WHO Sözcüsü Harris'ten aşı karşıtlarına tepki: Sosyal medya yerine güvenilir kaynaklara başvurun

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

WHO Sözcüsü Harris'ten aşı karşıtlarına tepki: Sosyal medya yerine güvenilir kaynaklara başvurun

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dünya Sağlık Örgütü Sözcüsü Harris, Kovid-19 aşısına karşı çıkan insanların sosyal medya yerine güvenilir kaynaklardan bilgi alması gerektiğini vurgulayarak, salgın nedeniyle ölenlerin yüzde 99'unun aşısını yaptırmayanlar olduğunu bildirdi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Sözcüsü Margaret Harris, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında AA muhabirinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılarıyla ilgili sorularını cevapladı.
Harris, Kovid-19 aşılarının etkililiklerine ilişkin, "Evet, (aşılar) işe yarıyorlar. Hem de çok işe yarıyorlar" dedi.
Aşıların, hastaneye yatışları, ağır hastalıkları ve ölümü önlemek için tasarlandıklarını belirten Harris, "Dolayısıyla bunu çok iyi yapıyorlar. Nüfusa baktığımızda, ne yazık ki hastanede yatanların, daha da üzücü bir şekilde ölenlerin, aşı kapsamı çok yüksek olan ülkelerde bile büyük çoğunluğu yüzde 99'u aşısız" ifadelerini kullandı.
Harris, Kovid-19 aşılarına erişimin olduğu ülkelerde aşı yaptırmamanın büyük bir trajedi olduğunu vurgulayarak, "Biliyorsunuz sürekli aşıya erişimi olmayan pek çok ülke olduğunu söylüyordum. Bir (Kovid-19) aşısına erişiminiz varsa, bunun harika bir hediye olduğunu anlayın. Bu büyük bir ayrıcalıktır" değerlendirmesinde bulundu.

"Sosyal medyayı dinlemeyin"
Kovid-19 aşılarıyla ilgili özellikle sosyal medyada çıkan haberlerden birçok kişinin endişelendiğini belirten Harris, aşılarla ilgili en sağlıklı bilgilerin güvenilir kaynaklardan edinilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Harris, WHO ve ülkelerin sağlık bakanlıklarının internet sitelerinde aşıların güvenilirliğiyle ilgili "muazzam miktarda" bilgi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"(Aşılarla ilgili) sosyal medyadaki şeyleri dinlemeyin. Güvenilir kaynaklara başvurun. Öğrenmek için mutlaka sorularınızı sorun. Evet, ama aynı zamanda aşınızı olun. Bir aşıya erişimin varsa bu dünyadaki şanslı insanlardan birisin. Hala bu ayrıcalığa sahip olmayan o kadar çok insan var ki."



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe