ABD, Kahire’ye askeri yardımları ‘insan haklarındaki ilerlemeye’ göre sürdürecek

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Mısır konusunda kararı, seleflerinin Kahire’ye yapılan askeri yardıma ilişkin kongre incelemesini göz ardı etme politikasıyla uyuşmuyor. (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Mısır konusunda kararı, seleflerinin Kahire’ye yapılan askeri yardıma ilişkin kongre incelemesini göz ardı etme politikasıyla uyuşmuyor. (EPA)
TT

ABD, Kahire’ye askeri yardımları ‘insan haklarındaki ilerlemeye’ göre sürdürecek

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Mısır konusunda kararı, seleflerinin Kahire’ye yapılan askeri yardıma ilişkin kongre incelemesini göz ardı etme politikasıyla uyuşmuyor. (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Mısır konusunda kararı, seleflerinin Kahire’ye yapılan askeri yardıma ilişkin kongre incelemesini göz ardı etme politikasıyla uyuşmuyor. (EPA)

ABD’nin Mısır’a sağlayacağı 130 milyon dolarlık askeri yardımın, insan hakları hususunda ilerleme kaydedilinceye kadar askıya alma planı tartıma yarattı.
Konuya dair görüşmeleri yakından takip eden Mısırlı bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Kahire yönetimi söz konusu gelişmeleri ve bunların iki ülke arasındaki stratejik ilişkiler üzerindeki etkisini inceliyor” dedi.
Mısır Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi üyesi Hind Reşad da Kahire’nin ‘Ulusal İnsan Hakları Stratejisi’ni başlatmasından birkaç gün sonra gelen bu kararı ‘şok edici ve haksız’ olarak nitelendirdi. Karar sonrasında şaşkınlık yaşadığını dile getirdi.
ABD Başkanı Joe Biden yönetimi geçen salı akşamı Mısır’a sağlanan 130 milyon dolarlık askeri yardımını askıya alma kararı aldı. Aynı zamanda 2020 mali yılı için sağlanması planlanan 300 milyon dolarlık yardımın 170 milyon dolarınının verileceği bildirildi.
Milletvekili Hind Reşad, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ABD’nin kararının ‘objektif değil siyasi olduğunu’ belirtti. Mısır’a  ‘sosyal, sağlık ve eğitim alanlarının yanı sıra kadınların koşulları da dahil olmak üzere insan haklarında yapılan iyileştirmeye yönelik son zamanlarda sarf edilen çabalardan dolayı ödül verilmesi’ çağrısı yaptı.
Mısır her yıl ABD’den 1,3 milyar dolar tutarında askeri yardım alıyor. 300 milyon dolarlık dilime yönelik getirilen kısıtlamalara rağmen önceki yönetimler söz konusu yardımların gönderilmesine izin vermişti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın uygulamaları,, seleflerinin Mısır’a yapılan askeri yardıma ilişkin Kongre incelemesini göz ardı etme politikasından ayrılıyor. Geçmişte, ABD ulusal güvenliğinin çıkarına olduğu gerekçesiyle Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah es-Sisi hükümeti için 300 milyon dolarlık yabancı askeri fonun serbest bırakılmasına istisna uygulanmıştı.
Diğer yandan insan hakları grupları, Başkan Joe Biden’a seçim kampanyasındaki vaadi doğrultusunda Mısır’a baskı yapma sözünü yerine getirme çağrısı yaptılar.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Biden ve Sisi’nin ABD ve Mısır arasında güçlü ve verimli bir ortaklık taahhüdünü paylaştığını dile getirdi. Sözcüye göre Biden yönetimi, insan haklarında somut ve kalıcı gelişmelerin yanı sıra ABD ve Mısır arasındaki ikili ilişkilerin güçlendirilmesini destekliyor.
Sözcü açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Yaklaşımımız değerlerimizi ve ilgi alanlarımızı yansıtıyor. İki lider mayıs ayında, insan hakları konusunda yapıcı diyalogun önemi konusunda uzlaşı sağladı. ABD’li yetkililer, Mısır’daki insan haklarına dair ciddi endişelerimizi tartışmaya devam ederken Mısırlı liderlere atılması gereken adımları ilettiler.”
Sözcü, Mısır hükümetinin belirli insan hakları durumlarını kararlılıkla ele alması halinde Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın 130 milyon dolarlık askeri yardımı sürdürmeye devam edeceğini belirtti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Mısır, özellikle bölgesel güvenlik, terörle mücadele ve ticaret açısından ABD’nin önemli bir ortağıdır. İsrail Başbakanı Naftali Bennett’ın 13 Eylül’de Mısır’a yaptığı tarihi ziyaret, Kahire’nin bölgesel istikrarı sağlamadaki önemli rolünün sadece bir örneğidir. Bununla birlikte ABD, yıllık insan hakları raporlarımızda ayrıntılı olarak açıklanan insan hakları ihlallerinden ve suiistimallerden endişe duymaya devam ediyor.”
ABD kaynaklarının CNN’e aktardığı bilgilere göre Biden yönetimi, Mısır’ın aktivistler ve insan hakları örgütleri aleyhindeki davaları ve suçlamaları düşürmesi şartıyla yardımları serbest bırakmayı planlıyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi insan hakları konusunda bu haftanın başlarında, ‘uygulaması 5 yıla yayılan ve siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel alanları kapsayan’ bir ‘ulusal strateji’ başlattı. Aynı şekilde 2022’yi ‘sivil toplum yılı’ ilan ederken bunu ‘ülkedeki insan hakları sürecini geliştirmede kilit bir adım’ olarak nitelendirdi.
Mısırlı yetkililer, özgürlük konularına odaklanan ve ‘hapishanedeki ihlallere’ atıfta bulunulan uluslararası eleştirilere karşı sağlık, ekonomi ve sosyal haklar başlıklarında ‘kapsamlı insan hakları kavramlarını’ güçlendirmeye çalışıyor. 
Milletvekili Hind Reşad’a göre insan hakları meselesi, Mısır’da son yıllarda büyük bir patlamanın yaşandığı konulardan biri. Reşad ülkesinin bunları kendi ihtiyaçları ve halkının talepleri doğrultusunda uyguladığını dile getirdi. Hükümetin şu an üzerinde çalıştığı, yoksul köyleri geliştirmeye yönelik ‘Onurlu Hayat’ girişimine dikkat çekti.



Amerikan raporu: Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasının özellikleri şekillenmeye başladı

İsrail füzesinin vurduğu anda bir binadan yükselen duman ve alevler (DPA)
İsrail füzesinin vurduğu anda bir binadan yükselen duman ve alevler (DPA)
TT

Amerikan raporu: Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasının özellikleri şekillenmeye başladı

İsrail füzesinin vurduğu anda bir binadan yükselen duman ve alevler (DPA)
İsrail füzesinin vurduğu anda bir binadan yükselen duman ve alevler (DPA)

New York Times, bölgesel ve Amerikalı yetkililerin dün, Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasının özelliklerinin şekillenmeye başladığını söylediğini aktardı.

Gazete, önerilen anlaşmanın, İsrail'in güney Lübnan'dan ve Hizbullah savaşçılarının da Litani'nin kuzeyine çekileceği 60 günlük bir ateşkes çağrısını içerdiğini ortaya çıkardı.

Ayrıca, "ateşkes anlaşmasının Lübnan ordusunun ve barışı koruma misyonunun 60 günlük ateşkes sırasında sınır bölgesinde konuşlandırılmasını da içerdiğini" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın NYT’den aktardığına göre yetkililer, anlaşmanın Hizbullah ve İsrail güçlerinin sınır bölgesinin dışında kalmasını sağlayacak, Amerika liderliğinde yeni bir mekanizmayı içerdiğini söyledi.

Müzakereciler ateşkesin 60 gün sürmesini ve ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın yönetimi sırasında kalıcı olmasını umuyor.