Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurulu'nda telekonferans aracılığıyla bir konuşma yaptı. Uluslararası toplantılar, koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılmasının getirdiği sağlık koşulları nedeniyle bu yıl bireysel ve sanal katılımla gerçekleştirildi. Kral Selman, bu konuşmada uluslararası toplumu Ortadoğu'yu kitle imha silahlarından arındırılmış bir bölge yapmaya çağırdı. İran'ın nükleer programının barışçıl doğasına ilişkin ‘taahhütlerine aykırı’ adımları nedeniyle ‘ciddi endişe’ duyulduğunu ifade etti.
İran’la ilk görüşmelerin güven inşa etmek ve işbirliği ilişkilerinin önünü açmak için ‘somut sonuçlara’ yol açmasını arzu ettiklerini ifade eden Kral Selman, ayrıca bu görüşmelerin egemenliğe saygı, içişlerine karışmama ve terörist gruplara ve milislere her türlü desteğin kesilmesi ve uluslararası meşruiyet kararlarına bağlılık üzerine inşa edilmiş bir işbirliği ilişkileri kurma yolunu açacağını umduğunu belirtti.
Ülkesinin balistik füzeler, insansız hava araçları ve bubi tuzaklı teknelerin saldırılarına karşı meşru savunma hakkını saklı tuttuğuna dikkati çeken Suudi Arabistan Kralı, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını garanti eden ‘adil ve kalıcı bir çözüm’ bulma ihtiyacını vurguladı.
Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler'in kurucu üyelerinden biri olduğunu hatırlatan Kral Selman, ülkesinin San Francisco Sözleşmesini imzaladığından beri, uluslararası barış ve güvenliği korumayı, çatışmaları barışçıl bir şekilde çözmeyi, egemenlik ve bağımsızlığa saygı duymayı ve devletlerin iç işlerine karışmamayı hedefleyen amaç ve ilkelerine bağlı olduğunun altını çizdi. Suudi Arabistan Kralı, “Bugün uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu zorluklar, çok taraflı uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesini gerektiriyor. Kovid-19 salgını, sürdürülebilir iyileşmeye giden yolun, hepimizin ortak bir çerçevede birlikte çalışmasına bağlı olduğunu kanıtladı” dedi. Suudi Arabistan’ın geçtiğimiz yıl G-20 Başkanlığı aracılığıyla bu salgınla küresel mücadeleye liderlik etmede oynadığı ‘hayati role’ işaret ederek, Riyad’ın salgın sürecinde küresel çabaları 500 milyon dolarlık bir ödenekle desteklediğini ayrıca salgınla mücadele eden ülkelere 300 milyon dolar yardımda bulunduğunu bildirdi.
Kral Selman, "Ekonomik zorluklara rağmen, Suudi Arabistan Krallığı, en muhtaç ülkelere ve doğal afetlerden ve insani krizlerden etkilenen ülkelere yardım etmedeki büyük insani ve kalkınma rolüne bağlı kalmaya devam ediyor" dedi. Ülkesinin aynı zamanda 2021 boyunca Arap ve İslami düzeylerde en büyük insani ve kalkınma yardımı bağışçısı ve uluslararası düzeyde en büyük üç bağışçıdan biri olduğuna dikkati çeken Kral Selman, Krallığın küresel ekonomiyi kurtarma konusuna önem verdiğini vurguladı. Bunun, üretici ve tüketicilerin çıkarlarını koruyacak şekilde küresel petrol piyasalarının istikrarını, dengesini ve arzını güçlendirmek amacıyla OPEC + ittifakındaki ortaklarıyla işbirliği içinde G-20 çerçevesinde Kovid-19 salgınından kaynaklanan ciddi etkilerle mücadele etmek için yaptığı öncü çabalarda kendini gösterdiğine işaret etti. Kral Selman, ülkesinin iklim değişikliği ve olumsuz etkilerinin yol açtığı ortak zorlukla mücadele etmek için uyumlu çabaların öneminin farkında olduğunu belirtti.
Krallık tarafından benimsenen 2030 Vizyonu’nun özünün, refaha ulaşmak ve daha iyi bir gelecek yaratmak olduğunu, böylece ülke ekonomisinin öncü olduğunu ve toplumunun tüm dünya ile etkileşime girdiğini vurguladı. Suudi Arabistan Kralı “Bu iddialı vizyonun lansmanından bu yana geçen beş yıl içinde kadınları ve gençleri güçlendirmenin ve herkes için yaşam kalitesini iyileştirmenin yanı sıra yerel endüstrileri desteklemek, altyapı, iletişim teknolojileri, enerji çözümleri geliştirmek ve çeşitli sektörlere yatırım yapmak konusunda büyük adımlar attık. Krallığın dış politikası, güvenlik ve istikrarı sağlamlaştırmaya, diyalogu ve barışçıl çözümleri desteklemeye, kalkınmayı destekleyen ve Ortadoğu'da, genel olarak dünyanın daha iyi bir yarın için insanların beklentilerini gerçekleştiren koşulları sağlamaya büyük önem veriyor” ifadelerini kullandı. Kral Selman, "Bu, Suudi Arabistan’ın, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi üyeleri arasında bir anlaşmaya destek olma çabaları, Sudan Dostları Grubuna aktif katkımızda ve Irak'ın sağlığını ve prestijini geri kazanma çabalarında verdiğimiz destekte kendini gösteriyor" dedi.
Suudi Arabistan’ın ayrıca Nahda Barajı sorununa Mısır ve Sudan'ın su haklarını koruyacak şekilde bağlayıcı, ayrıca BM himayesinde Libya ve Suriye'deki krizlere barışçıl çözümlere ve Afganistan'da barış ve istikrarın sağlanmasına, Afgan halkının tüm kesimlerinin haklarının garanti edilmesi ve beklentilerinin gerçekleştirilmesine yönelik tüm çabaları güçlü bir şekilde desteklediğinin altını çizdi. Barışa bağlılığın ‘Ortadoğu için stratejik bir seçim’ olduğunu yineleyerek, ‘Filistin sorununa uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi temelinde adil ve kalıcı bir çözüm bulunması ayrıca Filistin halkının 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletlerini kurma hakkını garanti altına alma’ çağrısında bulundu.
Suudi Arabistan’ın geçtiğimiz Mart ayında sunduğu Yemen'deki barış girişiminin çatışma ve kan dökülmesini sona erdirmeye, kardeş Yemen halkının acılarına son vermeye muktedir olduğuna işaret ederek, terörist Husi milislerinin hala barışçıl çözümleri reddettiğini ve Yemen’de daha fazla toprağa egemen olmak için askeri seçeneklere bağlı kalmasından, ülke içindeki sivil nesnelere günlük olarak saldırmasından ve uluslararası enerji kaynaklarını tehdit etmesinden ‘üzüntü’ duyduğunu belirtti. Husi milislerin Yemen halkının acılarını, acil insani yardım ihtiyacını ve Safer isimli petrol tankerinden kaynaklanan riskleri pazarlık ve şantaj olarak kullandığı konusunda uyardı.
Kral Selman bin Abdulaziz, “Suudi Arabistan, her zaman uluslararası meşruiyet ilkelerine ve kararlarına bağlı kalmıştır. Tüm ülkelerin ulusal egemenliğine saygı duymaktadır. Devletlerin iç işlerine karışılmaması gerektiğini vurgular” şeklinde konuştu. Riyad’ın balistik füzeler, insansız hava araçları ve bubi tuzaklı teknelerle maruz kaldığı saldırılar karşısında meşru savunma hakkını saklı tuttuğunu da sözlerine ekledi. İçişlerine müdahale etme girişimlerini kesin olarak reddettiklerini ifade eden Kral Selman, “İran komşu bir ülke. Onunla ilk görüşmelerin güven artırıcı somut sonuçlara yol açmasını ayrıca bu görüşmelerin egemenliğe saygı, içişlerine karışmama ve terörist gruplara ve milislere her türlü desteğin kesilmesi üzerine inşa edilmiş bir işbirliği ilişkileri kurma yolunu açmasını umuyoruz” şeklinde konuştu.
Ortadoğu bölgesini tüm kitle imha silahlarından arındırmanın önemini vurgulayan Suudi Arabistan Kralı, “Bu açıdan Riyad, İran'ın nükleer silah geliştirmesini önlemeye yönelik uluslararası çabaları destekliyor" dedi. Kral Selman, ülkesinin ‘taahhütleriyle çelişen ve İran'ın her zaman nükleer programının barışçıl olduğunu iddia ettiği İran adımları’ konusundaki ‘ciddi endişesini’ dile getirdi. Kral Selman, “Suudi Arabistan, nefret ve dışlamaya dayalı aşırılık yanlısı ideolojiyle, insanları ve ulusları yok eden terörist grupların ve mezhepçi milislerin uygulamalarıyla mücadele etmeye devam ediyor” dedi. Ayrıca uluslararası toplumun, terörist grupları ve mezhepçi milisleri destekleyen, finanse eden ve barındıran ya da onları kaos ve yıkımı yaymak, hegemonya ve nüfuzu genişletmek için bir araç olarak kullanan herkesin önünde dimdik durmasının önemini vurguladı.
Suudi Arabistan Kralı, kitle imha silahlarından arındırılmış bir Ortadoğu ve 1967 sınırlarında bir Filistin devleti çağrısında bulundu
Suudi Arabistan Kralı, kitle imha silahlarından arındırılmış bir Ortadoğu ve 1967 sınırlarında bir Filistin devleti çağrısında bulundu
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة