Afganistan'da kurulan 'Bush Pazarı'nda Çin hakimiyeti

Afganistan’ın başkenti Kabil’de, adını işgal döneminin ABD Başkanı George Bush’dan alan "Bush Pazarı"nda satılan ürünlerin çoğu, Çin mallarından oluşuyor.

AA
AA
TT

Afganistan'da kurulan 'Bush Pazarı'nda Çin hakimiyeti

AA
AA

ABD'nin Afganistan'ı işgal etmesinin etkisiyle yaklaşık 15 yıldır halk arasında Bush Pazarı olarak bilinen pazardaki esnaf, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Asıl ismi Arya olup ABD ürünlerinin ağırlıklı olarak satılması nedeniyle süreç içerisinde "Bush Pazarı" olarak ünlenen pazarda, birçok dükkana müşterilerin uğramadığı gözlenirken esnaf, işlerinin durgun olduğunu kaydetti.

AA
Taliban’ın Afganistan’da yönetimi devralmasıyla oluşan belirsiz ortam, sınırların kapatılması, iç ve dış hat uçuşların durması gibi bir dizi sorunun neden olduğu ekonomik durgunluk, ülkenin her yerinde olduğu gibi Bush Pazarı’nda da hissediliyor.
Esnaf, bankaların halkın ihtiyacı olan nakit arzına yetişememesi ve uluslararası ticaretin zarar görmesini, ekonomik durgunluğun başlıca nedenleri olarak sıraladı.
Öte yandan esnafın gazetecilerle konuşma ve dükkanlarının fotoğrafının çekilmesi konusunda isteksiz olduğu görüldü. 
Daha önce yabancı basına konuşan birkaç esnaf, sözlerinin kasten çarpıtıldığını, bu nedenle konuşmak istemediklerini söyledi.

AA
ABD ürünleri yerini Çin mallarına bıraktı
ABD'nin Afganistan'ı işgalinden yaklaşık 4-5 yıl sonra adı George Bush'a atfen Bush Pazarı olarak yaygınlık kazanan pazarın bir bölümünde işgal boyunca ABD menşeli askeri kıyafetler, elektronik teçhizatlar ve çeşitli ürünler, satılan malların çoğunluğunu oluşturmuş. Ancak bu durum, aynı yerde yabancı güçlerin ülkedeki asker sayısını azaltması ve sonrasında sonlandırmasıyla tersine dönmüş durumda.
Halkın gelirinin azalmasıyla ülkede ucuz ürünlere ihtiyacın artması, Batı ülkelerinden ürün ithal etmenin zorlaşması, Çin’in Afganistan’a sınır olması gibi birçok etken söz konusu durumun oluşmasına zemin hazırlıyor. 
Kuvva-i Merkez semtinde bulunan pazarda artık ABD askeri kıyafetlerinin ve teçhizatlarının kopyaları Çin'den ithal edilerek burada satılıyor.

AA
Pazarda ağırlıklı olarak hücum yeleği, botlar, spor şapka ve gözlükler, montlar, palaskalar, çantalar, çeşitli silah parçaları ve teçhizatı, askeri üniformalar, fitness aletleri, mühimmat sandıkları ve ABD amblemli askeri kıyafetler satılıyor.
AA muhabirine konuşan pazar esnafı, Çin ürünlerinin oranının yüzde 80'lere ulaştığını aktardı.
Askeri kıyafet ve teçhizat satan Nasır Ahmedi İbadi, pazarda Afganistan yapımı ürünlerin de olduğunu belirterek "Bu pazarda satılan malların çoğu Çin malı. Ürünlerin yüze 80’i Çin’den geliyor. Maalesef pazarda işler şimdilik iyi değil." ifadelerini kullandı. 
Pazarın muhtarı Muhamed Kasım Berhak da burada toplam 500 dükkanın olduğunu ve yaklaşık 1000 kişinin çalıştığını söyledi.
Berhak, "ABD ve yabancı güçler ülkede varken burada ABD malları satılıyordu. Şu an ise çoğunlukla Çin’den getirilen mallar satılıyor. Çin mallarının kalitesi iyi ve fiyatı da uygun." dedi.

AA
Afganistan'daki son gelişmeler nedeniyle sınırların ve uluslararası uçuşların olmaması nedeniyle ürünleri Çin'den ülkeye getirmekte zorluk yaşandığını belirten Berhak, son günlerde Özbekistan üzerinden az miktarda ürün getirdiklerini kaydetti.
Pazar esnafından Muhammed İsa Azizi ise malların Çin'de sipariş edildikten sonra Kırgızistan ve Özbekistan üzerinden ülkeye getirildiğini kaydetti.
Azizi, Pakistan üzerinden de zaman zaman bu malların getirildiğini belirterek şöyle devam etti:
"Pakistan’da mallar bekletiliyor. Bu da zaman kaybına neden oluyor. Hatta bir yıldır Pakistan’da bekleyen mallar da var. Bu nedenle Çin mallarını Pakistan üzerinden getirmek zor. Çin malları ucuz olduğu için de Afganistan halkı tarafından ilgi görüyor. Halk fakir olduğu için kaliteye çok önem vermiyor."
Öte yandan Afganistan'daki yabancı güçlerin ülkeden ayrılması ve hükümetin düşmesinin ardından ülkeye hakim olan Taliban yönetiminin etkisiyle pazarın girişinde tabelada yazılan "Bush Pazarı" ifadesinin boyandığı gözlemlendi.



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.