İsrail Başbakanı Bennett’in ilk Mısır ziyaretinden hangi sonuçlar çıktı?

“Ziyaret, Kahire, Amman ve Filistin arasında Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ve esir takası için yapılan üçlü zirvenin devamı niteliğindeydi”

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Mısır tatil beldesi Şarm eş-Şeyh’te bir araya geldiler (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Mısır tatil beldesi Şarm eş-Şeyh’te bir araya geldiler (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

İsrail Başbakanı Bennett’in ilk Mısır ziyaretinden hangi sonuçlar çıktı?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Mısır tatil beldesi Şarm eş-Şeyh’te bir araya geldiler (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Mısır tatil beldesi Şarm eş-Şeyh’te bir araya geldiler (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Bahaddin İyad
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, geçtiğimiz Pazartesi günü İsrail Başbakanı Naftali Bennett'i Mısır’ın Kızıldeniz kıyısındaki tatil beldesi Şarm eş-Şeyh'de kabul etti. Bennett’in gerçekleştirdiği ve bir İsrail başbakanının on yılı aşkın bir sürenin ardından Mısır’a yaptığı bu ilk ziyaretin sonunda iki lider, Mısır ile İsrail arasındaki ilişkileri derinleştirme, temasları artırma ve ticari faaliyetleri geliştirme konusunda anlaştılar.
Birkaç süren görüşmenin sonunda iki tarafın dile getirdiği ‘ortak nokta’ güvenliği tehdit eden tehlikelere karşı mücadele vurgusu oldu. Sisi ve Bennett, iki ülke arasında terör ve ortak güvenlik tehditleriyle mücadelede yıllardır devam eden ‘güvenlik koordinasyonu ve diplomatik anlayışı’ sürdürme kararlılıklarını bir kez daha yinelediler. Ayrıca son haftalarda Filistin-İsrail barış görüşmelerini yeniden başlatmak için harekete geçen Kahire'nin daveti üzerine gerçekleşen ziyaret öncesinde Tel Aviv'in açıkladığı plan çerçevesinde Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve Gazze Şeridi’nin yeniden inşasıyla ilgili çalışmaların ilerletilmesi konuları ele alındı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı’ndan dün yapılan açıklamaya göre görüşmeye, Mısır tarafından Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve İstihbarat Başkanı Abbas Kamil ile İsrail tarafından Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Eyal Hulata, Bennett'ın Askeri Sekreteri Tümgeneral Avi Gil, diplomatik danışman Shimrit Meir ve İsrail'in Kahire Büyükelçisi Amira Oron katıldı.

Görüşmede öncelik ikili ilişkilerdi
Tarihte Mısır ve İsrail arasındaki ilişkiler, Mısır’ın 1948 yılından Ekim 1973 savaşına kadar İsrail’e karşı verdiği beş savaşın ardından ‘barış’ sürecine girdi. İki ülke arasında 1979 yılında barış anlaşması imzalandı. Ardından Kahire, Filistin ve İsrail arasındaki çatışma boyunca barış sürecine hamilik yapan önemli bir taraf oldu. İsrail Başbakanı’nın Mısır’a gerçekleştirdiği ziyaret, iki tarafından aralarındaki ilişkilerin güçlenmesini istediklerini ortaya koydu. Sisi de 2016 yılı yazında Filistin sorunu çözüldüğünde iki ülke arasında onlarca yıldır süregelen ‘soğuk barışın daha sıcak bir barışa dönüşeceğini’ söylemişti.
Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, sadece birkaç saat süren ziyaret sırasında, iki ülke arasında çeşitli alanlardaki ilişkileri geliştirmenin yanı sıra başta Filistin meselesi olmak üzere bölgesel ve uluslararası sahnedeki son gelişmelerin ele alındığı belirtildi. Açıklamada,  İsrail Başbakanı’nın Mısır Cumhurbaşkanı ile ‘siyasi, güvenlik ve ekonomik alanlardaki bir takım meselelerle birlikte iki ülke arasındaki ilişkileri derinleştirmenin ve çıkarlarını geliştirmenin yollarını’ konuştuğu aktarıldı.

Sisi ise görüşmede şunları söyledi:
“Başbakan'ın (Bennett) dediği gibi her şeyi açıkça ve cesurca konuştuk. Ülkelerimiz ve bölgemiz için daha çok konuşacağız. Gazze Şeridi’ni, barışı ve ateşkesi korumanın ve istikrarın önemi, Gazze Şeridi’nin ekonomisinin desteklenmesi ve Batı Şeria ile Gazze Şeridi’nde yaşayanların mevcut koşullarının iyileştirilmesi konularını ele aldık.”
İsrail meselelerinde uzman bir isim olan Mısır Parlamentosu Milletvekili Emad Gad’a göre İsrail Başbakanı’nın Mısır ziyareti, Gazze Şeridi ile yapılan ateşkesin kalıcı hale getirilmesi, yeniden yapılanma dosyası, esir takası ve taraflar arasında barış görüşmelerinin başlaması da dahil olmak üzere Mısır, Ürdün ve Filistin arasındaki üçlü zirvenin devamı niteliğindeydi, ama bu sık rastlanmayan ziyarette ikili ilişkilerin boyutları daha da belirginleşti.
Mısır’ın şuan İsrail'e yönelik politikasını, kendi meselelerine ve çıkarlarına dayalı olarak sürdürdüğünü söyleyen Gad, “Yani Filistin davasının getirdiği yüklerden, davayı bırakmadan kurtuluyor” dedi. Gad,  özellikle Doğu Akdeniz Gaz Forumu Genel Merkezi’nin Mısır’da olmasından ötürü Doğu Akdeniz’de doğalgaz alanında yaptıkları iş birliği başta olmak üzere, iki taraf arasında ortak ekonomik çıkarlara yönelik birçok dosyanın, görüşmede ele alınan en önemli dosyalar arasında yer aldığına dikkati çekti. Mısırlı Milletvekili, Mısır ve altı Arap ülkesinin İsrail'in geçtiğimiz ay Afrika Birliği'ne (AfB) gözlemci üye olarak katılmasına itiraz etmeleriyle ilgili olarak, ister Doğu Akdeniz, ister AfB ve hatta ister bir gün Kızıldeniz ile ilgili olsun, İsrail’in herhangi bir bölgesel örgüte girmesine itiraz edilmemesi gibi yeni bir eğilim olduğunu söyledi.
Rönesans (Nahda) Barajı ve bölgenin güvenliği konusunda ‘ortak anlayışlar’

Mısır Cumhurbaşkanı, görüşmenin oturum aralarında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İsrail ile Mısır, Sudan ve Etiyopya arasındaki Rönesans Barajı krizi de dahil olmak üzere bölgedeki birçok konuda ortak anlayışlara sahip. Rönesans Barajı meselesini görüştük. Bu konuda fikir birliğine vardık. Kendisine (Bennett) bu konuyu müzakere ve diyalog çerçevesinde bir anlaşmaya ulaştırmak için çalıştığımızı söyledim.”
Sisi, bu konunun kendileri için bir ‘ölüm-kalım meselesi’ olduğunu da ekledi.
Konuyla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Gad, her iki taraf için de acil olan birçok dosyanın, önümüzdeki dönemde daha geniş bir anlayışla ele alınabileceğini kaydetti. Gad, İsrail’in özellikle Tigray Bölgesi ile Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed hükümeti arasında çatışmaların patlak vermesinden bu yana huzursuzluğun daha da arttığı bölgede çatışma ve istikrarsızlığı önlemek için Etiyopya’nın barajı doldurulması ve işletilmesine ilişkin bağlayıcı bir yasal anlaşma yapılması konusunda Mısır ve Sudan’ı destekleyebileceğini düşünüyor.
Bennett, ziyaretini, İsrail'in, 2005 yılındaki çekilmesinden bu yana ablukası altında olan Gazze Şeridi'ni geliştirmeye yönelik ‘güvenlik için ekonomi’ planının açıklamasından bir gün sonra gerçekleştirdi. İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Pazar günü, Reichman Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, Tel Aviv'in Gazze Şeridi’nin yeniden inşasına katılmasının ‘gerekli bir politika’ olduğunu söylediği planını sundu. Ardından hem Bennett hem de Savunma Bakanı Benny Gantz'ın planını desteklediğini açıkladı.
Sisi ise görüşme sırasında, uluslararası toplumun, özellikle Kahire’nin iki taraf arasında Batı Şeria’da ve Gazze Şeridi'nde tansiyonu düşürmeye yönelik her zaman attığım adımlar çerçevesinde Mısır'ın Filistin topraklarını yeniden inşa etme çabalarına verdiği desteğin önemine ve Filistin ile İsrail arasındaki ateşkesin korunması gerektiğine işaret etti. Sisi, Mısır’ın iki devletli çözüme ve bölgenin tüm halkları için güvenlik ve refahın artırılmasına katkıda bulunan uluslararası meşru kararlar temelinde, Ortadoğu’da kapsamlı bir barışın sağlanmasına yönelik tüm çabaları desteklediğini vurguladı.
Öte yandan Bennett, ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki barış anlaşmasının imzalanmasının üzerinden kırk yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, halen Ortadoğu'nun güvenliği ve istikrarında bir mihenk taşı olmaya devam ettiğini söyledi. Bennett, Mısır'ın Gazze Şeridi'nde güvenliğin sağlanması ve esirler ile kayıp kişiler sorununa çözüm bulunması konularında üstlendiği role de övgüde bulundu.

Görüşmenin zamanlaması
Mısırlı eski bir güvenlik yetkilisi olan Kahire'deki Ulusal Araştırmalar Merkezi (NCS) Başkanı Ahmed Şehabi yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“İsrail’in yeni Başbakanı' Bennett’in ABD ziyaretinin ardından ilk resmi yurtdışı gezisini Mısır’a yapması, Mısır'ın, Bennett'in izlemek istediği dış politika yönelimlerinde sahip olduğu önemin ve açık bir göstergesidir. Bu aynı zamanda Mısır’ın, Filistin-İsrail çatışmasının taraflarının güvenini kazanmış istikrarlı bir konuma sahip olduğunu da gösteriyor. Gazze Şeridi’nde ve Filistin topraklarında ateşkesin sağlanması meselesi, iki taraf arasındaki görüşmelerin gündeminde yüksek bir önceliğe sahipti. Ziyaret, Mısır’ın bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik barış sürecini canlandırmayı amaçlayan hamlelerinin daha geniş bir çerçevesi içinde gerçekleşti. Buna İsrail tarafını Mısır ve Arap ülkelerinin iki devletli çözüme dayalı vizyonu çerçevesinde barış sürecine ciddi şekilde katılmaya ikna etmek için Kahire ve Tel Aviv arasındaki ikili ilişkiler düzeyinde atılabilecek niteliksel adımlar da dahil.”

Şehabi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun bu ayın sonlarında yapılması planlanan oturumu yaklaşırken ve önümüzdeki birkaç hafta içinde Arap ülkeleri arasında yeni bir zirvenin gerçekleşmesi beklenirken Şarm eş-Şeyh görüşmesinin zamanlaması, barış süreciyle ilgili tarafların bir yanıt vermelerini gerektiren ortak bir vizyonun belirlenmesini hızlandırmak açısından çok uygundur. Hem BM Genel Kurul oturumları hem de Arap zirvesi, Bennett'in Şarm eş-Şeyh ziyaretinden on gün önce Mısır, Ürdün ve Filistin arasında, Kahire'de yapılan üçlü zirvede Mısır’ın sunduğu öneri için uygun bir platform sağlayacak.”

Mısır-İsrail ilişkileri tam barışa doğru mu gidiyor?
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre, İsrail’in eski Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 2011 yılında eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in iktidardan ayrılmasından bir ay önce Şarm eş-Şeyh'e yaptığı son resmi ziyaretin üzerinden 10 yıl geçtikten sonra bir İsrail başbakanının Mısır’a yaptığı bu ilk ziyaret, İbrahim Anlaşmaları’nın imzalanmasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra gerçekleşti.  İsrail, geçtiğimiz yıl, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Fas ve Sudan ile ‘İbrahim’ adıyla anılan barış anlaşmaları imzalamıştı. Kahire ve Tel Aviv arasında tam diplomatik ilişkilerin kurulmasının üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen, her zaman ‘Filistin halkının meşru haklarına’ desteklediğini Mısır'da halk tabanında ve kamusal düzeyde halen İsrail karşıtlığı söz konusu.
İsrail’in diplomatik isimlerinin sosyal medya hesaplarında ve İsrail Başbakanı’nın Arapça yayın yapan Facebook sayfasında, Bennett’in Sisi ile Şarm eş-Şeyh'te yaptığı görüşmenin sonundaki açıklamasında, görüşmeyi ‘çok önemli ve çok iyi’ olarak nitelediği aktarıldı. İki ülke arasında devam eden temaslara çerçevesinde sağlam bir ilişki kurmak için altyapıya odaklandıklarını söyleyen Bennett, İsrail'in bölge ülkelerine açıldığını ve bu uzun soluklu tanımanın temelini, İsrail ile Mısır arasındaki barışın oluşturduğunu ifade etti. Bennett, “Dolayısıyla her iki tarafta da bu ilişkileri güçlendirmek için çaba sarf etmeliyiz ve bugün yaptığımız da bu” dedi.
İsrail Başbakanı, Şarm eş-Şeyh’e İsrail El Al Havayolu’na ait bir uçakla gelirken Mısır'ın ulusal havayolu şirketi Egyptair, yakın bir tarihte anlaşmaya varılan iki ülke arasındaki ticari uçuşlarına henüz başlamadı. Uzun yıllar Mısır’ın Tel Aviv büyükelçiliğinde görev yapan deneyimli diplomat Rıfat el-Ensari, yaptığı özel açıklamada, Mısır ve İsrail ilişkilerinin şuan ancak Mısır tarafının izin verdiği sınırlar içinde iyi olarak nitelendirilebileceğini söyledi. Ensari, Bennett ziyaretinin, Tel Aviv’in İsraillilerin Sina'ya girişine yönelik güvenlik yasağının kaldırılması karşılığında Kahire’nin İsraillilerin Sina'ya Taba Sınır Kapısı’ndan giriş yapmalarına izin vermesi gibi önemli sonuçları olduğunu belirtti.

Ensari, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Kısa süre önce Mısır'ın resmi havayolu şirketi (EgyptAir) aracılığıyla, Kahire ve Tel Aviv arasında haftalık dört uçuş yapılacak şekilde ticari uçuşların başlatılmasına karar verildi. Mısır, alternatif olarak İsrailli havayolu şirketi El Al veya Air Sinai Havayolu Şirketi yerine, ülkenin bayrağını taşıyan resmi havayolları şirketini kullanıyor.”
 Sisi ve Bennett'in Şarm eş-Şeyh’teki görüşmesinde, öncekilerden farklı bazı protokol uygulamaları olduğuna dikkati çeken Ensari, “İki ülkenin heyetleri arasındaki görüşmenin fotoğraflarında, 2011 yılında sadece Mısır bayrağının yerleştirildiği son görüşmeden farklı olarak, İsrail bayrağının da Mısır bayrağının yanına yerleştirildiği ve yüzlerin güldüğü görülüyor” ifadelerini kullandı.
Mısır'ın bir başka eski Tel Aviv büyükelçisi Muhammed Asım İbrahim de Şarm eş-Şeyh görüşmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İki taraf arasındaki ilişkilerin normalleştiğini söylemek için henüz erken olduğunu söyleyen İbrahim, “İsrail Başbakanı, Mısır'ın başkenti Kahire'ye gelmedi, ziyaret, Şarm eş-Şeyh’te yapıldı. Mısır Cumhurbaşkanı, tıpkı selefleri gibi halen İsrail'i ziyaret etmiş değil. Bu durum, her iki tarafın da halklarının bu adımların gerçekleşmesini engelleyen duygulara sahip olduklarının farkında olduğunu gösteriyor” dedi.

Mısırlı diplomat sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sanırım ABD ziyaretinden yeni dönen İsrail Başbakanı'nın, Mısır’ı ziyaret etmesi bekleniyordu. Belki de Bennett’in Biden yönetiminin İsrail’e karşı Trump yönetiminden daha az önyargılı olabileceğinin farkına varması, onu Mısır ve Arap ülkelerine yönelik bu adımları atmaya teşvik etti. Ziyaret, İsrail tarafının özellikle firari mahkûmlar krizi, Gazze Şeridi ile gerilimlerin tırmanması ve yeni bir çatışma ihtimalinin ortasında Mısır'ın doğru zamanda arabuluculuk rolü üstlendiğini bildiği bir dönemde gerçekleşti. İsrail aynı zamanda halkının barışa hazır olmadığını ve Mısırlıların büyük çoğunluğunun, Filistin'deki uygulamaları nedeniyle İsrail’e karşı olumsuz duygulara ve derin bir psikolojik bariyere sahip olduğunu da biliyor.”



Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
TT

Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, 1,6 milyar dolarlık dolandırıcılıkla binlerce yatırımcıyı aldatmaktan hüküm giyen özel sermaye yöneticisi David Gentile'ın hapis cezasını kısmen kaldırdı.

The New York Times'a göre, GPB Capital Holdings'in eski CEO'su ve kurucu ortağı, çarşamba günü hapisten çıktığında 7 yıllık cezasının iki haftasından azını çekmişti.

59 yaşındaki Gentile ve diğer sanık Jeffry Schneider, Ağustos 2024'te menkul kıymetler ve elektronik dolandırıcılık suçlarından hüküm giymiş ve bu yıl mayısta cezalarını almışlardı. Anlaşılan o ki, Trump 6 yıl hapis cezasına çarptırılan Schneider'ı affetmedi.

Trump'ın "af çarı" Alice Marie Johnson, Şükran Günü'nde sosyal medyada yaptığı paylaşımda Gentile'ın evine, çocuklarının yanına döndüğünü görmekten "çok memnun" olduğunu söyledi.

Savcılar, mahkeme dosyalarında Gentile ve Schneider'ın yatırımcı fonlarını kullanarak otomotiv ve perakende sektörlerindeki şirketlerin hisselerini satın aldığını belirtti. Bu varlıkların getirilerinden yatırımcılara düzenli yıllık ödemeler yapıldı.

Eski Başkan Joe Biden yönetiminin Adalet Bakanlığı, geçen yıl GPB'nin mevcut faaliyetlerinden elde ettiği fonları kullanmak yerine yatırımcılara ödeme yapmak için yatırımcı fonlarını kullanmasının bir saadet zinciri oluşturduğunu saptamıştı.

Ancak bir Beyaz Saray yetkilisi, savcıların işletmeyi yanlış bir şekilde saadet zinciri diye nitelendirdiğini savunarak, Reuters'a yaptığı açıklamada, iddianın "GPB'nin yatırımcılara ne olacağını açıkça söylemesi nedeniyle ciddi şekilde zayıflatıldığını" söyledi.

Adı açıklanmayan Beyaz Saray yetkilisi Reuters'a, "Duruşmada hükümet, düzmece olduğu iddia edilen beyanları Gentile'a bağlayamadı" dedi.

Kaynak, "Gentile ayrıca hükümetin sahte ifadeler aldığı ve bu ifadeleri düzeltmediği konusunda ciddi endişelerini dile getirdi" diye ekledi.

Cumartesi günü itibarıyla, Gentile'ın ceza indirimi metni henüz Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlanmamıştı. Ceza indiriminin herhangi bir mali cezayı etkileyip etkilemeyeceğiyse belirsizdi.

Haziranda savcılar, davadaki hakimden Gentile'ın 15,5 milyon dolardan fazla parasına el konmasını talep ederken, Schneider'ın 12 milyon dolardan fazla parasına el konmasını istemişti.

The New York Times'a göre eylülde savcılar hakime yazdıkları mektupta, mahkeme tarafından atanan bir kayyumun 700 milyon dolardan fazla paraya erişimi olduğunu ve bunun muhtemelen yatırımcılara dağıtılacağını belirtmişti.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır

Independent Türkçe


Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

TT

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun pazar günü sunduğu af talebini “devletin ve İsrail toplumunun çıkarlarını esas alarak” değerlendireceğini açıkladı. Tartışma hem siyaseti hem yargıyı hem de kamuoyunu ikiye bölerken, olası şartlı af senaryoları gündemin merkezine yerleşti. Herzog’un bu ilk açıklaması, ülkede siyasi, hukuki ve toplumsal kutuplaşmanın en yüksek seviyeye ulaştığı bir döneme denk geldi.

Af talebinin kamuoyunda büyük bir kaygı ve tartışma yarattığını belirten Herzog, “Şiddet dili beni etkilemez. Saygılı söylem tartışmayı teşvik eder. İsrail halkını görüşlerini Cumhurbaşkanlığı sitesinden iletmeye davet ediyorum” dedi.

Trump’tan gelen mesaj tartışmayı büyüttü

Yediot Aharonot gazetesinin haberine göre Herzog’un açıklaması, bazı hükümet yetkililerinin yönelttiği örtülü tehditlere yanıt niteliği taşıdı. Çevre Bakanı Idit Silman, af talebinin reddedilmesi halinde ABD Başkanı Donald Trump’ın yargı sistemindeki üst düzey isimlere yaptırım uygulayabileceğini öne sürdü. Trump’ın iki hafta önce Herzog’a gönderdiği bir mektup ile Netanyahu için af istediği de doğrulandı.

Netanyahu, talebini “ulusal çıkar” ve “toplumsal bölünmenin sona ermesi” gerekçesiyle savundu ancak herhangi bir suç itirafında bulunmadı.

Birlik vaadi yeni bölünme yarattı

Netanyahu’nun af talebi, hükümet kanadında destek görse de muhalefet lideri Yair Lapid ve diğer isimler, ancak suçun kabulü ve siyasetten çekilme şartıyla af verilmesi gerektiğini savundu. İsrail basını, Herzog’un da şartlı bir af formülüne sıcak baktığını yazdı.

rtg
Geçtiğimiz Ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu ABD Başkanı Donald Trump’ı karşıladı (AP)

Kanal 12, Herzog’un “evet ama şartlı” seçeneğini değerlendirdiğini; Netanyahu’dan ya suçlamaları kabul etmesini, ya da siyasi faaliyetlerinde kısıtlama getirilmesini talep edebileceğini aktardı. KAN televizyonu ise Herzog’un, “itiraf anlaşması” seçeneğini yeniden gündeme getirmeyi planladığını bildirdi.

dcfvg
Aralık 2024'te Tel Aviv Adliyesi'nin dışında, Netanyahu'yu temsil eden bir maske takan, hapishane kıyafetleri giyen ve elleri kelepçeli bir muhalif (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Kanal 13’ten aktardığı haberlere göre olası şartlar arasında erken seçim çağrısı yapılması, siyasetten geçici çekilme veya tartışmalı yargı reformlarının durdurulması da bulunuyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı ve Netanyahu cephesi bu iddiaları reddetti.

Hukuki tartışma büyüyor

Netanyahu’nun dört ayrı dosyada rüşvet, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılandığı süreçte af talebi, ülkenin hukuk çevrelerinde geniş bir tartışma başlattı.
Baro yetkilisi Guy Şinar, bunun “devam eden bir cezai süreci af yetkisiyle sonlandırma girişimi” olduğunu savundu.

erg
Netanyahu, Yargı Atamaları Komitesi'ni seçmek için Knesset'te yapılan oylamada oyunu kullanıyor - Haziran 2023 (Reuters)

Öte yandan Netanyahu’nun eski avukatlarından Mika Feitman, “Af, suçunu kabul eden kişiye verilir. Kanun bunu söylüyor” diyerek suç itirafı olmadan af verilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Feitman, 1984’teki “300 Numaralı Otobüs” olayında bile affın ancak suç itirafından sonra verildiğini hatırlattı.

Uzmanlar arasında, cumhurbaşkanının af yetkisinin yargı denetimine tabi olup olmayacağı konusunda da derin görüş ayrılıkları bulunuyor.

Sokağa da yansıyan kutuplaşma

Cumhurbaşkanlığı konutu önünde toplanan göstericiler, Herzog’a af talebini reddetmesi çağrısında bulundu. i24News için yapılan ankette halkın yüzde 54’ü affı desteklerken, yüzde 45’i karşı çıktı.

Affın suç itirafı şartına bağlanmasını destekleyenler yüzde 48, karşı çıkanlar yüzde 49 oldu. Netanyahu’nun siyaseti bırakması şartı gündeme geldiğinde ise kamuoyu yine ortadan ikiye bölündü.

Mavi-Beyaz lideri Benny Gantz, “Bu sürecin iyi bir şekilde sonuçlanmasını diliyorum; iç savaşla değil” diyerek tansiyonun yüksekliğine dikkat çekti.


Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
TT

Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)

ABD merkezli CNN televizyonu, Başkan Donald Trump’ın bugün akşam saatlerinde Beyaz Saray’da Venezuela konusunda izlenecek yol haritasını değerlendirmek üzere bir toplantı düzenleyeceğini duyurdu. Toplantı, Washington yönetiminin Karakas üzerindeki baskıyı artırdığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Habere göre toplantıya, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Kane, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Başkan Yardımcısı Özel Kalem Müdürü Stephen Miller gibi yönetimin kilit isimleri katılacak.

ABD son haftalarda, uyuşturucu kaçakçılığı yapan gemilere yönelik operasyonlar düzenleyerek ve Karayipler’deki askeri varlığını güçlendirerek Venezuela üzerindeki baskısını tırmandırdı.

Trump, cumartesi günü Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Venezuela’nın üzerindeki ve çevresindeki hava sahasının “tamamen kapalı” kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan New York Times gazetesi, Trump’ın geçen hafta Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile telefon görüşmesi yaptığını ve tarafların olası bir buluşmayı değerlendirdiğini aktardı. Gazete, Trump’ın Maduro’ya ABD’de bir görüşme teklif ettiğini ancak şu anda böyle bir plan bulunmadığını kaydetti.