Katar'ın Kahire Büyükelçisi: Maksimum ilişkiler için çalışıyoruz

Katar'ın Kahire Büyükelçisi: Maksimum ilişkiler için çalışıyoruz
TT

Katar'ın Kahire Büyükelçisi: Maksimum ilişkiler için çalışıyoruz

Katar'ın Kahire Büyükelçisi: Maksimum ilişkiler için çalışıyoruz

Katar'ın Kahire Büyükelçisi Salim Mübarek el-Şafi, ülkesinin Kahire'deki Olağanüstü ve Tam Yetkili Büyükelçisi olarak itimatnamesini teslim etmesi vesilesiyle yaptığı açıklamada, Mısır ve Katar’ın aralarındaki ilişkileri yeniden kurduktan sonra mümkün olan en yüksek düzeyde yakınlaşmaya ulaşmak için çalıştığını belirterek, Mısır tarafının samimiyet ve sıcaklığına atıfta bulundu.
Geçtiğimiz Ocak ayında Suudi Arabistan’da imzalanan El-Ula Anlaşması kapsamında Katar’ın  Mısır, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri (Arap Dörtlüsü) arasındaki 3 yılı aşkın bir süredir süregelen anlaşmazlığı bitiren adımlardan sonra Şafi,  yaklaşık iki hafta önce Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’ye itimatnamesini sundu.
Şafi Katar Dışişleri Bakanlığı internet sitesinde yayınlanan açıklamasında, “Mısır stratejik ağırlığı olan bir ülkedir. Bölgedeki kilit rolü ihmal edilemez” ifadeleri yer alıyor.
Büyükelçi açıklamasında, “Burada, Katar-Mısır ikili ilişkilerinde mümkün olan maksimum yakınlaşmayı sağlamak ve güçlendirmek için çalışan entegre bir sistemin parçasıyım. Mısır'a geldiğimde Mısır tarafından tüm karşılamada, samimiyet ve sıcaklığı hissettim. Cumhurbaşkanı Sisi'ye itimatnamemi sunmaktan onur duyarken ve Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile yaptığım görüşmede buna değindim”dedi.
Şafi, Kahire’ye geldiğinden bu yana aldığı samimiyet ve sıcaklık için minnettarlığını dile getirerek, “Biz kardeşiz ve derin kimlik, dil, sosyal ve kültürel miras bağlarını paylaşıyoruz.” şeklinde konuştu.
Katar’ın Kahire Büyükelçisi olarak çalışacağı için gururlu olduğunu ve bu göreve seçilmesinin kendisi için büyük bir onur olduğuna dikkati çeken Şafi, ilişkileri güçlendirmek, bakış açılarını yakınlaştırmak ve önlerine çıkabilecek her türlü engeli kaldırmak için çalışacağını vurguladı.
Büyükelçi, her iki ülke arasında ikili ilişkilerin güçlendirilmesi için karşılıklı bir isteğin olduğunu söyledi. Şafi, Suudi Arabistan’daki el Ula Anlaşması’yla Katar- Mısır İzleme Komitesi’nin büyükelçi atamalarının yanı sıra olumlu açıklamalar, iki ülkenin liderleri arasındaki yakınlaşma ve ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik gerçek iradenin somut bir adıma dönüşmesi için her iki tarafta da sürekli bir çalışmanın olduğunu bildirdi.
Şafi, anlaşmaların genellikle, çeşitli sektörlerdeki iki taraf arasındaki ilişkilerin çeşitli yönlerini kodlamak, düzenlemek ve kolaylaştırmak için hazırlandığına dikkati çekerek, bu nedenle aşamaların gereklerine göre bir yol izlendiğini kaydetti.
Büyükelçiye göre, Katar-Mısır İzleme Komitesi'nin Doha'daki son toplantısında yeni anlaşmalar imzalandı ve önümüzdeki Ekim ayında bir toplantı yapılması bekleniyor.
Şafi, Mısır’ın, çeşitli alanlarda gelecek vaat eden sektörler ve zenginliğinin yanı sıra tarihi hazineleri bünyesinde barındıran, başarı, mükemmellik ve ilerlemenin tüm bileşenlerini içinde taşıyan, yatırım için verimli bir toprak ve bir turizm merkezi olduğunu vurguladı.  Katarlı Büyükelçi, “Ticaret alışverişinin hacmini artırmak, karşılıklı yatırımları kolaylaştırmak ve bunu engelleyebilecek engelleri kaldırmak için çalışacağız. Halihazırda Mısır’da çok sayıda yatırımımız var. Örneğin Katar Yatırım Ofisi’ne sahip Mısır tatil köyleri ve turizm projelerinde 3,317 milyar dolar olduğu tahmin edilen yatırımlar var. Katar'da faaliyet gösteren Mısırlı şirket sayısı 2020'de yüzde 14 arttı. 2017’ye kıyasla bu yatırımları büyütmek ve öndeki engelleri kaldırmak istiyoruz” dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, geçtiğimiz ay Irak’ta düzenlenen Bağdat İş Birliği ve Ortaklık Konferansı'nda iki ülke arasında Mısır’daki siyasi duru nedeniyle yıllarca süren gerilimin ardından ilk kez bir araya geldi.
Şafi, 2017 yılından bu yana Katar’ın Mısır’a gönderdiği ilk büyükelçi oldu.



Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
TT

Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari bugün yaptığı açıklamada Hamas liderlerinin Doha'dan ayrıldığını doğrularken, ‘Hamas’ın Katar'ın başkentindeki siyasi bürosunun kalıcı olarak kapatılmadığını’ da bildirdi.

El-Ensari Doha'da düzenlediği basın toplantısında, “Hamas müzakere ekibinin bir parçası olan liderler şu anda Doha'da değiller ve bildiğiniz gibi çeşitli başkentler arasında hareket ediyorlar (...) Doha'daki Hamas ofisi arabuluculuk süreci için kuruldu. Arabuluculuk süreci olmadığında, ofisin kendisinin de bir işlevi olmadığı açıktır. Şayet Hamas ofisini kapatma kararı alınırsa, bunu bu platformdan duyacaksınız” ifadelerini kullandı.

(foto altı) Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı Filistinli savaşçılar, 19 Temmuz 2023. (Reuters)

Daha önce Doha, Hamas ve İsrail arasındaki arabuluculuk faaliyetlerinin askıya alındığını duyurmuş, Katar Dışişleri Bakanlığı da bu kararı ‘ciddiyetsizlik ve şantajın reddedilmesi sonucunda’ aldıklarını açıklamıştı. Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından o dönemde yapılan resmî açıklamalara göre, bu çabalar müzakerelerin son turunda bir anlaşmaya varılamaması üzerine askıya alındı.

El-Ensari, Katar'ın arabuluculuk çabalarına ancak Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve insani acılara son vermek için gerekli ciddiyet gösterildiğinde yeniden başlayacağını açıkladı. El-Ensari ayrıca, Katar'ın arabuluculuğunun şantaja maruz kalmasını kabul etmeyeceğini de vurguladı.

Mısır, Katar ve ABD aylardır İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması ve iki taraf arasında esir ve mahkûmların takas edilmesi için dolaylı müzakereler yürütüyordu. Son anlaşmaya varma çabaları, İsrail'in kendi koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle anlaşmayı reddetmesi, 6 Mayıs'ta Refah'a askeri bir operasyon başlatması ve ertesi gün Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını kontrol altına almasının ardından durdu.