İran'dan ABD'ye ‘yanlış’ politikaları düzeltme çağrısı

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami (AP)
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami (AP)
TT

İran'dan ABD'ye ‘yanlış’ politikaları düzeltme çağrısı

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami (AP)
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi’nde 5 gün sürecek Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) 65. Genel Kurul Toplantısı, üye ülkelerin üst düzey temsilcilerinin katılımıyla başladı.
UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi, açılış konuşmasında, Genel Kurul Toplantılarının iki yıldır yeni tip koranavirüs (Kovid-19) gölgesinde gerçekleştiğini belirterek, dünya genelinde etkili olan salgına karşı Ajansın yaptığı çalışmalara değindi.
Grossi, bu yılki toplantı kapsamında düzenlenecek bilimsel forumda zoonotik hastalıklarla mücadelede nükleer bilimin rolünün ele alınacağını aktardı.

İran'ın nükleer faaliyetleri
Ajansın üye ülkelerin nükleer faaliyetlerine yönelik sürdürdüğü temel görevlerinden nükleer programların güvenlik denetimi, doğrulama ve izleme çalışmalarına da değinen Grossi, özellikle İran’la yaşanan sorunları dile getirdi.
Grossi, Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan İran nükleer anlaşması kapsamında bu ülkenin şubattan itibaren taahhütlerini yerine getirmeyi durdurmasıyla Ajansın doğrulama ve gözlem faaliyetlerinde ciddi aksamalar yaşadığını hatırlattı.
Bu doğrultuda 11 Ağustos'ta İran'a yaptığı ziyarete değinen Grossi, İranlı yetkililerle kurumun bu ülkenin nükleer faaliyetlerini doğrulama ve gözlem çalışmalarını sağlayan kamera ve benzeri teknik ekipmanların bakımı, hafıza kartlarının değiştirilmesi gibi hususlarda anlaştıklarını kaydetti.
Grossi, İran'la çözüme kavuşturulması gereken çeşitli konular olduğunu, bunun içine Genel Kurul Toplantısına katılmak üzere Viyana'ya gelen İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ile görüşeceğini, yakın bir tarihte ise Tahran’a bir ziyaret gerçekleştireceğini yineledi.

İran'dan ABD'ye yanlış politikaları düzeltme çağrısı
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami de toplantıda, ABD'nin KOEP'ten tek taraflı çekilmesi sonucunda yaşanan sürece değinerek, bu ülkenin İran'a yönelik uyguladığı yaptırımların yalnız ülkesini değil üçüncü ülkeleri de olumsuz etkilediğini anlattı.
İslami, ABD'nin İran'a yönelik baskı politikalarının iflas ettiğini, bu ülkenin yaptırımları kaldırması ve uluslararası hukuka riayet etmesi gerektiğini belirterek, "Şimdi yanlış politikaları düzeltmenin ve öncelikli olarak tüm yaptırımları pratik, etkili ve doğrulanabilir bir şekilde kaldırmanın zamanı geldi." diye konuştu.
Ülkesinin Ajansla her zaman iş birliği içinde olduğunu belirten İslami, bununla beraber Ajansın çalışmalarında tarafsız, siyasallaşmaktan uzak ve profesyonelliğini muhafaza etmesi gerektiğini savundu.
İslami, nükleer güvenliğin korunması ve nükleer silahların oluşturduğu tehdide dikkati çekerek, bu hususta ayrım yapılmaksızın bütün ülkelerin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına (NPT) uyması gerektiğini ifade etti.
Orta Doğu'nun nükleer silahlardan arınmış bir bölge olması yönünde ülkesinin inisiyatif aldığını belirten İslami, İsrail’in gizli askeri nükleer faaliyetlerinden duyduğu endişeyi dile getirdi.

"İran nükleer anlaşmasının uygulanması için çabalar sürüyor"
ABD Enerji Bakanı Jennifer M. Granholm da nükleer güvenliğin sağlanması, iklim değişikliği ve karbon emisyonun azaltılması doğrultusunda ülkesinin yaptığı çalışmalara değindi.
Granholm, ABD Başkanı Joe Biden’ın Genel Kurula hitaben kaleme aldığı mesajını okudu.
Başkan Biden mesajında, "Tüm ülkeleri, (NPT’nin) Ek Protokolü evrensel bir nükleer silahsızlanma standardı olarak benimsemeye çağırıyorum. Bu bağlamda ABD olarak İran nükleer anlaşmasının karşılıklı olarak uygulanmasına dönüşün sağlanması ve Kore Yarımadasının nükleer silahlardan arındırılması için çabalarımızı sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe