkârı rutin muayeneler için İhtisas Hastanesi’ne yatırıldı

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz birkaç saatlik rutin kontroller için Cidde'deki Kral Faysal İhtisas Hastanesi’ne yatırıldı.

Suudi Arabistan Kraliyet Divanı tarafından bugün (çarşamba) yapılan açıklamada, “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz, birkaç saatlik rutin muayeneler için bugün (24 Nisan 2024) Cidde'deki Kral Faysal İhtisas Hastanesi'ne giriş yaptı” ifadesi yer aldı.


Suudi-Bahreyn toplantısında Gazze'deki gelişmeler görüşüldü

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'da Bahreynli mevkidaşı Abdul Latif Al-Zayani ile görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'da Bahreynli mevkidaşı Abdul Latif Al-Zayani ile görüştü (SPA)
TT

Suudi-Bahreyn toplantısında Gazze'deki gelişmeler görüşüldü

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'da Bahreynli mevkidaşı Abdul Latif Al-Zayani ile görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'da Bahreynli mevkidaşı Abdul Latif Al-Zayani ile görüştü (SPA)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah dün (Salı), Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdul Latif Al-Zayani ile iki ülke arasındaki yakın ilişkileri ve bunları güçlendirmenin yollarını gözden geçirdi.

İki bakan, Riyad'da gerçekleşen görüşmede, bölgesel ve uluslararası olaylardaki son gelişmeler ile Gazze'deki durumu, acil ateşkes, sivillerin korunması, insani yardım ulaştırılması, bölgesel barış, güvenlik ve istikrarın desteklenmesine yönelik çabaları ele aldı.

sderg
Suudi Dışişleri Bakanı'nın Bahreynli mevkidaşı ile Riyad'daki görüşmesinden (SPA)

Bahreyn Haber Ajansı'na göre iki taraf, Bahreyn'in 16 Mayıs'ta ev sahipliği yapacağı 33. Arap Zirvesi için devam eden hazırlıkları ve ortak Arap eylemi hedeflerini gerçekleştirecek ve ulusların çıkarlarına hizmet edecek liderler toplantısı gündemine alınması planlanan konuları ele aldı.

Bahreyn Haber Ajansı (BNA), iki bakanın mevcut bölgesel durumdaki gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki savaş ve acil ateşkes, sivillerin korunması, sivil halka insani yardım ulaştırılması yönündeki bölgesel ve uluslararası çabalar ile bölgesel barış, güvenlik ve istikrarın tesis edilmesine yönelik çabaların desteklenmesi hakkında görüş alışverişinde bulunduğunu bildirdi.


Dubai Havalimanı yoğun yağışların ardından yeniden faaliyete başladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Dubai Havalimanı yoğun yağışların ardından yeniden faaliyete başladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dubai Uluslararası Havalimanı (DXB), olumsuz hava koşulları nedeniyle ara verilen uçuşların yeniden başlatıldığını açıkladı.

DXB, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) yaşanan ve son 75 yılın en şiddetlisi olduğu belirtilen yağışlara ilişkin açıklama yaptı.

DXB CEO'su Paul Griffiths'in ifadelerine yer verilen açıklamada, havalimanı ve çevresindeki bölgelerin su birikintilerinden tamamen arındırıldığı, tüm tesislerin, iş gücü ve lojistik hizmetlerin tekrar normal ve tam kapasiteyle çalışmaya başladığı belirtildi.

Uçuş programının daha önce belirlenenden daha hızlı şekilde normal seyrine döndüğü ve günde 1400 uçuş yapıldığı kaydedildi.

BAE, 16 Nisan'da nadir görülen fırtına nedeniyle 75 yılın en büyük yağış miktarının kaydedildiğini duyurmuştu. Bu durum, ülkenin birçok şehrinde havalimanlarının kapanmasına, uçuşların askıya alınmasına neden olmuştu.


BAE, Sudan'ı ‘istikrarsızlaştırma’ iddialarını reddetti

Hartum'daki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (arşiv - Reuters)
Hartum'daki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (arşiv - Reuters)
TT

BAE, Sudan'ı ‘istikrarsızlaştırma’ iddialarını reddetti

Hartum'daki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (arşiv - Reuters)
Hartum'daki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (arşiv - Reuters)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektupta, Sudan’ın BM Daimî Temsilcisi tarafından yapılan açıklamaları kategorik olarak reddettiğini ve bunların ‘temelsiz iddialar’ olduğunu ifade etti. Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Lana Zeki Nuseybe, BAE'nin, ‘Sudan’ın BM Daimî Temsilcisi tarafından yapılan yanlış iddiaları kategorik olarak reddettiğini’ vurgulayarak bunların ‘temelsiz iddialar’ olduğunu kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın BAE resmi haber ajansı WAM’dan aktardığı habere göre Nuseybe dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, “BAE, 21 Nisan'da BM Güvenlik Konseyi'ne bir mektup göndererek, çatışmadan bir yıl sonra yanıltıcı bilgiler ve yanlış anlatılar yaymanın sorumluluktan kaçmayı ve Sudan'daki insani krizi ele almaya yönelik uluslararası çabaları baltalamayı amaçladığını vurguladı” ifadelerini kullandı.

Sudan Tribune gazetesine göre Sudan, BM Güvenlik Konseyi'ni BAE'yi resmen kınamaya ve Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) savaş malzemesi ve finansman sağlamayı durdurmaya çağırdı. Sudan 29 Mart'ta BM Güvenlik Konseyi'ne BAE aleyhinde bir şikâyette bulunarak, BAE'yi savaşı ateşlemeyi planlamak ve Çad'ın yardımıyla HDK'yi desteklemekle suçladı. BAE, BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektupta “Sudan'daki çatışmaya barışçıl bir çözümü desteklemeye kararlı olduğunu, tüm paydaşlarla birlikte çalışmaya devam edeceğini belirtti. Sudan'ı kalıcı çözüme ulaşmak ve sivil bir hükümet kurmak için ulusal mutabakat sağlamak üzere siyasi yola sokmayı amaçlayan her türlü süreci destekleyeceğini” vurguladı.


KİK-AB Bakanlar Konseyi görüşmeleri bugün Lüksemburg'da

7 Ekim olaylarından bu yana Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell arasında üç görüşme gerçekleşti. (SPA)
7 Ekim olaylarından bu yana Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell arasında üç görüşme gerçekleşti. (SPA)
TT

KİK-AB Bakanlar Konseyi görüşmeleri bugün Lüksemburg'da

7 Ekim olaylarından bu yana Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell arasında üç görüşme gerçekleşti. (SPA)
7 Ekim olaylarından bu yana Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell arasında üç görüşme gerçekleşti. (SPA)

Lüksemburg bugün (pazartesi), Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in başkanlık edeceği, Avrupa Birliği (AB) ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Güvenlik ve Bölgesel İşbirliği Forumu’na ev sahipliği yapacak.

AB tarafından yapılan açıklamaya göre forum, ‘AB ile KİK ve üye devletleri arasındaki iş birliğini genişletmek ve derinleştirmek amacıyla’ Mayıs 2022'de AB-KİK stratejik ortaklığının kabul edilmesinden bu yana ilk kez toplanıyor.

İki blok arasındaki ‘stratejik ortaklık’; enerji, yeşil dönüşüm, iklim değişikliği, ticaret, ekonomi, bölgesel istikrar ve küresel güvenlik, insani ve kalkınma sorunları ile daha yakın insani ilişkiler alanlarında geliştirilmiş iş birliğini içeriyor.

KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, iki bloğun dışişleri bakanlarının katılacağı forumun bölgesel ve küresel istikrar ile güvenlikle ilgili konularda diyalog ve koordinasyonun arttırılması için bir fırsat olacağını söyledi.

El-Budeyvi, 18 Mart'ta AB’nin Körfez Bölgesi Özel Temsilcisi Luigi Di Maio ile bir araya gelerek forum hazırlıklarını ve özellikle başta ‘Gazze Şeridi'ndeki vahim durum’ olmak üzere toplantı sırasında ele alınacak konuları görüştü. KİK tarafından yapılan açıklamaya göre iki taraf ayrıca, KİK-AB ikili ilişkileri ve KİK vatandaşlarının Schengen vizesi süreciyle  ilgili konuları da ele aldı.


Katar arabuluculuğunun "dar siyasi çıkarlar için" istismar edildiğini belirtiyor

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani
TT

Katar arabuluculuğunun "dar siyasi çıkarlar için" istismar edildiğini belirtiyor

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdul Rahman Al Sani dün (Çarşamba), ülkesinin İsrail ile "Hamas" hareketi arasında yürüttüğü arabuluculuğun "dar siyasi çıkarlar için" istismar edildiğini söyledi. Al Sani, Katar'a, arabuluculuğun rolü konusunda kapsamlı bir değerlendirme yapması çağrısında bulundu.

Arap Dünyası Haber Ajansı'nın (AWP) haberine göre Katar Başbakanı, mevcut arabuluculuğu değerlendirme aşamasının, "kabul edilemez sömürü ve istismar söz konusu olduğu için" tarafların arabuluculuğa nasıl dahil olacaklarının değerlendirilmesini içerdiğini belirtti.

Al Sani, "Bazı siyasetçilerin seçim kampanyaları uğruna Katar'ın rolüne hakaret ederek siyasi tekliflerde bulunmaları var." ifadelerini kullandı.

Şeyh Muhammed bin Abdul Rahman Al Sani, Katar'ın rolüne olan bağlılığını teyit ederken, "Bu rolün ve müzakerelere yapıcı bir şekilde katkıda bulunabilme yeteneğimizin sınırları var" şeklinde konuştu.