Yiyecekleriniz küresel ısınmayla mücadeleye nasıl katkıda bulunur?

Yiyecekleriniz küresel ısınmayla mücadeleye nasıl katkıda bulunur?
TT

Yiyecekleriniz küresel ısınmayla mücadeleye nasıl katkıda bulunur?

Yiyecekleriniz küresel ısınmayla mücadeleye nasıl katkıda bulunur?

Uzmanlar, sürdürülebilir (sağlıklı ve güvenli) beslenme düzeninin iklim değişikliğiyle mücadelenin en kolay yolu olduğunu söylüyor.
ABC News’in haberine göre, dünyanın dört bir yanındaki sıcaklıklar endişe verici oranlarda artmaya devam ederken, insanlar kendilerine sera gazı emisyonlarını azaltmak için hangi yaşam tarzı uygulayabileceklerini soruyor.
Hükümetlerin küresel ısınmaya yol açan karbon emisyonu hedeflerini karşılamak için büyük değişiklikler yapması gerekiyor, ancak aileler de hibrit araç ve evlerini yeşil enerjiyle çalıştırmayı seçerek buna katkıda bulunabilir.
Yüksek düzeyde emisyon ürettiği bilinen et tüketiminde sınırların aşıldığına vurgu yapan uzmanlar, iklim savaşında bir etki yaratmak için bireylerin günlük yaşamlarında yapabilecekleri en kolay şeyin beslenmelerinde basit değişiklikler yapmak olduğunu bildirdi.
Uzmanlara göre, insanlar bunu yapmak için vejeteryan olmak veya hayvansal ürünlerden tamamen vazgeçmek zorunda değil.
Özellikle sığır etinin, Avustralya’dan sonra en büyük ikinci sığır eti tüketicisi olan ABD’de karbon ayak izinin (üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsü) çoğunluğunu oluşturduğunu belirttiler.
Michigan Üniversitesi Sürdürülebilir Sistemler Merkezi’nde araştırmacı Marty Heller, ABC News’e verdiği demeçte, “İnsanları veganlara dönüştürmüyoruz. Biz sadece diyoruz ki, ortalama karbon ayak izi olan bir şey yiyin” dedi.
Heller’a göre bir yemeği daha sürdürülebilir hale getirmenin en kolay yolu, daha az et ve daha fazla organik, bitki bazlı yiyecekler yemek.
Michigan Üniversitesi ve Tulane Üniversitesi’nden, tüketicilerle yakın zamanda beslenmeleri hakkında anket yapan araştırmacılar, ABD’deki tüm beslenmelerde karbon ayak izinin yüzde 56’sının etten ve bunun yüzde 45’inin sığır etinden geldiğini tespit etti.
Uzmanlara göre karbon ayak izinin geri kalanı, ürünleri taşımak için kullanılan fosil yakıtlardan, onları yetiştirmek için kullanılan toprak, su ve pestisitler için kullanılan fosil yakıtlardan geliyor.
Heller, “Yani tüm bunlar, beslenmenizdeki et miktarının ve özellikle de sığır eti miktarının gerçekten bir fark yarattığına işaret ediyor” diye konuştu.
Araştırmacılara göre, en yüksek karbon ayak izine sahip yemekleri yüzde 20’si bunun yerine karbon ayak izi açısından ortalama olan yemekler yerse, ülkeler küresel ısınmayı 1,5 santigrat derecenin altında tutma konusundaki iklim hedeflerinin yüzde 10’una ulaşabilir.
Washington merkezli kar amacı gütmeyen ve hayvan haklarını savunan Animal Outlook, haftada sadece bir gün et yemenin karbon emisyonlarını günde 8 pound azaltabileceğini ve her bir kişinin yılda 28 vahşi ve 175 su hayvanını kurtarabileceğini tahmin ediyor.
Bard College’de çevre fiziği araştırma profesörü Gidon Eshel ise, ideal öğünün baklagiller, mercimek, nohut ve hatta soya fasulyesinden oluşmasını ve ete odaklanılmamasını tavsiye ediyor.



The Last of Us'ta üçüncü sezon öncesi kritik değişiklik

33 yaşındaki Amerikalı aktör Danny Ramirez, Kaptan Amerika: Cesur Yeni Dünya (Captain America: Brave New World) ve Top Gun: Maverick'le de tanınıyor (HBO)
33 yaşındaki Amerikalı aktör Danny Ramirez, Kaptan Amerika: Cesur Yeni Dünya (Captain America: Brave New World) ve Top Gun: Maverick'le de tanınıyor (HBO)
TT

The Last of Us'ta üçüncü sezon öncesi kritik değişiklik

33 yaşındaki Amerikalı aktör Danny Ramirez, Kaptan Amerika: Cesur Yeni Dünya (Captain America: Brave New World) ve Top Gun: Maverick'le de tanınıyor (HBO)
33 yaşındaki Amerikalı aktör Danny Ramirez, Kaptan Amerika: Cesur Yeni Dünya (Captain America: Brave New World) ve Top Gun: Maverick'le de tanınıyor (HBO)

Danny Ramirez, The Last of Us'ın kıyamet sonrası dünyasına veda ediyor.

Entertainment Weekly'nin haberine göre Ramirez'in ikinci sezonda hayat verdiği Manny karakteri, program çakışmaları nedeniyle üçüncü sezonda başka bir oyuncu tarafından canlandırılacak.

Diziye ikinci sezonda katılan karakter ilk duyurulduğunda, "geçmişin acılarını ve arkadaşlarını yarı yolda bırakma korkusunu iyimserliğinin ardına gizleyen sadık bir asker" diye tanımlanmıştı.

Manny, Pedro Pascal'ın canlandırdığı Joel'un ilk sezon finalinde hastanede yaptığı katliamdan sağ kurtulan eski bir Ateş Böcekleri üyesi olarak karşımıza çıkıyor.

Manny, Kaitlyn Dever tarafından canlandırılan Abby ve ekibiyle güçlerini birleştirerek kaybettikleri arkadaşları ve sevdiklerinin intikamını almaya çalışıyor. 

Bu aşamada karakteri kimin devralacağıysa bilinmiyor. Dizinin dayandığı video oyunlarında Manny'yi Alejandro Edda canlandırmıştı.

Peş peşe ayrılıklar

Ramirez'in ayrılığı, yaklaşan üçüncü sezondaki değişikliklerden yalnızca biri. Temmuzda, video oyunlarının ortak yaratıcısı Neil Druckmann, yeni sezon öncesinde HBO dizinin ortak sorumlusu görevinden ayrıldığını açıklamıştı. Druckmann artık senarist ya da yönetmen olarak görev almayacak ancak ortak yaratıcı ve yürütücü yapımcı sıfatıyla projede kalmayı sürdürecek.

Dizinin diğer ortak yaratıcısı Craig Mazin ise tek dizi sorumlusu olarak görevine devam ediyor.

PlayStation'a bağlı Naughty Dog stüdyosunun resmi Instagram hesabı üzerinden temmuzda paylaşılan açıklamada Druckmann, "HBO'nun The Last of Us dizisindeki yaratıcı rolümden ayrılma kararı aldım" demişti. 

Açıklamanın devamında Druckmann şu ifadeleri kullanmıştı: 

Diziyi birlikte yaratmak kariyerimin en önemli duraklarından biriydi. Craig Mazin'le birlikte yönetici yapımcılık, yönetmenlik ve senaristlik yapma fırsatını bulmak büyük bir onurdu. The Last of Us Part I'in ve Part II'nin uyarlama sürecinde rol alan yetenekli oyuncu kadrosuna ve ekibe gösterdikleri özen ve bağlılık için minnettarım.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Variety


Kült dizi 20 yıl sonra dönüyor: Yayın tarihi açıklandı

7 Emmy ödüllü Bryan Cranston (sağda), ikonik komedide Malcolm'ın iyi niyetli, sevgi dolu ama beceriksiz babası Hal rolünde (Hulu / Disney+)
7 Emmy ödüllü Bryan Cranston (sağda), ikonik komedide Malcolm'ın iyi niyetli, sevgi dolu ama beceriksiz babası Hal rolünde (Hulu / Disney+)
TT

Kült dizi 20 yıl sonra dönüyor: Yayın tarihi açıklandı

7 Emmy ödüllü Bryan Cranston (sağda), ikonik komedide Malcolm'ın iyi niyetli, sevgi dolu ama beceriksiz babası Hal rolünde (Hulu / Disney+)
7 Emmy ödüllü Bryan Cranston (sağda), ikonik komedide Malcolm'ın iyi niyetli, sevgi dolu ama beceriksiz babası Hal rolünde (Hulu / Disney+)

Malcolm in the Middle'ın Jane Kaczmarek, Bryan Cranston ve Frankie Muniz'in başı çektiği orijinal oyuncu kadrosu, 10 Nisan 2026'da başlayacak 4 bölümlük bir devam projesi için yeniden bir araya geliyor.

Disney, pazartesi günü resmi fragmanı yayımladı. Fragmanda, Muniz'in hayat verdiği Malcolm'ı kaotik ailesinden uzakta geçirdiği yaklaşık 10 yılın ardından evine dönerken görüyoruz. 

Hal (Cranston) ve Lois (Kaczmarek), onu 40. evlilik yıldönümü partilerinde mutlaka yanlarında görmek istiyor. Tanıtımın açılışında Muniz, "Hayatım şu an harika" diyerek sorunlu aile düzeninden iyice uzaklaştığını vurguluyor.

Ancak bu huzur uzun sürmüyor. Fragmanın başka bir bölümünde Lois'i canlandıran Kaczmarek, "Malcolm yıllardır bu aileden bilinçli olarak saklanıyor" diye çıkışıyor. 

Oyuncu kadrosuna yeni katılan ve Malcolm'ın kızı Leah'yı canlandıran Keeley Karsten ise sarsılmış haldeki babasına, ailesinden kaçamayacağını ve onları sonsuza dek yok sayamayacağını söylüyor.

Böylece Malcolm, kendini yine ailenin çılgınlıklarının tam ortasında buluyor. 

Disney, kısa soluklu devam projesine geçen yıl onay vermiş; Muniz, Cranston ve Kaczmarek'in rollerini bir kez daha canlandıracağını duyurmuştu. 

Christopher Kennedy Masterson ve Justin Berfield da Malcolm'ın kardeşleri olarak kadroda yer alıyor. Dizinin yaratıcısı Linwood Boomer ise yazar ve yürütücü yapımcı olarak projeye geri dönüyor.

İlk dizi, Ocak 2000'de Fox'ta başlamış ve 7 sezon sürmüştü. Yapım, 2000 ve 2001'de senaryo ve yönetmenlik ödülleri de dahil toplam 7 Emmy kazanmıştı. 

Malcolm in the Middle: Life's Still Unfair, ABD'de Hulu'da yayımlanacak. ABD dışında Disney+ üzerinden izlenebilecek.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety


Uzmanlar uyardı: "Bu yaştan önce çocuklara telefon vermeyin"

Yeni bir araştırma, 12 yaşında telefon alan çocukların, 13 yaşında alanlara kıyasla, uyku sorunları yaşama riskinin en az yüzde 60, obezite riskininse en az yüzde 40 daha yüksek olduğunu tespit etti (Unsplash)
Yeni bir araştırma, 12 yaşında telefon alan çocukların, 13 yaşında alanlara kıyasla, uyku sorunları yaşama riskinin en az yüzde 60, obezite riskininse en az yüzde 40 daha yüksek olduğunu tespit etti (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: "Bu yaştan önce çocuklara telefon vermeyin"

Yeni bir araştırma, 12 yaşında telefon alan çocukların, 13 yaşında alanlara kıyasla, uyku sorunları yaşama riskinin en az yüzde 60, obezite riskininse en az yüzde 40 daha yüksek olduğunu tespit etti (Unsplash)
Yeni bir araştırma, 12 yaşında telefon alan çocukların, 13 yaşında alanlara kıyasla, uyku sorunları yaşama riskinin en az yüzde 60, obezite riskininse en az yüzde 40 daha yüksek olduğunu tespit etti (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre 13 yaşından küçük çocuklara telefon vermek tehlikeli olabilir ve uyku bozuklukları, obezite ve hatta depresyona yol açabilir.

Önceki haftalarda Amerikan Pediatri Akademisi'nin (AAP) hakemli dergisinde yayımlanan araştırma, çocukluk ve ergenlik arasındaki kritik dönemde bu tür cihazların gençlerin sağlığı üzerindeki etkilerini inceledi.

Araştırma, teknolojinin ve sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkisine ilişkin endişelerin küresel çapta artmasının ardından yapıldı. Avustralya bu ay, 16 yaş altı çocuklara TikTok ve Instagram dahil sosyal medyayı yasaklayan ilk ülke olmuştu.

Psikiyatri bölümünde öğretim üyesi ve Philadelphia Çocuk Hastanesi'nde çocuk-ergen psikiyatristi Ran Barzilay'in yürüttüğü AAP araştırmasında, ABD'deki 21 bölgeden 10 bin 500'den fazla çocuğun verisi analiz edildi.

12 yaşında telefon alanların, 13 yaşında alanlara kıyasla uyku bozukluğu riskinin yüzde 60'tan, obezite riskininse yüzde 40'tan fazla olduğu tespit edildi.

Araştırmacılar, 12 yaşında akıllı telefonu olmayan 3 bin 486 genci 13 yaşında yeniden değerlendirdi. Buna göre son bir yılda akıllı telefon edinenlerin, edinmeyenlere kıyasla klinik düzeyde psikopatoloji ve yetersiz uyku bildirme olasılığı, başlangıçtaki ruh sağlığı ve uyku durumu kontrol edildiğinde bile daha yüksekti.

Erken ergenlik döneminde akıllı telefon edinmenin depresyon, obezite ve yetersiz uykuyla ilişkili olduğu sonucuna varan araştırmacılar, gençleri korumaya yönelik kamu politikası geliştirilmesini öneriyor.

The Washington Post'a konuşan Barzilay şöyle diyor:

Bu kesinlikle görmezden gelebileceğimiz bir şey değil.

Avustralya, sosyal medyanın ulusal düzeyde sınırlandırılmasına öncülük ederek teknoloji devlerine, 10 Aralık'tan itibaren sosyal medyaya erişimi engelleme talimatı vermişti. Malezya ve diğer ülkelerin de gelecek yıl benzer adımlar atmayı düşündüğü bildiriliyor.

ABD'de Arkansas, Kaliforniya, Florida, Georgia, Louisiana, Mississippi, Ohio ve Tennessee gibi birçok eyalet, çocukların sosyal medyaya erişimini daha fazla sınırlandıran yasalar çıkarmıştı. Bu yasalar, gençlerin sosyal medya hesabı açabilmesi için ebeveyn onayını şart koşuyor.

Şikago'nun Demokrat Partili eski belediye başkanı Rahm Emanuel, çocukların sosyal medya kullanımını bir halk sağlığı krizi olarak nitelendirerek parlamenterlerden Avustralya'da alınan kararları takip etmelerini istemişti.

Diğer yandan önceki haftalarda TikTok, ABD'deki varlığını, Amerikalı yatırımcılar Oracle ve Silver Lake'le Abu Dabi merkezli MGX'in çoğunluk hisselerine sahip olduğu bir ortak girişime satmak üzere anlaşma imzalayarak platformun ABD'de kullanımının devam etmesini sağlamıştı.

Bu firmalar artık ABD'deki şirketin yüzde 45'ine sahip olacak (her biri yüzde 15 oranında) ve yaklaşık üçte biri de mevcut ByteDance yatırımcılarının bağlı şirketleri tarafından tutulacak. Yaklaşık yüzde 20'si de ByteDance'te kalacak.

Independent Türkçe