İran'da erişim engeline rağmen 45 milyon kişi Telegram kullanıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İran'da erişim engeline rağmen 45 milyon kişi Telegram kullanıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İran'da erişim engeline rağmen 45 milyon kişinin Telegram adlı mesajlaşma uygulamasını kullandığı ortaya çıktı.
İran İstatistik Merkezi tarafından yayımlanan raporda, ülkede halkın sosyal medya kullanımına ilişkin bilgilere yer verildi.
Raporda, bazı yabancı sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarına getirilen erişim engellerine rağmen şu anda 15 yaş ve üstü İranlıların yüzde 65'inin en az bir sosyal ağın üyesi olduğu belirtilirken bu rakamlar da 55 milyon İranlının en az bir sosyal ağın üyesi olduğu anlamına geliyor.
Raporda, İranlı kullanıcıların sosyal medya platformlarına üyeliklerinin son iki yılda yüzde 22 arttığı ve İran'daki sosyal ağ kullanıcılarının yüzde 88'inin ülkede erişim engeli getirilmeyen yabancı uygulamalardan WhatsApp'ı yüzde 68'inin de yine ülkede serbest olarak kullanılan Instagram'ı kullandığına dair bilgilere yer verildi.
İran'da devlet tarafından desteklenen yerli mesajlaşma uygulamalarına halkın ilgi göstermediği ortaya çıkarken erişim engeli getirilmesine rağmen Telegram'ın ülkede halen 45 milyon kullanıcı tarafından kullanılan en popüler mesajlaşma uygulamalarından biri olduğu bildirildi.
Raporda ayrıca ülkede her gün Telegram üzerinden ortalama 15 milyar mesaj atıldığına dikkati çekildi.
İran'da bir çok işletme, haber ve bilgi ağları erişim engeli olmasına rağmen Telegram'ı her gün daha fazla tercih eder hale geldi. Bu durum da İranlıların bu platformda aktif olarak bulunmasının ana nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.

Telegram'a "ulusal güvenlik" gerekçesiyle erişim engeli getirilmişti
İran'da Facebook, Twitter, gibi sosyal paylaşım siteleri de uzun süredir yasak kapsamında tutuluyor. Meşhed kentinde Aralık 2017'de ekonomik sorunlar nedeniyle başlayıp diğer şehirlere rejim karşıtı protesto olarak yayılan gösteriler sonrası Nisan 2018'de "ulusal güvenlik" gerekçesiyle Telegram kapatılmıştı. Buna rağmen şifre kırıcı programlar (VPN) kullanan İranlı kullanıcılar halen uygulamalara erişim sağlayabiliyor.

Yabancı uygulamalara devlet destekli alternatif
İran'da Telegram'a erişim engeli getirilmesinin ardından "yabancı mesajlaşma uygulamalarının tekelleşmesinin önüne geçebilmek için" devlet destekli "Soroush", "Eitaa", "Igap" gibi yerli uygulamalar sosyal medya kullanıcılarının hizmetine sunulmuş ancak yeterli rağbeti görmemişti.



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe