Şoygu ve Lavrov, Duma’da yer almayacaklar

(Soldan sağa) Denis Protsenko, Elena Shmeleva, Sergey Şoygu, Anna Kuznetsova ve Sergey Lavrov, Duma’ya katılmayacak. (AFP)
(Soldan sağa) Denis Protsenko, Elena Shmeleva, Sergey Şoygu, Anna Kuznetsova ve Sergey Lavrov, Duma’ya katılmayacak. (AFP)
TT

Şoygu ve Lavrov, Duma’da yer almayacaklar

(Soldan sağa) Denis Protsenko, Elena Shmeleva, Sergey Şoygu, Anna Kuznetsova ve Sergey Lavrov, Duma’ya katılmayacak. (AFP)
(Soldan sağa) Denis Protsenko, Elena Shmeleva, Sergey Şoygu, Anna Kuznetsova ve Sergey Lavrov, Duma’ya katılmayacak. (AFP)

Rus yetkilileri, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun Birleşik Rusya partisi listesinin başında yer alacaklarını ve Duma’ya gitmeyeceklerini açıkladı.
Seçim Komisyonu Sözcüsü’nün AFP’ye verdiği demece göre Lavrov ve Şoygu, Duma’daki yeni listede yer almıyor.
Rus Kamuoyu Araştırma Merkezi’nin haberine göre kamuoyu anketinde yüzde 70’lik bir destek gören Şoygu ve Lavrov kampanya sırasında seçim afişlerinde yer aldı.
Rus muhalefeti, Şoygu ve Lavrov’un adaylıklarının hedefinde çekimser oy kullanacakları çekmek olduğu görüşünde.
Birleşik Rusya listesinin ilk sıralarında, Kovid-19 hastalarının tedavi edildiği Moskova Hastanesi Başkanı Denis Protsenko ve Üstün Yetenekli Çocuklar Vakfı Başkanı Elena Shmeleva yer alıyor. İkili, Duma’daki koltuklarından vazgeçtiler.
Rus muhalif lideri Aleksey Navalni, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada ‘başından beri bariz olan dolandırıcılığa’ tepki gösterdi. Navalni, yetkililerin Rusya’da tanınmayan ve kimsenin oy vermediği isimleri Duma’ya alacağını vurguladı.
Listenin beşinci sırasında yer alan Rusya Devlet Başkanlığı Çocuk Hakları Danışmanı Anna Kuznetsova ise Duma’da yer alacak.
Birleşik Rusya Partisi, 17-19 Eylül tarihleri arasında düzenlenen seçimlerde yüzde 49,82 oy oranıyla Duma’daki sandalyelerin üçte ikisinden fazlasını elde etti. Bu oran, anayasanın değiştirilmesi için yeterli olarak kabul ediliyor. Kitlesel bir şekilde sahtekarlık yapıldığını iddia eden muhalefet ise aylarca baskıya maruz kalarak seçimden uzaklaştırılmıştı.



Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
TT

Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)

Fransız bir diplomatik kaynak dün, İran'da bisikletle turistik gezi yapan bir Fransız gencin 16 Haziran'dan beri ailesiyle iletişime geçmediğini ve bu durumun “endişe verici” olduğunu söyledi.

Sosyal medyada yayınlanan bir kayıp ihbarıyla ilgili soruya yanıt veren kaynak, “Bu kayıp endişe verici. Aileyle bu konuda temas halindeyiz” dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri konusunda tavsiyede bulunduğunu, çünkü Tahran'ın "Batılıları rehin tutma konusunda kasıtlı bir politika" izlediğini belirtti.

Instagram'da yayınlanan bildiride, 18 yaşındaki Linart Monterlos'un Alman vatandaşı da olduğu belirtildi.

Kaynak, Fransız gencin İran'da İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla son zamanlarda gözaltına alınan Avrupalılar arasında olup olmadığını açıklamadı.

Diplomatik kaynak, İran'ın “Fransız vatandaşlarını geçiş sırasında hedef aldığını, casuslukla suçlayarak korkunç koşullarda gözaltında tuttuğunu, bazılarının uluslararası hukukta işkence olarak tanımlanan muameleye maruz kaldığını” vurguladı.

Kaynak, “Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri tavsiye ediliyor” ve “İran'da bulunanların, tutuklanma ve keyfi gözaltı tehlikesi nedeniyle İran topraklarını derhal terk etmeleri tavsiye ediliyor” dedi.

Paris perşembe günü, üç yıldır tutuklu bulunan ve idam cezasıyla karşı karşıya olan Fransız vatandaşlarının serbest bırakılmaması halinde, İran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulayacağı tehdidinde bulundu.

İranlı yetkililer, Mayıs 2022'de bir turistik gezi sırasında Cecile Koller ve Jacques Barry'i gözaltına aldı ve onları “Mossad için casusluk yapmak”, “rejimi devirmek için komplo kurmak” ve “ülkeyi yozlaştırmak” ile suçladı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bu üç suçun cezası idamdır. İran'ın resmi basın organlarında bu konuyla ilgili herhangi bir haber yer almadı.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron perşembe günü yaptığı açıklamada, İran'ın Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bu konuyu görüşeceğini ve karşı önlemler almayı da göz ardı etmediğini belirtti.

Macron, gazetecilere verdiği demeçte, bunun “Fransa'ya yönelik bir provokasyon, saldırganlık” ve “Fransa için kabul edilemez” olduğunu ifade etti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, perşembe günü Paris'te gazetecilere yaptığı açıklamada, "Derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu bizim en büyük önceliğimizdir" dedi.

AFP’nin haberine atıfta bulunarak, bakan, "Eğer bu suçlamalarla karşı karşıya oldukları doğrulanırsa, bu suçlamaları haksız ve temelsiz olarak değerlendiriyoruz." dedi.

İran Devrim Muhafızları, son birkaç yılda çoğu casuslukla ilgili suçlamalarla onlarca yabancı uyruklu ve çifte vatandaşı gözaltına aldı.

İnsan hakları grupları ve Batılı ülkeler, Tahran'ı yabancı tutukluları pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor, İran ise bu suçlamayı reddediyor.

Fransa, son aylarda İran'a yönelik söylemini sertleştirdi; özellikle de İran'ın nükleer programı, Rusya'ya verdiği destek ve Avrupa vatandaşlarını gözaltına alması konusunda.