Küresel piyasalar tedarik sıkıntılarıyla karışık seyrediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Küresel piyasalar tedarik sıkıntılarıyla karışık seyrediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dünya genelinde enerji ürünlerinde yaşanan arz sıkıntısının ekonomik toparlanmayı sekteye uğratmasından endişe ediliyor.
Küresel piyasalar, artan tedarik sıkıntıları ve Çin'in ekonomik regülasyonlarına ilişkin belirsizliklerle haftaya karışık bir seyirle başlarken, ABD ve Avrupa başta olmak üzere merkez bankası başkanlarının açıklamaları hafta boyunca piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacak.
Dünya genelinde enerji ürünlerinde yaşanan arz sıkıntısının ekonomik toparlanmayı sekteye uğratmasından endişe ediliyor.
Hafta sonunda İngiltere Ulaştırma Bakanlığı, tır ve kamyon şoförü eksikliği nedeniyle bazı süpermarketlerde rafların boş kalmasının ve benzin istasyonlarındaki uzun kuyrukların önüne geçebilmek için 5 bin akaryakıt tankeri ve gıda kamyonu sürücüsüne aralık sonuna kadar geçici vize verileceğini duyurdu.
Çin hükümeti enerji kullanımı konusunda bazı eyaletlere uyarıda bulunurken, ekonomide devam eden regülasyon çalışmaları da belirsizlikleri artırmaya devam ediyor.
Çinli emlak devi Evergrande'ye ilişkin süreç ise belirsizliğini koruyor. Şirketin elektrikli araç üretim bölümünün tahvil ihracına onay verilmemesinin likiditeye ilişkin sıkıntıları daha da artırabileceğinden endişe ediliyor.
Cuma günü New York borsası karışık bir seyir izlerken, S&P 500 endeksi yüzde 0,15 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,10 değer kazandı, Nasdaq endeksi yüzde 0,03 geriledi. New York borsasında endeks vadeli işlem kontratları yeni haftaya ise alış ağırlıklı bir seyirle başladı.
Almanya'da hafta sonu gerçekleşen seçimlerde Maliye Bakanı Olaf Scholz liderliğindeki Sosyal Demokrat Parti en çok oyu alırken, koalisyon kurulmasının haftalar alabileceği ifade ediliyor.
Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın bugün yapacağı açıklamaların piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor.
Avrupa borsaları, cuma günü satış ağırlıklı bir seyir izlerken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,38, Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,72, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,95 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,43 değer kaybetti. Vadeli işlemlerde endeks kontratları, yeni haftanın açılışında karışık bir seyir izliyor.
Avro/dolar paritesi ise önceki kapanışa paralel 1,1723'ten işlem görüyor.
Asya'da, Çin Merkez Bankası (PBoC) likidite enjeksiyonlarına devam etse de, tedarik zincirine ilişkin sıkıntılar piyasalarda karışık seyri beraberinde getirdi.
Bugün açıklanan verilere göre ise Japonya'da öncü endeks 104,2'den 104,1'e geriledi.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,8 ve Japonya'da Nikei 225 endeksi yüzde 0,05 değer kaybederken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,40 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,19 değer kazandı.
Cuma günü satıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi günü önceki kapanışın yüzde 1,20 altında 1.384,68 puandan tamamladı. Geçen hafta kapanışını yüzde 1,32 artışla 8,8836'dan yapan dolar/TL ise bugün bankalararası piyasanın açılışında 8,8840 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün ECB Başkanı Lagarde'ın konuşmasının yanı sıra, ABD'de dayanıklı mal siparişleri ve Dallas Fed imalat aktivite endeksi verilerinin takip edileceğini belirterek, hafta boyunca da merkez bankası başkanlarının konuşmalarının izleneceğini ifade etti.
Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1,370 ve 1.340 seviyelerinin önemli destekler olduğunu kaydeden analistler, yükselişlerde ise 1.420 puanın direnç konumuna geldiğini söyledi.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
15.30 ABD, ağustos ayı dayanıklı mal siparişleri
17.00 ABD, eylül ayı Dallas Fed imalat aktivite endeksi



ABD ve Türkiye arasındaki LNG anlaşması, Rusya'yı nasıl etkileyecek?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

ABD ve Türkiye arasındaki LNG anlaşması, Rusya'yı nasıl etkileyecek?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD ve Türkiye arasında geçen ay imzalanan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ve nükleer enerji anlaşmasının yankıları sürüyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na (BMGK) katılmak için geçen ay ABD'ye gitmiş, Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump'la bir araya gelmişti. 

İki ülke arasında imzalanan Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı kapsamında hem sivil nükleer enerji hem de LNG sektöründe ortak çalışılmasına karar verilmişti. BOTAŞ, 20 yıl boyunca toplamda yaklaşık 70 milyar metreküp doğalgaz eşdeğeri LNG almak için Mercuria ve Woodside Energy ile anlaşma yapmıştı. 

Reuters'ın analizinde, Türkiye'nin bu anlaşmayla doğalgaz üretimini artırıp ABD'den LNG ithal ederek 2028 sonuna kadar doğalgaz ihtiyacının yarısından fazlasını karşılayabileceği yazılıyor. 

Trump, 25 Eylül'deki açıklamasında Türkiye'nin Rusya'dan doğalgaz satın almasını istemediğini belirtmişti. Analizde, Ankara yönetiminin bunu göz önünde bulundurarak enerji tedarikini çeşitlendirmeyi amaçladığı yorumu yapılıyor. Böylelikle Türkiye'nin "enerji güvenliğini artırabileceği ve bölgesel bir doğalgaz merkezine dönüşme hedefinde ilerleyebileceği" belirtiliyor. 

Analizde, Türkiye'nin ithal ettiği LNG'yi ve kendi ürettiği doğalgazı Avrupa'ya yeniden ihraç edeceği, Rusya ve İran'dan aldığı doğalgazı da yurtiçinde kullanacağı savunuluyor. 

Diğer yandan Türkiye-ABD anlaşmasının, Rusya ve İran'ın Avrupa enerji piyasasındaki payını olumsuz etkileyeceğine dikkat çekiliyor. Rusya, Türkiye'nin en büyük gaz tedarikçisi ancak pazar payı 20 yıl önce yüzde 60 iken, sözkonusu oran bu yılın ilk yarısında yüzde 37'ye geriledi. Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından Avrupa ülkelerinin çoğu doğalgaz ithalatını büyük ölçüde sınırladı veya durdurdu. 

Türkiye'nin Rusya'yla yaptığı Mavi Akım ve TürkAkım boru hatları üzerinden yıllık 22 milyar metreküp doğalgaz tedariki sağlayan sözleşmeler sona ermek üzere. İran'la yapılan 10 milyar metreküplük sözleşme 2026 ortasında sonlanacak, Azerbaycan'la yapılan toplamda 9,5 milyar metreküplük iki anlaşmanın biri 2030, diğeriyse 2033'te bitecek. 

Paris merkezli düşünce kuruluşu Akdeniz Enerji ve İklim Örgütü'nden Sohbet Karbuz, Türkiye'nin bu sözleşmelerin bir kısmını uzatabileceğini ancak tedarik çeşitliliğini artırmak için daha esnek şartlar ve daha küçük hacimlerde anlaşma yapmak isteyeceğini söylüyor. 

Analizde, Türkiye'nin Rusya'dan doğalgaz tedarikini azaltmaya yönelik adımlar atmak durumunda kalacağına da dikkat çekiliyor. Moskova merkezli Enerji ve Finans Enstitüsü'nden Aleksey Belogoryev "BOTAŞ'ın teorik olarak iki ila üç yıl içinde Moskova'dan ithalatı durdurabileceğini" savunuyor ve ekliyor: 

Bu bir ihtimal ancak böyle bir şey yapmayacaklar çünkü Rus gazı fiyat açısından rekabetçi ve BOTAŞ'ın diğer tedarikçilere baskı yapmak için kullanabileceği bir fazlalık yaratıyor.

Independent Türkçe, Reuters, Bloomberg


Savaş etkisi: Çin petrol depolarını büyütüyor

Çin petrole bağımlılığını farklı stratejilerle azaltmaya çalışıyor (Reuters)
Çin petrole bağımlılığını farklı stratejilerle azaltmaya çalışıyor (Reuters)
TT

Savaş etkisi: Çin petrol depolarını büyütüyor

Çin petrole bağımlılığını farklı stratejilerle azaltmaya çalışıyor (Reuters)
Çin petrole bağımlılığını farklı stratejilerle azaltmaya çalışıyor (Reuters)

Çin, Ukrayna savaşının etkisiyle petrol rezervi sahası inşaatlarını hızlandırdı.

Reuters'ın analizinde, Pekin yönetimine ait Sinopec ve CNOOC gibi petrol ve doğalgaz firmalarının, 2026'da 11 tesise en az 169 milyon varil depolama kapasitesi eklemeyi planladığı aktarılıyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan kaynaklara göre Çin, bunun 37 milyon varillik kısmının inşası halihazırda yapıldı. Yeni tesisler de tamamlandığında Çin'in iki haftalık net ham petrol ithalatının hepsinin tesislerde depolanabileceği belirtiliyor. Diğer yandan Pekin yönetiminin rezerv verilerini gizli tuttuğu ve gerçek rakamların değişebileceği ifade ediliyor. 

Dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin, bu bağımlılığının yaratabileceği olası sorunlarla mücadele edebilmek için depolama kapasitesini artırmayı hedefliyor. 

Pekin yönetimi ayrıca yenilenebilir enerjide de hızlı atılımlar yapıyor. Benzin ve dizel talebi düşerken, genel petrol tüketiminin 2027'de zirveye ulaşması, daha sonra da düşüşe geçmesi öngörülüyor.

Çin ilk stratejik petrol rezerv tesisini 2006'da kurmuştu. Ancak analizde, Rusya-Ukrayna savaşının petrol piyasasında yarattığı dalgalanma ve Batı ülkelerinin Kremlin'in enerji sektörüne yaptırımları nedeniyle Pekin'in kendini güvenceye almak istediği yazılıyor.

Şi Cinping yönetiminin 2023 sonundan beri devlet destekli şirketlere petrol stoklama talimatı gönderdiğine de dikkat çekiliyor. 

Singapur merkezli emtia verisi şirketi Sparta Commodities'den analist June Goh, "Ham petrol ithalatına büyük ölçüde bağımlı olan Çin'in stok oluşturma stratejisiyle enerji güvenliğini garantiye almayı amaçladığını" belirtiyor. 

Bloomberg'ün analizinde de petrolünün yüzde 70'ini ithal eden Çin için stok ve rezerv kapasitesini geliştirmesinin "ulusal güvenlik meselesi" olduğuna dikkat çekiliyor. Özellikle Rusya ve İran'la ilgili jeopolitik gelişmelerin, bu ülkelerden yüksek miktarda petrol satın alan Pekin yönetimini doğrudan etkilediği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Reuters, Bloomberg


Altın, güvenli liman talebiyle ilk kez 3 bin 900 doları aştı

Londra'daki Hatton Garden Metals'deki kıymetli metal satıcılarında sergilenen altın külçeleri (Reuters)
Londra'daki Hatton Garden Metals'deki kıymetli metal satıcılarında sergilenen altın külçeleri (Reuters)
TT

Altın, güvenli liman talebiyle ilk kez 3 bin 900 doları aştı

Londra'daki Hatton Garden Metals'deki kıymetli metal satıcılarında sergilenen altın külçeleri (Reuters)
Londra'daki Hatton Garden Metals'deki kıymetli metal satıcılarında sergilenen altın külçeleri (Reuters)

Altın, bugün ilk kez ons başına 3 bin 900 doların üzerine çıktı. Bu yükseliş, zayıflayan yenin ardından oluşan güvenli liman talebi, ABD’de hükümetin kapanması ve FED’in faiz indirimlerine yönelik artan beklentilerin etkisiyle gerçekleşti. Spot altın, ons başına %1,1 artışla 3 bin 929,91 dolara yükseldi. ABD aralık vadeli altın işlemleri de %1,2 artışla bin 954,70 dolara yükseldi.

KCM Trade'de kıdemli piyasa analisti olan Tim Waterer, "Japonya'daki Liberal Demokrat Parti seçimlerinin ardından zayıflayan yen, yatırımcıların yöneldiği güvenli liman varlıklarının sayısını azalttı ve altın bundan faydalandı" dedi. "Devam eden ABD hükümetinin kapanması, ABD ekonomisi ve GSYİH üzerindeki potansiyel etkisi üzerinde hâlâ bir belirsizlik bulutunun asılı kaldığı anlamına geliyor."

Water, özellikle bu ay FED’in faiz indirimi beklentileri göz önüne alındığında, altının bu koşullar altında yatırımcılar için tercih edilen varlık olduğunu ifade etti.

Mali açıdan şahin bir isim olan Sanae Takaichi'nin iktidar partisinin başına geçmesi ve başbakan seçilmesinin ardından yen, ABD doları karşısında son beş ayın en büyük düşüşünü yaşadı.

Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kongre Demokratlarıyla kısmi hükümet kapanışını sona erdirmek için yapılan müzakerelerin "sonuç vermediğine" karar vermesi halinde, Trump yönetiminin federal çalışanları toplu olarak işten çıkaracağını söyledi.

Altın, 2024'te %27'lik bir artışın ardından bu yıl şimdiye kadar %49 değer kazandı. Bu yükseliş, merkez bankalarının agresif alımları, altın destekli borsa yatırım fonlarına (ETF) olan talebin artması, doların zayıflaması ve artan ticaret ve jeopolitik gerilimler nedeniyle korunma arayışında olan bireysel yatırımcıların artan ilgisiyle desteklendi.

Bu yükseliş, Federal Rezerv'in faiz oranlarını çeyrek puan düşürmesinin ve yılın geri kalanında borçlanma maliyetlerini istikrarlı bir şekilde azaltacağını göstermesinin ardından geçen ay yeniden destek buldu.

CME Group'un FedWatch aracına göre, yatırımcılar hem ekim hem de aralık aylarında sırasıyla %95 ve %83 olasılıklarla 25 baz puanlık ek faiz indirimini fiyatlıyor.

Spot altının ons fiyatı ilk olarak mart ayında 3 bin doları, eylül ortasında ise 3 bin 700 doları aştı. Bu yükseliş, birçok aracı kurumun iyimser olmasına yol açtı.

Diğer piyasalarda, spot gümüş %1,2 artışla ons başına 48,53 dolara, platin %1,2 artışla 1.623,88 dolara ve paladyum %1,2 artışla 1.275,65 dolara yükseldi.