"Gölge CIA" Stratfor raporu: Yerlicilik Türkiye'nin siyasi sistemini ele geçirdi

Türkiye'de en az 4 milyon sığınmacı var (AFP)
Türkiye'de en az 4 milyon sığınmacı var (AFP)
TT

"Gölge CIA" Stratfor raporu: Yerlicilik Türkiye'nin siyasi sistemini ele geçirdi

Türkiye'de en az 4 milyon sığınmacı var (AFP)
Türkiye'de en az 4 milyon sığınmacı var (AFP)

ABD'li küresel istihbarat ve araştırma kuruluşu Stratfor, 2021'in son çeyreğine dair tahminlerini yayımladı.
27 Eylül'de yayımlanan raporda, Türkiye'de yükselen siyasi dalga "yerlicilik" (nativism) olarak görüldü.
En basit tanımıyla yerlicilik, bir ülkedeki yerlilerin, göçmenlere karşı olumsuz bir tavır takınmasına ve göçmen karşıtı politikaları desteklemesine deniyor.
Stratfor, "Türkiye duvar inşa ediyor" başlığında son çeyrekte AK Parti'nin Afganistan'dan gelecek mülteci dalgasını önlemek için politikalar uygulayacağını öne sürdü. Zira yerliciliğin, Türkiye'nin siyasi sistemini ele geçirdiği yazıldı.
Sınırlarda duvar ve kule gibi "fiziksel engellerin" inşasına devam edileceği düşünülüyor.
Gelecek mültecileri caydırmak için AK Parti'nin yerel politikacıları kendi önlemlerini almaya teşvik etmesini bekleyen Stratfor, mültecilerin İran ve Irak'ta mahsur kalabileceğini ve belki de Afganistan'a geri gönderilebileceğini yazdı.
Kuruluş, diğer siyasi partilerin de 2023 seçimlerinden önce destek kazanmak için yerlicilik rüzgarından yararlanmaya çalışacağını kaydetti.
Yazıda, AK Parti'nin dış politikada daha temkinli olacağı; Suriye, Libya ve Azerbaycan gibi bölgelerde askeri çatışmalardan kaçınmaya çalışacağı öne sürüldü.
Ancak "Gölge CIA" diye anılan  kuruluşa göre Ankara'nın mevcut çatışmalardan geri adım atması zor.
Raporda, Mısır ve Türkiye ilişkisine de değinildi:
"İki ülkenin son çeyrekte deniz sınırları üzerinde anlaşmaya varması pek muhtemel değil. Ancak Mısır ve Türkiye, müzakereler yoluyla aralarındaki siyasi çekişmeyi yumuşatacak gibi görünüyor."

Avrupa'da finansal kriz tehlikesi
Stratfor, pandemiye karşı mücadelenin süreceğini ve dolayısıyla küresel ekonomideki belirsizliğin yıl sonuna kadar devam edeceğini düşünüyor.
Raporda, Avrupa Birliği genelinde çeyrek boyunca bütçe açığının artacağı, bunun ekonomiyi iyileştireceği ancak ileride finansal krize riskini artırdığı iddia edildi.
ABD'nin, Çin'le sık sık gerilim yaşadığı Pasifik Okyanusu'na dikkatini vermeye devam edeceği öngörülen raporda şu ifadeler yer aldı:
"Önceliklerini Asya'ya kaydırmaya devam edecek olsa da ABD'nin Ortadoğu'daki rolü devam edecek. ABD, Kapsamlı Ortak Eylem Planı çerçevesinde İran'la mevcut müzakereleri devam edecek."
ABD ve Rusya arasındaki gerilimin devam edeceği; siber güvenlik ve silahlanma gibi iki ülkenin anlaşamadığı konularda çok az ilerleme kaydedileceği düşünülüyor.
Stratfor, Taliban'ın yönetimini sağlamlaştırmaya çalışacağını ve muhalefet üzerindeki baskının süreceğini de yazdı. Yazıya göre ülkedeki dengesizlik, komşu ülkelere sıçrayabilir:
"Bu durum, son çeyrekte Orta Asya devletlerinde kalıcı bir güvenlik tehdidi meydana getirebilir."
Kuruluş ayrıca iklim değişikliğinin, pek çok hükümetin gelecek aylarda odak noktası olacağını düşünüyor.
Independent Türkçe, Stratfor, Oxford Reference



İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 212 gazeteci öldürüldü, 400'den fazlası yaralandı

Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
TT

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 212 gazeteci öldürüldü, 400'den fazlası yaralandı

Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)

Filistinli onlarca gazeteci, Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Tıp Kompleksi önünde bir araya geldi. Gazeteciler, İsrail saldırılarında öldürülen meslektaşlarının fotoğraflarını taşıdı.

Basın mensupları, Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasındaki savaşı haberleştirmek için ağır bir bedel ödüyor.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının başlangıcından bu yana 212 gazetecinin (bazıları evlerinde aileleriyle birlikte olmak üzere) öldürüldüğünü, 409'unun ise yaralandığını açıkladı. Yaralılardan bazıları kalıcı uzuv kaybı yaşadı, bazıları da felç geçirdi. Resmi kaynaklara göre İsrail güçleri 48 gazeteciyi de tutukladı.

Görsel kaldırıldı. Gazze Şeridi'ndeki gazeteciler, Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamak için toplandı. (WAFA)

Doğrudan hedef alınma

Şarku’l Avsat’ın Birleşmiş Milletler’in (BM) haber sitesi UN News'ten aktardığına göre Sami Şehade, Nisan 2024'te Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta geçirdiği ağır bir yaralanmanın ardından bacağını kaybetti. Ancak o fotoğraf makinesini aldı ve Gazze Şeridi'ndeki trajik olayları belgelemek için sahaya döndü.

Engelinin kendisini çalışmaktan alıkoymasına izin vermeyen Şehade, “Tüm bu engellerle karşılaşsam bile foto muhabirliğini bırakmam mümkün değil” dedi.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü her yıl 3 Mayıs'ta kutlanıyor ve medyanın hesap verebilirlik, adalet, eşitlik ve insan haklarını vurgulamadaki rolüne odaklanıyor.

Koltuk değneklerine yaslanan Şehade, mavi renkli basın yeleğini giyerek kamerasının arkasında durmuş, meslektaşlarıyla birlikte yıkıntıların arasında çalışıyordu.

Şehade, “Yaşanan tüm suçlara tanık oldum ve sonra bana karşı işlenen bir suça tanık olduğum an geldi... Ben bir saha gazetecisiydim, açık bir alanda kamera taşıyordum, beni gazeteci olarak tanımlayan bir kask ve yelek giyiyordum. Ama yine de doğrudan hedef alındım” ifadelerini kullandı.

Bu olay onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Şehade durumunu şöyle açıkladı: “Daha önce kimsenin yardımına ihtiyacım yoktu ama şimdi var. Bu yeni gerçekliğin üstesinden gelme kararlılığına sahibim. İşte biz Gazze Şeridi'ndeki gazeteciler bu halde bile çalışmalıyız.”

Görsel kaldırıldı.Gazze Şeridi'ne düzenlenen İsrail saldırılarının birinde bacağını kaybeden Filistinli gazeteci Sami Şehade (UN News)

Sokaklarda çalışmak

Gazze Şeridi'nde yıkılmış bir binanın enkazı arasında bir meslektaşıyla birlikte çekim yapan gazeteci Muhammed Ebu Namus, “Dünya Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlarken, Filistinli gazeteciler savaşta yıkılan işyerlerini hatırlıyor” dedi.

Ebu Namus sözlerini şöyle sürdürdü: “İşimizi yapmak için ihtiyacımız olan asgari şey elektrik ve internet, ancak birçok yerde yok. Bu yüzden internet sağlayan dükkanlara başvuruyoruz. Sokaklar artık bizim ofislerimiz.”

İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgali sırasında Filistinli gazetecilerin hedef alındığına inandığını ifade eden Ebu Namus, medya çalışanlarının ‘ister Filistin'de ister dünyanın başka bir yerinde çalışsınlar’ korunması gerektiğini söyledi.

Görsel kaldırıldı.Filistinli gazeteci Muhammed Ebu Namus ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı takip eden meslektaşı (UN News)

Kaldırımlarda kan var

Filistinli Gazeteciler Sendikası'nın çağrısıyla Dünya Basın Özgürlüğü Günü münasebetiyle düzenlenen mitinge, çeşitli yerel ve uluslararası kuruluşlardan gazeteciler ve medya profesyonellerinin yanı sıra aktivistler ve insan hakları savunucularından oluşan kalabalık bir grup katıldı.

WAFA'ya göre kalabalık, gazeteciler için uluslararası koruma ve Gazze Şeridi'nde medya çalışanlarına karşı işlenen suçlara sessiz kalma ve suç ortaklığı politikasına son verilmesini talep etti.

Filistinli Gazeteciler Sendikası Başkan Yardımcısı Tahsin el-Astal, “Dünyanın yok etmek istediği Filistin'in sesini ve gerçeği savunmak için mesleki araçlarını taşırken şehit edilen meslektaşlarımızın kanı halen kaldırımlarda ve yıkılan evlerdeyken bugünü anıyoruz. İşgalci İsrail’i bu suçlardan tamamen sorumlu tutuyor ve uluslararası kurumları katillerin hesap vermesi için ciddi adımlar atmaya çağırıyoruz. Ayrıca uluslararası medyayı da yanımızda durmaya ve katliam karşısında sessiz kalmamaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

El-Astal, hiçbir güvenlik garantisinin olmaması, basın kuruluşlarının tahrip edilmesi ve medya çalışanlarının en temel çalışma araçlarından mahrum bırakılması nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki medya durumunun dünyadaki en tehlikeli durumlardan biri haline geldiğini belirtti.