İngiltere'nin, Afganistan'da öldürdüğü sivillere ortalama 2 bin 380 sterlin değer biçtiği ortaya çıktı

Arşiv_AA
Arşiv_AA
TT

İngiltere'nin, Afganistan'da öldürdüğü sivillere ortalama 2 bin 380 sterlin değer biçtiği ortaya çıktı

Arşiv_AA
Arşiv_AA

İngiliz kuvvetlerinin Afganistan işgali sırasında 86 çocuk ve 200'den fazla yetişkin sivilin ölümüyle bağlantılı olduğu, bu kişiler için ortalama 2 bin 380 sterlin (yaklaşık 28 bin 800 TL) tazminat ödediği, bazı çocuklar içinse sadece birkaç 100 sterlin verildiği tespit edildi.
Silahlı Şiddete Karşı Eylem (AOAV) tarafından bilgi edinme özgürlüğü kapsamında elde edilen ve the Guardian gazetesinde yer alan verilere göre, kayıtlara geçen en genç sivil kurban, 3 yaşındaki bir çocuk oldu.
Kayıtlarda listelenen en ciddi olaylardan biri, Aralık 2009'daki "yanlışlıkla vurulan" 4 çocuğun ölümünün ardından bir aileye 4 bin 233 sterlin (yaklaşık 51 bin TL) ödenmesi oldu.
Ödemelerin bazıları sadece birkaç yüz 100 sterlin tuttu. Şubat 2008'de, bir aile Helmand eyaletindeki ölümün ardından sadece 104,17 sterlin (yaklaşık 1260 TL) alırken başka bir aileye Aralık 2009'da 10 yaşındaki oğullarının ölümü için 586,42 sterlin (yaklaşık 7 bin TL) tazminat ödendi.
2012 yılında İngiliz özel kuvvetleri tarafından infaz edilen 3 Afgan çiftçinin ailelerine, olaydan üç hafta sonra 3 bin 634 sterlin (yaklaşık 43 bin 900 TL) verildi.

Vinç ve eşeklere, bazı çocukların canından daha fazla değer biçildi
İngiltere ordusu, 2006- 2013 yıllarında 86’sı çocuk 289 ölüm için toplam 688 bin sterlin (yaklaşık 8 milyon 324 bin TL) ödedi. Bu da öldürülen sivil başına ödenen ortalama tazminatın 2 bin 380 sterlin (yaklaşık 28 bin 800 TL) olduğunu gösteriyor.
Bazı durumlarda maddi hasar için yapılan ödemeler, can kaybı tazminatlarından daha fazla tuttu. 2009-2010 yıllarında İngiltere, hasar gören bir vinç için 873 sterlin (yaklaşık 10 bin 500 TL), 6 eşeğin ölümü için de 662 sterlin (yaklaşık 8 bin TL) tazminat ödenmesine karar verdi.
20 yıllık çatışma sırasında uluslararası veya Afgan güçleri tarafından en az 20 bin 390 sivilin öldürüldüğü veya yaralandığı tahmin ediliyor.



Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail medyası dün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 29 Eylül'de Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceğini bildirdi.

Netanyahu dün, Trump'ın, BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardından bu ayın sonlarında kendisiyle görüşeceğini duyurdu.

Netanyahu basın toplantısında, "Trump beni Beyaz Saray'a davet etti. BM'deki konuşmamın ardından onunla görüşeceğim" dedi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Netanyahu, İsrail'in Gazze'deki savaş nedeniyle dünya sahnesinde giderek artan bir yalnızlıkla karşı karşıya kaldığı ve önümüzdeki yıllarda daha yalnız bir devlet olmak zorunda kalacağı yönündeki açıklamasıyla tepkilere yol açtıktan bir gün sonra basın toplantısı düzenledi ve piyasaların olumsuz tepkisini "yanlış anlama" olarak nitelendirdi.

Netanyahu, "İsrail ekonomisine tam güven duyuyorum" diyerek, "İsrail ekonomisi son iki yıldır süren savaşta tüm dünyayı şaşkına çevirdi" ifadelerini kullandı.


İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
TT

İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)

İspanyol polisi dün, Senegal'den Kanarya Adaları'na doğru yola çıkan ve varışta en az 50 kişinin kayıp olduğu bildirilen bir teknede göçmenleri öldürüp işkence ettikleri iddiasıyla 19 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

24 Ağustos'ta, Atlantik Okyanusu'ndaki Kanarya Adaları açıklarında harap bir tekneden göçmenler kurtarıldı. İspanyol polisine göre teknede 248 kişi bulunuyordu.

Reuters'ın haberine göre yetkililer yola çıktığı sırada teknede 300 kişinin bulunduğunu ve kayıpların çoğunun 11 günlük yolculuk sırasında denize atıldığını düşünüyor. Polis açıklamasına göre hayatta kalanlar soruşturmacılara, gözaltına alınanların çoğunun "onlarca kişiye saldırdığını, onları dövdüğünü ve çeşitli şekillerde darp ettiğini" söyledi.

Açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi: "Bazı durumlarda göçmenleri diri diri denize attılar ve kazara suya düşenleri kurtarmayı reddettiler."

Polis, bazı cinayetlerin batıl inançlarla bağlantılı olduğunu ve mağdurların "büyücülük" yapmakla ve motor arızalarından, yiyecek kıtlığından ve fırtınalardan sorumlu olmakla suçlandığını belirtti. Diğerleri ise zorlu koşulları protesto ettikleri için öldürüldü.

Tutuklu yargılanan 19 şüphelinin tamamı yasadışı göç, cinayet, saldırı ve işkence suçlamalarıyla karşı karşıya.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre son yıllarda binlerce göçmen, Kuzey Afrika'dan İspanya'ya, özellikle de Afrika'nın kuzeybatı kıyısındaki İspanyol Kanarya Adaları'na deniz yoluyla göç etmeye çalışırken hayatını kaybetti.

İspanya, İtalya ve Yunanistan ile birlikte Avrupa'ya giden düzensiz göçmenler için üç ana giriş noktasından biridir.


Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
TT

Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)

Birleşik Krallık, dün Windsor Kalesi'nde ABD Başkanı Donald Trump'a iki günlük resmi ziyaretinin ilk gününde kraliyet karşılama töreni düzenledi.

Ziyaret, Kral Charles’ın genellikle ikinci döneminde olan ABD başkanlarını sarayda akşam yemeğine davet etmesi nedeniyle benzeri görülmemiş bir olaydı. Ayrıca, Birleşik Krallığa gerçekleşen resmi ziyaretlerin tarihindeki en büyük şeref kıtası da bu ziyaret sırasında görüldü.

Bu yaklaşım, teknoloji sektöründe milyar dolarlık anlaşmalar yoluyla Washington ile Londra arasındaki ‘özel ilişkiyi’ güçlendirmeyi amaçlayan Başbakan Keir Starmer hükümetinin çabalarıyla örtüşüyor. Trump, Birleşik Krallığa ikinci kez resmi ziyaretle kabul edilmenin kendisi için ‘büyük onur’ olduğunu ifade etmekten çekinmediğinden, Londra'nın stratejisi meyvesini veriyor gibi görünüyor.

Trump'ın bugün İngiliz liderin kırsaldaki inziva yeri Chequers'a gitmesi ve burada başbakan ve hükümet üyeleriyle bir araya gelerek Ukrayna'daki savaş ve gümrük vergileri başta olmak üzere çeşitli konuları görüşmesi bekleniyor.