Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’dan ‘sivil ortakları’ yönetimden dışlama tehdidi

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’dan ‘sivil ortakları’ yönetimden dışlama tehdidi

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, dün “Özgürlük ve Değişim Güçleri İttifakı”nda yer alan sivil temsilcileri “devrimi çalan küçük bir grup” diye niteleyerek, sivil temsilcilerle ilişkileri sonlandırma ve yönetimi onlara teslim etmeme tehdidinde bulundu. Burhan’ın bu tehdidi, geçiş yönetiminin ortakları arasındaki gerginliği artırdı.  
Burhan’ın açıklamasının ardından sivil hükümet ve siyasi partilerin liderleri tarafından yönlendirilen binlerce Sudanlı, eski rejimin tasfiyesinden sorumlu olan ve Burhan’ın söylemiyle eş zamanlı olarak askeri muhafızları geri çekilen “Yetkilendirmeyi Kaldırma Komitesi”nin karargahını korumaya akın etti.
Hartum'daki protestocular, geçiş otoritesinin askeri bileşenine karşı sloganlar attılar ve ordunun, Egemenlik Konseyi üyelerini ve tasfiye edilen rejimden ele geçirdiği site ve tesisleri koruyan askerlerini geri çekmesini “beyaz darbe” olarak nitelendirdiler.
Bu arada, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Abdulfettah el-Burhan, Hartum'daki Genel Komutanlığın karargahında kıdemli ordu subayları için acil bir genelge çıkardı.
Üst düzey bir Sudan hükümet yetkilisi, ordunun yüzde 100 hazır olma durumu ilan ettiğini söyledi.
Sudan'da siyaset sahnesindeki olaylar, geçen Salı günü gerçekleşen başarısız darbe girişiminin ardından sivil hükümet ile askeri bileşen arasındaki gerilim, çekişmeler, karşılıklı suçlamalar ve fikir ayrılıkları zemininde arttı.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, “Özgürlük ve Değişim Güçleri İttifakı”ndaki sivil temsilcileri devrimi çalan küçük grup olarak nitelendirerek sivillerle iş yapmayı bırakmaları yönünde tehdit etti ve iktidarı onlara bırakmama sözü verdi. Aynı zamanda ordunun “İhvan”dan temizleneceğini de belirten el-Burhan, ordu içinde yeniden yapılanma ve reform yapılacağını ifade etti.
Hartum'daki bir askeri sağlık kompleksinin açılışında dün (Pazar) konuşan Burhan, keskin ve meydan okuyan bir tonda, ordunun "Aralık devrimine karşı darbe" yapmamaya kararlı olduğunu ve orduyu darbe yapmakla suçlayanlara gerekli cevabı vereceğini söyledi.
Burhan, "Özgürlük ve Değişim Güçleri" tarafından temsil edilen iktidar koalisyonuna atıfta bulunarak, “Askerler olarak bizler demokratik geçişi en çok isteyen kimseleriz. Geçiş döneminin ve seçimlerin sorunsuz bitmesi taraftarıyız. Ancak geçiş döneminin ve seçimlerin bitmesini istemeyenler olduğunun da farkındayız” dedi.
Burhan, anavatanına olan bağlılığından şüphe duyanlarla ya da hükümetteki varlıklarını halk dengesine zarar verdiğini düşünen aktivistlerle ilgili olarak, “41 yıl orduda görev yaptım. Bir aktivistle ya da bu ülkeye olan bağlılığımı sorgulayan biriyle oturamam. Halk dengesine zarar verdiğimi söyleyen biriyle oturamam. Bunlar, bir devlet yetkilisinden beklenmeyecek üzüntü ve utanç verici açıklamalar” dedi.
Burhan, “herkes değişime ortaktır” dedi ve “Sudan halkını sömürenler” olarak adlandırdığı kişilerle ilgili olarak, “Bu ülkeyi, Sudan halkını sömürmek isteyenlerin, insanları körü körüne manipüle etmek ve pazarlamak isteyenlerin zihniyetini değiştireceğiz. Artık bütün insanlar gerçeğin farkına vardı, kimin geçişe ve demokratik dönüşüme hevesli olduğunu biliyorlar” ifadelerini kullandı.
Burhan, tasfiye edilen rejim ve “İhvan” taraftarlarının ordudan temizlenmesi ve ordu kuvvetlerinin yeniden yapılandırılması talepleri ile ilgili olarak, “Silahlı kuvvetleri temizlemeye kefiliz. Orduda “İhvan”dan kimseyi bırakmayacağız” diyerek bu talepleri yerine getirme ve orduyu bütün bu unsurlardan arındırma sözü verdi.
Burhan, askeri kurumu reform ve yeniden yapılandırmaya, milli güçleri oluşturan değerleri geri getirmeye ve geçen Salı günü yaşanan başarısız darbe girişimini düzenlemekle suçlananların partilerle ilişkilerini ortaya çıkarmaya ve onların partilerle olan bağlarını inkar etmek isteyenleri açıklamaya söz verdi. Ayrıca geçiş döneminin sonunda uluslararası gözetim altında özgür ve adil bir şekilde seçimlerin gerçekleştirilmesinden sonra silahlı kuvvetlerin siyaset sahnesini terk edeceğini belirtti.
Silahlı kuvvetlere sızma girişimleri hususunda da uyarılarda bulunan Burhan, “Askeri kurum partici değildir. Onları takip edeceğiz ve kimsenin silahlı kuvvetlere sızmasına izin vermeyeceğiz” dedi. Burhan, geçen hafta silahlı kuvvetlerin darbe girişimini engellemesinin ardından söylediklerini tekrar ederek “Sudan’ın istikrarının ve birliğinin bel kemiğiyiz. Savunacağımız, destek vereceğimiz hiçbir parti ve bağlantımız yok. Bizimle, belirli kesimin menfaatine çalışan partiler ve güçler arasındaki fark budur.
Tekrar söylüyorum, Devrimi çalan güçleri değil de gerçek devrim güçleri ve tüm ulusal siyasi güçleri tam olarak bir araya getiremezsek devrimi çalan küçük bir grupla aramızda bir sınır kalmayacak. Biz söylüyoruz herkes duysun, devrim güçlerinin birliğine önem veriyoruz. Özgürlük ve Değişimin merkezinde olan kardeşlerimizle, ondan ayrılanlarla ve diğer siyasi güçlerle birlikte oturup ülkeyi inşa etmek ve halkın istediği demokratik dönüşümü yerine getirmek istiyoruz" dedi.



Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
TT

Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)

Suriye Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde, Nada el-Gabra, Lema es-Savaf, Rana el-Baba ve devrik rejim döneminde gözaltına alınan ve kaybolan muhaliflerin kayıp çocuklarıyla ilgili dosyada yer alan diğer sanıkların tutuklandığını duyurdu. Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü, sanıklara yönelik tutuklama emrinin, çocukların aileleri ve yakınlarının kişisel iddiaları ve açılan davalar üzerine Şam Savcılığı tarafından çıkarıldığını bildirdi.

Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü Samir el-Kirbi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi'ni yöneten Nada el-Gabra ve Lema es-Savaf ile Şam'daki el-Mubarrah Yetim Sponsorluk Derneği'ni yöneten Rana Muvaffak el-Baba'nın, ‘Şam Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılan bir tutuklama emrine göre, kaybolan çocukların dosyasının saklanmasına karışan diğer sanıklarla birlikte tutuklandığını’ belirtti.

El-Kirbi bu önlemin, önceki dönemlerde mahkûmların çocuklarının kaybolmasıyla ilgili davalara karıştıkları yönündeki suçlamaların arka planında geldiğini söyledi. El-Kirbi, “Resmi ve sivil makamların yanı sıra konuyla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olan herkesi, bu çocukların akıbetini aydınlatmak ve haklarını güvence altına almak için soruşturma komitesiyle iş birliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, çocukların dosyasıyla ilgili bir dizi kişi tutuklandı ve bu kişiler, ‘çocukların akıbetiyle ilgili olası suiistimal ve ihlallere karıştıklarından şüphelenildiği için resmi soruşturma altına alındı.’ Söz konusu adımlar, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’nın 2025 tarihli ve 1806 sayılı kararı uyarınca, bu dosyayı araştırmak ve çocukların akıbetini takip etmek üzere özel bir komite oluşturulmasını takiben atıldı.

3 bin 700 çocuk yetimhanelere yerleştirildi

İnsan hakları örgütleri ve medya raporları, eski rejime muhalif mahkûmların Şam'daki yetimhanelere veya çocuk esirgeme kurumlarına yönlendirilen 3 bin 700 çocuğu olduğunu gösteriyor. Esed'in devrilmesi ve kaçışından sonra yayınlanan gizli Suriye istihbarat belgelerine göre, yaklaşık 400 çocuk tutukluluk yılları boyunca muhaliflerin ailelerinden ayrılarak Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi, Daru’r Rahme Yetimhanesi ve Çocuk Köyleri de dahil olmak üzere dört yetimhaneye yerleştirildi.

 Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi bir televizyon röportajında, eski rejimin yıkılmasından önce 2015-2024 yılları arasında 27 çocuğun kendisiyle birlikte yetimhanede kaldığını ve güvenlik güçlerinin bu çocukları gizli notlarla şube mahzenlerinden yetimhaneye gönderdiğini itiraf etti. Güvenlik güçleri bu çocukları gizli emirlerle yetimhaneye gönderiyor, isimlerini değiştiriyor ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı'ndan yazılı onay almadıkça kimsenin onları ziyaret etmesine izin vermiyordu.

Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)

Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi Müdürü Meys Acib bir televizyon kanalında yayınlanan açıklamalarında, kompleksin geçmişte özel durumları olan çocukları kabul ettiğini ve devrik Devlet Başkanı’nın eşi Esma Esed'in bu çocukların dosyalarını bizzat takip ettiğini itiraf etti. Öte yandan SOS Çocuk Köyleri yetkilileri de 2014-2018 yılları arasında resmî belge ve kayıtları olmayan 139 çocuğu kabul ettiğini ve bunların çoğunu Esed'in yetkililerine iade ettiğini ve o dönemde bakanlıktan bu tür vakaların gönderilmemesini istediğini kabul etti.

Samir el-Kirbi, çocukların akıbetinin belirlenmesi ve halen hayatta olup olmadıkları ya da toplu mezarlara gömülüp gömülmedikleri konusunda, bu çocuklar için özel toplu mezarların varlığının söz konusu olmadığını vurguladı. El-Kirbi, “Bugüne kadar yaptığımız dikkatli araştırma ve incelemeler sonucunda çocuklar için toplu mezarların varlığına rastlamadık, ancak bu çocukların yetimhanelere ve çocuk derneklerine yönlendirildiğini kanıtlayan belge ve kanıtlara sahibiz. Kayıp Çocuklar Komitesi, gerçeği ortaya çıkarmak ve çocukların ailelerine ve yakınlarına adalet sağlamak amacıyla bu dosyaları ilgili bakanlıklarla paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

 Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011'den bu yana Suriye'de Esed rejimi tarafından en az 23 bin çocuğun öldürüldüğünü, bunlardan 190'ının işkence altında hayatını kaybettiğini ve 5 bin 200 çocuğun da zorla kaybedildiğini belgeledi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabavat tarafından kurulan Kayıp Çocuklar Komitesi'nde Adalet, İçişleri ve Vakıflar bakanlıklarından birer temsilci ile devrik rejim döneminde kaybolan kişiler ve mahkûmlar konusunda çalışan sivil derneklerin başkanları yer alıyor.