Suudi Arabistan Askeri Sanayiler Otoritesi Genel Sekreteri Uhali, Şarku’l Avsat’a konuştu: Yatırımcı çekmek istiyoruz ve yerelleştirme şartlarına uyuyoruz

Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)
Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Askeri Sanayiler Otoritesi Genel Sekreteri Uhali, Şarku’l Avsat’a konuştu: Yatırımcı çekmek istiyoruz ve yerelleştirme şartlarına uyuyoruz

Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)
Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Askeri Sanayiler Genel Otoritesi (GAMI), askeri sanayileşme için ulusal yetenekleri geliştirmeyi, sektörü yerelleştirmeyi ve GAMI’yi iş fırsatları sağlayan ve yerel ekonomiye katkılarını artıran bir kol haline getirmeyi amaçlıyor.
Askeri Sanayi Genel Otoritesi Genel Sekreteri Mühendis Ahmed el-Uhali, yaptığı açıklamada Otorite’nin Suudi Arabistan’daki askeri sanayi pazarına girmek isteyen yabancı yatırımcıya herhangi bir kısıtlama getirmemek için sektöre yatırım için düzenleyici adımlar attığını ifade etti. Yatırımcıların yerelleştirme, istihdam ve teknoloji transferi sürecinde Suudi Arabistan’ın ortakları olacağına işaret eden Uhali, Suudi Arabistan'ın özellikle bu sektöre ve genel olarak diğer sanayi sektörlerinin geri kalanına yatırım için ideal bir yer haline geldiğini vurguladı.
Suudi Arabistan’ı temsilen İngiltere'nin başkenti Londra'nın ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Savunma ve Güvenlik Ekipmanları Fuarı’na (DSEI) fuarına katılan GAMI Genel Sekreteri Ahmed el-Uhali Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Suudi askeri sanayi sektörünün yerelleştirilmesi konusundaki beklentiler ve gelecek vizyonu hakkında konuştu. Askeri sanayi sektörü ile ilgili diğer konuların yanı sıra, GAMI’nin dört yıl içindeki başarılarına da değindi.
İşte GAMI Genel Sekreteri Ahmed el-Uhali’nin Şarku’l Avsat’a verdiği röportajın tam metni:

Sayın Genel Sekreter, GAMI bugün ‘Suudi Arabistan'da Yatırım Yap’ sloganıyla savunma ve güvenlik alanlarında uzmanlaşmış en önemli uluslararası fuarlardan birinde Suudi Arabistan'ın temsiline öncülük ediyor. Buradaki hedefiniz nedir?
Suudi Arabistan Krallığı'nın Uluslararası Savunma ve Güvenlik Ekipmanları (DSEI) fuarına katılımının, askeri endüstriler sektöründe uzmanlaşmış endüstrilerin gelişimi için nitel bir platformu temsil ettiğine şüphe yoktur. Bu, bu alandaki uluslararası oyuncular arasında ortaklıklar oluşturulması, bilgi ve deneyim alışverişi ve teknoloji transferinde bulunulması ile sağlanıyor. Suudi Arabistan savunma ve ulusal güvenlik sektörüne yüksek öncelik vermektedir. Bu öncelik, ulusal ekonomimizi zenginleştirme ve sürdürülebilir refahın kaynağı olması için Krallık’taki çeşitli endüstrileri yerelleştirmeyi amaçlayan bilge yönetimin talimatları ile veriliyor. Bu nedenle, Krallık'taki askeri endüstriler sektörünün yerelleştirilmesinden, düzenlenmesinden ve etkinleştirilmesinden sorumlu otorite olmak üzere Askeri Sanayiler Genel Otoritesi kuruldu. Bu katılım ve temsil, GAMI’nin sektörde gelecek vadeden yatırım fırsatlarını tanıtıp yatırımcıları destekleyip ve Suudi askeri ve güvenlik endüstri pazarına girişlerini kolaylaştırarak sektörün güçlendirilmesine yönelik hedeflerinden biridir. GAMI ile kamu ve özel sektördeki tüm ortakları tarafından temsil edilen Krallık'taki askeri sanayi sektörü sistemi, Suudi Arabistan’daki askeri endüstrilerin yerelleştirilmesi gibi stratejik bir hedefe ulaşmak için çalışmayı amaçlamaktadır. Ayrıca Riyad’ın 2030 yılına kadar askeri teçhizat ve hizmetlere yaptığı harcamaların yüzde 50'sinin üstünde bir oranda yerelleştirmesi hedefleniyor.

Bugün Suudi Arabistan'da askeri sanayi sektörü gibi devasa bir sektöre öncülük ediyorsunuz. GAMI’nin kuruluşundan bugüne kadar sektörün tanık olduğu gelişme aşamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
GAMI, hakkındaki değerlendirmem oradaki konumum nedeniyle tarafsız olmayabilir. Ancak bu, onun umut vaat eden geleceği hakkında en üst düzeyde iyimserliği ifade etmememi engellemiyor. Gösterge ve rakamlar bunu kanıtlıyor. Sektörde bu yılın ilk yarısının sonuna kadar dikkat çekici bir büyüme kaydedildi. Ruhsat verilen 99 yerel ve uluslararası şirket düzeyinde bu yılın ilk çeyreğine oranla yüzde 41’lik bir artış gözlendi. Bu şirketler, Suudi ekonomisinin tanık olduğu kapsamlı kalkınma sürecinin bir parçası olmak istiyor. Bazı şirketler, paralarını Suudi Arabistan’a yatırmaya karar verdi ve bu boşuna değildi. Birçok avantajı bulunuyor. Suudi Arabistan’ın küresel tedarik zincirlerinin kalbindeki stratejik konumu, niteliksel potansiyeli, Kral Selman bin Abdulaziz yönetiminin yabancı yatırımcılara sağladığı kolaylıklar, bu avantajlardan en önemlileri arasında bulunuyor. Krallık yatırımcılara ayrıca geçmişte olduğu gibi yerel bir ortağa ihtiyaç duymadan tüm projesine sahip olma olanağı sunuyor.
İyimser göstergeler yukarıdakilerle sınırlı değil, bunların da ötesine uzanıyor. Özellikle de sektörün devlet tarafından kabul edilen ve başarı vaadinde bulunduğu ve stratejik projelere harcamak için finansal ve insani yeteneklerini kullandığı niteliksel inisiyatifler aldığı göz önünde bulundurduğumuzda bunlar, Suudi Arabistan’ı bugün küresel olarak askeri endüstrinin en büyük etkileyicilerden biri haline getiriyor.

Bu ruhsat verilen şirketlerin yerelleştirme programları üzerindeki etkisi nedir?
Etki, Allah’ın izniyle olumlu. Askeri harcamalarımızın yüzde 50'sini yerelleştirmeye yönelik çabalarımızın 2030 yılına kadar destekleyici sektörlerde 40 binden fazla doğrudan ve 60 bine yakın dolaylı iş yaratması bekleniyor. Bu işlerin çoğu Suudi Arabistan’ın yetkinlikleriyle doldurulacak. Şu anda ilgili makamlar, araştırma merkezleri ve üniversiteler ile işbirliği içinde teknik eğitim ve öğretim programlarını uyumlu hale getirip, askeri endüstriler sektörüne yetenek ve uzmanlığı çekmek için ortaklıklar kurarak insan kaynağını nitelikli hale getirmek için gelişmiş programların hazırlanması üzerinde çalışıyoruz.

Bu bizi Suudi Arabistan'da askeri sanayi sektörünün üzerinde çalıştığı strateji hakkında bir soruya mı götürüyor?
Sektöre yönelik Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmış bir stratejimiz var. Bu strateji, askeri sanayi sektörünün bilge yönetimden aldığı sınırsız destek ve özel ilginin bir uzantısıdır. Ülkenin stratejik bağımsızlığını güçlendirmeye, ulusal askeri endüstriyel yeteneklerini geliştirmeye ve onu Suudi ekonomisinin önemli bir kolu olacak şekilde yerelleştirmeye yönelik bilge ve iddialı vizyonunu somutlaştırmak amacı taşıyor. GAMI’de 3 ana sütundan oluşan bir strateji üzerinde çalışıyoruz: GAMI’nin ihalelerde yerelleştirmeye öncelik verilmesine katkıda bulunacak ve Krallıktaki askeri ve güvenlik güçlerimizin birleşik satın alma gücünden en yüksek harcama verimliliğini elde etmek için yararlanacak tedarik mekanizmasını geliştirmek için çalıştığı askeri tedarik. İkinci sütun, sektörün yerelleştirmesi. Bu, sektörde şeffaflığı artıran ve sektöre yatırımı teşvik eden düzenlemelerle mevzuatın belirlenmesinden sorumlu düzenleyici sütundur. Üçüncüsü, araştırma ve teknoloji ayağı. Bu sütun da insan kaynakları oluşturmak, araştırma ve geliştirme çabalarını askeri ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını karşılayan alanlara yönlendirmek için eğitim ve pratik programları uyguladığımız yetenekleri geliştirmenin temel direğidir.

2030 Vizyonu hedefleri açısından neler başarıldı?
Kısa bir süre içinde sektörün yerelleştirilmesi ile ilgili 2030 Vizyonu hedeflerine ulaşmayı başardık. GAMI’nin 2017 yılında kurulmasından önce askeri teçhizata yapılan harcamaların yerelleşme oranı yaklaşık yüzde 2 idi. 2017 yılında kurulmasından sonra yerelleştirme oranını yükseltmek için kamu ve özel sektörlerden tüm ortaklarla birlikte çalıştık. Bu bütünleştirici çabalar sayesinde 2020'de yüzdeyi iki katından fazla artırarak yüzde 8 oranına ulaştık. 2030 yılına kadar yerelleştirme oranının yüzde 50’nin üzerine çıkarılması olan nihai hedefimize giden yolda bu cephede hala ilerleme kaydediyoruz.
GAMI ayrıca Suudi Arabistan’daki savunma ve güvenlik makamlarının satın alma gücünü en üst düzeye çıkarmak ve birleştirmek amacıyla askeri tedarik için bir mekanizma oluşturmaya çalıştı. GAMI, savunma ve güvenlik sektöründe tedarik için bir katma değer elde etmeyi başardı. Sektör düzenlemeleri açısından, ülkede ilk kez şimdiye kadar yatırımcılar tarafından çok iyi karşılanan endüstriyel lisanslama platformunu kurduk. Ayrıca ‘Yatırımcıyı Tedarik Zinciri Yoluyla Güçlendirme’ programını başlattık. Böylece sektör içinden veya ilgili alanlardaki endüstriyel yatırımcılar için hedeflenen yerelleştirme fırsatları belirlendi.  

Sayın Genel Sekreter, sektörde tedarik zincirleri ile yatırımcıyı güçlendirmekten bahsettiniz. Daha ayrıntılı anlatır mısınız?
Suudi Arabistan’da askeri sanayi sektöründe tedarik zincirleri aracılığıyla yatırımcıyı güçlendirme projesi, yakın zamanda duyurulan en önemli ve öne çıkan projeler arasında yer alıyor. Projenin önemi, Riyad’ın 2030 yılına kadar askeri teçhizat ve hizmetlere yapılan hükümet harcamalarının yüzde 50'sinden fazlasını yerelleştirme çabalarını güçlendirmesinde yatmaktadır. Ayrıca, Suudi Arabistan’daki askeri sanayi sektörünün tedarik zincirlerinde hedeflenen birçok yatırım fırsatı aracılığıyla yatırımcıyı desteklemeye ve güçlendirmeye de katkıda bulunacaktır.
Ortaklarla birlikte çalıştık. 6 savunma ve güvenlik alanında yerelleştirme ile ilgili 74 yatırım fırsatı bulduk ve fırsatları tanıtmak için 350'den fazla yatırımcı ve ortakla görüştük. Sektördeki endüstriyel hedefler için net bir yol haritası geliştirmek için kamu ve özel sektördeki ortaklarımızla yan yana çalıştık. Sektörün tedarik zincirlerinde öncelikli çıktıları belirledik.

Yatırımcı bu fırsatlara nasıl erişecek ve bunlar hakkında nasıl bilgilenecek?
Tedarik zincirlerinde hedeflenen fırsatların çıktıları arasında yatırımcıların yerelleştirme fırsatlarına erişmelerini ve sektördeki yatırımcıların endüstriyel yeteneklerinden haberdar olmalarını sağlayan ‘Askeri Endüstriler’ platformunu kurduk. Platform, GAMI tarafından platforma kayıtlı tüm patentli ve ruhsatlı yatırımcılarla sektörü bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Platforma kayıtlı tüm yerel ve uluslararası şirketler, sunulduğunda, sektör tarafından sağlanan yerelleştirme fırsatlarını hızlı ve kolay bir şekilde tespit edebilecekler. ‘marketplace.gami.gov.sa.’ adresi aracılığıyla yerli firmalar uluslararası firmalarla, özellikle orijinal üreticilerle iletişime geçebiliyor.

GAMI, yabancı yatırımcıları Suudi Arabistan’da sektöre yatırım yapmaya çekmek için neler sunuyor?
GAMI, Suudi Arabistan’daki yatırım ortamının entegre bir resminin sunulmasını sağlamak için Krallığa yatırım çekmekle ilgili tüm taraflarla entegre bir şekilde çalışır. GAMI, sektöre yatırım için düzenleyici çerçeveler geliştirmiştir. Buna göre yerelleşme, istihdam ve teknoloji transferi sürecinde bize ortak olacağı sürece, Suudi Arabistan’daki askeri sanayi pazarına girmek isteyen yabancı yatırımcılar için herhangi bir kısıtlama yoktur. Askeri sanayi sektöründeki yatırım ortamının günümüzde uluslararası yatırımcılar için cazip ve verimli bir ortam haline gelmesi nedeniyle Krallığın özellikle bu sektöre ve genel olarak diğer sanayi sektörlerinin geri kalanına yatırım için ideal bir yer haline geldiğine inanıyoruz.

GAMI’nin sektörün gelişmesine ve yerelleşmesine destek olmak için üzerinde çalıştığı en önemli projeler nedir?
GAMI’nin proje ve programları arasındaki ulusal önceliklere ulaşmak ve mevzuat geliştirmek, askeri sanayileşme ihalelerinin verilmesi ve yerel üreticilerin desteklenmesi ve güçlendirilmesi için mevzuat geliştirmek, öncü şirketler olmak için gelecek vaat eden yerel şirketler geliştirmek, küresel konumlarını ileriye taşımak için büyük ulusal şirketleri desteklemek Otorite’nin stratejik adımlarıdır. GAMI’nin yakın zamanda açıkladığı bu stratejik projeler arasında, yerel olarak üretmeye ve yerelleştirmeye çalıştığımız bir askeri zırhlı araç olan ‘ed-Dahana (Al-Dahna) Arabası’ da yer alıyor. Ayrıca, yerel olarak üretilen ilk HSI32 hızlı müdahale botunun denize indirilmesi için Savunma Bakanlığı ile işbirliği içinde çalıştık. Buna ek olarak Krallık’taki askeri endüstrileri yerelleştirme planının bir parçası olarak, ilk yüzer iskelenin açılışı yapıldı. İskele, Fransız CMN Company ve Zamil Offshore Services Company arasındaki işbirliğinde en son uluslararası şartnamelere ve standartlara uygun olarak yerel olarak üretilmiştir. Yakın zamanda, Middle East Propulsion Company ile ABD menşeili ‘Honeywell International’ arasında AGT 1500 motorlarının onarım, bakım ve revizyon yeteneklerinin yerelleştirilmesini amaçlayan bir anlaşmanın imzalandığını açıkladık.

Düzenleyeceğiniz uluslararası savunma fuarının tanıtımı da dahil olmak üzere askeri sanayi sektöründe uluslararası katılımlar gerçekleştiriyorsunuz. Bunun için hedefleriniz nelerdir?
Kuruluş amacına uygun olarak GAMI’nin görev ve amaçlarından biri, gelecek vaat eden bu sektörü ve hedeflenen fırsatları tanıtmak amacıyla uluslararası askeri sanayi sektörünün önde gelen temsilcisi olmaktır. Bu nedenle, Askeri Sanayiler Genel Otoritesi, kamu ve özel sektörden ortaklarımızla koordinasyon ve işbirliği içinde Suudi Arabistan’ın bu sektöre uluslararası katılımını organize etmekten sorumludur. Allah'a hamd olsun, uluslararası katılımımız sırasında, ülkenin askeri sanayi sektörüne ve ulusal ekonomisine yansıyacak çok sayıda anlaşma imzalanıp ortaklıklar kuruldu.
Dünya Savunma Fuarı (WDS) organizasyonu ile ilgili olarak, katılmak isteyen küresel, bölgesel, uluslararası ve yerel şirketlerden bugüne kadar çok sayıda talep aldık. Almaya da devam ediyoruz. Fuar, operasyonel entegrasyonla ilgili savunma ve güvenlik sektörüyle ilgilenenler için entegre bir platform sunuyor. Bu platform, türünün hava, kara, deniz, uydu ve bilgi güvenliği olmak üzere beş savunma alanını kapsayan ilk örneği olacak. Dünya çapındaki seçkin uluslararası savunma fuarları serisine niteliksel bir katkı olacağından eminiz. Bununla birlikte GAMI herkesi hayati ve stratejik bir sektörde gelecek vaat eden bir yolculukta bize katılmaya davet ederek, yerel ve uluslararası çeşitli sektör ve alanlardaki ortaklarıyla birlikte çalışarak arzu ettiği hedeflere ulaşacaktır. Askeri sanayi sektörünün en önemli eksenlerini iki kelimeyle özetleyebilirim: Fırsatlar ve ortaklıklar.

GAMI, Suudi kadınları askeri sanayi sektöründe nasıl güçlendirdi?
Yolculuğa devam etmeye kararlıyız… Bu konuda, yerelleşme hedeflerine ulaşmak için ülkenin oğullarına ve kızlarına güveniyoruz. Suudi kadınlar, Krallık’taki askeri sanayi sistemine girerek sektördeki varlıklarını güçlendirdiler. Bu nedenle, özellikle bu hayati sektöre hizmet eden çeşitli disiplinlerde eşi görülmemiş kadın mühendis ve teknisyenlerin varlığı ışığında, Suudi kadınlarını bu alanda güçlendirmeye önem veriyoruz. Suudi üniversiteleri ve eğitim, istihdam ve işbirliği konusundaki araştırma merkezleriyle birlikte kadınların sektördeki rolünü en üst düzeye çıkarmak için stratejik ve önemli anlaşmalar yapma sürecindeyiz.



NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

TT

NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun (PIF) sahibi olduğu NEOM'daki gelişme hızı, Oxagon ve NEOM Yeşil Hidrojen projelerinin üretim ve işletmeye yaklaşmasıyla birlikte hızlanıyor. Söz konusu projeler, Suudi Arabistan’ın temiz enerji ve ileri endüstrilere geçişinde önemli bir rol oynuyor. Bu adım, karbon emisyonlarının azaltılması ve ulusal ekonominin çeşitlendirilmesini hedefleyen Vizyon 2030 çerçevesindeki çalışmalar kapsamında atılıyor. Yenilenebilir enerji ve teknolojik yenilik temelli entegre sanayi ve teknoloji ekosistemlerinin inşası yoluyla, NEOM’un sürdürülebilir sanayiler ve geleceğin teknolojileri alanında küresel bir merkez olarak konumunu güçlendirmesi amaçlanıyor.

İşletme ve bakım

NEOM Yeşil Hidrojen Şirketi CEO'su Visam el-Gamidi, şirketin 2026'da test ve devreye alma aşamalarını tamamladıktan sonra 2027'de ticari üretime başlamaya hazırlandığını duyurdu. Bu projenin, Suudi Arabistan’ın temiz enerjiye geçişinin en önemli dayanaklarından biri olduğunu ve karbonsuzlaşma ve net sıfır emisyon hedefleri olan Vizyon 2030 hedefleriyle uyumlu olduğunu açıkladı.

Şirketin ACWA Power, Air Products ve NEOM arasında bir ortak girişim olduğunu ve NEOM projesi kapsamındaki sanayi şehri Oxagon'da bulunduğunu belirtti. Proje üç ana tesisten oluşuyor: Oxagon'daki hidrojen üretim tesisi, yaklaşık 80 kilometre doğuda bulunan güneş enerjisi sahası ve yaklaşık 120 kilometre kuzeydeki rüzgâr türbini sahası.

El-Gamidi, Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda, projenin toplam üretim kapasitesinin 2026 yılı sonuna kadar hidrojen tesisine güç sağlamak için 4 gigawatt olacağını ve ticari üretimin ertesi yıl 2027'de başlayacağını açıkladı. Tesis, günde 600 ton hidrojen üretebilecek; bu hidrojen, yılda 1,2 milyon ton amonyağa dönüştürülecek ve projenin bir parçası olarak inşa edilen deniz rıhtımı da dahil olmak üzere tesise ait özel bir liman üzerinden sevk edilecek. El-Gamidi, şirketin yaklaşık iki yıl önce inşaat aşamasına girdiğini ve şu anda inşaat aşamasının yüzde 80'inden fazlasını tamamladığını, güneş ve rüzgâr enerjisi santrallerinin ise ileri aşamalarda olduğunu ve 2026 yılında hidrojen tesisine test ve işletme için enerji sağlamaya hazır olduğunu bildirdi.

El-Gamidi, şirketin sadece fabrikayı inşa etmekle kalmayıp, aynı zamanda kurumsal yapısını da kurduğunu, bugüne kadar yaklaşık 350 çalışanı istihdam ettiğini, operasyonlar, bakım ve tüm destek fonksiyonları için gerekli yetenekleri çektiğini açıkladı. Şirket ayrıca, bu gelecek vaat eden sektöre katılmak üzere yeni mezunları eğitmek ve nitelik kazandırmak için özel eğitim programları başlattı.

El-Gamidi, şirketin Oxagon bölgesinde bulunmasının ve limanın hidrojen tesisine yakın olmasının projenin başarısında belirleyici bir rol oynadığını belirtti. El-Gamidi’ye göre, tüm rüzgâr türbinleri Neom Limanı ve Oxagon hizmetleri üzerinden ithal edildi. Ayrıca hidrojen tesisinin ana ekipmanları ve birçok diğer ekipman da Neom Limanı ve Oxagon üzerinden getirildi.

Oxagon'un sanayi bölgesindeki yatırımcılara NEOM'da lisans ve izinler, liman hizmetleri, mühendislik ve lojistik hizmetlerini içeren entegre bir sistem sağladığını ve bunun da projenin uygulama aşamalarında önemli ilerlemeler kaydetmesini sağladığını belirtti.

El-Gamidi, bugün inşa edilenin sadece bir istasyon değil, küresel bir model haline gelecek yeni bir endüstrinin başlangıcı olduğunu vurgulayarak, büyük ölçekli bir hidrojen endüstrisi kurmanın ve onu geleceğe taşımanın mümkün olduğunu dünyaya kanıtladığını ifade etti.

Projenin ekonomik ve sosyal etkisi hakkında konuşan el-Gamidi, şirketin NEOM Yeşil Hidrojen Projesi kapsamında 300 ila 350 arasında doğrudan istihdam sağlayacağını ve bunların çoğunun halihazırda doldurulduğunu, ayrıca destekleyici sektörlerde bu sayının 6 ila 7 katı arasında dolaylı istihdam yaratacağını açıkladı.

Projenin NEOM'da yer almasının, tesisin bakımını ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini desteklemek için sürekli endüstriyel hizmetlere ihtiyaç duyulacağı anlamına gelen, yukarı ve aşağı akış hizmetlerinin geliştirilmesine kapı açacağını belirtti. Suudi Arabistan'daki hidrojen endüstrisinin yapay zekâ, dijitalleşme ve mühendislik çözümleri gibi alanlarda uzmanlaşmış birçok şirketi çekeceğini ve Suudi ekonomisinin çeşitlendirilmesi için yeni bir dayanak noktası olacağını vurguladı.

Gelecekteki fırsatlar

Oxagon CEO'su Vishal Wanchoo ise projenin NEOM'da ileri ve temiz endüstrilere ev sahipliği yaptığını ve bölgenin ana ekonomik itici güçlerinden biri olduğunu vurguladı. Oxagon'daki çalışmaların 2021'de planın başlatılmasından bu yana önemli ilerleme kaydettiğini açıkladı. Şehrin, Neom limanı çevresindeki Kızıldeniz'de, özellikle Avrupa ve Afrika olmak üzere birçok coğrafi bölgeye mükemmel erişim sağlayan stratejik bir konumda bulunduğunu ve bu nedenle ürün ihracatı ve Suudi Arabistan'a hizmet vermek için ideal bir yer olduğunu belirtti.

Wanchoo, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Neom Limanı’nın halihazırda faaliyete geçtiğini ve endüstriyel şirketleri Oxagon'da iş kurmaya çekmek için çabaların sürdüğünü, Neom Yeşil Hidrojen Projesi’nin ise yeşil hidrojenin büyük ölçekli üretimi için ilk büyük proje olduğunu bildirdi. Ayrıca, Oxagon'un endüstriyel şehir için odaklandığı temel alanlar olan yapay zekâ veri merkezlerini genişletmenin ve genel olarak yapay zekâ sistemini geliştirmenin yanı sıra entegre bir yenilenebilir enerji sistemi kurmak için çalıştığını da doğruladı.

Wanchoo, Neom Limanı’nın şu anda Yeşil Hidrojen Projesi’ne malzeme tedarik ederek ve karmaşık sevkiyatlar gerçekleştirerek hizmet verdiğini açıkladı ve projenin gelecekteki fırsatlarına yönelik büyük heyecanı vurguladı. Ayrıca, Oxagon'un önceliklerinden birinin kapsamlı bir yenilenebilir enerji sistemi kurmak olduğunu belirterek, yeşil hidrojen alanındaki çalışmaların yaklaşık dört yıl önce başladığını ve geleneksel enerjiden temiz enerjiye geçişin devam ettiği göz önüne alındığında, Krallığa hizmet etmek ve ihracat kapasitesini artırmak için yenilenebilir enerji sisteminin tüm unsurlarının geliştirilmesinin önemini vurguladı.

Wanchoo, Oxagon’un odaklandığı ilk üç temel sütunun, rüzgâr enerjisi teknolojisinin geniş ölçekte yerli üretimi, güneş enerjisi teknolojisinin orta ve nihai aşamalarda yerli olarak üretilmesi ve yüksek üretim kapasitesine sahip bu tesislerin hem Suudi Arabistan’ın yenilenebilir enerji ihtiyacını karşılaması hem de ihracat pazarlarına hizmet etmesi olduğunu belirtti. Ayrıca, yenilenebilir enerji ekosisteminin kilit unsurlarından biri olarak batarya teknolojilerinin geliştirilmesi yönünde çalışmaların sürdüğünü ifade eden Wanchoo, bu alanda projenin önemli bir ilerleme kaydettiğini vurguladı.

Temiz ve teknik endüstrilerle ilgili olarak, Oxagon'un tüm faaliyetlerinin doğası gereği temiz enerji olan yenilenebilir enerji etrafında döndüğünü açıkladı. Hedefin yenilenebilir enerji bileşenlerinin üretimi ile sınırlı olmadığını, Oxagon'daki tüm endüstrilerin tamamen yenilenebilir enerji kullanarak çalıştırılmasına kadar uzandığını vurguladı. NEOM Yeşil Hidrojen Projesi'nin en büyük yenilenebilir enerji üretim projelerinden biri olduğunu ve tamamen temiz enerjiyle çalıştığını, bu sayede Oxagon'daki diğer endüstrilere de aynı enerjiyi sağladığını belirtti.

Wanchoo, teknik alandaki odak noktalarının yapay zekâ olduğunu belirterek, yapay zekâ ile yenilenebilir enerji arasında yakın bir bağlantı bulunduğunu vurguladı. Günümüzde yapay zekânın karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin sürdürülebilirlik olduğunu, zira bu alanın soğutma amaçlı büyük miktarda enerji ve su tükettiğini söyledi. Bu nedenle, Oxagon, sürdürülebilir çözümler benimsemeye özen gösteriyor. Şehirde kurulacak dev yapay zekâ veri merkezi, yenilenebilir enerji ile çalışacak ve soğutma için deniz suyu kullanılacak; böylece operasyonların ve kullanılan teknolojilerin sürdürülebilirliği sağlanmış olacak.

Wanchoo ana hedefin bu görüşmeleri ilerletmek ve şirketlerin faaliyetlerine başlayabilmeleri için anlaşmaları sonuçlandırmak olduğunu vurguladı. Yenilenebilir enerji ve yapay zekâ projelerinin hızlı büyümesi göz önüne alındığında, planın 2026 yılı sonundan önce endüstriyel üretime başlamak ve 2027 yılına kadar tam üretime ulaşmak olduğunu belirtti.


Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
TT

Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Suudi Arabistan ve ABD kara kuvvetleri arasındaki ortak askeri tatbikat "Quincy-1" dün Fort Irwin askeri üssünde başladı.

Tatbikat, operasyonel hazırlığı artırmayı, uzmanlık alışverişinde bulunmayı ve çeşitli muharebe ortamlarında ortak operasyonların entegrasyonunu amaçlıyor.

Resim   Ortak tatbikat manevraları “Quincy-1” Fort Irwin askeri üssünde başladı, (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Yaklaşık bin 200 mil karelik bir alanı kaplayan dev Fort Irwin askeri üssü, Kaliforniya ve Nevada eyaletleri arasında, Mojave Çölü'nün kalbinde yer almaktadır.


Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
TT

Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)

ABD, Suudi Arabistan'ın 48 adet F-35 savaş jeti satın alma teklifini değerlendiriyor. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Reuters'a konuşan ABD'li yetkililer, Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) teklif üzerinde aylardır çalıştığını belirtiyor. 

Pentagon'daki politika departmanından geçen teklifin, bakanlıktaki üst düzey yetkililer tarafından değerlendirmeye alındığı ifade ediliyor. 

Diğer yandan nihai satış kararı için kabine düzeyinde ilave onaylar, Kongre'ye bildirim ve Donald Trump'ın imzası gerekecek.

Haberde, Suudi Arabistan yönetiminin, uçakları satın almak için doğrudan Trump'la iletişime geçtiği aktarılıyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 18 Kasım'da Beyaz Saray'ı ziyaret edecek. Sürecin bu görüşmeden önce hızlandırıldığı ifade ediliyor. 

Analizde, hava kuvvetlerini modernize etmek ve özellikle İran'dan gelebilecek muhtemel tehditlere karşı koymak amacıyla Riyad yönetiminin yıllardır bu savaş uçaklarını istediğine işaret ediliyor. 

Washington'ın Riyad'la savunma işbirliğini geliştirmeye açık olduğunu göstermesi üzerine Suudi Arabistan'ın jetler için tekrar teklifte bulunduğu belirtiliyor. Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri'nde Boeing yapımı F-15'ler ve Avrupa menşeli Tornado ve Typhoon savaş jetleri yer alıyor. 

Trump, mayıstaki Ortadoğu turunda Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş, iki ülke arasında 142 milyar dolarlık silah anlaşması imzalanmıştı. Beyaz Saray'ın "tarihin en büyük savunma satış anlaşması" diye nitelediği anlaşma hava ve füze sistemlerinden iletişim teknolojilerinin 

geliştirilmesine kadar birçok kalemi içeriyordu. 

Öte yandan satışın gerçekleşmesinin, ABD'nin Ortadoğu'daki politikasında önemli bir değişime işaret edeceği belirtiliyor. 

Ortadoğu'da filosunda F-35 bulunan tek ülke İsrail. Washington silah satışlarıyla İsrail'in "niteliksel askeri üstünlüğünü" sağlama politikası yürütüyor ancak bu jetlerin Suudi Arabistan'a da satılmasının, bölgedeki "askeri dengeleri değiştirebileceğine" dikkat çekiliyor. 

Israel Hayom'daki analizde de bu hamlenin "İsrail'in bölgedeki askeri hakimiyetine meydan okuma" anlamına geleceği yazılıyor. 

Riyad yönetimi, F-35'leri satın almak için eski ABD Başkanı Joe Biden'la da görüşmüştü. Suudi Arabistan-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi çerçevesinde bu satışların gerçekleştirilebileceği bildirilmişti. Ancak iki ülke arasında ABD arabuluculuğunda yürütülen normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşı nedeniyle askıya alınmıştı. 

Independent Türkçe, Reuters, Israel Hayom