Instagram'da kaç kişiyi takip edeceğinizi "aşk hormonu" geni belirliyor

Instagram ve diğer sosyal medya uygulamaları, platformların kullanımına atfedilen olası zihinsel sağlık sorunları nedeniyle baskıyla karşı karşıya (Unsplash)
Instagram ve diğer sosyal medya uygulamaları, platformların kullanımına atfedilen olası zihinsel sağlık sorunları nedeniyle baskıyla karşı karşıya (Unsplash)
TT

Instagram'da kaç kişiyi takip edeceğinizi "aşk hormonu" geni belirliyor

Instagram ve diğer sosyal medya uygulamaları, platformların kullanımına atfedilen olası zihinsel sağlık sorunları nedeniyle baskıyla karşı karşıya (Unsplash)
Instagram ve diğer sosyal medya uygulamaları, platformların kullanımına atfedilen olası zihinsel sağlık sorunları nedeniyle baskıyla karşı karşıya (Unsplash)

Araştırmacılar, görünüşe göre belirli bir gen türüne sahip bireylerin Instagram'da daha fazla kişiyi takip ettiğini keşfetti.
Yaşları 18'le 25 arasında değişen 57 öğrencinin yer aldığı araştırmada katılımcılardan DNA örnekleri toplandı. Ayrıca katılımcılar, kaygı ve kaçınma davranışlarını değerlendiren bir anket de doldurdu.
Araştırmacılar, "aşk hormonu" diye adlandırılan oksitosin reseptör geni OXTR'deki belli bir varyantın genotipini çıkarmak için bu örnekleri kullandı. OXTR'nin G aleline sahip kişiler, A aleline sahip olanlara kıyasla düşmanca ortamlarda daha fazla sosyal destek arayan kişilerden oluşuyordu. GG aleline sahip olanların da yine A aleline kıyasla evlilikte daha fazla empati ve memnuniyet aradığı ortaya çıktı.
Araştırmacılar, katılımcıların Instagram profillerindeki gönderi, takipçi ve takip edilen kişi sayısını inceledi ve OXTR geninin AA genotipine sahip kişilerin, yakın ilişkilerinin niteliğinden bağımsız olarak, G aleline sahip olanlardan daha fazla kişiyi takip ettiğini buldu.
İtalya'daki Trento Üniversitesi'nde ve Singapur'daki Nanyang Teknoloji Üniversitesi'nde psikolog olan, çalışmanın kıdemli yazarı Gianluca Esposito, "Toplamda, OXTR tek nükleotid polimorfizmlerindeki A ve G alellerinin genel sosyal davranışta oynadığı rol tartışılıyor" dedi.
"Mevcut bulgular, gen-çevre perspektifiyle çevrimiçi sosyalliği araştıran gelecek araştırmalara ilham verebilir."
Araştırmacılara göre AA genotipi, bireyleri internette sosyalleşmeye daha yatkın hale getirebilir ama gen-çevre etkileşimlerinin online sosyalliği etkilediğine dair kanıt bulunamadı.
Esposito, "Mevcut sonuçlar, genetik ilişkilendirme çalışmalarının panoramasında son derece ihtiyatlı yorumlanmalı" diye devam etti.
"Bu, söz konusu olguya dair küçük bir başlangıç araştırması ve hem farklı ülkelerde hem de daha büyük örneklemlerde tekrarlanmalı."
Araştırmacıların bulguları Heliyon dergisinde yayımlandı.
Independent Türkçe



Musk, göçmenlerin ABD’ye girmesini önlemek için sınıra duvar inşa edilmesi çağrısında bulundu

Elon Musk, Temsilciler Meclisi Üyesi Tony Gonzalez ile Teksas ve Meksika arasındaki sınıra yaptıkları ziyaret sırasında (AFP)
Elon Musk, Temsilciler Meclisi Üyesi Tony Gonzalez ile Teksas ve Meksika arasındaki sınıra yaptıkları ziyaret sırasında (AFP)
TT

Musk, göçmenlerin ABD’ye girmesini önlemek için sınıra duvar inşa edilmesi çağrısında bulundu

Elon Musk, Temsilciler Meclisi Üyesi Tony Gonzalez ile Teksas ve Meksika arasındaki sınıra yaptıkları ziyaret sırasında (AFP)
Elon Musk, Temsilciler Meclisi Üyesi Tony Gonzalez ile Teksas ve Meksika arasındaki sınıra yaptıkları ziyaret sırasında (AFP)

Tesla ve SpaceX’in CEO’su Elon Musk, Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Üyesi Tony Gonzales ile göçmen yoğunluğunun yaşandığı ABD-Meksika sınırını ziyaret etti ve burada yasa dışı göç düzeyinin New York gibi şehirlerin ‘çökmesine’ neden olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph gazetesinden aktardığı habere göre Musk, düzensiz göçmenlerin en fazla yasa dışı giriş yaptığı Teksas’taki sınır geçiş noktalarının başında gelen Eagle Pass’i ziyaret ettiğini, sosyal medya platformu X’ten yaptığı paylaşımla duyurdu.

Musk paylaştığı videoda, kendisinin Güney Afrika’dan gelen bir göçmen olduğunu ve dolayısıyla göçmen dostu olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı;

“Yasal bir göçmenlik sistemiyle çalışkan, dürüst ve ABD’ye katkıda bulunacak herkesin ülkeye girmesine izin verilmesini gerektiğini düşünüyorum. Aynı şekilde kanunları ihlal eden kişilerin ülkeye girişine de izin vermemeliyiz, bu mantıklı değil. (Düzensiz göç konusunda) Bir şeyler yapmazsak, New York’ta gördüğümüz gibi kamu hizmetlerinde bir çöküş yaşayacağız.”

Gonzales ise, Meksika sınırına gelen göçmenlerin sayısının arttığını belirterek, bu durumun ‘Biden yönetiminin hatası’ olduğunu ifade etti.

Gonzales, “Kapanmak üzere olan bir hükümetimiz var ve kapanacak. Ancak hükümeti yeniden açarak ve partiler üstü bazı sınır güvenliği tedbirleri getirerek bir fırsatımız olabilir” diye konuştu.

Musk, bu hafta başında bir sınır duvarı inşa edilmesine verdiği desteği açıklayarak, “Aslında bir duvara ihtiyacımız var ve insanların sığınma talebinde bulunabilmeleri için bazı delillere sahip olmalarını talep etmemiz gerekiyor, çünkü bunu herkes yapıyor” dedi.

Resmi verilere göre, Eagle Pass kasabası günde 8 bin kadar göçmenin geçişine tanık oluyor. Ağustos ayında 232 binden fazla göçmen ABD-Meksika sınırını geçti.

ABD eski Başkanı Donald Trump ve diğer Cumhuriyetçiler, 2014 seçimleri için başkanlık adaylığına yönelik kampanyalarında, güney sınırı meselesini odak noktası haline getirmeye çalışıyor.


ChatGPT, gerçek zamanlı bilgileri toplamayı geliştiriyor

ChatGPT, Kasım 2022'deki lansmanından bu yana dikkatleri üzerine çekti (Reuters)
ChatGPT, Kasım 2022'deki lansmanından bu yana dikkatleri üzerine çekti (Reuters)
TT

ChatGPT, gerçek zamanlı bilgileri toplamayı geliştiriyor

ChatGPT, Kasım 2022'deki lansmanından bu yana dikkatleri üzerine çekti (Reuters)
ChatGPT, Kasım 2022'deki lansmanından bu yana dikkatleri üzerine çekti (Reuters)

Üretken yapay zeka programı ChatGPT, önemli bir yeni aşamaya geçti.

Üreticisi OpenAI'nin duyurduğuna göre artık verileri doğrudan internetten alabiliyor ve gerçek zamanlı olarak güncellenmiş bilgileri toplayabiliyor.

Bugünden önce programın kullanıcıların gündelik dildeki sorularına verdiği yanıtlar geniş bir veri tabanına dayanıyordu ancak bu yanıtları verirken en günceli 2021 yılına ait bilgiler kullanılıyordu.

Bu durum, geçen kasım ayında piyasaya sürülmesinden bu yana ilgi odağı olan sohbet robotu (chatbot) tarafından sağlanan yanıt öğelerinin doğruluğunu ve kapsamlılığını sınırladı.

Geçen haziran ayında OpenAI, ChatGPT'ye ücretli abonelik karşılığında İnternet'ten bilgi çıkarmaya yönelik bir formül başlattı.

Ancak bazı kullanıcıların teorik olarak ücretli olması gereken çevrimiçi içeriği ücretsiz olarak edinebilmesinin ardından OpenAI çalışmalarını askıya aldı.

Yanlış bilgi korkusu

27 Eylül Çarşamba günü kullanıma sunulan "Brows with Bing" tarayıcısı aynı zamanda "Plus" ve "Enterprise" hizmetleri için ücret ödeyen abonelere de yönelik.

Ancak OpenAI, söz konusu tarayıcının yakında tüm ChatGPT kullanıcılarının kullanımına sunulacağını doğruladı.

Bir Open AI ortağı olan Microsoft, başlangıçta arama motorunu GPT-4 dil modeliyle entegre eden BingChat'i sağladı.

GPT-4, Google'ın ortaya koyduğu sohbet robotunda (chatbot) yaptığı gibi, ChatGPT’yi geliştirmek için kullanıldı.

Ancak programın internetteki çeşitli kaynaklardan içeriğe erişmesine olanak tanıyan model, yazılım yayıncısı tarafından kontrol edilen tek bir veri tabanının özel kullanımından daha büyük riskler taşır.

ChatGPT, cevabında kullandığı kaynaklardan bahsedecek olsa da, yanlış olabilecek içerik kullanımına konu olabileceğinden korkuluyor.

Independent Türkçe


ABD'den siber savunma atağı: NSA, yapay zeka destekli istihbarat merkezi kuruyor

1952'de kurulan NSA, ABD'nin telekomünikasyon ve enformasyon güvenliğinden de sorumlu (AFP)
1952'de kurulan NSA, ABD'nin telekomünikasyon ve enformasyon güvenliğinden de sorumlu (AFP)
TT

ABD'den siber savunma atağı: NSA, yapay zeka destekli istihbarat merkezi kuruyor

1952'de kurulan NSA, ABD'nin telekomünikasyon ve enformasyon güvenliğinden de sorumlu (AFP)
1952'de kurulan NSA, ABD'nin telekomünikasyon ve enformasyon güvenliğinden de sorumlu (AFP)

ABD'nin dijital istihbarat kurumu Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) yapay zeka destekli istihbarat merkezi kuruyor.

NSA Direktörü Orgeneral Paul Nakasone, dünkü açıklamasında yapay zeka destekli teknolojilerin, ABD'nin siber savunmasının güçlendirilmesi amacıyla etkili biçimde kullanılmasını hedeflediklerini söyledi.

Nakasone, yeni merkezin "dış istihbarat kullanımında verimliliği artırma, yeni metodolojiler geliştirme ve risk değerlendirmeleri yapma" hizmeti sunacağını belirtti. 

Merkezin akademisyenlerin ve laboratuvarların yanı sıra Savunma Bakanlığı'nın erişimine açık olacağına dikkat çeken Nakasone, "ABD'de yapay zeka alanında avantaja sahibiz. Bunu hafife almamalıyız. Onlarca yıldır fikri mülkiyetimizi çalıp sömürerek kendi yararlarına kullanan düşmanlarımız, yapay zeka alanında kaydettiğimiz gelişmeleri de kendi çıkarlarına alet etmeye çalışacaklardır" ifadelerini kullandı.

Nakasone, yeni merkezdeki çalışmalarla, ABD'deki yapay zeka destekli savunma sistemlerinin siber saldırı tehditlerine karşı korunmasını sağlayacaklarını da söyledi.

NSA direktörü, Çin ya da Rusya'nın gelecek yıl düzenlenecek başkanlık seçimlerine müdahale etmeye çalışıp çalışmadığına yönelik soruyuysa "Henüz böyle bir şeye rastlamadık" diye yanıtladı.

Nakasone, tehdit algılama açısından yapay zekanın NSA görevlilerine önemli bir hizmet sunacağına işaret ederek, "Yapay zeka bize destek sağlıyor fakat nihai kararları insanlarımız alıyor. Bu önemli bir ayrım" ifadelerini kullandı. 

NSA, geniş çaplı dinleme operasyonunun 2013'te ortaya çıkmasıyla da gündem olmuştu. Eski NSA çalışanı Edward Snowden, gizli istihbarat bilgilerini paylaşarak ABD tarihindeki en büyük sızıntılardan birine imza atmıştı.

Belgelerde, NSA'in ABD merkezli internet şirketlerinin topladığı tüm özel iletişim verilerine erişebildiği ve yabancı ülke vatandaşlarına ait tüm internet yazışmalarını bilgi toplamak için kullanılabildiği ortaya çıkmıştı.

ABD'de 30 yıla kadar hapis istemiyle aranan Snowden, 2013'te Rusya'ya kaçarak geçici oturma izni almıştı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen yıl eylülde Snowden'a yurttaşlık verilmesini de onaylamıştı.

Independent Türkçe


ChatGPT ve iPhone'a imza atan isimler, yeni bir "yapay zeka aracı tasarlıyor"

(Loren Elliott/Reuters)
(Loren Elliott/Reuters)
TT

ChatGPT ve iPhone'a imza atan isimler, yeni bir "yapay zeka aracı tasarlıyor"

(Loren Elliott/Reuters)
(Loren Elliott/Reuters)

Viral yapay zeka sohbet botu ChatGPT'nin arkasındaki şirket OpenAI'ın, bir yapay zeka cihazı üretmek için Apple'ın ünlü tasarımcısı Jony Ive'la görüştüğü bildiriliyor.

Financial Times'a göre SoftBank'ten Masayoşi Son'un da dahil olduğu girişim, "yapay zekanın iPhone'unu" yapmayı hedefliyor.

Ive ve OpenAI'ın patronu Sam Altman arasında birkaç beyin fırtınası oturumu çoktan yapılırken, Japon teknoloji devi SoftBank'in projeye 1 milyar dolardan fazla yatırım yapmayı taahhüt ettiği söyleniyor.

Cihazın nasıl bir biçim alabileceği hakkında çok az ayrıntı verilirken ihtimaller, ChatGPT destekli bağımsız bir akıllı hoparlörden, kullanıcıların doğrudan yapay zeka botuna bağlanmasına imkan tanıyan kulaklıklara kadar değişiyor.

2019'da Ive, bu son işbirliğinde yer alan LoveForm adlı kendi tasarım şirketini kurmak için Apple'daki 27 yılının ardından şirketten ayrılmıştı.

Ive, iPhone'un yanı sıra iPad, iPod ve MacBook gibi diğer Apple ürünlerinin tasarımında da kritik bir rol oynamıştı. Konuya aşina kişilere göre tasarımcının son eserinde ekrandan vazgeçmesi muhtemel.

The Independent yorum için OpenAI'la temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

ChatGPT'nin artık internete doğrudan erişiminin yanı sıra "görme, duyma ve konuşma" yeteneğine sahip olduğunu OpenAI'ın duyurmasıyla aynı hafta ortaklığa dair haberler çıktı.

Ses ve görüntü tanıma araçlarının eklenmesi, üretken yapay zekaya Amazon'un Alexa'sı ve Apple'ın Siri'si gibi sanal asistanlara benzer yetenekler kazandırıyor.

İnternet bağlantısı özelliği de ChatGPT'yi, Google'ın Bard'ı gibi diğer önde gelen yapay zeka araçlarının seviyesine taşıyor.

OpenAI çarşamba günü yaptığı açıklamada, "ChatGPT artık internette gezinerek kaynaklara doğrudan bağlantılarla size güncel ve güvenilir bilgiler sağlayabilir" diye belirtmişti.

Artık Eylül 2021'den önceki verilerle sınırlı değil. Tarama; bisiklet seçmeye çalışmak, tatil planlamak veya teknik araştırma yapmanıza yardım etmek gibi özellikle güncel bilgi gerektiren görevlerde kullanışlı.

Meta da bu hafta birkaç yeni sohbet botunun lansmanını duyururken şirketin CEO'su Mark Zuckerberg, yapay zeka botlarının gerçek kişilere dayanan farklı kişiliklerle geleceğini söylemişti.

Sohbet botları Meta'nın Instagram, Messenger ve WhatsApp gibi uygulamaları üzerinden çalışacak.

Independent Türkçe


Karşıt maddenin, yer çekimi karşısında madde gibi davrandığını tespit edildi

(AA)
(AA)
TT

Karşıt maddenin, yer çekimi karşısında madde gibi davrandığını tespit edildi

(AA)
(AA)

Bilim insanları, Büyük Patlamada eşit miktarda ortaya çıkan madde ve anti-maddenin birleşerek birbirini nötrleştirmesi ve sadece ışığın kalması gerekirken, anti-maddenin kaybolarak maddenin kalmasının nedenini anlamak için yıllardır madde ve karşıt maddenin benzerliklerini ve farklılıklarını araştırıyor.

İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nde (CERN) yapılan deneyler, anti-maddenin, Albert Einstein'ın ön gördüğü üzere aşağı doğru yani madde gibi hareket ettiğini gösterdi.

Deney

Maddedeki atomun çekirdeğinde proton ve onun yörüngesinde hareket eden elektronlar bulunurken, anti-maddedeki atomun çekirdeğinde ise negatif yüklü proton (antiproton) ve yörüngesinde pozitif elektronlar (pozitron) bulunuyor.

Bu kapsamda, çekirdeğinde bir antiproton, yörüngesinde ise bir pozitron yer alan antihidrojen atomlarının kullanıldığı araştırmada, evrende sadece saliseler süresince bir anlığına var olan karşıt madde, önce yavaşlatılarak kararlı ve dayanıklı bir forma dönüştürüldü.

Laboratuvardaki hızlandırıcılarda parçacıkların çarpıştırılmasıyla üretilen parçacıklar, karşıt madde laboratuvarına borular aracılığıyla ışık hızına yakın bir hızda ulaştı.

Araştırmacılar, bu hızda kontrol edemeyecekleri karşıt parçacıkları, yavaşlatmak için bir halkaya göndererek enerjilerini azalttı; daha sonra büyük bir mıknatısın içerisine gönderilen parçacıklar, burada binlerce antihidrojen atomu oluşturdu.

Antihidrojeni kıstıran mıknatısın manyetiği kapatıldığında, antihidrojen atomlarının hareket yönünü tespit eden sensörler, anti-maddenin aşağı doğru yani madde gibi hareket ettiğini gösterdi.

Bir sonraki adım hızı tespit etmek

Bilim insanlarının araştırmalarında bir sonraki adım, madde ile karşıt maddenin yer çekimi karşısında aynı hızda hareket edip etmediğini tespit etmek olacak.

Araştırmanın sonuçları Nature dergisinde yayımlandı.


Meta yeni gözlüklerini tanıttı

Mark Zuckerberg "Meta Connect" etkinliği sırasında konuşurken arkasında yeni akıllı gözlüğü görünüyor (AFP)
Mark Zuckerberg "Meta Connect" etkinliği sırasında konuşurken arkasında yeni akıllı gözlüğü görünüyor (AFP)
TT

Meta yeni gözlüklerini tanıttı

Mark Zuckerberg "Meta Connect" etkinliği sırasında konuşurken arkasında yeni akıllı gözlüğü görünüyor (AFP)
Mark Zuckerberg "Meta Connect" etkinliği sırasında konuşurken arkasında yeni akıllı gözlüğü görünüyor (AFP)

Meta Platforms CEO'su Mark Zuckerberg, aralarında soruları yanıtlayabilen ve Facebook'ta canlı yayın yapabilen akıllı gözlüklerin yanı sıra görüntü oluşturmak için "bot" programları ve sanal gerçeklik için gelişmiş bir kulaklığın da bulunduğu yapay zeka destekli bir grup yeni ürünü geçtiğimiz çarşamba günü tanıttı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı habere göre Zuckerberg, ürünleri sanal ve gerçek dünyaları birleştiren ürünler olarak tanımladı. Meta'nın sunduğu ürünlerin günlük rutinlere entegre edilebilen düşük maliyetli veya ücretsiz yapay zeka ürünleri olduğunu vurguladı.

sadf
Mark Zuckerberg "Meta Connect" etkinliği sırasında konuşuyor (AFP)

MetaQuest sanal gerçeklik başlığı, gelişmekte olan sanal gerçeklik alanında en popüler olanı ve şirket yöneticileri, Apple'ın yakında piyasaya süreceği pahalı bir başlığa atıfta bulunarak bu başlığı sektördeki en iyisii olarak tanımlıyor.

Silikon Vadisi'ndeki geniş Meta

kampüsündeki merkezi bir avludan konuşan Zuckerberg, Meta'nın yeni nesil Ray-Ban akıllı gözlüklerinin 17 Ekim'de 299 dolar fiyatla piyasaya sürülmeye başlanacağını söyledi.

Cihaz, yapay zeka ile çalışan yeni bir Meta asistan içerecek ve kullanıcının Facebook ve Instagram'da gördüklerini canlı olarak yayınlayabilecek ki bu, önceki neslin fotoğraf çekme yeteneğine kıyasla bir başarı.

Sunumun başlarında Zuckerberg, en yeni karma gerçeklik başlığının (Quest) 10 Ekim'de piyasaya sürülmeye başlanacağını söyledi.

zxs
Mark Zuckerberg "Meta Connect" etkinliği sırasında konuşuyor (AFP)

Zuckerberg'in açıklamaları, sosyal medya şirketinin bu yılki en büyük etkinliği olan "Meta Connect" konferansında geldi ve Kovid-19 pandemisinin başlangıcından bu yana yüz yüze düzenlenen ilk konferans oldu.

Ayrıca, metin yanıtları ve gerçekçi görüntüler oluşturabilen bir sohbet robotu (Meta AI Chatbot) da dahil olmak üzere ilk tüketici odaklı üretken yapay zeka ürünleri de konferansta tanıtılan diğer ürünler arasında yerini aldı.

zaxs
Zuckerberg ve arkasında yeni akıllı gözlüğün yakından çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)

Zuckerberg, gözlükle ilgili yaptığı açıklamada: “Sadece sorulara yanıt vermekle kalmayacak, çevrenizdeki insanlarla bağlantı kurmanıza da yardımcı olacak” dedi.


Suudi Arabistan Veri ve Yapay Zeka Kurumu’ndan yeni adım

Veri ve Yapay Zeka Radarı, teknolojiyi güvenilir bilgi kaynaklarına dayalı sistematik bir çerçevede sunuyor. (SDAIA)
Veri ve Yapay Zeka Radarı, teknolojiyi güvenilir bilgi kaynaklarına dayalı sistematik bir çerçevede sunuyor. (SDAIA)
TT

Suudi Arabistan Veri ve Yapay Zeka Kurumu’ndan yeni adım

Veri ve Yapay Zeka Radarı, teknolojiyi güvenilir bilgi kaynaklarına dayalı sistematik bir çerçevede sunuyor. (SDAIA)
Veri ve Yapay Zeka Radarı, teknolojiyi güvenilir bilgi kaynaklarına dayalı sistematik bir çerçevede sunuyor. (SDAIA)

Suudi Arabistan Veri ve Yapay Zeka Kurumu (SDAIA), ileri teknolojilerin önemi, gelişmişlik düzeyleri ve kullanım durumları hakkında farkındalık yaratmak amacıyla, bir dizi eğitim girişimi kapsamında interaktif Veri ve Yapay Zeka Radarı’nı dün başlattı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Veri ve Yapay Zeka Radarı, SDAIA’nın Suudi Arabistan'daki organizasyon, geliştirme ve kullanımlarıyla ilgili her konuda veri ve yapay zeka için ulusal bir referans olma amacıyla hayata geçirildi. Bunun yanı sıra en son teknolojileri gelişmişlik ve istenen faydaya göre sınıflandırılmış bir şekilde kapsaması açısından bu alanda dünyadaki nitelikli girişimlerden biri olarak kabul ediliyor.

Bu adım, özellikle ekonomik büyüme için büyük fırsatlar yaratan ve insanlığın yenilikçi ve yaratıcı görevlerde rekabet edebilmesi için yeni ufuklar açan üretken yapay zeka devriminden sonra, içinde bulunduğumuz çağda hayatın çeşitli yönlerine giren bu teknolojilerin hızlı gelişmeleri ve yaygınlaşması ile kullanımlarının çeşitliliği ışığında atıldı.

Radar, en son teknolojileri takip etmeyi ve bunları güvenilir bilgi kaynaklarına dayanan sistematik bir çerçevede sunmayı, yeterlilik düzeylerini ve yaygın kullanımlarını dört gösterge düzeyinde gösterecek şekilde sınırlandırmayı, kullanım, deneme, değerlendirme ve izlemeyi amaçlıyor.  Bu teknoloji üç ana kritere göre sınıflandırıldı: Gelişmişlik, benimseme ve kullanışlılık. Sınıflandırmada gelişmişlik kriterine daha fazla ağırlık verilecek.

Radar, her bir teknolojinin kısa bir tanımını, en önemli kullanım örneklerinin bir açıklamasını ve teknik çözüm sağlayıcıların örneklerini de içeriyor. Bir teknolojiyi benimserken stratejik kararları desteklemek ve değerlendirmek için de kullanılabiliyor. Arapça dilinde teknik kavramların zenginleştirilmesinde aktif bir rol oynayacağı düşünülüyor.

Radar iki bölümden ve dört seviyeden oluşuyor. İki bölüm, veri ve yapay zeka olarak sıralanıyor. Dört seviyenin birincisi kullanım. İlk seviye, gelişmiş olan ve yakın ve orta vadede yaygın olarak kullanılması beklenen teknolojilerle ilgili. İkincisi deneme, orta ve uzun vadede yaygın olarak kullanılması beklenen teknolojileri konu alıyor. Üçüncüsü, değer, olgunlaşmamış teknolojilerle ilgili ve orta ve uzun vadede yaygın olarak kullanılması bekleniyor. Dördüncü seviye ise halen araştırma ve geliştirme aşamasında olan ve zun vadede büyük ölçekte kullanılması beklenen teknolojilerle ilgili olarak ön plana çıkıyor.

Halihazırda dünyanın dört bir yanından 50'den fazla ileri teknoloji şirketi tarafından geliştirilen 61 teknoloji ve 200'den fazla kullanım senaryosunu içeren radarın dijital hizmetlerine ‘SDAIA’ internet tesi üzerinden ulaşılabilecek. Böylece erişim ve faydalanma büyük ölçüde kolaylaşacak ve periyodik olarak güncellenmeye devam edecek.


Yerbilimcilerden ürkütücü öngörü: Gelecekte oluşacak süperkıta, tüm memelileri yok edecek

Kıtaların birleşmesiyle ortaya çıkacak volkanik oluşumlar sıcaklığın yükselmesinin en önemli nedeni olacak (Wikimedia Commons)
Kıtaların birleşmesiyle ortaya çıkacak volkanik oluşumlar sıcaklığın yükselmesinin en önemli nedeni olacak (Wikimedia Commons)
TT

Yerbilimcilerden ürkütücü öngörü: Gelecekte oluşacak süperkıta, tüm memelileri yok edecek

Kıtaların birleşmesiyle ortaya çıkacak volkanik oluşumlar sıcaklığın yükselmesinin en önemli nedeni olacak (Wikimedia Commons)
Kıtaların birleşmesiyle ortaya çıkacak volkanik oluşumlar sıcaklığın yükselmesinin en önemli nedeni olacak (Wikimedia Commons)

Bilim insanlarının yeni araştırmasına göre, 300 milyon yıldan fazla süredir Dünya'da yaşayan memeliler, gezegende yeni bir süperkıta oluştuğunda yok olabilir.

Bugün çok sayıda memeli türü, büyük iklim dalgalanmaları ve çeşitli kitlesel yok oluşlara rağmen hayatta kalarak karadaki hemen hemen her büyük habitatta varlığını sürdürüyor.

Ancak Bristol Üniversitesi'nden yerbilimcilerin liderliğindeki bir araştırma ekibi, kıtaların değişmesinin sıcakkanlı, süt üreten tüm canlıların sonu anlamına geleceğini öne sürdü.

Araştırmacıların oluşturduğu modeller, 250 milyon yıl içinde oluşması beklenen bir sonraki süperkıtanın (bazılarının Pangea Ultima olarak adlandırdığı kara kütlesi), sera gazı etkisini gezegenin büyük kısmını "memeliler için yaşanmaz" hale getirecek noktaya ulaştıracağını gösterdi.

Hakemli bilimsel dergi Nature Geoscience'ta yayımlanan araştırma makalesinde, "Pangea Ultima'nın oluşumu, sıcaklık toleranslarını aşarak Dünya üzerindeki karasal memelilerin hayatta kalma yeteneğini sınırlayacak ve nihayetinde sona erdirecek" ifadelerine yer verdi.

Halihazırda uzmanlar, kıtalar büyük bir kara kütlesi halinde yeniden birleştiğinde Dünya'nın ikliminin nasıl değişeceğine dair çok az şey biliyor.

Ancak bu aslında gezegen tarihinde birden fazla kez meydana gelen bir olay.

Pangea adı verilen son süperkıta, yaklaşık 310 milyon yıl önce ortaya çıktı. Bu kıtaya dair bilgi birikimiyse epey geniş.

Yeni araştırmada bu yüzden Pangea bir vaka çalışması olarak ele alındı.

Pangea'ya dair bilinenlerden yola çıkılarak oluşturulan iklim modelleri, gezegenin geleceğinin dayanılmaz derecede sıcak olacağını ortaya koydu.

Verilere göre Güneş yüzde 2,5 daha fazla radyasyon yaymakla kalmayacak, aynı zamanda bir süperkıtanın oluşumu küresel iklim sistemini büyük ölçüde değiştirecek, muhtemelen büyük toprak parçalarındaki ormanları kurutacak ve atmosferde daha fazla karbondioksit hapsedecek.

334 ila 255 milyon yıl önceki ilk Pangea döneminde, atmosferdeki karbondioksit seviyeleri milyonda 200 ppm'den 2 bin 100 ppm'e kadar yükselmişti. Bu da bugünkü küresel sıcaklık ortalamasından yaklaşık 10 derece fazla ısınmaya neden olmuştu.

Atmosferdeki mevcut karbondioksit seviyeleri 416 ppm civarında seyrediyor. Eğer gelecekte atmosferik karbondioksit bir kez daha 560 ppm'i geçerse, sadece bir yüzyıl içinde kitlesel bir yok oluş tetiklenebilir.

Araştırmacıların elde ettiği en kötü senaryo, Pangea Ultima'nın sıcak aylarda ortalama sıcaklığı 46,5 dereceye çıkarabileceğini gösteriyor.

Bu da iç bölgelere daha az tatlı su taşınması ve ormanların yok olması anlamına geliyor. Nihayetinde bugün yeryüzündeki karbon yatakları böyle bir senaryoda karbon musluklarına dönüşebilir.

Bir habitattan diğerine seyahat eden memelilerin bile, Pangea Ultima döneminde kıta çapında çöller oluştuğunda tehlikeli koşullarla karşı karşıya kalacağı ve yok olabileceği tahmin ediliyor.

Independent Türkçe


Google 25. yaşında: ‘Gelecek için sabırsızlanıyoruz’

Google’ın 25. yaş gününü kutlamak için bugün arama motoruna yerleştirdiği logosu
Google’ın 25. yaş gününü kutlamak için bugün arama motoruna yerleştirdiği logosu
TT

Google 25. yaşında: ‘Gelecek için sabırsızlanıyoruz’

Google’ın 25. yaş gününü kutlamak için bugün arama motoruna yerleştirdiği logosu
Google’ın 25. yaş gününü kutlamak için bugün arama motoruna yerleştirdiği logosu

ABD teknoloji ve internet hizmetleri şirketi Google, dünya çapında bilginin çehresini değiştiren arama motorunun piyasaya sürülmesinin 25. yıldönümünü kutluyor.

Şirket, çevrimiçi olarak yayınlanan bir açıklamada, arama motorunun kuruluş tarihinden ve şimdiye kadarki en ünlü arama motoru olma yönündeki hızlı gelişiminden bahsetti.

Geliştirme fikri

Doksanların sonunda iki doktora öğrencisi Sergey Brin ve Larry Page, Stanford Üniversitesi'ndeki bilgisayar bilimleri programına katılırken tanıştılar ve ikisi, ortak bir vizyona sahip olduklarını keşfetti. Brin ve Page, bu hayali gerçekleştirmek için evlerinde yorulmadan çalıştı ve özgün bir arama motorunun prototipini tasarladı.

rgt
Google şimdiye kadarki en ünlü arama motoru (AP)

Proje ilerledikçe Kaliforniya'da kiraladıkları bir garajda birlikte çalışmaya karar verdiler.

27 Eylül 1998’de Brin ve Page resmi olarak Google’ı kurdu.

İsimlendirme

BBC’ye göre, ilk olarak 'Blackrub' ismiyle çıkış yapan arama motoru için daha sonra, 10 üzeri 100 rakamını ifade eden 'googol' kelimesinden esinlenerek 'Google' adı kullanılmaya başlandı.

2006 yılında Google kelimesi Oxford İngilizce Sözlüğü'ne girdi ve anlamı ‘internette bilgi bulmak için arama motoru’ olarak sözlükte yer aldı. Google arama motoru bir kişi veya bir şey hakkında bilgi edinmek için kullanılıyor.

Sürekli gelişim

Google, lansmanından bu yana sürekli olarak gelişti ve logosu birkaç kez güncellendi, ancak misyonu hep aynı kaldı. Dünyadaki bilgiyi düzenlemek, ona erişimi sağlamak ve ondan en iyi şekilde yararlanmak.

scd
Google, lansmanından bu yana sürekli olarak gelişti ve logosu birkaç kez güncellendi ( AP)

Şarkıcı ve aktris Jennifer Lopez'in 2000 Grammy Ödülleri'nde giydiği elbiseye yönelik aramaların artmasının ardından Google, 2001 yılında sitenin arama sonuçlarına görseller ekledi.

Milyarlarca kullanıcı

Bugün dünya çapında milyarlarca insan arama yapmak, iletişim kurmak, çalışmak, oyun oynamak ve daha birçok şey için Google'a yöneliyor.

2000 yılında Google dünyanın en büyük arama motoru haline geldi ve şu anda günde 5,4 milyardan fazla arama gerçekleştiriyor.

Google, bugünkü açıklamasında kullanıcılarına teşekkür ederek, “Geçtiğimiz 25 yılda bize güvendiğiniz için teşekkür ederiz. Geleceğin bizi birlikte nereye götüreceğini görmek için sabırsızlanıyoruz” açıklaması yaptı.


Afet riskinin azaltılmasında yapay zekadan nasıl faydalanılır?

Afet yönetimi alanında afetin etkilerini azaltmak ve onu yönetmek amacıyla yapay zeka ön plana çıktı / Görsel: Unsplash
Afet yönetimi alanında afetin etkilerini azaltmak ve onu yönetmek amacıyla yapay zeka ön plana çıktı / Görsel: Unsplash
TT

Afet riskinin azaltılmasında yapay zekadan nasıl faydalanılır?

Afet yönetimi alanında afetin etkilerini azaltmak ve onu yönetmek amacıyla yapay zeka ön plana çıktı / Görsel: Unsplash
Afet yönetimi alanında afetin etkilerini azaltmak ve onu yönetmek amacıyla yapay zeka ön plana çıktı / Görsel: Unsplash

Nermin Ali 

Hala birçok gizeminin bilim tarafından bilinmediği bir dünyada, afetlerden kurtulma umutları yetkililer, kurtarma ekipleri ve akıllı sistemlere bağlı kalıyor.

Felaket durumunda, krizle anında başa çıkma, yaralıları tahliye etme ve mahsur kalanları kurtarma ön planda.

Kimi insanlar yapay zeka sistemlerinin topladıkları verilere dayanarak felaketleri gerçek zamanlı olarak tahmin etmelerini umut etse de uzmanların tüm çabalarına rağmen günümüzde yapay zeka, olayları kesin bir şekilde tahmin etme yeteneğine sahip değil.

Uzmanların bu yönde çalışmaları devam ediyor, ancak daha önemli olan, felaketler sırasında ve sonrasında kullanılabilmesi ve bazen felaketlerden kısa bir süre önce kullanılabilmesi.

Ayrıca, yapay zeka sistemlerinin sürekli ihmal edilen veya arıza gösteren bölgelerde güvenlik önlemleri alınması gerektiğine dair önemli ipuçları sağladığı ve bu şekilde maddi zararları ve ölümleri azalttığı biliniyor.

Afet riskinin azaltılması

Afet Riskinin Azaltılması (DRR) veya diğer adıyla Afet Risk Yönetimi (DRM) terimi, afet risklerini belirlemeyi değerlendirmeyi ve azaltmayı amaçlayan sistemli bir yaklaşım olarak tanımlanır.

Temel olarak DRR, felaketlere karşı toplumsal ve ekonomik zayıflıkları azaltmayı hedefler ve özellikle çevresel riskler gibi felakete yol açan risklerle başa çıkmayı amaçlar.

Birleşmiş Milletler Afet Risklerini Azaltma Ofisi (UNDRR) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından tanımlandığı gibi DRR, yeni afet risklerini önlemeyi, mevcut afet risklerini azaltmayı ve diğer riskleri yönetmeyi hedefler.

Bu, esnekliği artırır ve dayanıklılığı sağlar ve böylece sürdürülebilir kalkınmayı teşvik eder.

Yapay zekanın altın çağını yaşadığımız bir dönemde, yapay zeka sistemlerinin bu alanda neler sunabileceği önemli.

Bu sistemler, karar vericilere felaket risklerini azaltma konusunda doğru kararlar alabilmeleri için gerekli araçlar ve bilgileri sağlayabilirler mi?

Yapay zeka ve afetler

Yapay zeka, afetlerin yönetimi ve etkilerinin azaltılması amacıyla afet yönetimi alanında ortaya çıktı.

Bu alan, felaketlerin riskli olaylarını veri toplama ve analiz etme yeteneği ile kullanmaya başladı.

Bu başlangıç, yapay zeka sistemlerinin açık kaynaklardan topladığı verilere dayalı olarak tehlikeli olayları tahmin etme girişimleriyle başlar ve sonunda bu amaç için özel olarak üretilen modern otomatik sistemleri kullanır.

Ayrıca, gerçek zamanlı felaketleri tespit etmek ve hızlı önlemler almak için risk haritaları oluşturur.

Yapay zeka yöntemleri, veri izleme için önceden işlenmiş verileri ve işlenmiş model çıktılarını kullanarak doğal felaketler, jeolojik felaketler, hidrolojik felaketler, çığlar, toprak kaymaları, volkanik patlamalar, seller, tsunamiler, orman yangınları ve doğal olmayan felaketler gibi çeşitli olaylarda erken uyarı yapma gibi yeni uygulamalarla ilgili yeni fırsatlar sunar.

Örneğin, sel olaylarını tespit etmek için, su toplama alanındaki değişiklikleri izlemek ve algılamak için karmaşık bir sensör ağı kurulur.

Bu, ani sel felaketlerinin neredeyse hiç önceden uyarı olmaksızın ortaya çıkmasının oluşturduğu ciddi tehlikeler göz önüne alındığında büyük bir öneme sahiptir.

Yapay zeka ayrıca hava durumu ve iklim tahmini yapmanın ötesinde, belirli bir konumda ve belirli bir günde bir olayın gözlemlenme olasılığını tahmin etmek için uzmanlar tarafından kullanılıyor.

Bu, çevresel koşulları izleyerek bir olayın gözlemlenme olasılığını tahmin eden bir araç oluşturmak amacıyla kullanılıyor.

Bu model, olaya özgü uzman merkezlerden gelen veri ve gözlemleri kullanarak riskin yüksek olduğu günleri belirleyebilir.

Ayrıca, yapay zeka, doğal felaketler ve acil durumlar sırasında sahada çalışan kurumlar arasında etkili iletişim sağlamak için kullanılır.

Yapay zeka, doğal felaketlere müdahale eden ekiplere, riskleri değerlendirmelerine ve öncelikleri belirlemelerine yardımcı olabilecek verileri sunar.

Yapay zekanın en iyi şekilde nasıl yardımcı olabileceği konusunda optimize edilmiş bir yaklaşımın araştırılması konusunda sürekli olarak çalışılıyor.

Risk haritaları

Yapay zeka, deprem, volkan, heyelan, su baskını ve tsunami gibi belirli bir riske maruz kalan alanlara ışık tutan bir harita türü olan risk haritaları da oluşturabilir.

Doğru kullanıldığında bu sistemler, belirli tehlikelere maruz kalmaktan kaçınarak veya bunların potansiyel olumsuz etkilerini etkisiz hale getirerek hayat kurtarabilir ve maddi kayıpları azaltabilir.

Örneğin, Jeolojik Araştırma Kurumu tarafından oluşturulan bir risk haritası, riskli bölgelerde yaşayan insanlar için sigorta ayarlamalarını düzenlemek için sigorta kuruluşları tarafından kullanılabilir.

Ayrıca, sel risk haritaları, sigorta primlerini belirlemekte kullanılabilir ve bireylere belirli bir bölgede yaşamanın risklerini anlamalarına yardımcı olabilir.

Bu haritalar ayrıca bir bölgedeki yaşam risklerini belirlemede de yardımcı olabilir ve insanlara olası tehlikeleri fark etmelerine yardımcı olur, bu da durumsal farkındalık olarak adlandırılan bilgilerin sağlanması anlamına gelir.

Sonuç olarak, farklı kaynaklardan gelen verilere doğru zamanda yönetim, yatırım ve erişim sürecindeki başarı, afet yönetimi sürecindeki başarının önemli bir parçası olarak değerlendirilebilir.

Independent Arabia - Independent Türkçe