2021 Riyad Uluslararası Kitap Fuarı zengin bir kültür programına ev sahipliği yapacak

2021 Riyad Uluslararası Kitap Fuarı, 1-10 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. (Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı)
2021 Riyad Uluslararası Kitap Fuarı, 1-10 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. (Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı)
TT

2021 Riyad Uluslararası Kitap Fuarı zengin bir kültür programına ev sahipliği yapacak

2021 Riyad Uluslararası Kitap Fuarı, 1-10 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. (Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı)
2021 Riyad Uluslararası Kitap Fuarı, 1-10 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. (Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı)

Suudi Arabistan Edebiyat, Yayın ve Çeviri Kurumu dün, 1-10 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan, Suudi, Arap dünyası ve uluslararası alandan yazarın, eleştirmenin ve düşünürün kültürel yaratıcılık ile ilgili çeşitli alanlarda seminerler ve konferanslar vereceği etkinliklere ve atölye çalışmalarına ev sahipliği yapacak. Etkinliğe dair yapılan açıklamada 2021 Riyad Uluslararası Kitap Fuarı’nın zengin kültürel programına dair detaylar paylaşıldı.
Fuar, 4 ve 5 Ekim tarihleri arasında Suudi Arabistan'da türünün ilk örneği olan ve Edebiyat, Yayın ve Çeviri Kurumu tarafından, Arap dünyasındaki yayıncılık endüstrisinin gerçekliğini tartışmak için düzenlenen Yayıncılar Konferansı'na ev sahipliği yapacak. 12 oturumun yer alacağı konferansa Suudi Arabistan’dan ve dünyadan 42 konuşmacı katılacak, yerel ve bölgesel yayıncılık endüstrisinin gerçekliğinin çeşitli yönleriyle Arap kültürel gelişimine katkı düzeyini yükseltmek için eksikliklerini gidermenin yolları tartışılacak.
Fuarın kültürel programı üç bölüme ayrılıyor. Bunlardan ilki Suudi ve Arap yazarların yazım deneyimlerini anlatacakları ‘Kitap Sohbeti’ akşamları olacak. Etkinliğe Prens Türki Faysal, Şeyha Hint el Kasımi, Suudi gezgin ve yazar Abdullah el Cuma, Kuveytli Roman yazarları Mişel Hamad ve Saudel Sanousi, Ürdünlü Roman yazari Eymen el Atoum, ABD’li yazarlar Jordan Belfort, Marco Pierre White ve ünlü Mutluluğun Peşinde kitabının yazarı Chris Gardner katılım gösterecek. İkinci programın adı ‘Kültürel Karşılaştırmalar’ olarak belirlendi. Bu bölümde 100’ü aşkın aydın ve farklı milletten eleştirmen fuar boyunca 36 seminer ve konferans aracılığıyla edebi ve kültürel meseleler hakkında konuşma yapacak. Fuardaki kültürel programın üçüncü kısmı kapsamında Mekke Valisi ve Merkez Hac Komitesi Başkanı Prens Halid El Faysal başkanlığında, Arap kültürüne hizmet eden sembol isimlere verilecek ödüller ve onur akşamları düzenlenecek. Faysal, Arap kültürüne yaptığı büyük hizmet dolayısıyla Paris’te, Arap Dünyası Enstitüsü’nün ev sahipliği yaptığı fuarda büyük bir törenle onurlandırılacak.
Fuar’ın Kültürel Karşılaştırmalar bölümünde Kültür ve Devlet İnşası başlıklı konferans düzenlenecek ve önde gelen Suudi ve Iraklı yazarların katılımıyla Irak kültürü tanıtılacak. Irak Kültür Bakanı Dr. Hasan Nazım konuşma yapacağı konferansa Dr. Ali Cevad Tahir, Muhamed Rıza Nasrallah, Abdullah el Haydari, Nadia el Azzavi ve Sahub Ebu Cenah katılacak. Ayrıca Dr. Abdullah el Gazami ‘Felsefenin Kaderi’ ve Dr. Saad el Bazai de ‘Modernliğin Kilometre Taşlı’ başlıkları altında seminerler düzenleyecek. Şiir akşamlarına ise Casim el Sahih, Haydar el Abdullah, Sultan ez Ziyad gibi Suudi ve Iraklı şairlerin katılması bekleniyor.
Kitap Fuarı, çocuk sanatları ve yaratıcılığı, Suudi Arabistan’daki moda mirası, bilim kurgu, çocukları okumaya motive etmenin yolları, edebi ajans kurmanın aşamaları, mimari yazı, çizgi roman, hikaye yazma teknikleri, ünlü şefler tarafından verilen mutfak sanatları atölyelerine de sahne olacak. Ayrıca yazma ve kompozisyon atölyeleriyle çeşitli yaratıcı alanlarda 100'den fazla uzman tarafından sunulan, çeşitli çizgilerden ve kültürel eğilimlerden oluşan 60'tan fazla atölye çalışması yapılacak.
Fuarın kültür programında yer alan 16 platform kapsamında, çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapacak Kültür Caddesi’nde yaratıcı sanatlar onurlandırılacak. Fuarda ayrıca Prenses Nura bint Abdurrahman Üniversitesi tiyatrosunda, şarkı ve müzik ile dolu dört akşam düzenlenecek. Abdurrahman Muhammed’in şarkı söyleyeceği akşamla başlayacak program Mısırlı müzisyen Ömer Hayrat, Iraklı müzisyen Nasır Şemma ve Sadun Ceber gibi isimlerin icralarıyla devam edecek. Dördüncü akşamda dae rahmetli şair Prens Abdullah el Faysal tarafından Ümmü Gülsüm, Abdulhalim Hafız ve diğer önde gelen isimler için yazılan Arapça şarkılar seslendirilecek. Ayrıca üniversitenin tiyatrosunda The World of Hans Zimmer (Hans Zimmer’in Dünyası) adlı müzikal ve Treasure Island (Define Adası) adlı çocuk oyunu sahnelenecek. Kral Fahd Kültür Merkezi’nde de Disney Princesses (Disney Prensesleri) gösterilecek.
Fuar kapsamında Irak’ın onur konuğu olarak katılacağı ve bir grup Iraklı aydın ve sanatçının seminerler ve kültürel akşamlar sunacağı, Yeni bir hedef, yeni bir bölüm" sloganı altında oturumlar düzenlenecek.
Yapılan açıklamalarda Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı denetiminde Edebiyat, Yayın ve Çevirimi Kurumu tarafından düzenlenen 2021 Riyad Uluslararası Kitap Fuarı’nın, 28 ülkeden bini aşkın yerel, Arap ve uluslararası yayınevinin katılımıyla tarihin en büyük kitap fuarı olma özelliği taşıdığı belirtildi.



New York’taki konferans “iki devletli çözümü” yeniden canlandırmak için siyasi bir hareket başlattı

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, iki devletli çözüm konferansının açılış oturumunda (AFP)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, iki devletli çözüm konferansının açılış oturumunda (AFP)
TT

New York’taki konferans “iki devletli çözümü” yeniden canlandırmak için siyasi bir hareket başlattı

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, iki devletli çözüm konferansının açılış oturumunda (AFP)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, iki devletli çözüm konferansının açılış oturumunda (AFP)

Suudi Arabistan'ın himayesinde ve Fransa'nın katılımıyla Birleşmiş Milletler’in (BM) New York’taki genel merkezinde düzenlenen konferans, ‘iki devletli çözüm’ yönünde bir siyasi hareket başlattı. Paris'in Filistin’i tanıma kararını açıklamasının ardından, başka ülkeler de art arda Filistin devletini tanıyacaklarını açıkladılar.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un izinden giderek yaz tatilinde olan kabinesini Gazze'deki durumu ele almak üzere bu hafta acil toplantıya çağıracağı açıklandı. Starmer, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki durumu iyileştirmek ve barışı sağlamak için adımlar atmaması halinde, İngiltere’nin Eylül ayında Filistin Devleti'ni tanıyacağını açıkladı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy de New York'taki konferansta aynı açıklamayı tekrarladı.

Başbakan Starmer, çç baskıların artmasıyla İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını durdurmaması, insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaşması için sınır kapılarını açmaması ve Filistin-İsrail çatışmasına son vermek için ciddi barış görüşmelerine başlamaması halinde bu adımı atacağını açıkladı.

ddefrv
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, salı günü Londra'da yaptığı açıklamada, Gazze'deki durumu görüşmek üzere acil kabine toplantısı çağrısında bulundu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetindeki bakanların tutumları göz önüne alındığında İsrail'in bu şartlara uyum sağlaması imkansız görünüyor. Bu da 1917 yılında ilan edilen Balfour Deklarasyonu’ndan bu yana İsrail'in kurulmasında tarihi bir sorumluluk taşıyan Londra'nın bu adımı atacağı anlamına geliyor.

Bu adımın özel bir önemi var, çünkü İngiltere, Fransa'dan sonra G7 üyeleri içinde Filistin devletini tanıyan ikinci ülke ve BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) beş daimi üyesi arasında dördüncü ülke olacak. Ayrıca, Batı'nın bu hamlesini ‘toplu bir hareket’ haline getirmesi açısından da özel bir öneme sahip. Ki Paris de bunu bekliyor.

Aralarında Avustralya, Kanada, Finlandiya, Fransa, Norveç, İspanya, Portekiz, İrlanda, Slovenya, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda, İzlanda, San Marino ve Andorra’nın bulunduğu 15 batılı ülke tarafından yayınlanan ve Filistin devletinin tanınmasını talep eden ‘New York Konferansı Çağrısı’, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot'un ifadesiyle ‘deprem’ etkisi yarattı. Zira Batılı ülkeler ilk kez ‘toplu olarak’ böyle bir adım attılar.

Söz konusu ülkelerden biri olan Malta, Filistin’i tanıyacağını resmi olarak açıklarken Kanada ve Finlandiya, bu yönde hazırlıklarını sürdürüyor. Fransız kaynaklar, Portekiz'in de Filitin’i tanıma kararını açıklamaya hazır olduğunu belirttiler.

‘Çağrı’nın bir paragrafında şöyle deniyor:

“Bizler Filistin Devleti'ni tanımaya hazır olduğumuzu veya olumlu baktığımızı kabul ettik, ifade ettik veya ifade ediyoruz. Bu, iki devletli çözüme doğru atılmış temel bir adımdır. Henüz bunu yapmamış olan tüm ülkeleri bu çağrıya katılmaya davet ediyoruz.”

Ayrıca şu ifadeler de yer alıyor:

“Gazze’de yeniden yapılanma, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Filistin yönetiminden çıkarılmasını sağlayacak bir yapı oluşturmak için çalışmaya kararlıyız.”

Diplomatik bulaşma

Söz konusu paragrafın ifadeleri, harekete geçme ve başkalarını da harekete geçmeye teşvik etme yönündeki toplu bir arzuyu yansıtmaktadır. Bugüne kadar 149 ülke Filistin’i tanıdı.

Fransız kaynaklar, Cumhurbaşkanı Macron'un birkaç gün önce Filistin’i tanıma kararını açıklamasının, birincisi tereddüt eden Avrupa ülkelerine baskı yapmak, ikincisi 21 Eylül'e kadar onlara yeterli zaman tanımak olmak üzere iki amacı olduğunu söylediler. 21 Eylül, New York'ta BM Genel Kurulu toplantılarının başlayacağı tarih ve zirvede kararın kesinleşmesi bekleniyor.

dfgthyuı
BM Genel Sekreteri, New York'ta düzenlenen İki Devletli Çözüm Konferansı sırasında Fransa Dışişleri Bakanı ile tokalaşırken (AFP)

Yol haritasının son paragrafı, konferansın en önemli hedefini özetliyor:

“Bu tarihi bir fırsat. Savaşı sona erdirmek, Filistin devletini kurmak ve her iki halk için barış ve onuru sağlamak için kararlı ve toplu bir şekilde harekete geçme zamanı geldi.”

Baskılara ve uyarılara rağmen

Konferansa 125 ülke, Avrupa Birliği (AB) ve Arap Birliği (AL) gibi birçok uluslararası ve bölgesel kuruluş ve en az 40 dışişleri bakanı katıldı. İsrail ve ABD'nin baskılarına rağmen konferansa geniş bir katılım vardı.

Tüm bu baskıların yanında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un BM Genel Kurulu’nda düzenlenen ‘Başkanlar ve Liderler Haftası’nda Eylül ayında Filistin devletini resmen tanımayacağını açıklamasının ardından, Macron'u hedef alan bir iç kampanya başlarken bu girişimin Ortadoğu'daki olayların gidişatına ‘hiçbir etkisi olmayacağı’ empoze ediliyor. Ayrıca, hiçbir Avrupa veya Batı ülkesinin ona katılmayacağı için ‘diplomatik olarak dışlanacağı’ uyarısı yapılıyor.

dert
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)

‘Şüpheciler’, iki devletli çözümü destekleyen ‘diplomatik-siyasi dinamizmin’ yeniden canlanmasını imkansız gördüler. Onlara göre bu çözüm, sadece siyasi ve sahadaki değişiklikler nedeniyle değil, aynı zamanda İsrail'in Filistin devletinin kurulmasını kökten reddetmesi nedeniyle de ‘geçmişte kalmış’ bir seçenek haline gelmişti.

İsrail parlamentosu Knesset geçtiğimiz yıl Filistin devletinin kurulmasını reddeden bir kararı oyladı. Geçtiğimiz hafta da 71 oyla hükümeti Batı Şeria'yı ilhak etmeye çağıran bir kararı kabul etti. Kısacası, şüpheciler iki devletli çözümü ‘bir hayal’ olarak gördüler.

İsrail, Filistin devletinin tanınmasını kınamaya devam etti. Bunu ‘Hamas ve terörizme ödül’ olarak değerlendiren İsrail, bunun Gazze'deki ‘barışçıl çözüm çabalarını’ ve ‘savaşı sona erdirme çabalarını’ baltalayacağını iddia etti.

Ancak bunların hiçbiri gerçekleşmediği gibi bir de tam tersi oldu.

Riyad ve Paris, uzun süredir ortada olmayan ‘iki devletli çözümü’ yeniden canlandırma çabalarında başarılı oldular.

Sadece iki gün içinde, dünya ülkelerinin üçte ikisi, sekiz adet Arap ve uluslararası çift başkanlı çalışma grubunun haftalarca süren çabalarıyla hazırlanan ‘yol haritasına’ odaklandı. Bu gruplar, çatışmaya son verilmesi ve güvenlik, ekonomi ve insani açıdan entegre bir Ortadoğu'ya doğru ilerlenmesi konusunda genel, kapsamlı ve pratik öneriler hazırlamak için yoğun bir şekilde çalıştı.

Bu durum, konferansın sona ermesiyle birlikte salı günü yayınlanan 7 sayfalık sonuç bildirgesinde de öne çıktı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, belgenin siyasi, güvenlik, ekonomik, insani, hukuki ve stratejik anlatı eksenlerini kapsayan kapsamlı öneriler içerdiğini ve iki devletli çözümü uygulamak ve herkes için barış ve güvenliği sağlamak için entegre ve uygulanabilir bir çerçeve oluşturduğunu söyledi.

Bakan Prens Ferhan, BM 79. Genel Kurulu oturumu sona ermeden önce sonuç bildirgesinin desteklenmesi ve bunun New York'taki Suudi Arabistan ve Fransa misyonlarına bildirilmesi çağrısında bulundu.