Almanya: Nükleer silah üretiminde kullanılan malzemeleri İran’a gizlice ihraç eden şahıs tutuklandı

Avrupa Birliği, Tahran'ın nükleer anlaşmaya aykırı faaliyetleri konusunda derin endişe duyduğunu dile getirdi.

Alman polisi (AFP)
Alman polisi (AFP)
TT

Almanya: Nükleer silah üretiminde kullanılan malzemeleri İran’a gizlice ihraç eden şahıs tutuklandı

Alman polisi (AFP)
Alman polisi (AFP)

Almanya Federal Başsavcılığı’na göre Alman yetkililer, Almanya-İran vatandaşlıklarına sahip Alexander J. adlı bir kişiyi İran'a nükleer silah üretiminde kullanılabilecek malzeme ihraç etme suçlamasıyla tutukladı.
Şüpheli hakkında 5 gün önce tutuklama kararı çıkaran başsavcılığın aynı olayla ilgili iki şüpheli hakkında da tutuklama kararı çıkardığı, ancak polislerin henüz iki şüpheliyi yakalayamadığı bildirildi.
Tutuklanan vatandaşın Schleswig Holstein eyaletine bağlı Segeberg semtinde şirket sahibi olduğu ve İran'da Avrupa yaptırımlarına tabi ve onlarla işlem yapması yasak şirketlere sahip bir İranlı ile iş yaptığı kaydedildi. Başsavcılığın açıklamasına göre İran şirketleri İran'ın nükleer ve füze programlarında kullanılan laboratuvar ekipmanları için aracılık görevini üstlendi.
Açıklamada, sevkiyatta, nükleer silah üretiminde kullanılabilecek 23 madde taşındığı ve değerinin 990 bin euro olduğu, sanığın Mart 2019'da 680 bin euro ön ödeme aldığı belirtildi.
Ayrıca sanığın, ışığın özelliklerini ölçmek için kullanılan bir ölçüm cihazı olan iki optik spektrometreyi elde etmekte güçlük çektiği ve 545 euro değerinde diğer malzemeleri gönderdiği ifade edildi. Açıklamaya göre sanık iki spektrometreyi 388 bin euro karşılığında satın aldıktan sonra iki cihazı izin almadan Haziran 2020'de İran’a gönderdi. Söz konusu cihazların İran'a ithalat ambargosuna tabi olduğu, bu nedenle gönderilmeden önce onay alınması gerektiği biliniyor. Başsavcılığa göre sanık daha önce İran'da başka bir kişinin iki spektrometre satın alma talebine karşılık Ocak 2020'de aynı şekilde onay başvurusunda bulunmadan cihazları gönderdi.
Öte yandan Alman istihbarat teşkilatı, geçtiğimiz Haziran ayında İran'ı nükleer ve füze teknolojisi elde etmek amacıyla Almanya'daki şirketlerle iletişim kurmakla suçladığı yıllık raporunu yayınlamıştı. İstihbarat raporunda İran'ın geçen yıl bu teknolojiyi elde etme çabalarını yoğunlaştırdığı belirtildi.
İran'ın geçtiğimiz Şubat ayından bu yana Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin İran’daki tesislere erişimini sınırlandırması ve erişimlerinin yeniden sağlanmasını Washington ile nükleer müzakerelere bağlayarak ileri nükleer teknoloji elde etmeye devam etmesi nedeniyle özellikle Batı ülkeleri arasında endişeler arttı.
AB, dün Viyana'daki UAEA Yönetim Kurulu toplantısındaki temsilcisi tarafından yapılan bir konuşmada bu endişeyi dile getirdi. AB’nin UAEA Yönetim Kurulu Temsilcisi Stefan Kleiman, AB’nin İran'ın nükleer anlaşmaya aykırı faaliyetlerinden dolayı son derece endişeli olduğunu belirterek, özellikle ‘araştırma ve geliştirme konusunda devam etmesi mümkün olmayan etkileri olacağını ve sivil bir amacı olmasının mümkün olmayacağını’ ifade etti.
Kleiman'ın bahsettiği faaliyetler arasında, artan miktarlarda zenginleştirilmiş uranyum birikiminin devam etmesi ve İran’ın nükleer anlaşmada izin verilenden çok daha yüksek bir eşik olan yüzde 20 ve yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyuma sahip olması yer alıyor.
AB’nin Viyana Uluslararası Kuruluşlar Temsilcisi, gelişmiş nükleer teknoloji gerektiren diğer adımlar da dahil olmak üzere modern santrifüjler aracılığıyla uranyumun sürekli kurulumu, test edilmesi ve depolanmasından bahsederek yüzde 60 oranındaki uranyum zenginleştirme oranını özellikle endişe verici olarak nitelendirdi. Ayrıca İran'ı tüm bu ihlalleri derhal durdurmaya ve müzakere masasına dönerek UAEA ile tam işbirliği yapmaya çağırdı.
UAEA’nın geçtiğimiz Şubat ayından bu yana İran'ın nükleer tesislerine erişimi sınırlandırıldı. İran, UAEA’nın  kayıtları ve içeriklerini almadan güvenlik kameralarına erişimine izin vermişti. Ancak UAEA ile haftalardır süren anlaşmazlıkların ardından İran birkaç gün önce UAEA’nın herhangi bir kaydı teslim etmeden izleme ekipmanının teknik bakımını sürdürmesine izin vermeyi kabul etti.



HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

TT

HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

Heyetu Tahriru'ş Şam'ın (HTŞ) Halep'te Suriye ordusuna karşı yürüttüğü Saldırganlığı Caydırma Operasyonu (Rad'ul Udvan)  Suriye ve Rusya'nın HTŞ ve İdlib'deki silahlı muhalif gruplara yönelik bombardımanı eşliğinde dün (Perşembe) ikinci gününe girdi. Türkiye ise gelişmeleri takip ettiğini ve bölgedeki güçlerinin güvenliğini sağlamak için tüm önlemleri aldığını açıkladı.

HTŞ ve Fethu'l Mubin Operasyon Odası’na bağlı güçler, ülkenin kuzeybatısındaki Halep vilayetinde Suriye ordusunun kontrolünde bulunan 10 kasaba ve köyün kontrolünü ele geçirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından yayınlanan ilk bilançoya göre 80 HTŞ mensubu, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu'na bağlı 19 savaşçı ve aralarında farklı rütbelerden 4 subayın da bulunduğu 54 Suriye askeri öldü.

HTŞ ilerliyor

HTŞ dün rejim güçleriyle girdiği şiddetli çatışmaların ardından İdlib'in doğusunda Şabur, Dadih ve Keferbatih olmak üzere üç stratejik köyü, Halep'in batı kırsalında ise Keferbasin ve Arnaz köylerini ele geçirdi. HTŞ’nin bu çatışmalar sırasında 8 askeri esir alınırken, diğer iki askeri de Halep'in batı kırsalında esir alındı.

zxscdvf
HTŞ tarafından Halep ekseninde gerçekleştirilen bombardıman (AFP)

Şarku’l Avsat’ın SOHR’dan aktardığına göre Rus savaş uçakları hava saldırılarını yoğunlaştırarak Sermin kasabası çevresini hedef alan dört hava saldırısı, Mecdelya kasabası çevresini hedef alan dört hava saldırısı ve İdlib'in doğu kırsalındaki Neyrab kasabasının dış mahallelerine birkaç hava saldırısı düzenledi.

Suriye ordusu ve muhalif gruplardan kaynaklar, Rusya ve Suriye hava kuvvetlerinin HTŞ'nin Şubat 2020'de İdlib'e düzenlediği ve aynı yıl 5 Mart'ta imzalanan Türk-Rus anlaşmasıyla durdurulan saldırıdan bu yana en büyük saldırıyı püskürtmek için Suriye'nin kuzeybatısında Türkiye sınırına yakın muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri bombaladığını bildirdi.

Söz konusu anlaşma kapsamında Türkiye, muhaliflerin saldırısı nedeniyle topraklarına yeni bir Suriyeli mülteci dalgasını önlemeyi amaçlayan ‘Bahar Kalkanı’ adlı askeri operasyonu durdurdu.

AFP'ye konuşan askeri bir kaynak HTŞ ve muhalif savaşçıların Halep kentinin dış mahallelerine yaklaşık 10 kilometre mesafede, İran destekli Hizbullah'ın güçlü olduğu Şii kasabaları Nubl ve ez-Zehra'ya birkaç kilometre mesafede ilerlediğini ve Halep'in doğusunda İran yanlısı grupların üslendiği Neyrab havaalanına saldırdığını söyledi.

thyjukı
Halep köylerinden iki genç adam, HTŞ ve Suriye ordusu arasındaki karşılıklı bombardımanı uzaktan izliyor. (AFP)

HTŞ, Türkiye'nin daha önce uyarıda bulunduğu operasyonun, son haftalarda İdlib'in güneyindeki bölgelerde Rusya ve Suriye hava kuvvetleri tarafından sivillere yönelik saldırıların artmasına bir yanıt olduğunu ve muhalif gruplarla cephe hattına yakın bölgelere yığınak yapan Suriye ordusunun saldırılarını beklediğini söyledi.

Şam'ın Türkiye sınırına yakın, 3 milyondan fazla insanın yaşadığı ve 2011'den bu yana iç savaştan kaçan milyonlarca insanın kamplarda barındığı İdlib'de muhaliflerin elindeki son bölgeyi de ele geçirme çabası çerçevesinde muhaliflerin elindeki köylere insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlenen saldırılarda yılbaşından bu yana çoğu sivil 80'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Suriye ordusu karşılık veriyor

Suriye ordusu çarşamba günü şafak vakti aniden başlatılan Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’ndan bu yana ilk kez dün bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Silahlı kuvvetlerimiz halen devam etmekte olan terör saldırısına karşı koymuş, Rusya ve dost kuvvetlerle iş birliği içinde, bölgeyi geri almak ve durumu eski haline getirmek için saldırgan terör örgütlerine teçhizat ve can bakımından ağır kayıplar verdirmiştir” denildi.

jukı
Suriye ordusu topçuları HTŞ saldırılarına karşılık veriyor. (Suriye medyası)

Şam, HTŞ'ye (eski adıyla Nusra Cephesi) atıfta bulunarak El Kaide'den ilham alan militanlara karşı savaş yürüttüğünü söylüyor ve sivilleri ayrım gözetmeksizin hedef aldığını reddediyor.

HTŞ ve daha az etkili muhalif gruplar, İdlib ve çevresinin yaklaşık yarısının yanı sıra Rusya ve Türkiye arasında varılan ve ‘Putin-Erdoğan bölgesi’ olarak adlandırılan anlaşma kapsamında çatışmasızlık bölgesi ilan edilen komşu iller Halep, Lazkiye ve Hama'daki komşu bölgeleri de kontrol ediyor.

Türkiye gelişmeleri takip ediyor

Türkiye Savunma Bakanlığı'ndan resmi bir kaynağa göre, Suriye'nin kuzeyindeki Halep kırsalı bu çatışmalardan önce aylardır sessizdi. Bölge zaman zaman çeşitli tarafların karşılıklı bombardımanına ve Suriye ve Rus güçlerinin baskınlarına sahne oluyor, ancak Rusya-Türkiye arasındaki ateşkes anlaşması halen büyük ölçüde bozulmadı.

Basın brifinginde konuşan kaynak, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki muhalif grupların son hareketlerini yakından takip ettiğini ve buradaki Türk güçlerinin güvenliğini sağlamak için tüm önlemleri aldığını söyledi.

xcs
Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’na katılan HTŞ mensupları (AFP)

Türkiye salı ve çarşamba günleri, Halep'teki Fırat Kalkanı harekât bölgesindeki güçlerine ve İdlib'deki askeri noktalarına büyük takviyeler gönderdi.

Öte yandan, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait İHA’nın Rakka vilayetinin kuzeyindeki Ayn İsa kırsalında yer alan ed-Debs köyünde bir motosikleti vurması sonucu bir Suriye Demokratik Güçleri (SDG) militanı öldü.

Türk güçleri ve müttefik Suriyeli gruplar, Halep'in doğusundaki Münbiç kırsalında SDG'ye bağlı Münbiç Askeri Konseyi'nin kontrolündeki et-Tuhar, el-Cat, Arap Hasan, Cebel Sayyad ve Um Calud köylerini ağır toplarla bombaladı. Bombardımanda bir sivil yaralandı.