Koreli müzik grubu BTS, Birleşmiş Milletler’de konuşma yaptı

Koreli müzik grubu BTS, Birleşmiş Milletler’de (BM) konuşma yaparken (AP)
Koreli müzik grubu BTS, Birleşmiş Milletler’de (BM) konuşma yaparken (AP)
TT

Koreli müzik grubu BTS, Birleşmiş Milletler’de konuşma yaptı

Koreli müzik grubu BTS, Birleşmiş Milletler’de (BM) konuşma yaparken (AP)
Koreli müzik grubu BTS, Birleşmiş Milletler’de (BM) konuşma yaparken (AP)

Güney Koreli pop müzik grubu BTS, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşma yaptı.
Yapılan konuşmanın ardından ünlü grubun Permission to Dance (Dans izni) isimli şarkılarının BM binasının koridorlarında ve New York’taki çekilmiş bir videosu yayınlandı.
AFP’nin haberine göre siyah takım elbise giyen 7 grup üyesi yaptıkları konuşmada BM’nin 21. yüzyılın en önemli sorunlarından biri olarak nitelendirdiği sürdürülebilir kalkınmayı destekleme sözü verdi. Grup, Kovid-19 pandemisi nedeniyle dünya turlarının iptal edilmesinden dolayı üzüntülü olduklarını belirterek genç hayranlarının pandemi nedeniyle ‘kayıp nesil’ olarak adlandırılmasına itiraz etti.
Grup üyelerinden Kim Seok-Jin yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Geçtiğimiz iki yılda kendimi kaybolmuş hissettiğim zamanlar oldu. Ancak bazı insanlar ilerlememiz ve her anın tadını çıkarmamız gerektiğini söyledi. Hayatımızın harika bir döneminde olsak bile yeni ortaya çıkan zorluklara göz yumamayız.”
Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in grup üyelerine BMGK’ya katılmaları için diplomatik pasaport çıkartmıştı.
BTS, diğer adıyla Bangtan Boys, dünyanın en ünlü müzik gruplarından biri olarak kabul ediliyor.
2013 yılında kurulan 7 üyeli grup, Dynamite adlı şarkıları ile ABD’deki müzik listelerinde birinci sıraya yükselen ilk Güney Koreli müzik grubu oldu.
Seul, grubun şöhretinden yararlanmak isterken, Güney Kore Devlet Başkanı Jae-in, grubu ‘Gelecek Nesiller ve Kültür İçin Özel Elçi’ seçti.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.