Meclis 1 Ekim'de açılıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Meclis 1 Ekim'de açılıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

TBMM Genel Kurulu, 27. Dönem 5. Yasama Yılı için 1 Ekim Cuma günü saat 14.00'te toplanacak.
Meclis, 2,5 aylık tatilin ardından yasama çalışmalarına yeniden başlayacak.
TBMM Genel Kurulu, 76 günlük aranın ardından mesaisine 1 Ekim Cuma günü yeniden başlayacak.
Meclis'te ilk tören Meclis Atatürk Anıtı'nda yapılacak. Anıta çelenk konulacak, saygı duruşunda bulunulacak ve İstiklal Marşı okunacak.
Meclis Genel Kurulu, saat 14.00'te özel oturumla toplanacak.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, birleşimi açmasının ardından sunuş konuşması yapacak.
Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Genel Kurula takdim edecek, ardından İstiklal Marşı okunacak. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'na hitap edecek.
Erdoğan'ın konuşmasının ardından Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer yemin edecek.
Genel Kurul, daha sonra başka konuyu ele almadan çalışmalarını tamamlayacak.

Yoğun gündem
Meclis'in yeni yasama yılındaki ilk işi, 2020 Yılı Kamu Denetçiliği Kurumu Raporu Hakkında Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu'nu görüşmek olacak.
Bu arada 5 Ekim Salı günü siyasi partilerin grup toplantıları da gerçekleştirilecek.
Meclis'e 17 Ekim'e kadar 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi gelecek. Meclis Başkanlığına sunulacak bütçe, önce TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda daha sonra TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek.
Meclis'i 2022 yılı bütçe görüşmelerine kadar yoğun bir gündem bekliyor. Meclis, ekim ayı boyunca önemli düzenlemeler için mesai yapacak.
Meclis'in bu süreçte en öncelikli işlerinden birinin, seçim kanunu ile ilgili değişiklikler içeren ve seçim barajının yüzde 7'ye indirilmesini de öngören kanun teklifi olması bekleniyor.
Bütün toplumsal kesimlerin lehine, kolaylaştırıcı düzenlemeler de içeren vergi kanunlarına ilişkin kanun teklifinin, TBMM Başkanlığına sunulması öngörülüyor.

Paris İklim Anlaşması, Meclis'in onayına sunulacak
İklim değişikliğiyle mücadeleyi içeren Paris İklim Anlaşması'nın ekimde Meclis'in onayına sunulması planlanıyor. Paris İklim Anlaşması'nı onaylayan ülkelerin, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak ve 2050'ye kadar sera gazı emisyonlarını sıfırlamak için taahhütlerini hayata geçirmesi gerekiyor.

Dezenformasyon ve nefret söylemine karşı hukuki düzenleme
Dezenformasyon ve nefret söylemiyle mücadele amacıyla sosyal medyaya yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifinin Meclis'e sunulması bekleniyor. Bu kapsamda uluslararası örnekler de incelenerek, kişisel verilerin ve kişilik haklarının korunacağı, gerek geleneksel gerek yeni iletişim mecralarındaki itibarsızlaştırma, karalama, yalan ve iftira kampanyalarına karşı hukuki düzenleme yapılacağı belirtiliyor.

Spor kulüplerine mali şeffaflık
Yeni yasama yılında, spor kulüplerine yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifinin de Meclis gündemine gelmesi için çalışma yürütülüyor. Taslak çalışmaya göre, spor kulüpleri için mali şeffaflık hedefleniyor. Kulüp yöneticilerinin, kendi dönemlerindeki borçlarından sorumlu olması, kulüplerin dernek statüsünden çıkarılarak anonim şirket gibi yönetilmesi ve Gençlik ve Spor Bakanlığınca denetlenmesi öngörülüyor.
Siyasi Partileri Kanunu'nda değişiklik içeren kanun teklifi, Yargı Reformu Strateji Eylem Planı'nın kapsamındaki yeni yargı reformu paketi ile psikologluk mesleğinin uygulamalarındaki gerekliliklerin kanunlarla belirlenmesine yönelik düzenlemenin de Meclis'e sunulması planlanıyor.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.