İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, Avrupa'nın nükleer müzakereleri hızlandırma ‘baskısını’ eleştirdi

Hüseyin Emir Abdullahiyan (MEHR)
Hüseyin Emir Abdullahiyan (MEHR)
TT

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, Avrupa'nın nükleer müzakereleri hızlandırma ‘baskısını’ eleştirdi

Hüseyin Emir Abdullahiyan (MEHR)
Hüseyin Emir Abdullahiyan (MEHR)

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Avrupa Birliği'nin dış politika şefi Josep Borrell ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturum aralarında yaptığı görüşmede, Avrupa Troykasının, 2015 nükleer anlaşmasını canlandırma müzakerelerinin yeniden başlamasını hızlandırmak için yaptığı "baskıyı" eleştirdi. Bu arada üst düzey AB yetkilisi Borrell, Tahran’ın nükleer programının “genel gidişatına dair endişesini” dile getirdi.
Şarku'l Avsat’ın Avrupa kaynaklarından elde ettiği bilgilere göre, şu anda New York'ta İran tarafıyla çok taraflı görüşmeler yapılmasına yönelik bir plan bulunmuyor. Görüşmeler, Abdullahiyan ile İran’ın nükleer dosyasıyla ilgilenen bazı ülkelerin yetkilileri arasında "ikili görüşmeler” seviyesinde kalacak. Görüşmede Viyana sürecinin, İran ve ABD’nin, Güvenlik Konseyi’nin daimî üyeleri olan ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya ile Almanya arasında yapılan uzun görüşmelerden sonra imzalanan Kapsamlı Ortalık Eylem Planı kapsamındaki taahhütlere geri dönmeleri için en uygun form olduğu vurgulandı.
Borrell, Viyana müzakerelerine "hızlı bir dönüşün" önemini vurguladı ve "İran Dışişleri Bakanı, yakın bir tarihte müzakerelere yeniden başlama niyetini doğruladı" açıklamasında bulundu.
Birleşmiş Milletler Avrupa Misyonu, Yüksek Temsilci Borrell'in geçen 31 Ağustos'ta yapılan “peş peşe telefon görüşmeleri” sayesinde New York'ta Bakan Abdullahiyan ile bir araya geldiğini bildirdi.
Borrell ve Abdullahiyan, iklim değişikliği, ticaret, güvenlik ve göç dahil olmak üzere Avrupa Birliği ile İran arasındaki ikili iş birliğini tartışırken insan hakları konularına da değindiler.
Tartışmalar, Kapsamlı Ortak Eylem Planı, yani nükleer anlaşma üzerinde odaklandı. Borrell, İran'ın nükleer programının "genel gidişatı hakkındaki endişesini" yineleyerek, "önemli sorunları çözmek için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile tam iş birliğine duyulan ihtiyacı" vurguladı. Borrell, Kapsamlı Ortak Eylem Planı Komitesi koordinatörü olarak, "Kapsamlı Ortak Eylem Planının tam kapsamıyla yeniden uygulanması için Viyana görüşmelerinin hızlı bir şekilde yeniden başlatılmasının büyük önem taşıdığını" belirtti.
İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Abdullahiyan, Borrell'in Viyana müzakerelerinin gidişatını takip etme çabalarına övgüde bulunurken, Avrupa troykasının müzakereleri sürdürme baskısını eleştirdi ve “Amerika’ya, nükleer anlaşmadaki taahhütlerini yerine getirmesi için baskı yapmak yerine İran’dan tekrar tekrar müzakereleri hızlandırmasını istiyorlar” dedi. Abdullahiyan görüşmede, “Biden yönetiminin şimdiye kadarki yapıcı olmayan davranış ve politikalarından” duyduğu üzüntüyü dile getirdi. İbrahim Reisi hükümetinin, belirli ilkeler çerçevesinde faydacı bir yaklaşım benimsediğini ve müzakerelerde pratik bir sonuç aradığını belirterek, “Müzakerelerin kayıtlarını ciddi şekilde gözden geçiriyoruz. Yeni hükümet müzakerelere devam edecek” dedi.
Ayrıca ABD yönetimini "bir yandan olumlu konuşup diğer yandan İran’a yeni yaptırımlar uygulamakla” tenkit eden Abdullahiyan, "Bütün taraflar nükleer anlaşmanın İran için somut sonuçlar doğurması gerektiğini bilmeli. Yasadışı yaptırımların pratik bir şekilde kaldırılması gerektiğine inanıyoruz " dedi. Biden'ın "Trump'ın politikasını sözlü olarak eleştirmesine rağmen, pratikte İran'a karşı aynı politikaları izlediğini" kaydetti. “Amerikalılar İran üzerindeki baskının başarılı olacağını düşünüyorlarsa yüzde yüz yanılıyorlar. Başkaları yükümlülüklerine geri dönerse ve onlar hakkında soruşturma açılırsa, misillemelerimizi durdurmaya hazırız" dedi.
Bu görüşmeden birkaç saat önce Abdullahiyan, Alman mevkidaşı Maiko Maas ile bir araya geldi. Görüşmede Maas, İran'ı "önümüzdeki birkaç ayda değil, mümkün olan en kısa sürede" müzakerelere devam etmeye çağırdı.
Afganistan ile ilgili olarak Abdullahiyan, "İran'daki çok sayıda Afgan mülteciye" atıfta bulundu. Borrell ise, "AB'nin mevcut durumun zorluklarını karşılamak için bölgesel ortaklarla aktif olarak ilişki kurma arzusunu" vurguladı. İki taraf, "bölgesel yaklaşımın yanı sıra istikrara yönelik tehditleri önlemek için ilginç bir iş birliği" konusunda anlaştılar. Göçmenler meselesi de dahil olmak üzere Afganistan’daki durumlarla ilgili halihazırdaki ikili diyalogların, yeni konuları da kapsayacak şekilde genişletilmesine karar verildi.



İran Cumhurbaşkanı'nın yokluğunda süreç nasıl işleyecek?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
TT

İran Cumhurbaşkanı'nın yokluğunda süreç nasıl işleyecek?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)

İran anayasası, İran cumhurbaşkanının herhangi bir nedenle iki ay süreyle yetkilerini kullanamaması durumunda, İran cumhurbaşkanlığının görevlerini geçici bir komitenin üstlenmesini öngörüyor.

131. maddeye göre başkanın ölümü, yokluğu, iki ayı aşan hastalık veya görev süresinin dolması ve yeni cumhurbaşkanının seçilmemesi halinde, cumhurbaşkanının görevlerini bir komisyon üstlenecek.

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Rehber'in onayıyla, Meclis Başkanı ve Yargı Başkanının da yer aldığı bir komiteye başkanlık ediyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, 50 gün içinde başkanlık seçimlerini düzenlemekle yükümlü olacak.

131. maddeye göre Rehber, cumhurbaşkanı yardımcısının yetkilerini gerektiği gibi kullanamaması halinde cumhurbaşkanının tüm yetkilerini doğrudan şahsen üstlenebilir veya yeni bir yetkili atayabilir.

İran Anayasası'nın 113. Maddesine göre İran Cumhurbaşkanı'nın, Rehber'den sonra ülkede en yüksek yetkili olduğunu ve Rehber ile ilgili konular hariç, Anayasa'nın uygulanmasından ve yürütme organını (hükümeti) yönetmekten sorumludur.

Bu, İran'ın başbakanlık görevini devralmak üzere geçici bir komite kurma durumu ile üçüncü kez karşı karşıya kalmasıdır.

İlki, İran devriminin ilkelerine ihanet ettiği gerekçesiyle Rehber Humeyni tarafından görevden alınan eski Cumhurbaşkanı Ebu'l Hasan Beni Sadr’ın görevden alınmasının ardından gerçekleşti. Beni Sadr 1979 devriminden sonra İran'ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanıydı. Paris'te sürgünde iken Ekim 2021'de öldüğünde 88 yaşındaydı. Komitenin çalışmaları 22 Haziran 1980'den aynı yılın 2 Ağustos'una kadar yaklaşık iki ay sürdü.

İkincisi, 30 Ağustos 1981 tarihinde İran Başbakanı Muhammed Ali Recai'nin suikasta uğramasının ardından kurulmuştur. Komisyon, Başbakanlık binasının bombalanmasından birkaç saat sonra çalışmalarına başladı ve 9 Ekim 1981 tarihine kadar devam etmiştir.