Azerbaycan, İran’ı uluslararası ve bölgesel güçlerle tehdit etti

Azerbaycan sınırı yakınlarındaki İran askeri tatbikatlarından bir kare (EPA)
Azerbaycan sınırı yakınlarındaki İran askeri tatbikatlarından bir kare (EPA)
TT

Azerbaycan, İran’ı uluslararası ve bölgesel güçlerle tehdit etti

Azerbaycan sınırı yakınlarındaki İran askeri tatbikatlarından bir kare (EPA)
Azerbaycan sınırı yakınlarındaki İran askeri tatbikatlarından bir kare (EPA)

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İran'ın iki ülke sınırı yakınlarında başlattığı askeri tatbikatlara devam etmesi halinde uluslararası ve bölgesel güçleri sürece dahil etme tehdidinde bulundu.
İran resmi medyasının haberine göre, Cuma günü itibariyle İran Kara Kuvvetleri, Azerbaycan sınırına yakın kuzeybatı bölgelerinde askeri tatbikata başladı. İran devlet televizyonu, ‘Hayber Fatihleri’ adlı tatbikatın dün sabah İran'ın kuzeybatısında başlatıldığını bildirdi. Kanal, tatbikata katılan tankların ve zırhlı araçların boy gösterdiği, helikopterlerin hedefleri bombaladığı görüntüleri yayınladı.
İran Kara Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Kiyomers Heydari, İran devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, "İyi komşuluk ilişkilerine saygı duyuyoruz, ancak bölgede Siyonist rejim unsurlarının ve DEAŞ teröristlerinin varlığına müsamaha göstermeyeceğiz" dedi. İranlı yetkililer, son birkaç gün içinde, Bakü ile İsrail arasındaki askeri işbirliği de dahil olmak üzere yakın ilişkilere atıfta bulunarak, İran'ın baş düşmanı olan İsrail'in İran sınırları yakınında herhangi bir şekilde varlık göstermesini kabul etmeyeceklerini defalarca dile getirdiler.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, geçtiğimiz Pazartesi günü Anadolu Ajansı’na (AA) Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da yaşanan savaşın birinci yıl dönümü vesilesiyle açıklamalarda bulundu. Rusya’nın himayesinde Bakü ile Erivan arasında imzalanan bir anlaşmayla durdurulan 6 haftalık savaşın ardından Azerbaycan, bölgenin kontrolünü ele geçirmişti. Bu bağlamda Azerbaycan’ın, işgalden kurtarılan bölgeye gönderilen İran tırlarını kontrol etmeye başlamasından hemen sonra İran’ın Azerbaycan sınırında tatbikatlara başladığına dikkati çeken Aliyev, “Bu onun egemenlik hakkı. Buna kimse söz söyleyemez. Fakat bunu bir zaman kesitinde analiz ettiğimizde neden şimdi ve neden bizim sınırımızda? Ermeniler Cebrail, Füzuli ve Zengilan bölgelerindeyken tatbikatlar neden yapılmadı? Bu, neden biz bu toprakları 30 yıllık işgalden sonra özgürleştirene kadar olmadı?” dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı, askeri tatbikat düzenlemenin, İran'ın ‘egemenlik hakları kapsamında aldığı bir karar’ olduğunu vurguladı.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Said Hatibzadeh, Salı günü yaptığı açıklamada iki ülke arasındaki iyi ve saygılı ilişkiler ışığında Azerbaycan'dan gelen açıklamaların ‘şaşkınlık’ yarattığını söyledi. Tahran'ın sınırları yakınında herhangi bir Siyonist varlığına müsamaha göstermeyeceğini vurgulayan yetkili, İran’ın, ulusal güvenliği için uygun gördüğü her tedbiri alacağını belirtti.
Öte yandan İran'ın Bakü Büyükelçisi Abbas Musevi, Perşembe gecesi büyükelçilik binasına yapılan saldırıdan sonra Tahran'ın Bakü'yü protesto ettiğini ifade etti. Dün (Cuma) resmi IRNA haber ajansına yaptığı açıklamalarda Musevi, "Perşembe gecesi bazı kimseler tarafından Bakü'deki İran büyükelçiliğine düzenlenen saldırı sebebiyle protesto mesajı yayınlanması ve resmi takip başlatılmasının ardından yetkililer ve Azerbaycan İçişleri Bakanlığı, İran büyükelçiliğine yapılan saldırının faillerinden dördünü tespit ederek yakaladı ve sorguya çekti” dedi.
İran’ın kuzeybatı komşusu Azerbaycan ile yaklaşık 700 km'lik bir kara sınırı bulunuyor. İran, rakip komşuları Azerbaycan ve Ermenistan ile iyi ilişkiler sürdürüyor. İki ülkenin, tartışmalı Dağlık Karabağ bölgesinde haftalarca süren çatışmaları durdurmak için Kasım 2020’de yaptığı anlaşma herkes tarafından memnuniyetle karşıladı. O dönemde, Türkiye’nin Azerbaycan’ı desteklemek için Suriyeli muhalifleri Azeri güçler ile birlikte savaşmak üzere Dağlık Karabağ'a transfer ettiğine dair birçok ülke tarafından yayınlanan raporlar ve suçlamalar bulunuyordu. İran ise bölgedeki yabancı savaşçıların İran sınırından uzak tutulması gerektiğini vurgulamıştı.



Trump'ın Rusya-Ukrayna Barış Planı Witkoff'a güvenmeyen Cumhuriyetçileri kızdırdı

ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Arşiv - Reuters)
TT

Trump'ın Rusya-Ukrayna Barış Planı Witkoff'a güvenmeyen Cumhuriyetçileri kızdırdı

ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Arşiv - Reuters)

ABD Kongresi'ndeki bazı Cumhuriyetçiler, Başkan Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna Barış Planı nedeniyle Beyaz Saray'ı sert bir şekilde eleştirirken planın Rusya'nın lehine olduğunu söylediler. Ancak bu durum, Trump'ın neredeyse tüm girişimlerini güçlü bir şekilde destekleyen bir parti için nadir görülen bir çıkıştı. Ukrayna’yı destekleyen Cumhuriyetçiler, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek amacıyla ilk kez geçtiğimiz hafta açıklanan 28 maddelik planın, Trump yönetiminin Kiev'i büyük ölçüde Moskova lehine olan bir barış anlaşması imzalamaya zorlayabileceği endişesini dile getirdiler.

ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Senatör Roger Wicker, cuma günü yaptığı açıklamada, “Bu sözde 'barış planının’ gerçek sorunları var ve barış getireceğinden oldukça şüpheliyim” dedi.

Bu endişeler, Bloomberg News'in salı günü, Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un 14 Ekim'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Siyasi İşler Danışmanı Yuri Ushakov ile yaptığı telefon görüşmesinde, barış planı üzerinde birlikte çalışılması ve Putin'in bu planı Trump'a sunması gerektiğini söylediğini bildirmesiyle daha da arttı.

Senato üyesi: Witkoff'a güvenemezsiniz

Ukrayna'nın egemen, demokratik bir ülke olmasını isteyen Rusya’nın işgaline karşı çıkanlara göre Witkoff'un tamamen Rus yanlısı olduğu aşikar. Cumhuriyetçi Parti Temsilcisi Don Bacon, sosyal medya platformu X'te “Bu müzakereleri yürütmesi için ona güvenilemez. Ücretli bir Rus ajanı başka ne yapabilir ki? Görevinden alınması gerekir” diye yazdı.

Cumhuriyetçi Parti halen Trump'ı ezici bir çoğunlukla destekliyor olsa da bu ayki seçimlerde Demokratların zaferi ve Kongre'nin reşit olmayan kız çocuklarına yönelik fuhuş ağı oluşturduğu iddiasıyla yargılandığı sırada hapishanede ölü bulunan Jeffrey Epstein ile ilgili Adalet Bakanlığı dosyalarının yayınlanmasını desteklemesi gibi Trump’ın son zamanlarda yaşadığı aksilikler göz önüne alındığında, Cumhuriyetçi milletvekillerinin eleştirileri göz ardı edilemez.

Cumhuriyetçi Temsilci Brian Fitzpatrick, Witkoff'un çağrısını büyük bir sorun olarak nitelendirdi ve bu yaklaşımda bir değişiklik yapılması çağrısında bulunarak “Bu saçma yan konuların ve gizli toplantıların sona ermesi gereken birçok nedenden biri de bu” dedi.

Senato'nun eski Cumhuriyetçi lideri Senatör Mitch McConnell, Trump'ın yeni danışmanlara ihtiyacı olduğunu belirterek “Rusya’nın katliamını ödüllendirmek ABD’nin çıkarları için felaket olur” ifadelerini kullandı.

Trump'ın yakın çevresinden savunma

Trump'ın yakın çevresindeki Senato üyeleri onu eleştiren Senato üyelerine karşı çıktı. Ukrayna'ya yardımları eleştiren Başkan Yardımcısı J.D. Vance, McConnell'ı savaşı sona erdirme planına karşı ‘saçma bir saldırı’ başlatmakla suçladı.

Başkan Trump’ın oğlu Donald Trump Jr. İse sosyal medya üzerinden McConnell'ın ‘sadece babasını eleştiren kıskanç biri’ olduğunu söyledi.

Ancak analistler, Cumhuriyetçi Parti’nin muhalif üyelerinin eleştirilerinin, son zamanlarda yaşanan siyasi rüzgarlarla birleşerek Trump yönetimi için daha büyük bir soruna işaret edebileceğini söyledi. Brookings Enstitüsü’nden araştırmacı Scott Anderson, “Tüm bunlar, onun son dokuz veya on ayda göründüğünden daha politik olarak savunmasız olduğunu gösteriyor” yorumunda bulundu.

Anketler, Amerikalıların çoğunun Ukrayna'nın Rusya tarafından işgal edilmesine karşı mücadelesini desteklediğine işaret ederken Cumhuriyetçiler muhtemelen Kongre'nin kontrolü için kıyasıya bir rekabetin yaşanacağı 2026 yılındaki ara seçimlere odaklanacaklar. Bu yarışa aktif olarak katılan Cumhuriyetçi adaylar, bağımsız seçmenlere hitap etmek zorunda kalacak.

En sert eleştiriler, seçimlerde yeniden aday olmayan Bacon ve McConnell gibi Cumhuriyetçilerden geldi. Ancak Anderson’a göre bu iki isim başkalarının özel olarak söylediklerini kamuoyuna açıklıyor.


Yeni Delhi, Şanghay havaalanında bir Hintli vatandaşın gözaltına alınmasının ardından Çin'e sert protestolarda bulundu

Çin ve Hindistan bayrakları Çin'in Tianjin kentinde dalgalanıyor (Reuters)
Çin ve Hindistan bayrakları Çin'in Tianjin kentinde dalgalanıyor (Reuters)
TT

Yeni Delhi, Şanghay havaalanında bir Hintli vatandaşın gözaltına alınmasının ardından Çin'e sert protestolarda bulundu

Çin ve Hindistan bayrakları Çin'in Tianjin kentinde dalgalanıyor (Reuters)
Çin ve Hindistan bayrakları Çin'in Tianjin kentinde dalgalanıyor (Reuters)

Reuters'ın haberine göre Hindistan, Şanghay Havalimanı'nda bir Hint vatandaşının keyfi olarak gözaltına alınmasına sert bir itirazda bulunduğunu duyurdu ve bu tür olayların ilişkileri yeniden kurma çabalarına "tamamen yardımcı olmadığını" belirtti.

Hindistan medyası, Çin yetkililerinin 21 Kasım'da Şanghay Havalimanı'nda beklerken İngiltere'de yaşayan bir Hintli kadını gözaltına aldığını ve kendisine, doğu eyaleti Arunachal Pradesh'te doğduğu için Hindistan pasaportunun geçersiz olduğunu bildirdiğini yazdı.

Pekin, Zhannan olarak adlandırdığı Arunachal Pradesh'i kendi topraklarının bir parçası olduğunu iddia ederken, Yeni Delhi bu iddiayı sürekli olarak reddetti.

Hint medyası, Hintli kadın Prema Wanjum Thongdoke'nin Japonya'ya giden uçağa binmesinin engellendiğini ve 18 saat boyunca gözaltında tutulduğunu söylediğini belirtti.

Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Randhir Jaiswal, Hindistan'ın olayı Çin'e "kesin bir şekilde" ilettiğini söyledi.

Jaiswal, düzenlediği basın toplantısında, "Çin'in keyfi eylemleri... Arunachal Pradesh'li bir Hintlinin gözaltına alınması da dahil olmak üzere, her iki tarafın karşılıklı güven ve anlayış inşa etme ve iki ülke arasındaki ilişkileri kademeli olarak normalleştirme çabalarına zarar veriyor" dedi.

Jaiswal daha önce Çin'in eylemlerinin "küresel hava yolculuğunu düzenleyen bir dizi anlaşmayı ihlal ettiğini" ileri sürmüştü.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü salı günü yaptığı açıklamada, denetimlerin yasa ve yönetmeliklere uygun olarak gerçekleştirildiğini belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öngörülemeyen dış politikaları nedeniyle dört yıldır süren anlaşmazlıkların ardından iki Asya devi, bir dizi üst düzey ikili ziyaret düzenleyerek ilişkileri temkinli bir şekilde onarmaya çalışıyor.


Avrupa’da sosyal medya için 16 yaş sınırı önerisi

Avrupa Parlamentosu üyeleri, küçüklerin sosyal medyaya bağımlı olmasına yol açan teknoloji ve içeriklerin yasaklanmasını talep etti (AFP)
Avrupa Parlamentosu üyeleri, küçüklerin sosyal medyaya bağımlı olmasına yol açan teknoloji ve içeriklerin yasaklanmasını talep etti (AFP)
TT

Avrupa’da sosyal medya için 16 yaş sınırı önerisi

Avrupa Parlamentosu üyeleri, küçüklerin sosyal medyaya bağımlı olmasına yol açan teknoloji ve içeriklerin yasaklanmasını talep etti (AFP)
Avrupa Parlamentosu üyeleri, küçüklerin sosyal medyaya bağımlı olmasına yol açan teknoloji ve içeriklerin yasaklanmasını talep etti (AFP)

Avrupa Parlamentosu dün, AB ülkelerinde 16 yaşın altındakilerin sosyal medyayı sınırsız kullanmasını yasaklayan bir teklif sundu. Bu teklif, sosyal medyanın çocuk ve ergenler üzerindeki "fiziksel ve psikolojik risklerini" azaltmak amacıyla önerildi.

Avrupa Parlamentosu üyeleri, Strazburg'da (Doğu Fransa) düzenlenen genel kurul toplantısında büyük çoğunlukla kabul edilen bağlayıcı olmayan bir raporda, "Avrupa Birliği'nde sosyal ağlar, video yayın platformları ve yapay zeka tabanlı sohbet programlarının kullanımı için asgari yaş sınırının 16 olarak belirlenmesi ve ebeveynlerinin onayıyla 13-16 yaş arasındakilerin kullanımına izin verilmesi şartının getirilmesi" çağrısında bulundu.

Ayrıca, küçük yaştakilerin sosyal medyaya bağımlı olmasına yol açan teknoloji ve içeriklerin, sayfayı yenilemek için ekranı aşağı çekme veya "yenilemek için çekme" olarak bilinen yöntemin ve ödül sistemlerinin yasaklanması çağrısında bulundular.

Avrupa Parlamentosu üyeleri, Avrupa düzenlemelerine uymayan web sitelerinin yasaklanmasını önerdi.

Uzmanlardan oluşan bir komitenin, yasağı bizzat destekleyen Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e önerilerini yıl sonuna kadar sunması bekleniyor.