Aralıklı oruç tutmak ömrü uzatabilir

Aralıklı oruç tutmak ömrü uzatabilir
TT

Aralıklı oruç tutmak ömrü uzatabilir

Aralıklı oruç tutmak ömrü uzatabilir

Nature adlı bilimsel web sitesine göre, araştırmacılar aralıklı oruç tutmanın ömrü uzatabileceğine dair kanıtlar buldu ve yağ kaybı sürecinin başarısında zamanlamanın önemini vurguladı.
Zamanlamanın hayatta başarının sırrı olduğu söylenir ama aynı zamanda daha uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırlarından biri de olabilir.
Kalori alımını uzun süre kısıtlamanın zor olduğunun altını çizerek, çoğu insan için aşırı açlığa dayanmanın zorluğuna dikkat çeken araştırmacılar, “Uzatılmış açlık orucu periyotlarından oluşan bir beslenme programı, hücrelerdeki materyalin bozulduğu ve geri dönüştürüldüğü bir süreç olan gece saatlerinde otofajiyi teşvik ederek sağlıklı yaşam süresini uzatır” dedi.
Aralıklı orucun faydalarının karın bölgesindeki yağları eritmeyi, glikoz metabolizmasını, kan basıncını ve kalp atış hızını iyileştirmeyi içerdiğini bildiren araştırmacılara göre, bu metod yaşla birlikte kas, sinir ve bağırsak fonksiyonlarının bozulmasına karşı da koruma sağlıyor.



"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
TT

"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın yaklaşık 100 kilometre doğusundaki Kisiljevo, turistlerin köye gelmesi için sıradışı bir yol seçti. 

300 yıl önce gömülmüş bir kişinin mezarı, turistik cazibe unsuru oldu. Zira köylülerin iddiasına göre bu mezar, kayıtlı ilk vampire ait. 

"Vampirlerin babası" diye de bilinen Petar Blagojevic'in cesedi, gece uyanıp köylüleri öldürdüğü iddiasıyla 1725 yazında mezardan çıkarılmış. 

Ailesi 11 kuşaktır köyde yaşayan eski muhtar Mirko Bogicevic, "Ceset hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında kulakları ve ağzından taze kan akmıştı" diyor. 

Petar Blagojevic'in hikayesi üzerine uzmanlaşan Bogicevic sözlerine şöyle devam ediyor:

Muhtemelen vampir olma şansına ya da şanssızlığına sahip sıradan bir adamdı. Kisiljevolu olduğunu ve 1700'deki kayıtlarda adının geçtiğini biliyoruz.

Mezardan çıkarıldıktan sonra yakılan cesedin külleri yakındaki bir dereye atılsa da köylüler, Blagojevic'in hikayesinin turistleri çekmesini bekliyor. 

Görsel kaldırıldı.
Viyana merkezli Wienerisches Diarium gazetesinin 21 Temmuz 1725'e ait sayısında Blagojevic'in hikayesi anlatılıyor (AFP)

Diğer yandan Trinity College Dublin'in Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, Avusturyalı doktorlar ve askerlere dayandırılan haberin bir yanlış anlaşılma ürünü olduğunu savunuyor:

Bulgarca'daki eski kelimelerden "upior", "kötü kişi" anlamına geliyor. Bence köylüler bu kelimeyi gevelerken doktorlar yanlış anlayıp "vampir" yazdı. Cesedin ağzından kan geldiğini duyunca da kan içtiğini sandılar ama bu yanlış, köylüler böyle dememişti.

Ruthner, şarbon hastalığının bölgedeki gizemli ölümleri açıklayabileceğini söyleyip ekliyor:

Cadılık gibi vampirlik de insanların anlamadığı şeyleri, özellikle salgın gibi toplumsal olayları açıklamak için yaygın olarak kullanılmış.

Independent Türkçe, France24, AFP