‘DEAŞ’ın gelini’ İngilizlerden af diledi: ‘İşlediğim tek suç DEAŞ’a katılacak kadar aptal olmam’

Şamima Begüm ITV ile röportajı sırasında
Şamima Begüm ITV ile röportajı sırasında
TT

‘DEAŞ’ın gelini’ İngilizlerden af diledi: ‘İşlediğim tek suç DEAŞ’a katılacak kadar aptal olmam’

Şamima Begüm ITV ile röportajı sırasında
Şamima Begüm ITV ile röportajı sırasında

Terör örgütü DEAŞ’a katılan ve ‘DEAŞ’ın gelini’ olarak tanınan Şamima Begüm, dün İngiliz halkından özür dileyerek yaptıklarından dolayı af diledi.
2019 yılından bu yana Suriye’nin kuzeydoğusundaki kampta tutulan Şamima Begüm, İngiliz ITV televizyon kanalına verdiği röportajda, “Tanrı adına insanları öldürmenin hiçbir gerekçesi yok. Özür dilerim. Üzgünüm. İngiliz halkının beni affetmeye çalışmasının çok zor olduğunu biliyorum. Çünkü DEAŞ korkusuyla yaşayıp sevdiklerini kaybettiler. Ancak bende DEAŞ korkusuyla yaşadım ve ben de sevdiklerimi kaybettim” ifadelerini kullandı.
15 yaşındayken İngiltere’den ayrılan Begüm, Şubat 2015’te iki kız öğrenci ile terör örgütü DEAŞ’a katılmak için Londra’dan Suriye’ye kaçtı.
Dün yaptığı açıklamada, Suriye’ye bir Müslüman olarak yapılmasının doğru olduğunu düşündüğü fikirler için gittiğini belirten Şamima, “Suriye'de veya dünyanın herhangi bir yerinde kimseyi incitmek istemedim.  Ölüm tarikatı olduğunu bilmiyordum. Müslüman bir grup olduğunu sanıyordum” dedi.
AFP’nin haberine göre, Begüm, Suriye'deyken kendisinden sekiz yaş büyük Hollanda asıllı bir DEAŞ üyesiyle evlendi. Suriye’nin doğusundaki çatışmalardan kaçan Şamima, Şubat 2019’da kendisini Roj mülteci kampında buldu. Kampta doğum yapan Begüm, birkaç hafta sonra çocuğunu kaybetti. Ayrıca Suriye’deyken dünyaya getirdiği diğer iki çocuk da öldü. DEAŞ’ın gelini olarak bilinen Begüm, ulusal güvenlik nedeniyle 2019 yılında elinden alınan vatandaşlığının geri verilmesini talep ederek, İngiltere'ye dönmek istiyor. Mahkemeye çıkmaya ve hakkındaki iddiaları çürütmeye hazır olduğunu söyleyen Begüm, “Çünkü DEAŞ’da anne ve eş olmaktan başka bir şey yapmadım” dedi. Begüm’ün röportaj sırasında beyzbol şapkası, askılı tişört ve turuncu renk ojeleri dikkatlerden kaçmadı.
Şamima Begüm röportajda ayrıca, “İşlediğim tek suç DEAŞ’a katılacak kadar aptal olmam” dedi. Doğrudan İngiltere Başbakanı Boris Johnson’a seslenen Begüm, “Bu konuda size çok yardımcı olabilirim, çünkü açık bir şekilde ne yaptığınızı bilmiyorsunuz” şeklinde konuştu.
Şubat 2019’da siyah peçe takarak İngiliz basınına konuşan Şamima, Mayıs 2017'de 22 kişinin hayatını kaybettiği Manchester'daki terör saldırısını, uluslararası koalisyonunun DEAŞ’a karşı saldırılarının ‘intikamı’ olarak nitelendirdi. Ancak dünkü röportajda, kendisine sorulan Manchester sorusuna cevap vermedi.
Şubat 2021'de İngiltere Yüksek Mahkemesi, vatandaşlıktan çıkarma kararına itiraz etmek için Begüm’ün İngiltere’ye iade talebini reddetti. Londra, genç kadının ailesinin Bangladeş'ten geldiğini ve bu ülkenin vatandaşlığına başvurabileceğini savundu. Ancak Dakka, Begüm’ün vatandaşlık başvurusunda bulunmadığını ve başvuru olsa dahi kabul etmeyeceğini duyurdu.



İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
TT

İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)

İsrail güvenlik kabinesi bugün işgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin kurulmasına onay verdi. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, bu adımın ‘bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi’ amaçladığını söyledi.

Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamaya göre, söz konusu kararla birlikte son üç yılda onay verilen yerleşim sayısı 69’a yükseldi.

İsrail’in bu kararı, Birleşmiş Milletler’in (BM) Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerinin hız kazandığını ve 2017’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını duyurmasından birkaç gün sonra geldi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamada, “İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim yerinin onaylanması ve düzenlenmesine ilişkin Maliye Bakanı ile Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın önerisi, güvenlik kabinesi tarafından kabul edildi” denildi.

Açıklamada söz konusu adım ‘tarihi’ olarak nitelendirilirken, bunun bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi amaçladığı ifade edildi. Smotrich, “Fiili olarak bir Filistin terör devletinin kurulmasını engelliyoruz” dedi.

Smotrich sözlerini şöyle sürdürdü: “İzlediğimiz yolun doğru olduğuna inanarak, tarihi miras alanımızdaki yerleşim yerlerini geliştirmeye, inşa etmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz.”

Açıklamaya göre, onaylanan yerleşimlerin bulunduğu bölgeler yüksek stratejik öneme sahip. Bunların başında, yaklaşık 20 yıl önce Batı Şeria’nın kuzeyinde kaldırılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin yeniden kurulması geliyor.

Onay verilen yerleşimler arasında, fiilen mevcut olan ancak bugüne kadar yasal statüye sahip olmayan beş kaçak yerleşim de bulunuyor.

ABD Başkanı Donald Trump, daha önce İsrail’i Batı Şeria’yı ilhak etme konusunda uyarmıştı. Buna karşın İsrail’deki aşırı sağcı hükümette yer alan bazı bakanlar, bu adımı mümkün olan en kısa sürede hayata geçirmeye çalışıyor.

Batı Şeria’daki tüm İsrail yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul edilirken, yerleşim karakolları İsrail yasalarına göre de illegal sayılıyor.

İsrail’in 1967’de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs hariç olmak üzere, Batı Şeria’da yaklaşık 500 bin İsrailli yerleşimci ile birlikte yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor.


Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
TT

Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)

Güney Afrika polisi, Johannesburg yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda 10 kişinin öldüğünü, 10 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin haberine göre olay, Johannesburg’un 40 kilometre batısındaki Bekkersdal kentinde, ruhsatlı bir barın bulunduğu caddede meydana geldi. Saldırının nedenine dair herhangi bilgi açıklanmadı. Polis sözcüsü AFP’ye yaptığı açıklamada, saldırganların kimlikleriyle ilgili henüz “ayrıntılı bilgi” bulunmadığını söyledi.

Reuters haberine göre polis, saldırıda yaklaşık 12 kişinin yer aldığı bilgisini verdi. Saldırganların beyaz bir minibüs ve gri bir sedanla olay yerine gelip bara ateş açtığı, ardından kaçarken etrafa gelişigüzel ateş ettikleri bildirildi. Yetkililer, saldırı nedeninin soruşturmayla ortaya çıkacağını duyurdu.

Güney Afrika’da suç oranları yüksek ve organize suç örgütlerinin etkisi dikkat çekiyor. Ülkede bireyler, kişisel güvenlik amacıyla ruhsatlı silah taşıyabiliyor ancak yasa dışı silahların dolaşımı da ciddi bir sorun oluşturuyor.

6 Aralık’ta da Pretoria’da bir işçilerin kaldığı bir eve düzenlenen silahlı baskında, aralarında üç yaşındaki bir çocuğun da bulunduğu 11 kişi öldürülmüştü. Söz konusu evde yine bir bar bulunuyordu.

Ülkede silahlı şiddet oranı son derece yüksek. Polis verilerine göre, Nisan ile Eylül ayları arasında her gün ortalama 63 kişi silahlı saldırılarda hayatını kaybediyor.


Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.