Dibeybe’ye atfedilen ses kaydının sızdırılması tartışmaya neden olurken sızıntıyla ilgili bir bakan suçlandı

Bingazi’nin güneyinde LUO’ya ait iki helikopter çarpıştı, bir tuğgeneral hayatını kaybetti.

Mısır ile Libya arasında hava trafiğinin yeniden başlatılması anlaşmasının imzalanması sırasında Dibeybe ve Medbuli yan yana otururken (UBH)
Mısır ile Libya arasında hava trafiğinin yeniden başlatılması anlaşmasının imzalanması sırasında Dibeybe ve Medbuli yan yana otururken (UBH)
TT

Dibeybe’ye atfedilen ses kaydının sızdırılması tartışmaya neden olurken sızıntıyla ilgili bir bakan suçlandı

Mısır ile Libya arasında hava trafiğinin yeniden başlatılması anlaşmasının imzalanması sırasında Dibeybe ve Medbuli yan yana otururken (UBH)
Mısır ile Libya arasında hava trafiğinin yeniden başlatılması anlaşmasının imzalanması sırasında Dibeybe ve Medbuli yan yana otururken (UBH)

Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki Libya Ulusal Birlik hükümeti (UBH), Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli ile yapılan görüşmelerle ilgili olduğu söylenen, Mısır ve Libya çevrelerinde tartışmalara neden olan ses kayıtlarının sızdırılması olayıyla ilgili herhangi bir açıklama yapmayarak olayı görmezden geldi. Bunun yerine UBH, ‘bu ayın sonlarına doğru Kahire Uluslararası Havalimanı'na doğrudan uçuşların yeniden başlaması konusunda bir anlaşma yapıldığını’ duyurdu.
UBH tarafından yapılan açıklamada, iki ülkenin sivil havacılık yetkilileri arasında bu ayın sonlarından itibaren Kahire Uluslararası Havalimanı ile Libya'nın Mitiga, Misrata ve Benina havalimanları arasında doğrudan uçuşların yeniden başlaması için gerekli prosedürlerin uygulanmasının kararlaştırıldığı belirtildi. Açıklamada anlaşmanın, Başbakan Dibeybe tarafından geçtiğimiz günlerde Mısır'a yapılan ve iki ülkenin ulaştırma bakanlıkları arasında imzalanan bir iş birliği muhtırası dahil olmak üzere Mısır ile birçok anlaşmanın imzalandığı ziyaret sonrasına denk geldiğine dikkat çekildi.
Öte yandan Cumartesi akşamı, Dibeybe ile Mısırlı mevkidaşı Mustafa Medbuli arasında Kahire'de yapılan kapalı bir görüşmeye ait olduğu söylenen bir ses kaydı sızdırıldı. Sızdırılan ses kaydına göre Dibeybe, Mısır hükümetinden Mısır yargısı önünde bekleyen Kuveytli bir şirketle ilgili hukuki bir anlaşmazlığın çözümüne müdahale etmesini istedi. Dibeybe bu esnada, “Libya'nın tek istediği, anlaşmazlığın adil bir şekilde yönetilmesi ve Libyalıların parasının korunmasıdır” dedi.
Sosyal medya kullanıcıları ve yerel medya, bakanlardan birini sızıntıdan sorumlu olmakla suçlarken, Mısırlı kaynaklar Kahire’nin konuyla ilgili ‘soruşturma başlattığını’ söylediler. Kaynaklar, “Mısırlı yetkililerin, Dibeybe’ye, ‘iki hükümet arasındaki müzakerelerin gizliliğini ihlal eden bu diplomatik olmayan eylemlerden duydukları rahatsızlığı’ ifade ettiklerini belirttiler.
UBH’den bu gelişmelerle ilgili resmi bir açıklama yapılmazken Dibeybe dün, Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Avn’ın Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) Başkanı Mustafa Sanallah’ı görevden alma kararını geri çektiğini açıkladı.
Diğer taraftan Libya Ulusal Ordusu (LUO), ülkenin doğusundaki Bingazi kentinin güneyindeki Mesus bölgesinde çarpışan iki helikopterin düştüğünü duyurdu. LUO Özel Kuvvetler Sözcüsü Milad ez-Zavi tarafından yapılan kısa açıklamada, iki uçağın çarpıştıktan sonra düştüğü, Benina Hava Üssü’nden havalanan helikopterde Pilot Tuğgeneral Buzeyd el-Ber’asi ve Onbaşı Milad el-Asibii’nin öldüğü, askeri bir görevden dönen ikinci helikopterin mürettebatının hayatta kaldığı belirtildi.
Bir diğer gelişmede, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 76’ıncı dönem oturumunun toplantılarına katılmak üzere dün New York'a gittiği bildirildi. Libya Başkanlık Konseyi Sözcüsü Necva Vehibe, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Menfi’nin, oturum aralarında, paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya topraklarından çıkarılması, bölgedeki terörle mücadele çabaları ve uluslararası alanda iş birliği gerektiren diğer dosyaların ele alındığı önemli toplantılar yapacağını söyledi. Vehibe, Libya’nın bu toplantılarda yıllar sonra ilk kez ‘birleşik bir yönetimin başkanı’ tarafından temsil edildiğine dikkati çekti.
Öte yandan Trablus merkezli Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK), dün, 24 Aralık'ta yapılması planlanan cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine ilişkin hazırlanan yasa ile DYK ve Temsilciler Meclisi'nden (TM) oluşan yeni bir meclisin seçilmesini öngören yasayı onayladı.
Yeni yasa, cumhurbaşkanlığına aday olan kişinin kırk yaşını doldurmuş olması, başka bir ülkenin vatandaşı olmaması ve erkek adaylar için askerlik hizmetinin tamamlamasının üzerinden en az iki yıl geçmiş olmasını şart koşuyor. Yasa ayrıca, cumhurbaşkanının yemin ettiği tarihten itibaren 4 yıllık bir görev süresi için genel, serbest, gizli, doğrudan oy ile seçilmesini öngörüyor.
DYK Başkanı Halid el-Mişri, dün İtalya'nın Trablus Büyükelçisi Giuseppe Buccino ve İtalya Dışişleri Bakanı'nın Temsilcisi Nicola Orlando ile yaptığı görüşme sonrası yaptığı açıklamada, seçimleri zamanında yapmak istediklerini dile getirdi. Mişri, DYK ve TM’nin bu seçimlere ilişkin yasaları anayasal bildirgeye ve siyasi anlaşma metinlerine aykırı olmayacak şekilde kabul etmesi ve siyasi sürecin önünde engel oluşturacak tek taraflı uygulamalardan kaçınması gerektiğini belirtti. Mişri ayrıca DYK’nın, siyasi anlaşmada belirtildiği gibi TM ile müzakere etmek amacıyla milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimleri için anayasal temelle ilgili yasa tasarısının ve önerilen yasaların hazırlanmasını tamamladığını kaydetti. Ancak TM tarafından çıkarılan yasalara paralel olarak seçim yasaları ve anayasal temeller çıkarmanın DYK’nın yetkisinde olmadığını’ söyleyen TM üyeleri, Mişri'nin seçimler için yeni bir anayasal temel ilan etmesini ‘kartların yeniden karılması ve seçimleri engelleme girişimi’ olarak değerlendirdiler.
Buna karşın TM Savunma Komitesi, Yüksek Mahkeme Başkanı ve Yüksek Yargı Konseyi (YYK) Başkanı Muhammed el-Hafi’ye bir mektup gönderdi. Mektupta, anayasa dairesinin sadece belli bir amaç için açılmasına karşı uyarıda bulunan komite ayrıca Müslüman Kardeşler'in (İhvan) sadece cumhurbaşkanını seçmek için yasaya itiraz edilmesini istediği konusunda uyardı. Mevcut Başkanlık Konseyi yönetiminin statüsünün anayasa bildirgesinde yer almaması nedeniyle anayasaya uygunluğuna itiraz etmek için yargıya başvurmakla tehdit eden komite mektupta, “Eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac'ın Türkiye ile imzaladığı anlaşmanın anayasaya uygunluğuna ve bir genelkurmay başkanı ve askeri bölgelerin komutanlarının atanmasına itiraz edilmesi de dahil olmak üzere itiraz hakkımızı saklı tutuyoruz” ifadeleri yer aldı.
Bu arada Arap Birliği'ndeki (AL) Libya temsilciliği, Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan Mısır’daki temsilcilik binasının restore edilmesi için müdahale etmesini istedi. Libya'nın AL temsilcisinin yardımcısı İman el-Fituri, Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Nebil Habeşi’ye gönderdiği mektupta, heyetin Kahire'nin Dokki semtindeki temsilcilik binasına bir grup haydut tarafından saldırı düzenlendiğini ve kapılarının kırıldığını söyledi. Mektupta, olaydan AL’in eski Libya temsilcisi Salih eş-Şammahi’yi sorumlu tutan Fituri, saldırganların temsilciliği kontrol edebildiğini, kapılarındaki tüm kilitleri değiştirebildiğini ve tüm çalışanların işlerini yapmak için binaya girmelerini engelleyebildiğini ve onlara hakaret ve saldırıda bulunabildiklerini belirtti.



Lahbib: İsrail'in Gazze'de uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planları, yardımların engellenmesi anlamına geliyor

İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
TT

Lahbib: İsrail'in Gazze'de uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planları, yardımların engellenmesi anlamına geliyor

İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)

Avrupa Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib bugün yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’nde uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planlarının, hayat kurtaran yardımların bölgeye ulaşmasını engelleyeceğini belirtti.

Lahbib, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Avrupa Birliği’nin (AB) tutumunun net olduğunu vurgulayarak, “Sivil toplum kuruluşlarının mevcut haliyle kayıt altına alınması yasasının uygulanması mümkün değil” dedi.

Lahbib, insani yardımların önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı ve “Uluslararası insancıl hukuk, herhangi bir belirsizliğe yer bırakmıyor; yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmalı” ifadesini kullandı.

İsrail medyası, hükümetin dün yaptığı açıklamaya dayanarak, Sınır Tanımayan Doktorlar, ActionAid ve Oxfam gibi onlarca insani yardım örgütünün lisanslarının iptal edileceğini ve bunların ‘terörle bağlantılı’ olduğu gerekçesiyle kapatılabileceğini duyurmuştu.

Bazı uluslararası yardım kuruluşları, kayıtlarının iptal edilmesi riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Eğer 31 Aralık’a kadar İsrail makamlarının belirlediği yeni kriterlere uyum sağlamazlarsa, 60 gün içinde faaliyetlerini durdurmak veya Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki çalışmalarına kısıtlama getirmek zorunda kalabilirler.


Süveyda’da el bombası patladı: 1 ölü, 2 yaralı

Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
TT

Süveyda’da el bombası patladı: 1 ölü, 2 yaralı

Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)

Şarku’l Avsat Suriye devlet televizyonu El-İhbariyye'den aktardığı habere göre bugün (Çarşamba) Süveyda kentinde meydana gelen el bombası patlamasında bir kişi hayatını kaybetti, iki kişi yaralandı.


Sinvar'a yakınlığı bulunan ve serbest bırakılan bir mahkum, Gazze'deki Hamas içinde bir isyana öncülük ediyor ve bu durum bazı Hamas liderlerini öfkelendiriyor

Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
TT

Sinvar'a yakınlığı bulunan ve serbest bırakılan bir mahkum, Gazze'deki Hamas içinde bir isyana öncülük ediyor ve bu durum bazı Hamas liderlerini öfkelendiriyor

Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Hamas hareketi, iki yıl süren İsrail savaşı sırasında liderlerinin suikastlara kurban gitmesinin ardından bir dizi liderlik değişikliği yaşıyor. Bu durum, hareketin eski lideri olan ve Ekim 2024'te Refah'ta İsrail güçleriyle çıkan çatışmalarda beklenmedik bir şekilde öldürülen Yahya Sinvar'a yakın kişilerin daha fazla öne çıkmasına neden oldu.

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas kaynaklarına göre, serbest bırakılan mahkum Ali el-Amudi, siyasi büro üyesi ve savaş öncesinde hareketin medya departmanından sorumlu olan serbest bırakılan mahkum Ali el-Amudi, kendisi ve Sinvar'a yakın bir dizi kişinin Gazze Şeridi'ndeki hareketi yönetmekle görevlendirilmesinin ardından, Gazze Şeridi'ndeki siyasi bürosunun başına geçti. Bu kişilerin çoğu, Şeridin güneyindeki Han Yunus'ta yaşıyor.

Hamas lideri Yahya Sinvar ve İsmail Haniye'in 2017'de Gazze'de çekilmiş fotoğrafı (Arşiv- Reuters)Hamas lideri Yahya Sinvar ve İsmail Haniye'in 2017'de Gazze'de çekilmiş fotoğrafı (Arşiv- Reuters)

2011 Gilad Şalit esir takasıyla serbest bırakılan eski bir mahkum olan el-Amudi, Gazze Şeridi yönetiminin merkez figürü haline geldi. İsrail hapishanelerinde kaldıkları süre boyunca ve serbest bırakıldıktan sonra Sinvar'a çok yakındı ve sık sık toplantılarına ve diğer etkinliklerine eşlik etti.

Bazı kaynaklar, Gazze Şeridi'nde siyasi büro için gerçek bir seçim yapılmadığını, bunun yerine sürecin atama, onaylama ve istişare yoluyla yürütüldüğünü söylüyor.

Bazı kaynaklar operasyonun “iç yönetmelikleri ihlal ederek” gerçekleştirildiğini söylerken, diğerleri amacın “iç eksiklikleri gidermek” olduğunu ve “seçilenlerin hepsinin Tevfik Ebu Naim, Salah Ebu Şarik ve diğerleri gibi Sinvar'a yakın kişiler olduğunu” açıkladı.

Kaynaklar, el-Amudi'nin şu anda Gazze'deki Hamas içinde “devrim” olarak nitelendirilebilecek bir harekete öncülük ettiğini söylüyor. Özellikle İsrail saldırılarında yaralanan ilçe idari organlarının başındaki bazı yerel liderleri görevden aldı ve yerlerine atamalar yaptı. Savaş sırasında sorumluluklarının bir kısmından vazgeçen diğer kişiler için de aynı şeyi yaptı. Suikasta uğrayan, başka nedenlerle görevden alınan veya farklı görevlere atanan eski liderlerin yerine geçecek kişileri aramaya devam ediyor.

Bazı kaynaklara göre, bu adımlar Gazze Şeridi içindeki yerel Hamas liderlerinin yanı sıra yurtdışındaki liderler arasında da öfkeye yol açtı. Şeridin dışındaki siyasi büro üyelerinden bazıları yerel liderlere, "Olanlar kabul edilemez ve iç hukuka aykırıdır; önümüzdeki günlerde hareketin liderinin seçilmesini beklemeliyiz ki, bir yıl sonra yapılacak genel seçimlere kadar bazı bölgelerin liderliğindeki boşlukların geçici olarak doldurulması konusunda bir anlaşmaya varılabilsin" şeklinde bilgi verdi.

İzzeddin el-Haddad (Fotoğraf el-Kassam tarafından yayınlandı)İzzeddin el-Haddad (Fotoğraf el-Kassam tarafından yayınlandı)

Kaynaklar, Gazze Şeridi'ndeki Hamas içinde siyasi düzeyde hüküm süren "kaosun" aksine, askeri kanadında istikrarlı bir durumun söz konusu olduğunu ve yeniden yapılanmanın sorunsuz ve sistematik bir şekilde devam ettiğini belirtiyor. İzzeddin Kassam Tugayları'nın yeni Genelkurmay Başkanı İzzeddin Haddad'ın savaş sırasında suikasta kurban giden veya öldürülenlerin yerine yeni atamalar yapmak üzere bir dizi toplantı düzenlediğini ve çeşitli kararlar aldığını ifade ediyorlar. Ayrıca, tüm taraflarla sürekli iletişim kurarak siyasi düzeydeki farklılıkların veya anlaşmazlıkların üstesinden gelmeye ve böylece her düzeyde istikrarı sağlamaya çalışıyor.

Kaynaklara göre Haddad, bazı bölgelerdeki tugay komutanları da dahil olmak üzere çeşitli liderlik pozisyonlarındaki boşlukları doldurmak için çalışırken, asıl komutanlarının suikast sonucu öldürülmesinin ardından bu tugayları yönetmek üzere atanmış diğer kişileri de görevde tutuyor.

Savaş sırasında İsrail, Gazze Şeridi'ndeki (Kuzey, Merkez, Han Yunus ve Refah) tugay komutanlarının çoğunu, İzzeddin Haddad'ın komuta ettiği Gazze Şehri Tugayı hariç, suikast sonucu öldürdü. Yerine Muhanned Receb atandı.

Savaş sırasında İsrail, Gazze Şeridi'ndeki (Kuzey, Merkez, Han Yunus ve Refah) tugay komutanlarının çoğunu suikastla öldürdü. Bunun istisnası, Muhannad Receb'ın yerine geçen İzzeddin el-Haddad'ın komutasındaki “Gazze Şehri Tugayı”ydı.

Gazze'deki Hamas savaşçıları (Arşiv-Reuters)Gazze'deki Hamas savaşçıları (Arşiv-Reuters)

Çeşitli kanatları ve kademeleriyle Hamas, İsrail'in çeşitli kaynaklarını hedef alması sonucu mali krizden muzdarip olmuş durumda. Bununla birlikte, savaş sırasında veya sonrasında, farklı oranlarda ve zamanlarda da olsa, maaş ve ödenekleri tamamen kesmedi.

Gerçekte Hamas, 7 Ekim 2023 saldırısının ardından, 1987'deki kuruluşundan bu yana eşi benzeri görülmemiş son derece karmaşık bir dönemle karşı karşıya. Hareketin gözlemcilerine göre, Gazze Şeridi'ne sınır komşusu İsrail tesislerine ve kasabalarına yönelik saldırılarla başlayan bu saldırı, İsrail'i uzun süreli bir savaşa sürükledi.

Yazar ve siyasi analist Mustafa İbrahim, hareketin “askeri yenilginin, örgütsel tükenmişliğin, siyasi karmaşanın ve geleceği ile rolü hakkındaki varoluşsal kaygının iç içe geçtiği bir aşamaya girdiği” değerlendirmesinde bulunuyor.

İbrahim, İsrail savaşının, Hamas'ın siyasi büro üyelerinin ve Gazze Şeridi'ni yıllarca yöneten idari komitelerin başkanlarının çoğunu kaybetmesinin ardından, liderlik ve karar alma yapısını vurduğunu açıkladı. Bu durum, doldurulması kolay olmayan derin bir liderlik boşluğu yarattı ve hareket içinde geleceği ve bir sonraki aşama hakkında anlaşmazlıkları ortaya çıkardı: Bu bir yönetim aşaması mı, örgütsel hayatta kalma aşaması mı yoksa sadece uzun süreli bir krizi yönetme aşaması mı olacak?

Hamas'tan birkaç kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: "İşlerin iyi ve sorunsuz gittiğini söylemek mümkün değil. Birçok zorluk var ve yaşananlar, hiçbir şey bırakmayan ve hareketin liderlerinin çoğunun suikastına neden olan yıkıcı bir savaşın ışığında normal. Geniş bir liderliğe ve Filistin içinde ve dışında geniş bir halk tabanına sahip bir hareket için liderlik boşluğu normaldir ve bir yıl sonra kapsamlı seçimler yapılana kadar mevcut farklılıklar da normaldir."