Çin: AUKUS anlaşması Avustralya’yı nükleer saldırı için potansiyel bir hedef haline getiriyor

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı ve İngiltere Başbakanı ile ortak basın toplantısında (DPA)
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı ve İngiltere Başbakanı ile ortak basın toplantısında (DPA)
TT

Çin: AUKUS anlaşması Avustralya’yı nükleer saldırı için potansiyel bir hedef haline getiriyor

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı ve İngiltere Başbakanı ile ortak basın toplantısında (DPA)
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı ve İngiltere Başbakanı ile ortak basın toplantısında (DPA)

Çin devlet medyası, Avustralya’nın nükleer enerjili denizaltılar edindikten sonra ‘nükleer saldırıların potansiyel bir hedefi’ olacağı konusunda uyardı.
İngiltere ve ABD ile varılan yeni bir üçlü ittifakın parçası olarak, Avustralya’ya en az 8 nükleer enerjili -ancak nükleer silahlı olmayan- denizaltı inşa etme teknolojisi verilecek.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, AUKUS anlaşmasına ilişkin açıklamasında, ABD ve İngiltere’nin anlaşma kapsamında Avustralya’ya nükleer teknoloji desteği vermesini ‘büyük bir sorumsuzluk’ olarak nitelendirdi.
Sözcü, “ABD, İngiltere ve Avustralya arasında nükleer denizaltılar alanında işbirliği, bölgesel barış ve istikrarı ciddi şekilde baltalıyor, silahlanma yarışını yoğunlaştırıyor ve nükleer silahların yayılmasının önlenmesine yönelik uluslararası çabaları baltalıyor” dedi.
Daily Mail’e göre, Çin merkezli Global Times gazetesi, bir adım daha ileri giderek, bu anlaşmanın Avustralya’ya nükleer bir saldırıyla sonuçlanabileceği konusunda uyardı.
Gazetede yer alan ‘kıdemli Çinli askeri uzmana’ atıfta bulunulan haberde, Avustralya’nın diğer ülkeler için nükleer bir tehdit oluşturacağı, yeni denizaltıların ABD veya İngiltere tarafından sağlanan nükleer silahlarla donatılabileceği öne sürüldü.
Söz konusu uzman haberde, “Bu, Avustralya’yı nükleer bir saldırı için potansiyel bir hedef haline getirecek, çünkü Çin ve Rusya gibi nükleer silahlı devletler, Avustralya'nın ABD’nin stratejik taleplerine hizmet eden nükleer denizaltılarından kaynaklanan tehditle doğrudan karşı karşıya” yorumunda bulundu.
Çinli uzman, Pekin ve Moskova’nın Kanberra’ya ‘nükleer olmayan masum bir güç’ olarak değil, ‘her an nükleer silahlarla silahlandırılabilecek bir ABD müttefiki’ muamelesi yapacaklarını ekledi.
Haberde, Avustralya Başbakanı Scott Morrison’ın Avustralya ordusunu güçlendirme hırsının bir nükleer savaş durumunda yıkıcı sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarı da yapıldı.
Çin’in 250 ila 350 nükleer silaha sahip olduğuna inanılırken, ABD’nin 5 bin 800 ve Rusya’nın toplam 6 bin 375 nükleer silahı bulunuyor. 



İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
TT

İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen dün, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve Güvenlik Tedbirleri Anlaşmasına bağlılığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, güvenlik nedeniyle iş birliğinin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla devam edeceğini söylerken, sertlik yanlısı Milletvekili Emir Hüseyin Sabeti Tahran'ın yakında UAEK denetçilerini sınır dışı edeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, UAEA ile iş birliğini askıya alan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir nükleer denetimi onaylamasını gerektiren bir yasayı onaylayarak Washington'un “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bir adım attı.

Fransa, İran'ın üç yılı aşkın bir süredir rehin tuttuğu iki vatandaşına yönelik “Mossad adına casusluk” suçlamalarını düşürmemesi halinde, Snapback mekanizmasını devreye sokmakla tehdit etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşına ulaşacağını söyledi ve karşı önlemler almakla tehdit ederek bu hareketi “kabul edilemez bir provokasyon ve saldırganlık” olarak niteledi.