Irak Başbakanı Kazimi: Hükümet, seçimlerin düzenlenmesi için altyapıyı hazırladı

ABD, Irak ile olan ortaklığına bağlı kaldığını vurguladı. Zikar vilayetinde uluslararası koalisyon güçlerine ait konvoy hedef alındı.

Irak Cumhurbaşkanı Salih ve ABD Başkanı Biden önceki gün Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları marjında bir araya geldi (ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği)
Irak Cumhurbaşkanı Salih ve ABD Başkanı Biden önceki gün Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları marjında bir araya geldi (ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği)
TT

Irak Başbakanı Kazimi: Hükümet, seçimlerin düzenlenmesi için altyapıyı hazırladı

Irak Cumhurbaşkanı Salih ve ABD Başkanı Biden önceki gün Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları marjında bir araya geldi (ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği)
Irak Cumhurbaşkanı Salih ve ABD Başkanı Biden önceki gün Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları marjında bir araya geldi (ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği)

ABD Başkanı Joe Biden’ın New York’ta Iraklı mevkidaşı Berhem Salih ile görüştüğü sırada ABD, Irak’ın uzun dönem istikrarına desteğine ve ortaklıklarına bağlı olduğunu vurguladı. Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi ise dün (çarşamba) hükümet organının, ister güvenlik ister lojistik destek ister Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği’nin talep ettiği diğer hususlar olsun, erken parlamento seçimlerini başarıya ulaştıracak tüm gereksinimleri karşıladığını bildirdi.
Kazimi, Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu merkezinde seçim sürecinin üçüncü ve son simülasyonunun uygulanmasındaki ilerlemeye ilişkin bugün gerçekleşen brifingte, “Bu simülasyonun amacı, Iraklıların daha iyi bir gelecek arzusu ve iradesini yansıtan adil seçimler yapmayı sağlamaktır” dedi.
Başarılı ve güven verici düzeyde ortaya çıkan simülasyon sürecine övgüde bulunan Kazimi, “Bu başarı, ne kadar küçük olursa olsun herhangi bir hata oranını önleme konusundaki kararlılığımızla vatandaşlara ve politikacılara önemli bir mesaj olacaktır” diye konuştu.
Simülasyon sürecinde, 10 Ekim’de yapılacak seçim sürecinin uygulanmasına ilişkin tüm çalışmaların Başbakan’a detaylı sunumu ve açıklaması yapıldı.
Öte yandan, ABD, Irak’ın uzun dönem istikrarına desteklemeye bağlı kaldığını ilan ederken, Bağdat ise Washington ile güçlü ilişkiler kurmayı istediğini vurguladı. ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden’ın New York’ta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul çalışmaları marjında Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih ile bir araya geldiği bildirildi. Açıklamada, Biden ve Salih’in “ikili ilişkilerin güçlendirilmesini ve bölgesel diplomatik girişimlerle ilgili işbirliğinin derinleştirilmesini” görüştüğü belirtildi.
Açıklamada, “Başkan Biden, ABD’nin Irak’ın uzun dönem istikrarına bağlı kaldığının altını çizdi. Liderler Irak’taki demokrasiye, hukukun egemenliğine ve Ekim ayı içerisinde güvenilir ve şeffaf bir seçimin düzenlenmesi için gösterilen çabalara duydukları saygıyı tekrar vurguladı. (Biden) Bağdat Bölgesel Bağdat Zirvesi ve bu yıl daha önce Papa Francis’in tarihi Irak ziyareti gibi Irak’ın bölgesel istikrarı ve dinler arası hoşgörüyü sağlamasına katılarda bulunması açısından önemli bir sembol olan son girişimlerden övgüyle söz etti” denildi.
Irak Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan benzer bir açıklamada, Salih ve ABD’li mevkidaşı Biden’ı bir araya getiren görüşmede “iki ülke arasındaki ilişkilerin ve bu ilişkilerin iki ülke arasındaki stratejik diyalog bağlamında ve ortak çıkarlara göre çeşitli alanlarda geliştirme yolları ve adil ve şeffaf seçimlerin desteklenmesi ele alındı. Aynı zamanda terörle mücadele ve terörün köklerini tüm bölgelerden söküp atmak için çalışmayı sürdürmenin önemi vurgulandı”. Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
(Salih) Irak’ın ABD ile ortak çıkarlar temelinde ve iki ülke arasındaki Stratejik Diyalog Mutabakatı kapsamında siyasi, güvenlik, çevre, ekonomi ve kültürel alanlarda güçlü ilişkiler kurmak istediğini dile getirdi. Aynı zamanda son bölgesel ve uluslararası gelişmeler görüşüldü. Zira Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Irak’ın, diplomatik çözümleri, gerginliği azaltan süreçleri, Irak’ın bölgenin güvenlik ve barışını pekiştiren merkezi rolünü, çevre sorunları ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi ve çevrenin korunmasını destekleyen dengeli bir politikadan hareket ettiğini. ABD Başkanı Joe Biden, Irak’ın istikrarı sağlamak için kaydettiği ilerleme ve bölgedeki gerilimleri düşürüme çabalarından övgüyle söz ederek, Washington’un Irak’ın güvenliğini, egemenliğinin güvence altına alınmasını, terörle mücadelesini, ekonomisini güçlendirmesini ve iki ülke ile haklarının çıkarına olacak şekilde Stratejik Diyalog kapsamında çeşitli alanlarda ortak koordinasyonu sürdürmeyi desteklediğini vurguladı.”
Biden ve Salih arasındaki bu görüşme, Irak Başbakanı Kazimi ile Biden arasındaki görüşmeden yaklaşık bir ay sonra geldi. Kazimi, bu görüşme kapsamında Bağdat ve Washington arasındaki Stratejik Diyalog Görüşmeleri’nin 4’üncü turuna başkanlık etti. 4’üncü tur görüşmelerde ABD muharip güçlerinin yıl sonuna kadar Irak’tan çekilmesi ve Irak’taki ABD askerlerinin misyonunun savaş yerine eğitim ve donatım misyonu olarak değiştirilmesi kararı alındı. ABD ile Irak arasındaki anlaşmanın ardından Irak hükümeti, ülkedeki ABD askerlerinin konuşlandığı noktalara saldırılar düzenlememesi için silahlı gruplarla ateşkes imzaladı. Ancak uluslararası koalisyon güçlerine ait konvoylar bu ateşkesin dışında tutuldu. Irak bir taraftan da silah envanterini çeşitlendirme sürecinin bir parçası olarak Fransa’dan uçak satın almak için yönünü Batı’ya çevirdi.
Irak’ın güneyindeki Zikar vilayetinde bir emniyet kaynağı, uluslararası koalisyon güçlerine ait bir konvoyun Zikar’dan geçişi sırasında yola tuzaklanan el yapımı patlayıcı infilak etti. Kaynak, dün basına yaptığı açıklamada, “Konvoyun vilayete bağlı Nasıriye kentinde geçişi sırasında el yapımı patlayıcı ana yola döşenmişti. Konvoydaki tırlar koalisyon güçlerine lojistik malzeme taşıyordu. Saldırı konvoydaki bir araçta maddi hasara yol açtı” dedi.
ABD’nin uzun vadeli ortaklık taahhüdüne rağmen Irak’ın silah envanterini çeşitlendirme çabasını Şarku’l Avsat’a değerlendiren strateji uzmanı emekli Tümgeneral İmad Uluv, “Irak-Fransa ilişkilerinin tarihi olduğu söylenebilir. Zira Irak Fransız yapımı silahları Irak-İran Savaşı’nda kullandı. Fransız yapımı silahlar, herkesin satın almayı istediği gelişmiş silahlardır. Bundan da önemlisi, Irak silah konusunda tek tarafa yani ABD’ye bağımlı kalmak istemiyor. Washington silah satın alma süreçlerinde daima şartlar koyuyor. Irak’a verdiği silahlar da İsrail’e verdiği silahlarla aynı kalitede olmuyor. ABD aynı şekilde eski silahlar için ön şartlar koşuyor. Dolayısıyla silah kaynağının çeşitlendirilmesi başarılı bir politikadır. Özellikle Irak Hava Kuvvetleri’nin ABD uçaklarına bağımlı olduğu bu dönemde.” dedi.



İsrail ordusu, Lübnan'daki "büyük bir silah tüccarının" ortadan kaldırıldığını duyurdu

İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
TT

İsrail ordusu, Lübnan'daki "büyük bir silah tüccarının" ortadan kaldırıldığını duyurdu

İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)

İsrail ordusu bugün, bugün, Baalbek (doğu Lübnan) şehrine düzenlediği saldırıda, Suriye'de İsrail'e saldırı düzenlemeyi planlayan terörist hücrelerini Lübnan'dan yöneten büyük bir silah tüccarı ve tedarikçisi olan Hüseyin Seyfo Şerif adlı teröristi etkisiz hale getirdiğini duyurdu. İsrail ordusunun Arapça medya sözcüsü, "X" platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Teröristin faaliyetleri, İsrail ve Lübnan arasındaki mutabakatları ihlal etmektedir. Zira İsrail Savunma Kuvvetleri, İsrail Devleti'ne yönelik her türlü tehdidi ortadan kaldırmak için çalışmaya devam edecektir" dedi.

Baalbek şehrinde İsrail insansız hava aracının (İHA) dün akşam bir aracı hedef alması sonucu iki kişi hayatını kaybetti. Şarku’l Avsat’ın Lübnan'ın resmi Ulusal Haber Ajansı’ndan aktardığına göre İsrail İHA’sı Baalbek'in el-Asira semtinde bir aracı hedef alarak iki sivili öldürdü. Halk Sağlığı Bakanlığı'na bağlı Sağlık Acil Durum Operasyon Merkezi yaptığı açıklamada, "İsrailli düşmanın Baalbek şehrinde bir araca düzenlediği saldırıda ilk etapta iki şehit verildiğini" duyurdu.


İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 24 saat içinde 99 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 24 saat içinde 99 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)

Filistin Haber Ajansı (WAFA), tıbbi kaynaklara dayandırdığı haberinde, İsrail güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 99 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi. WAFA’nın haberine göre ölenlerden 77'si Gazze Şeridi'nin kuzeyinde hayatını kaybetti.

Hastanelere ulaşan ölü sayısı şöyle: "Şifa Hastanesi'nde 48, Ehli Arap (Baptist) Hastanesi'nde 20, Kudüs Hastanesi'nde 6, Saraya Hastanesi'nde 3, Avda Hastanesi'nde 3, Mescid-i Aksa Şehitleri Hastanesi'nde 1, Nasır Hastanesi'nde ise 18 ölü” bulunmakta.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklar, İsrail'in Gazze Şeridi'nde çeşitli bölgeleri hedef aldığını, bunlar arasında yerinden edilmiş kişilerin çadırları, evleri ve konut kulelerinin yanı sıra sivillerin toplanma alanları ve yardım bekleyen insanların da bulunduğunu bildirdi.


İsrail'in çağrı cihazlarını patlatmasının üzerinden bir yıl geçti… Lübnanlılar iyileşme yolculuklarına devam ediyor

Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
TT

İsrail'in çağrı cihazlarını patlatmasının üzerinden bir yıl geçti… Lübnanlılar iyileşme yolculuklarına devam ediyor

Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)

Zeyneb Mustarah, Beyrut'ta bir etkinlik planlama şirketi işletiyordu. Ancak geçen yıl İsrail'in Lübnan'da bubi tuzaklı çağrı cihazlarını patlatması sonucu yüzünden ve sağ elinden yaralandı. Zeyneb, eli ve gözlerinin sağlığına kavuşması için çok sayıda ameliyat geçirdi.

17 Eylül 2024'te, Hizbullah'ın üyeleri tarafından taşınan binlerce çağrı cihazı aynı anda patladı, bir gün sonra da diğer kablosuz cihazlar (telsizler) patladı.

Patlamalarda 39 kişi öldü ve 3 bin 400'den fazla kişi yaralandı. Yaralananlar arasında patlama anında cihazların yakınında bulunan ve İran destekli örgütün mensubu olmayan çocuklar ve siviller de vardı.

Şu anda 27 yaşında olan Zeyneb de yaralananlar arasındaydı.

Zeyneb, Reuters'a verdiği demeçte, evden çalışırken akrabalarından birine ait çağrı cihazının mesaj almış gibi bip sesi çıkardığını, ardından dokunmadan patladığını söyledi. Bilincini kaybetmemiş olsa da yüzünde ve elinde ağır yaralanmalar meydana geldi.

Şok edici bir saldırı

Zeyneb geçtiğimiz yıl 14 ameliyat geçirdi ve önünde halen yedi estetik ameliyatı var. Zeyneb, sağ el parmaklarını ve görme yetisinin yüzde 90'ını kaybetti.

Zeyneb, “Görme yetim sadece yüzde 10 olduğu için artık iç mimarlık okuyamam. Allah izin verirse, gelecek yıl kendime uygun üniversite bölümlerine bakacağız, böylece okula devam edebileceğim. Ama kesinlikle oturup hiçbir şey yapmadan durmayacağım” ifadelerini kullandı.

Çağrı cihazları ve telsizlerin patlaması, İsrail ile Hizbullah arasında yıkıcı bir savaşı tetikledi ve bu da Lübnan'ın geniş alanlarının tahrip olmasına yol açtı.

Patlamalardan iki ay sonra, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sözcüsü, başbakanın saldırıya yeşil ışık yaktığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre İsrail, Hizbullah tarafından satın alınan binlerce çağrı cihazının içine, küçük ama yüksek patlayıcılı fünyeler sakladı.

Bu cihazlar, Hizbullah mensupları tarafından taşınıyordu.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, patlamaları ‘şok edici’ olarak nitelendirerek, siviller üzerindeki etkisinin ‘kabul edilemez’ olduğunu vurguladı.

Volker Türk, cihazları kimin taşıdığını veya nerede bulunduğunu kesin olarak bilmeden binlerce kişiyi aynı anda hedef almanın, ‘uluslararası insan hakları hukukunu ihlal ettiğini’ bildirdi.

Yaralanan sağlık çalışanları

Hizbullah'ın er-Resulu’l A'zam Hastanesi'nin mühendislik ve tıbbi ekipman müdürü 34 yaşındaki Muhammed Nasıruddin, çağrı cihazları patladığı sırada kendi cihazını cebinde taşıyordu. Nasıruddin, bu cihazı, hastanede gerekli olan bakım işlerine erişimi kolaylaştırmak için kullandığını söyledi.

17 Eylül'de, oğlunun okulunun ilk günü olduğu için eşiyle telefonda konuştu. Birkaç dakika sonra, taşıdığı çağrı cihazı patladı.

Patlama sonucu sol gözünü ve sol el parmaklarını kaybetti, kafatasına şarapnel parçaları saplandı. İki hafta komada kaldı. Nasıruddin halen yüz ameliyatları geçiriyor.

Uyandığında, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail'in düzenlediği saldırılarda öldürüldüğünü öğrendi. Bu olay, Hizbullah ve destekçileri için bir dönüm noktası oldu.

Ancak Nasıruddin, oğlu onu bu halde görene kadar tek bir damla gözyaşı dökmedi.

O şöyle dedi: “Gözümü ve parmaklarımı kaybettim ama ağlamadım... Hissettiğim tek üzüntü, oğlumun babasının durumunun böyle olmasını nasıl kabullenebildiğiydi.”

Lübnan Meclisi Milletvekili ve göz cerrahı Elias Jradi, çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarına onlarca ameliyat yaptı ve bazı vakaların ömür boyu tedavi gerektireceğini söyledi.

Reuters'a konuşan Jradi şu ifadeleri kullandı: “Çoğu bu yıl birkaç ameliyat daha geçirmeli. Çoğu ömür boyu takip gerektiriyor… Tedavinin belirli bir noktada sona ereceğini sanmıyorum; devam edecek. Her vaka insani bir vakaydı, özellikle de size ‘Bize ne oldu?’ diye soran çocuklar veya kadınlarla karşı karşıya kaldığımızda... Onlara cevap veremiyorsunuz.”