Suudi Arabistan Askeri Sanayiler Otoritesi Genel Sekreteri Uhali, Şarku’l Avsat’a konuştu: Yatırımcı çekmek istiyoruz ve yerelleştirme şartlarına uyuyoruz

Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)
Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Askeri Sanayiler Otoritesi Genel Sekreteri Uhali, Şarku’l Avsat’a konuştu: Yatırımcı çekmek istiyoruz ve yerelleştirme şartlarına uyuyoruz

Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)
Mühendis Ahmed el-Uhali geçtiğimiz Salı günü Londra’daki DSEI Savunma Fuarı’nda Suudi Arabistan’a tahsis edilen kısımda basına demeç verirken (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Askeri Sanayiler Genel Otoritesi (GAMI), askeri sanayileşme için ulusal yetenekleri geliştirmeyi, sektörü yerelleştirmeyi ve GAMI’yi iş fırsatları sağlayan ve yerel ekonomiye katkılarını artıran bir kol haline getirmeyi amaçlıyor.
Askeri Sanayi Genel Otoritesi Genel Sekreteri Mühendis Ahmed el-Uhali, yaptığı açıklamada Otorite’nin Suudi Arabistan’daki askeri sanayi pazarına girmek isteyen yabancı yatırımcıya herhangi bir kısıtlama getirmemek için sektöre yatırım için düzenleyici adımlar attığını ifade etti. Yatırımcıların yerelleştirme, istihdam ve teknoloji transferi sürecinde Suudi Arabistan’ın ortakları olacağına işaret eden Uhali, Suudi Arabistan'ın özellikle bu sektöre ve genel olarak diğer sanayi sektörlerinin geri kalanına yatırım için ideal bir yer haline geldiğini vurguladı.
Suudi Arabistan’ı temsilen İngiltere'nin başkenti Londra'nın ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Savunma ve Güvenlik Ekipmanları Fuarı’na (DSEI) fuarına katılan GAMI Genel Sekreteri Ahmed el-Uhali Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Suudi askeri sanayi sektörünün yerelleştirilmesi konusundaki beklentiler ve gelecek vizyonu hakkında konuştu. Askeri sanayi sektörü ile ilgili diğer konuların yanı sıra, GAMI’nin dört yıl içindeki başarılarına da değindi.
İşte GAMI Genel Sekreteri Ahmed el-Uhali’nin Şarku’l Avsat’a verdiği röportajın tam metni:

Sayın Genel Sekreter, GAMI bugün ‘Suudi Arabistan'da Yatırım Yap’ sloganıyla savunma ve güvenlik alanlarında uzmanlaşmış en önemli uluslararası fuarlardan birinde Suudi Arabistan'ın temsiline öncülük ediyor. Buradaki hedefiniz nedir?
Suudi Arabistan Krallığı'nın Uluslararası Savunma ve Güvenlik Ekipmanları (DSEI) fuarına katılımının, askeri endüstriler sektöründe uzmanlaşmış endüstrilerin gelişimi için nitel bir platformu temsil ettiğine şüphe yoktur. Bu, bu alandaki uluslararası oyuncular arasında ortaklıklar oluşturulması, bilgi ve deneyim alışverişi ve teknoloji transferinde bulunulması ile sağlanıyor. Suudi Arabistan savunma ve ulusal güvenlik sektörüne yüksek öncelik vermektedir. Bu öncelik, ulusal ekonomimizi zenginleştirme ve sürdürülebilir refahın kaynağı olması için Krallık’taki çeşitli endüstrileri yerelleştirmeyi amaçlayan bilge yönetimin talimatları ile veriliyor. Bu nedenle, Krallık'taki askeri endüstriler sektörünün yerelleştirilmesinden, düzenlenmesinden ve etkinleştirilmesinden sorumlu otorite olmak üzere Askeri Sanayiler Genel Otoritesi kuruldu. Bu katılım ve temsil, GAMI’nin sektörde gelecek vadeden yatırım fırsatlarını tanıtıp yatırımcıları destekleyip ve Suudi askeri ve güvenlik endüstri pazarına girişlerini kolaylaştırarak sektörün güçlendirilmesine yönelik hedeflerinden biridir. GAMI ile kamu ve özel sektördeki tüm ortakları tarafından temsil edilen Krallık'taki askeri sanayi sektörü sistemi, Suudi Arabistan’daki askeri endüstrilerin yerelleştirilmesi gibi stratejik bir hedefe ulaşmak için çalışmayı amaçlamaktadır. Ayrıca Riyad’ın 2030 yılına kadar askeri teçhizat ve hizmetlere yaptığı harcamaların yüzde 50'sinin üstünde bir oranda yerelleştirmesi hedefleniyor.

Bugün Suudi Arabistan'da askeri sanayi sektörü gibi devasa bir sektöre öncülük ediyorsunuz. GAMI’nin kuruluşundan bugüne kadar sektörün tanık olduğu gelişme aşamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
GAMI, hakkındaki değerlendirmem oradaki konumum nedeniyle tarafsız olmayabilir. Ancak bu, onun umut vaat eden geleceği hakkında en üst düzeyde iyimserliği ifade etmememi engellemiyor. Gösterge ve rakamlar bunu kanıtlıyor. Sektörde bu yılın ilk yarısının sonuna kadar dikkat çekici bir büyüme kaydedildi. Ruhsat verilen 99 yerel ve uluslararası şirket düzeyinde bu yılın ilk çeyreğine oranla yüzde 41’lik bir artış gözlendi. Bu şirketler, Suudi ekonomisinin tanık olduğu kapsamlı kalkınma sürecinin bir parçası olmak istiyor. Bazı şirketler, paralarını Suudi Arabistan’a yatırmaya karar verdi ve bu boşuna değildi. Birçok avantajı bulunuyor. Suudi Arabistan’ın küresel tedarik zincirlerinin kalbindeki stratejik konumu, niteliksel potansiyeli, Kral Selman bin Abdulaziz yönetiminin yabancı yatırımcılara sağladığı kolaylıklar, bu avantajlardan en önemlileri arasında bulunuyor. Krallık yatırımcılara ayrıca geçmişte olduğu gibi yerel bir ortağa ihtiyaç duymadan tüm projesine sahip olma olanağı sunuyor.
İyimser göstergeler yukarıdakilerle sınırlı değil, bunların da ötesine uzanıyor. Özellikle de sektörün devlet tarafından kabul edilen ve başarı vaadinde bulunduğu ve stratejik projelere harcamak için finansal ve insani yeteneklerini kullandığı niteliksel inisiyatifler aldığı göz önünde bulundurduğumuzda bunlar, Suudi Arabistan’ı bugün küresel olarak askeri endüstrinin en büyük etkileyicilerden biri haline getiriyor.

Bu ruhsat verilen şirketlerin yerelleştirme programları üzerindeki etkisi nedir?
Etki, Allah’ın izniyle olumlu. Askeri harcamalarımızın yüzde 50'sini yerelleştirmeye yönelik çabalarımızın 2030 yılına kadar destekleyici sektörlerde 40 binden fazla doğrudan ve 60 bine yakın dolaylı iş yaratması bekleniyor. Bu işlerin çoğu Suudi Arabistan’ın yetkinlikleriyle doldurulacak. Şu anda ilgili makamlar, araştırma merkezleri ve üniversiteler ile işbirliği içinde teknik eğitim ve öğretim programlarını uyumlu hale getirip, askeri endüstriler sektörüne yetenek ve uzmanlığı çekmek için ortaklıklar kurarak insan kaynağını nitelikli hale getirmek için gelişmiş programların hazırlanması üzerinde çalışıyoruz.

Bu bizi Suudi Arabistan'da askeri sanayi sektörünün üzerinde çalıştığı strateji hakkında bir soruya mı götürüyor?
Sektöre yönelik Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmış bir stratejimiz var. Bu strateji, askeri sanayi sektörünün bilge yönetimden aldığı sınırsız destek ve özel ilginin bir uzantısıdır. Ülkenin stratejik bağımsızlığını güçlendirmeye, ulusal askeri endüstriyel yeteneklerini geliştirmeye ve onu Suudi ekonomisinin önemli bir kolu olacak şekilde yerelleştirmeye yönelik bilge ve iddialı vizyonunu somutlaştırmak amacı taşıyor. GAMI’de 3 ana sütundan oluşan bir strateji üzerinde çalışıyoruz: GAMI’nin ihalelerde yerelleştirmeye öncelik verilmesine katkıda bulunacak ve Krallıktaki askeri ve güvenlik güçlerimizin birleşik satın alma gücünden en yüksek harcama verimliliğini elde etmek için yararlanacak tedarik mekanizmasını geliştirmek için çalıştığı askeri tedarik. İkinci sütun, sektörün yerelleştirmesi. Bu, sektörde şeffaflığı artıran ve sektöre yatırımı teşvik eden düzenlemelerle mevzuatın belirlenmesinden sorumlu düzenleyici sütundur. Üçüncüsü, araştırma ve teknoloji ayağı. Bu sütun da insan kaynakları oluşturmak, araştırma ve geliştirme çabalarını askeri ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını karşılayan alanlara yönlendirmek için eğitim ve pratik programları uyguladığımız yetenekleri geliştirmenin temel direğidir.

2030 Vizyonu hedefleri açısından neler başarıldı?
Kısa bir süre içinde sektörün yerelleştirilmesi ile ilgili 2030 Vizyonu hedeflerine ulaşmayı başardık. GAMI’nin 2017 yılında kurulmasından önce askeri teçhizata yapılan harcamaların yerelleşme oranı yaklaşık yüzde 2 idi. 2017 yılında kurulmasından sonra yerelleştirme oranını yükseltmek için kamu ve özel sektörlerden tüm ortaklarla birlikte çalıştık. Bu bütünleştirici çabalar sayesinde 2020'de yüzdeyi iki katından fazla artırarak yüzde 8 oranına ulaştık. 2030 yılına kadar yerelleştirme oranının yüzde 50’nin üzerine çıkarılması olan nihai hedefimize giden yolda bu cephede hala ilerleme kaydediyoruz.
GAMI ayrıca Suudi Arabistan’daki savunma ve güvenlik makamlarının satın alma gücünü en üst düzeye çıkarmak ve birleştirmek amacıyla askeri tedarik için bir mekanizma oluşturmaya çalıştı. GAMI, savunma ve güvenlik sektöründe tedarik için bir katma değer elde etmeyi başardı. Sektör düzenlemeleri açısından, ülkede ilk kez şimdiye kadar yatırımcılar tarafından çok iyi karşılanan endüstriyel lisanslama platformunu kurduk. Ayrıca ‘Yatırımcıyı Tedarik Zinciri Yoluyla Güçlendirme’ programını başlattık. Böylece sektör içinden veya ilgili alanlardaki endüstriyel yatırımcılar için hedeflenen yerelleştirme fırsatları belirlendi.  

Sayın Genel Sekreter, sektörde tedarik zincirleri ile yatırımcıyı güçlendirmekten bahsettiniz. Daha ayrıntılı anlatır mısınız?
Suudi Arabistan’da askeri sanayi sektöründe tedarik zincirleri aracılığıyla yatırımcıyı güçlendirme projesi, yakın zamanda duyurulan en önemli ve öne çıkan projeler arasında yer alıyor. Projenin önemi, Riyad’ın 2030 yılına kadar askeri teçhizat ve hizmetlere yapılan hükümet harcamalarının yüzde 50'sinden fazlasını yerelleştirme çabalarını güçlendirmesinde yatmaktadır. Ayrıca, Suudi Arabistan’daki askeri sanayi sektörünün tedarik zincirlerinde hedeflenen birçok yatırım fırsatı aracılığıyla yatırımcıyı desteklemeye ve güçlendirmeye de katkıda bulunacaktır.
Ortaklarla birlikte çalıştık. 6 savunma ve güvenlik alanında yerelleştirme ile ilgili 74 yatırım fırsatı bulduk ve fırsatları tanıtmak için 350'den fazla yatırımcı ve ortakla görüştük. Sektördeki endüstriyel hedefler için net bir yol haritası geliştirmek için kamu ve özel sektördeki ortaklarımızla yan yana çalıştık. Sektörün tedarik zincirlerinde öncelikli çıktıları belirledik.

Yatırımcı bu fırsatlara nasıl erişecek ve bunlar hakkında nasıl bilgilenecek?
Tedarik zincirlerinde hedeflenen fırsatların çıktıları arasında yatırımcıların yerelleştirme fırsatlarına erişmelerini ve sektördeki yatırımcıların endüstriyel yeteneklerinden haberdar olmalarını sağlayan ‘Askeri Endüstriler’ platformunu kurduk. Platform, GAMI tarafından platforma kayıtlı tüm patentli ve ruhsatlı yatırımcılarla sektörü bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Platforma kayıtlı tüm yerel ve uluslararası şirketler, sunulduğunda, sektör tarafından sağlanan yerelleştirme fırsatlarını hızlı ve kolay bir şekilde tespit edebilecekler. ‘marketplace.gami.gov.sa.’ adresi aracılığıyla yerli firmalar uluslararası firmalarla, özellikle orijinal üreticilerle iletişime geçebiliyor.

GAMI, yabancı yatırımcıları Suudi Arabistan’da sektöre yatırım yapmaya çekmek için neler sunuyor?
GAMI, Suudi Arabistan’daki yatırım ortamının entegre bir resminin sunulmasını sağlamak için Krallığa yatırım çekmekle ilgili tüm taraflarla entegre bir şekilde çalışır. GAMI, sektöre yatırım için düzenleyici çerçeveler geliştirmiştir. Buna göre yerelleşme, istihdam ve teknoloji transferi sürecinde bize ortak olacağı sürece, Suudi Arabistan’daki askeri sanayi pazarına girmek isteyen yabancı yatırımcılar için herhangi bir kısıtlama yoktur. Askeri sanayi sektöründeki yatırım ortamının günümüzde uluslararası yatırımcılar için cazip ve verimli bir ortam haline gelmesi nedeniyle Krallığın özellikle bu sektöre ve genel olarak diğer sanayi sektörlerinin geri kalanına yatırım için ideal bir yer haline geldiğine inanıyoruz.

GAMI’nin sektörün gelişmesine ve yerelleşmesine destek olmak için üzerinde çalıştığı en önemli projeler nedir?
GAMI’nin proje ve programları arasındaki ulusal önceliklere ulaşmak ve mevzuat geliştirmek, askeri sanayileşme ihalelerinin verilmesi ve yerel üreticilerin desteklenmesi ve güçlendirilmesi için mevzuat geliştirmek, öncü şirketler olmak için gelecek vaat eden yerel şirketler geliştirmek, küresel konumlarını ileriye taşımak için büyük ulusal şirketleri desteklemek Otorite’nin stratejik adımlarıdır. GAMI’nin yakın zamanda açıkladığı bu stratejik projeler arasında, yerel olarak üretmeye ve yerelleştirmeye çalıştığımız bir askeri zırhlı araç olan ‘ed-Dahana (Al-Dahna) Arabası’ da yer alıyor. Ayrıca, yerel olarak üretilen ilk HSI32 hızlı müdahale botunun denize indirilmesi için Savunma Bakanlığı ile işbirliği içinde çalıştık. Buna ek olarak Krallık’taki askeri endüstrileri yerelleştirme planının bir parçası olarak, ilk yüzer iskelenin açılışı yapıldı. İskele, Fransız CMN Company ve Zamil Offshore Services Company arasındaki işbirliğinde en son uluslararası şartnamelere ve standartlara uygun olarak yerel olarak üretilmiştir. Yakın zamanda, Middle East Propulsion Company ile ABD menşeili ‘Honeywell International’ arasında AGT 1500 motorlarının onarım, bakım ve revizyon yeteneklerinin yerelleştirilmesini amaçlayan bir anlaşmanın imzalandığını açıkladık.

Düzenleyeceğiniz uluslararası savunma fuarının tanıtımı da dahil olmak üzere askeri sanayi sektöründe uluslararası katılımlar gerçekleştiriyorsunuz. Bunun için hedefleriniz nelerdir?
Kuruluş amacına uygun olarak GAMI’nin görev ve amaçlarından biri, gelecek vaat eden bu sektörü ve hedeflenen fırsatları tanıtmak amacıyla uluslararası askeri sanayi sektörünün önde gelen temsilcisi olmaktır. Bu nedenle, Askeri Sanayiler Genel Otoritesi, kamu ve özel sektörden ortaklarımızla koordinasyon ve işbirliği içinde Suudi Arabistan’ın bu sektöre uluslararası katılımını organize etmekten sorumludur. Allah'a hamd olsun, uluslararası katılımımız sırasında, ülkenin askeri sanayi sektörüne ve ulusal ekonomisine yansıyacak çok sayıda anlaşma imzalanıp ortaklıklar kuruldu.
Dünya Savunma Fuarı (WDS) organizasyonu ile ilgili olarak, katılmak isteyen küresel, bölgesel, uluslararası ve yerel şirketlerden bugüne kadar çok sayıda talep aldık. Almaya da devam ediyoruz. Fuar, operasyonel entegrasyonla ilgili savunma ve güvenlik sektörüyle ilgilenenler için entegre bir platform sunuyor. Bu platform, türünün hava, kara, deniz, uydu ve bilgi güvenliği olmak üzere beş savunma alanını kapsayan ilk örneği olacak. Dünya çapındaki seçkin uluslararası savunma fuarları serisine niteliksel bir katkı olacağından eminiz. Bununla birlikte GAMI herkesi hayati ve stratejik bir sektörde gelecek vaat eden bir yolculukta bize katılmaya davet ederek, yerel ve uluslararası çeşitli sektör ve alanlardaki ortaklarıyla birlikte çalışarak arzu ettiği hedeflere ulaşacaktır. Askeri sanayi sektörünün en önemli eksenlerini iki kelimeyle özetleyebilirim: Fırsatlar ve ortaklıklar.

GAMI, Suudi kadınları askeri sanayi sektöründe nasıl güçlendirdi?
Yolculuğa devam etmeye kararlıyız… Bu konuda, yerelleşme hedeflerine ulaşmak için ülkenin oğullarına ve kızlarına güveniyoruz. Suudi kadınlar, Krallık’taki askeri sanayi sistemine girerek sektördeki varlıklarını güçlendirdiler. Bu nedenle, özellikle bu hayati sektöre hizmet eden çeşitli disiplinlerde eşi görülmemiş kadın mühendis ve teknisyenlerin varlığı ışığında, Suudi kadınlarını bu alanda güçlendirmeye önem veriyoruz. Suudi üniversiteleri ve eğitim, istihdam ve işbirliği konusundaki araştırma merkezleriyle birlikte kadınların sektördeki rolünü en üst düzeye çıkarmak için stratejik ve önemli anlaşmalar yapma sürecindeyiz.



Suudi Arabistan-Katar Demiryolu Projesi: Daha verimli ve sürdürülebilir bir Körfez ulaşım sistemi geliştirmeye yönelik ortak vizyonların somut bir örneği

Suudi Arabistan-Katar Demiryolu Projesi: Daha verimli ve sürdürülebilir bir Körfez ulaşım sistemi geliştirmeye yönelik ortak vizyonların somut bir örneği
TT

Suudi Arabistan-Katar Demiryolu Projesi: Daha verimli ve sürdürülebilir bir Körfez ulaşım sistemi geliştirmeye yönelik ortak vizyonların somut bir örneği

Suudi Arabistan-Katar Demiryolu Projesi: Daha verimli ve sürdürülebilir bir Körfez ulaşım sistemi geliştirmeye yönelik ortak vizyonların somut bir örneği

Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Ateşesi Dr. Faysal b. Abdurrahman Usra

Ortak iş birliğinde yeni bir dönemin tesis edilmesi, bölgede ekonomik ve lojistik entegrasyona yeni bir yapı taşı eklenmesi ve Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi çalışmaları kapsamında, Körfez ülkeleri arasında modern altyapı alanındaki en büyük adımlardan biri atıldı. Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’nin himayesinde, Suudi Arabistan ile Katar arasında yolcu taşımacılığına yönelik hızlı tren projesinin hayata geçirilmesine ilişkin bir anlaşma imzalandı. İki ülke ayrıca, Riyad ile Doha’yı birbirine bağlayacak söz konusu tren projesinin resmen başlatıldığını duyurdu. Hayati öneme sahip proje, iki kardeş ülke arasındaki köklü ve tarihi ilişkilerin derinliğini yansıtmasının yanı sıra, kalkınma alanında iş birliği ve entegrasyonu güçlendirmeye yönelik stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Proje, sürdürülebilir kalkınmanın pekiştirilmesi ve bölgede daha geniş bir refah ve gelişim ufkuna yönelik ortak iradeyi de ortaya koyuyor. Suudi Arabistan-Katar Hızlı Tren Projesi’nin ilanı, iki ülke arasındaki ilişkilerin ulaştığı düzeyi teyit eden tarihi bir dönüm noktası olarak öne çıkarken, ulaşım sektöründe ikili iş birliğinin somut bir yansıması ve bölge için ortak gelecek vizyonunun sembolü niteliği taşıyor. Modern ve sürdürülebilir bir ulaşım sisteminin geliştirilmesinde iki ülke arasındaki entegrasyonu temsil eden proje, aynı zamanda turizmin büyümesine önemli katkı sağlamayı hedefliyor. Projenin, Suudi Arabistan ve Katar’daki turistik destinasyonlara erişimi kolaylaştırarak ziyaretçi sayısını artırması ve iki başkent arasında kısa ve sık seyahatleri teşvik etmesi bekleniyor.

Suudi Arabistan Ulaştırma ve Lojistik Hizmetleri Bakanı Mühendis Salih el-Casir ile Katar Ulaştırma Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdullah Al Sani tarafından yakın zamanda imzalanan anlaşma, Suudi Arabistan-Katar Hızlı Tren Projesi’nin fiilen başlamasının işaretini veriyor. Proje, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı ve Veliaht Prens ile Katar Emiri’nin doğrudan ilgi ve desteği altında yürütülüyor; bu durum, iki kardeş ülke arasındaki entegrasyon projeleri arasında stratejik önemini ortaya koyuyor. Bu devasa proje, aynı zamanda Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu ve Katar Ulusal 2030 Vizyonu’nun somut bir uygulaması olarak değerlendiriliyor. Proje, iki ülke liderliğinin, daha bağlantılı ve refah dolu bir gelecek yaratma vizyonunu yansıtıyor ve bölgedeki altyapı entegrasyonuna yönelik daha geniş bir çerçevede konumlanıyor; özellikle ulaşım, enerji ve ticaret alanlarında iş birliğini güçlendiriyor. Proje, sürdürülebilir kalkınmanın gerçek bir örneği olarak öne çıkıyor; vatandaşlar arasındaki bağları güçlendirirken, iki ülke arasındaki seyahati daha hızlı, konforlu ve güvenli hâle getiriyor. Ayrıca modern ve sürdürülebilir altyapının geliştirilmesi yoluyla ekonomik büyümeyi destekliyor, yaşam kalitesini artırıyor ve ileri düzeyde ulaşım seçenekleri sunuyor. Hızlı tren hattı, ekonomik çeşitliliğin sağlanmasına, turizmin canlandırılmasına ve ulaşım sektörünün etkinliğinin artırılmasına katkıda bulunacak. Projenin, başta havaalanları ve büyük ekonomik şehirlerle entegrasyonu sayesinde, iki ülke arasındaki ticaret, yatırım ve iş hareketliliğinde önemli değişiklikler yaratması bekleniyor. Böylece proje, iki halk için daha bağlantılı ve refah dolu bir geleceğin inşasında merkezi bir rol oynayacak ve Körfez’deki stratejik bağlantı zincirinin en önemli halkalarından biri olarak değerlendirilecek.

Suudi Arabistan ile Katar arasında inşa edilecek hızlı tren projesi, Riyad ile Doha’yı birbirine bağlamanın ötesinde, iki halk arasındaki tarihi ve kültürel bağların derinliğini de yansıtıyor. Proje, yalnızca bir altyapı yatırımı değil; ortak dini ve kültürel değerleri paylaşan, gelenek ve alışkanlıklarıyla birbirine yakın iki halkın birleşik geleceğini simgeleyen bir sembol niteliği taşıyor. Proje, ülkedeki ulaştırma ve lojistik sektörüne de önemli katkılar sağlayacak. Sektör, Kral Selman bin Abdulaziz’in liderliğinde ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın desteğiyle kapsamlı yapısal reformlar ve 280 milyar Suudi riyalini aşan ulusal ve uluslararası yatırım sözleşmeleriyle güçlendirilmiş durumda. Suudi Arabistan, güçlü ve yatırım çekici ulaşım ile lojistik altyapısına sahip bir ülke olarak öne çıkıyor. Riyad-Doha hızlı tren hattı, toplam 785 kilometrelik uzunluğuyla yolculara hızlı ve sürdürülebilir bir seyahat imkânı sunacak. Proje, Riyad’daki Kral Selman Uluslararası Havalimanı ile Doha’daki Hamad Uluslararası Havalimanı’nı birbirine bağlayarak iş ve turizm amaçlı seyahatlerde esneklik sağlayacak. Hattın güzergâhı Riyad, Hufuf ve Dammam olmak üzere üç önemli Suudi şehrine de uzanacak ve toplamda 5 ana yolcu istasyonu yer alacak. Bu istasyonlar, konfor, hız ve akıllı teknolojileri bir araya getirerek modern bir yolculuk deneyimi sunacak. Trenin saatte 300 kilometreyi aşan hızı, iki başkent arasındaki seyahat süresini yaklaşık iki saate indirecek. Bu sayede ticaret ve turizm hareketliliği artacak, ekonomik büyüme desteklenecek ve yaşam kalitesi yükseltilecek. Proje, yıllık 10 milyondan fazla yolcuya hizmet verecek ve Suudi Arabistan ile Katar’daki önemli turistik ve kültürel noktaların keşfini kolaylaştıracak. Ayrıca proje, hafif ve orta ağırlıktaki yük taşımacılığını geliştirerek sınır ötesi lojistik çözümler sunacak, iki ülke arasındaki ticaret hacmini artıracak ve teslim sürelerini kısaltarak operasyonel maliyetleri düşürecek. Yapım ve işletme aşamalarında ise Suudi Arabistan ve Katar’da 30 binden fazla doğrudan ve dolaylı istihdam yaratması öngörülüyor. Tüm bu özellikleriyle proje, bölgesel kalkınmayı destekleyen ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasındaki entegrasyonu güçlendiren stratejik bir altyapı yatırımı olarak öne çıkıyor.

Bu stratejik projenin altyapı inşaatları, yerel müteahhitlik şirketleri tarafından gerçekleştirilecek; modern tren teknolojileri ise alanında uzman uluslararası şirketler tarafından sağlanacak. Projenin tamamlanması, altı yıllık bir zaman çizelgesine göre yürütülecek ve en yüksek uluslararası kalite ve güvenlik standartlarına uygun olarak gerçekleştirilecek. Tren hattında en son demiryolu teknolojileri ve akıllı mühendislik çözümleri kullanılacak, böylece güvenli ve sorunsuz bir işletme sağlanacak. Proje, çevresel sürdürülebilirliği destekleyerek karbon emisyonlarını azaltacak ve bölgedeki akıllı ve sürdürülebilir ulaşım çözümlerine geçişi teşvik edecek. Böylece ekonomik ve lojistik entegrasyonda yeni bir dönemin temelleri atılmış olacak. Hızlı tren, iki ülke arasındaki ticaret ve turizm hareketliliğinin haritasını yeniden çizecek. Geleneksel ulaşım yollarının ötesine geçerek bireylerin hareketini kolaylaştıracak, turizm ile büyük spor ve eğlence etkinliklerini canlandıracak ve yaşam kalitesini yükseltecek. Projede tamamen temiz enerji kullanılacak; elektrikli trenler sayesinde çevreye olumlu katkı sağlanacak ve bireysel taşımacılıktan toplu taşımaya geçiş, çevresel yükü büyük ölçüde hafifletecek. Altı yıl içinde tamamlanması planlanan proje, güvenli ve sorunsuz işletmeyi garanti eden en son demiryolu ve akıllı mühendislik teknolojilerini bir araya getirecek. Suudi Arabistan-Katar hızlı tren hattı, hız, sürdürülebilirlik ve benzersiz yolculuk deneyimini bir araya getirerek bölgede ulaşım ve seyahat geleceği için yeni bir standart oluşturacak ve yenilik ile ilerlemenin sembolü olacak.

Başarıyı veren Allah’tır…


Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)

Suudi Arabistan, gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcılara yönelik yeni bir döneme hazırlanıyor. Ülke, ocak ayında yürürlüğe girecek güncellenmiş yabancı mülkiyet yasası ile yabancı birey ve kuruluşların ülke genelinde gayrimenkul edinimini düzenleyecek. Bu sistem, gayrimenkul sektörünün gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısını artırmayı ve gelir kaynaklarını petrolden bağımsız olarak çeşitlendirmeyi hedefleyen stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Söz konusu hedefler, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programıyla uyumlu bir yaklaşım sergiliyor.

Uygulamadan sorumlu olan Gayrimenkul Genel Otoritesi, yürütme yönetmeliğini hazırlıyor ve yabancıların mülkiyet ve yatırım yapabileceği bölgeleri belirlemeye çalışıyor. Belirlenen detaylar, sistemin yürürlüğe girmesinden önce kamuoyuna açıklanacak.

Yeni yasa ayrıca, uluslararası profesyonellerin ülkede kalmasını desteklemeyi, şehirleşme ve kentsel yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Mülkiyet kapsamı

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil, geçtiğimiz hafta yaptığı bir televizyon röportajında, gelecek ay yabancıların konut amaçlı gayrimenkul edinme sisteminin yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bakan, uygulamanın Suudi Arabistan’daki tüm şehirlerde geçerli olacağını, ancak Mekke, Medine, Cidde ve Riyad olmak üzere dört şehirde yalnızca belirlenen bölgelerde mülkiyetin mümkün olacağını belirtti. Ülkede ikamet eden yabancılar ise birer konut sahibi olabilecek.

Öte yandan, sistemin ekonomik sektörler açısından daha esnek olacağı ve ticari, sanayi ve tarım alanlarında yabancıların tüm şehirlerde mülkiyet ediniminin sınırlama olmadan mümkün olacağı kaydedildi.

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)

Suudi Arabistan Gayrimenkul Genel Otoritesi’nde yabancılar için mülkiyetten sorumlu icra direktörü Fahd bin Süleyman, kasım ayında yaptığı açıklamada, Riyad, Cidde ve kutsal şehirler (Mekke ve Medine) için yabancılara ayrılan bölgelerin hâlâ gözden geçirildiğini ve ‘yakın zamanda’ yeni mülkiyet kurallarını belirleyen yönetmeliklerle birlikte ilan edileceğini duyurdu. Bin Süleyman, söz konusu bölgelerin ‘çok geniş’ olacağını ve büyük ölçekli projeleri kapsayacağını belirterek, bu alanlarda yabancı mülkiyet oranının yüzde 70 ile yüzde 90 arasında olması beklendiğini aktardı. Kutsal şehirlerde satın alma yapacak kişilerin Müslüman olması gerektiğini vurgulayan Bin Süleyman, bunun dışında büyük bir kısıtlama bulunmayacağını ifade etti. Bin Süleyman, “Büyük şartlar yok ve sınırlamalar getirmek istemiyoruz; mevcut yasa ile güncellenmiş yasa karşılaştırıldığında belirgin bir fark görülecek” dedi.

Piyasa tahmini

Uzmanlar ve gayrimenkul sektörü profesyonelleri, güncellenmiş yabancı mülkiyet yasasının yürürlüğe girmesine kısa süre kala, söz konusu sistemin hazır konutlara yönelik ek bir talep yaratacağını ve gayrimenkul piyasasındaki likiditeyi artıracağını belirtti. Uzmanlar, uluslararası şirketlerin Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurmasını teşvik edecek bu sistemin ekonomik aktiviteyi canlandıracağını ve gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme dönemini başlatacağını öngörüyor. Etkinin özellikle Riyad, Cidde, Mekke, Taif, Medine ve turistik bölgelere yakın şehirlerde hissedileceği, yasanın etkilerinin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreği ile 2027 yılı boyunca netleşmeye başlayacağı tahmin ediliyor.

Gayrimenkul uzmanı ve pazarlamacı Sakr ez-Zehrani, konuyla ilgili açıklamasında, yasanın uygulanmaya başlamasının Suudi Arabistan gayrimenkul piyasasında dönüm noktası oluşturacağını belirtti. Zehrani, sistemin, geniş bir kesimin kiralamadan mülkiyete geçmesine yol açarak işlem yapan kullanıcı tabanını genişleteceğini vurguladı.

Zehrani, bu dönüşümün hazır konutlar ve planlı konut projelerine yönelik ek talep yaratacağını, satış ve alım hareketliliğini artıracağını ve piyasadaki likiditeyi güçlendireceğini kaydetti.

Gayrimenkul kalitesinin iyileştirilmesi

Zehrani, yabancıların ticari, sanayi ve tarım sektörlerinde tüm şehirlerde mülkiyet edinmesine izin verilmesinin, uluslararası şirketler için Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurma motivasyonunu artıracağı ve bunun ekonomik faaliyetleri canlandırarak gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı bir büyüme dönemini başlatacağı öngörüsünde bulundu.

Zehrani’ye göre piyasadaki ilk değişiklikler, gayrimenkul ürünlerinin kalitesinin yükselmesi, geliştiricilerin daha yüksek standartlı ve iyi planlanmış projeler üretmesiyle daha geniş bir alıcı kitlesinin taleplerini karşılamaya yönelik olacak. Ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcıların pazara girmesiyle organize arz hacminde de artış yaşanacak.

Yeni sistemin fiyat istikrarını da destekleyeceğini belirten Zehrani, çünkü hem yerleşiklerin hem de yabancıların mülkiyeti genellikle uzun vadeli olup kısa vadeli spekülasyonları sınırlayacağını ifade etti. Yasa ile birlikte uygulanacak yasal ve denetim mekanizmalarının şeffaflığı artıracağını ve finans sektörüne, hem yerleşikler hem de yabancılar için özel finansal ürünler sunma fırsatı sağlayacağını söyledi. Bu durumun kredi hacmi ve piyasa likiditesi üzerinde olumlu etkisi olacağı kaydedildi.

Zehrani, yasanın yürürlüğe girmesinin ilgiyi ve sorgulamaları doğrudan artıracağını, ancak piyasadaki işlemler üzerindeki gerçek etkinin kademeli olarak hissedileceğini belirtti. İlk sinyallerin 2026’nın ikinci çeyreğinde, yabancılar ve yerleşikler için ilk işlemlerin tamamlanmasıyla ortaya çıkmasının beklendiğini söyledi.

Açık göstergelerin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde netleşeceğini belirten Zehrani, uygulamanın ilk yılının geçiş dönemi olacağını, en somut etkilerin ise 2026’nın ikinci yarısı ve sonrasında gözlemleneceğini vurguladı.

Coğrafi konuma bağlı olarak değişen etki

Gayrimenkul ve değerleme uzmanı Mühendis Ahmed el-Fekih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yeni mülkiyet yasasının etkisinin coğrafi konuma göre farklılık göstereceğini belirterek, en olumlu etkilerin Mekke ve çevresindeki şehirler (Cidde ve Taif) ile Medine’de hissedileceği öngörüsünde bulundu. Riyad’daki gayrimenkul piyasasının ise gayrimenkul mülkiyeti ve yatırımı için yabancı sermayeyi çekmede önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

El-Fekih, turizm sektörüne yatırım yapmayı hedefleyen sermayenin, Mekke’ye yakınlığı nedeniyle Taif gibi turistik bölgelere, ayrıca Abha ve Cizan ile Neom projesine yakınlığı sebebiyle Tebük’e yönelmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

Uzman, yeni sistemin uygulanmasının ilk yılının piyasanın test edilmesi ve fırsatların değerlendirilmesi açısından bir geçiş dönemi olacağını, gerçek etkinin ise 2027’de, yani ikinci yıl itibarıyla hissedilmeye başlanacağını vurguladı. Ayrıca, yasanın Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda ulusal ekonomide gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye ve petrol bağımlılığını azaltmaya katkı sağlayacağını, bu yatırımların Suudi vatandaşlar için yüzbinlerce yeni istihdam fırsatı yaratacağını kaydetti.

Sistem teşvikleri

Suudi Arabistan, Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek olan yeni yabancı mülkiyet yasasıyla gayrimenkul sektöründe kapsamlı bir açılım gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yasayla, Suudi Arabistan’da yabancıların belirlenen coğrafi alanlarda taşınmaz mülkiyeti edinmeleri yasal olarak düzenlenecek. Bu adım, Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda yabancı yatırımları çekmeyi, gayrimenkul sektörünün GSYİH’ye katkısını artırmayı ve ulusal ekonomide petrol dışı gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçlıyor. Yasa ayrıca uluslararası yeteneklerin ülkede istikrarlı şekilde kalmasını ve yaşam kalitesinin yükselmesini hedefliyor.

Yasa kapsamında, yabancılar yalnızca Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği coğrafi alanlarda mülk edinme yetkisine sahip olacak. Bu alanlar, Gayrimenkul Genel Otoritesi’nin önerisi ve Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi onayıyla belirlenecek.

Buna göre, Suudi Arabistan’da ikamet eden yabancılar, belirlenen coğrafi alan dışında sadece bir adet konut satın alabilecek. Mekke ve Medine’de mülk edinmek isteyenlerin ise Müslüman olması zorunlu.

Şirketler açısından ise Suudi şirketler yasasına göre kurulan ve hisselerinde yabancı ortak bulunan şirketlere, belirlenen coğrafi alanlarda mülk edinme hakkı tanınıyor; alan dışında ise faaliyet veya çalışan konutları için mülk edinilebilecek.

Yasa, borsaya kayıtlı şirketler, yatırım fonları ve özel amaçlı kuruluşlar için ise Suudi Arabistan genelinde mülk edinme imkânı sağlıyor. Bu haklar, Sermaye Piyasası Kurumu (CMA) tarafından Gayrimenkul Genel Otoritesi ve ilgili kurumlarla koordineli olarak belirlenen düzenlemelerle uygulanacak.

Yasa, özel ikamet programları veya Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle yapılan anlaşmalarla tanınan hakları etkilemiyor ve yabancı mülkiyetine ekstra ayrıcalık sağlamıyor.

Ayrıca, yabancılardan yapılacak taşınmaz işlemleri için değerinin yüzde 5’ini aşmayan bir harç alınacak; detaylar yürütme yönetmeliğinde belirlenecek. Kurallara uymayanlar para cezası veya uyarı ile karşı karşıya kalacak; yanlış beyanda bulunanlara 10 milyon riyale kadar ceza uygulanabilecek ve mahkeme kararıyla gayrimenkulün satışı sağlanabilecek.


Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
TT

Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanında kaydettiği nitelikli ilerlemeyi övgüyle değerlendirerek, ülkenin ulaştığı seviyenin uluslararası ölçekte örnek teşkil ettiğini ve yenilikçi, etkili kamu hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik açık bir kararlılığı yansıttığını söyledi.

Guterres, beraberindeki heyetle birlikte Riyad’daki Dijital Hükümet Kurumu (DGA) İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette Kurum Başkanı Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Suudi Arabistan’ın New York’taki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Dr. Abdulaziz el-Vasıl da hazır bulundu.

BM Genel Sekreteri, gelişmiş bir dijital geleceğin inşasına katkı sağlayacak girişimleri desteklemek için ortak iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

cds
Fotoğraf: DGA

Taraflar, görüşmede dijital hükümetlerin geliştirilmesi, inovasyonun desteklenmesi, dijital dönüşüm ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinin artırılması gibi ortak konuları ele aldı. Ayrıca Suudi Arabistan’ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek ve kamu sektörünün etkinliğini yükseltmek için yürüttüğü dijital yetkilendirme çabaları da değerlendirildi.

Toplantıda, kurum ile BM kuruluşları arasındaki iş birliği imkânları; özellikle bilgi paylaşımı, dijital standartların geliştirilmesi, ortaya çıkan teknolojiler ve yapay zekânın etkinleştirilmesi, kapasite geliştirme ve hizmet kalitesini uluslararası ölçekte yükseltecek ortaklıkların kurulması konularında incelendi.

dsec
Guterres'e Suudi hükümetinin dijital stratejisi hakkında görsel bir sunum yapıldı (SPA)

Guterres, İnovasyon Merkezi’nin dijital kapsayıcılık, hizmet tasarımı, eğitim deneyimleri, yapay zekâ ve yeni teknolojiler gibi alanlarda uzmanlaşmış laboratuvarlarını gezerek merkezde sunulan imkânlara ilişkin bilgi aldı.

Kurum ekibi, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet stratejisine ve ilgili BM göstergelerinde kaydedilen ilerlemeye dair bir sunum gerçekleştirerek ülkenin dijital altyapısının olgunlaştığını ve ulusal deneyimin gelişmişliğini ortaya koydu.