İran'ı Viyana müzakerelerine geri döndürme yönünde New York'taki baskı artıyor

Washington: Tahran, müzakerelerin yeniden başlayacağına ilişkin herhangi bir işaret vermiyor; bu fırsat sonsuza kadar sürmeyecek

Blinken, Çarşamba günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) oturum aralarında Borrell ile bir araya geldi (AFP)
Blinken, Çarşamba günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) oturum aralarında Borrell ile bir araya geldi (AFP)
TT

İran'ı Viyana müzakerelerine geri döndürme yönünde New York'taki baskı artıyor

Blinken, Çarşamba günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) oturum aralarında Borrell ile bir araya geldi (AFP)
Blinken, Çarşamba günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) oturum aralarında Borrell ile bir araya geldi (AFP)

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı görüşmenin ardından, nükleer anlaşmaya ‘dönüş vaktinin’ ‘süresiz olmadığını’ vurguladı. Diğer yandan tarafların Viyana müzakerelerinin yedinci turuna dönüş tarihinin yakın olduğu yönünde haberler mevcut.
New York'taki Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurulu (BMGK) kapsamında düzenlenen üst düzey toplantıların oturum aralarında kapsamlı toplantılar kaydedildi. İran dosyası birçok görüşmede ele alındı. Bu görüşmelerden en önemlisi ise beş daimi BMGK üyesi dışişleri bakanları Blinken (ABD), Liz Truss (Birleşik Krallık), Jean-Yves Le Drian (Fransa), Sergey Lavrov (Rusya), Wang Yi’nin (Çin) bir araya geldiği görüşmeydi. ABD ve Avrupalı ​​yetkililerin bildirdiğine göre uluslararası taraflar, ‘nükleer programını geliştirmeye devam etmesi için daha fazla zaman vermeme’ konusunda İran'a baskı kurulması hususunu ele aldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price’ın ifade ettiğine göre Bakan Blinken, toplantıda ‘uluslararası barış ve güvenliği koruma yönünde beş ülke arasında ‘yapıcı çalışmanın önemini’ vurguladı. Price, “Bakan Blinken, ABD'nin Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na (KOEP/nükleer anlaşma) karşılıklı uyumun sağlanması ve İran ile ilgili tüm endişelerimizin giderilmesi yönünde anlamlı bir diplomasi yolu izleme niyetini yineledi” ifadelerine başvurdu. Nitekim ABD’nin İran'ın balistik füzeler ve insansız hava araçları programı, Orta Doğu'yu istikrarsızlaştırmadaki rolü ve Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen'deki silahlı gruplara ve milislere desteği konusunda endişeleri mevcut.
Nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirme fırsatının hala var olduğundan bahseden ABD’li üst düzey bir yetkili, Tahran'ın Viyana'da müzakerelere devam etmeye hazır olup olmadığı yönündeki belirsizliği eleştirdi. Dün gazetecilere verdiği demeçte “Washington'un sabrı sonsuz değil” ifadelerini kullanan yetkili, bu yönde nihai bir tarih vermeyerek bunun İran'ın nükleer programındaki teknik ilerlemeye, ABD ile ortaklarının İran'ın anlaşmayı yeniden canlandırmaya hazır olup olmadığı konusundaki kapsamlı değerlendirmesine bağlı olduğunu söyledi. “İran tarafının bir tarih verdiğini, ya da Viyana'da başlayan çalışmalara devam etme niyetlerini ifade ettiklerini duymadık” açıklamalarında bulunan yetkili, İran müzakerelere geri dönmeyi reddettiği veya orijinal anlaşmayı sürdürmenin imkansız olduğu ortaya çıktığı taktirde ABD'nin nasıl bir adım atacağını ise söylemedi. ABD'nin İran Özel Elçisi Robert Malley'in İsrailli yetkililerle üzerinde konuştuğu, Paris ve Moskova'da tartışılan B planını açıklamayı da reddetti.
76. BMGK kapsamındaki üst düzey toplantılarda bir araya gelen Borrell ve Blinken, transatlantik gündemi ve uluslararası gelişmeleri ele aldı. New York'taki Birleşmiş Milletler Avrupa Misyonu, Borrell ve Blinken'in ‘Afganistan, İran, KOEP gibi ortak endişe teşkil eden önemli konulara’ değindiğini bildirdi. Viyana müzakerelerine yeniden başlanması gerektiğini vurgulayan Borrell, “KOEP, nükleer silahların küresel düzeyde yayılmasının önlenmesi, aynı zamanda bölgede barış ve uluslararası güvenlik yönünde kilit noktayı temsil ediyor. Ancak tam olarak gerçekleştirilmesini sağlayacaksak, uygulaması için geri dönme zamanı süresiz değil” ifadelerine başvurdu. Borrell ve Blinken, AB ve ABD’nin ‘küresel meseleleri ele almada benzersiz ortaklar’ oluşu dolayısıyla ‘görüşmeleri önümüzdeki haftalarda sürdürme’ konusunda anlaştı.
Üst düzey bir ABD'li yetkilinin ifade ettiğine göre Borrell, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullah Abdullahiyan'a ‘müzakere masasına geri dönmekle ilgilendiklerini söyledi. Viyana müzakerelerine dönüş yönünde belli bir tarihin olmadığını da ekledi.
İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ile ilk görüşmesini gerçekleştiren İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, İngiliz hükümet sözcüsünün ifade ettiğine göre tüm tarafları tekrar uyumlu hale getirmek ve İran'ın nükleer programına ilişkin tansiyonu azaltmak amacıyla Viyana'daki müzakerelere hızla geri dönmesi’ çağrısında bulundu. Sözcü, Truss ve Abdullahiyan'ın nükleer ve bölgesel meseleleri görüştüğünü de ekledi.
İngiliz Dışişleri Bakanı Truss, aynı zamanda Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile bir araya geldi. İkili, Tahran'ın Viyana müzakerelerine geri dönmesi gerekliliğini ele aldı. Bu müzakereler ile ‘nükleer anlaşmayı orijinal haliyle restore etmenin’ amaçlandığını ifade eden Rus diplomatlar, ikilinin gündeminde ‘ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının kaldırılması, Tahran'ın nükleer taahhütlerini yerine getirmesi ve Washington'un KOEP’e geri dönüşüyle ​​ilgili konuların’ yer aldığını söyledi. Nükleer anlaşmaya katılanların ayrıca İran’ın yokluğunda ABD ile istişareler yürüttüğü, heyetlerin aslında başlangıçta bu yöndeki çabaları Mayıs ayı sonuna kadar sonuçlandırmayı amaçladığı da ifade edildi.
Ülkesi bu ay Güvenlik Konseyi'ne başkanlık eden İrlanda Dışişleri Bakanı Simon Coveney, Abdullahiyan ile bir araya gelişi ardından yaptığı açıklamada, İranlı Bakan’ın Viyana müzakerelerine geri dönme yönünde ‘oldukça açık niyetini’ ifade ettiğini söyledi. Bakan Abdullahiyan, ancak bunun ‘birkaç hafta öncesinde gerçekleşmeyebileceğini, zirâ yeni İran hükümetinin bu müzakerelerde bulunacağı yaklaşıma dair son dokunuşları yaptığını’ da sözlerine ekledi.



İsrail İran'a saldırdı ... Tahran yanıt veriyor

İsrail İran'a saldırdı ... Tahran yanıt veriyor
TT

İsrail İran'a saldırdı ... Tahran yanıt veriyor

İsrail İran'a saldırdı ... Tahran yanıt veriyor

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz  bugün (Cuma) yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın nükleer tesislerine yönelik yakın bir İsrail askeri saldırısı uyarısında bulunmasından kısa bir süre sonra İsrail ordusunun İran'a karşı “önleyici bir saldırı” başlattığını duyurdu.

Buna karşılık İran silahlı kuvvetleri İsrail'e karşılık vermede “sınır tanımayacaklarını” vurguladı.

Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Kudüs'ü işgal eden rejim tüm kırmızı çizgileri aştığına göre ... Bu suça karşılık vermenin sınırı olmayacaktır.”

Şu ana kadar yaşanan gelişmelerden bazıları...

  • Yükselen Aslan Operasyonu: Cuma günü şafak vakti İsrail, Natanz'daki Ahmedi Ruşen uranyum zenginleştirme kompleksi de dahil olmak üzere İran'daki çok sayıda nükleer ve askeri tesisin yanı sıra birçoğu suikasta kurban giden üst düzey askeri komutanların evlerine “kesin ve önleyici” saldırılar düzenledi.
  • Hedef alınan İranlı liderler: Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve Ortak Operasyonlar Dairesi Komutanı General Gulam Ali Raşid öldürüldü.
  • Nükleer bilim adamlarına yönelik suikastlar: Saldırılarda başta Muhammed Mehdi Tahrani ve Feridun Abbasi olmak üzere altı nükleer bilim adamı öldürüldü.
  • İran'ın tepkisi: Tahran Tel Aviv'e doğru çok sayıda füze ile karşılık verdi.

*İran Devrim Muhafızları: Füze saldırımızda ülkemizi vurmak için kullanılan İsrail askeri merkezlerini ve hava üslerini hedef aldık.

*Washington'un İran füzelerine karşı İsrail'e yardım ettiğini söyleyen ABD'li bir yetkili: “ABD'nin İsrail'i hedef alan füzelerin düşürülmesine yardımcı olduğunu teyit ediyorum” dedi.

*İsrail medyasında yer alan haberlere göre acil servisler İran'ın füze saldırısında ikisi ağır olmak üzere 40 kişinin yaralandı.

*CNN'e konuşan İsrailli yetkili şu ifadeleri kullandı: "Bakanlar Kurulu şu anda İran'ın füze saldırısına verilecek yanıtı görüşmek üzere toplanıyor."

*İsrail Savunma Bakanlığı İran'a ait onlarca hava savunma sistemi hedefinin imha edildiğini duyurdu.

*İsrail ordusu , gerekli olduğu sürece operasyonlara devam etmeye hazır olduğunu açıkladı.

*İsrail ordusu, Hemedan ve Tebriz de dahil olmak üzere İran Hava Kuvvetleri'ne ait askeri üslere saldırdığını ve imha ettiğini açıkladı.

*Trump, Washington'un bölgesel güvenlik ve istikrarın korunması amacıyla krizin çözümüne yönelik çabalara katılmaya hazır olduğunu teyit etti.

*Suudi Arabistan Nükleer Düzenleme Kurumu: Krallığın çevresi herhangi bir radyolojik sonuca karşı güvenlidir.

*Katar Emiri Trump ile telefonda görüşerek gerilimin azaltılması ve diplomatik çözümlere ulaşılması gerektiğini vurguladı.

*İran hava sahası Cumartesi gününe kadar kapalı kalacak.

*İran Televizyonu: Hava savunma sistemleri ilk kez iki İsrail F-35 savaş uçağını düşürdü.

*İran'a yönelik daha fazla saldırıda bulunma sözü veren Netanyahu yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Son 24 saat içinde üst düzey askeri komutanları, önde gelen nükleer bilim adamlarını, rejimin en önemli uranyum zenginleştirme tesislerini ve balistik füze cephaneliğinin büyük bir bölümünü ortadan kaldırdık. Daha fazlası gelecek... Rejim kendisine ne yapıldığını ya da ne yapılacağını bilmiyor. Hiç bu kadar savunmasız olmamıştı."

*İsrail ordusu: İran İsrail'e en az 100 roket fırlattı, bunların çoğu engellendi ya da hedefe ulaşmadı

*ABD Enerji Bakanı: Ortadoğu'daki mevcut durumun küresel enerji kaynakları üzerindeki olası etkilerini izlemek üzere Ulusal Güvenlik Konseyi ile yakın işbirliği içerisinde çalışıyoruz.

*İran , Fordo ve İsfahan tesislerinde sınırlı hasar olduğunu doğruladı.

*UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi Güvenlik Konseyi'ni bilgilendirdi:

*Nükleer tesislerin güvenliğini teyit etmek üzere İranlı yetkililerle temas halindeyiz.

*İran, Natanz uranyum zenginleştirme tesisinin İsrail saldırılarının ilk dalgası sırasında hedef alındığını doğruladı.

*İranlı yetkililer bize Fordo ve İsfahan'daki iki nükleer tesisin saldırıya uğradığını bildirdi.

*İran'ın yüzde 60'a kadar zenginleştirilmiş uranyum ürettiği bir yer üstü tesisi imha edildi.

*Natanz'daki yeraltı zenginleştirme tesislerine yönelik bir saldırı olduğuna dair herhangi bir belirti yok ancak güç kaynağına yönelik saldırı santrifüjlere zarar vermiş olabilir.

*Sebepleri ya da koşulları ne olursa olsun nükleer tesisler asla saldırıya uğramamalıdır.

*İsrail Savunma Bakan, "İran, İsrail'deki sivil yerleşim yerlerine roket atarak kırmızı çizgileri aşmıştır. İran rejimi ağır bir bedel ödeyecektir" dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı, "İran rejimi her zamankinden daha zayıftır ve bu İran halkının rejime karşı durması için bir fırsattır. Netanyahu'dan İran halkına: Ben ve İsrail halkı sizinle birlikteyiz. İran'ın balistik füze cephaneliğinin büyük bir bölümünü imha ettik. İsrail, İran'a karşı tarihin en büyük askeri operasyonlarından birini başlattı. İranlıları baskıcı ve şeytani rejime karşı birleşmeye çağırıyorum."

*Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve ABD Başkanı Ortadoğu'da güvenlik, barış ve istikrarın sağlanması için birlikte çalışmaya devam etmenin önemine vurgu yaptılar.

*Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve ABD Başkanı itidal, gerilimi azaltma ve tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini ele aldı.

*Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İranlı hacıların tüm ihtiyaçlarının karşılanması ve anavatanlarına ve ailelerine güvenli bir şekilde dönmeleri için koşullar hazır olana kadar kendilerine tüm hizmetlerin sağlanması talimatı verdi.

*İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail'in askeri ve nükleer tesislere yönelik büyük saldırısının ardından ülkesinin itidal çağrılarını reddettiğini vurguladı.

*İsrail itfaiyesi İran'dan atılan roketin ardından binada mahsur kalanları kurtardı.

*İsrail itfaiyesi İran'ın füze saldırısının yol açtığı büyük olaylara müdahale ettiğini duyurdu

*İran devlet televizyonu: İsrail'e dördüncü roket dalgası fırlatıldı

*İsrail ordu sözcüsü İran medyasında yer alan bir savaş uçağının düşürüldüğü ve pilotun yakalandığı haberlerini yalanladı