Af Örgütü: Taliban iktidara gelir gelmez 13 Şii Hazara'yı öldürdü

Taliban, 15 Ağustos'ta Kabil'in kontrolünü ele geçirerek zafer ilan etmişti (AP)
Taliban, 15 Ağustos'ta Kabil'in kontrolünü ele geçirerek zafer ilan etmişti (AP)
TT

Af Örgütü: Taliban iktidara gelir gelmez 13 Şii Hazara'yı öldürdü

Taliban, 15 Ağustos'ta Kabil'in kontrolünü ele geçirerek zafer ilan etmişti (AP)
Taliban, 15 Ağustos'ta Kabil'in kontrolünü ele geçirerek zafer ilan etmişti (AP)

Yaptığı yeni araştırmanın sonuçlarını yayımlayan Uluslararası Af Örgütü, Afganistan'ın tam ortasındaki Daykundi vilayetinde yaşananları aktardı.
Buna göre 13 Hazara, 30 Ağustos'ta Kahor köyündeki Taliban güçleri tarafından öldürüldü. Af Örgütü, katledilenlerden 11'inin eski asker, ikisinin sivil olduğunu bildirdi.
Şiilik inancına sahip etnik grubun öldürülen mensupları arasında 17 yaşındaki bir kız çocuğu da yer alıyor. 
Af Örgütü'nün görgü tanıklarına dayandırdığı açıklamada olay şöyle özetlendi:
"Taliban, 14 Ağustos'ta Daykundi vilayetinin kontrolünü ele geçirdi. 29 Ağustos'ta eski yönetimin askerleri teslim olmak üzere Taliban'la anlaştı. 30 Ağustos'ta yaklaşık 300 Taliban savaşçılık konvoy, Afganistan Ulusal Savunma ve Güvenlik Güçleri'nin (ANSDF) kaldığı Dahani Kul köyünün yakınlarına geldi. Askerlerden bazıları aile üyeleriyle burada kalıyordu." 
"Bunlar aileleriyle bölgeden ayrılmaya yeltenirken bir araç Kahor köyü yakınında sıkıştı. Taliban sonra gelip kalabalığa ateş açtı ve 17 yaşındaki Masuma isimli kız çocuğunu ve bir başka sivili öldürdü. ANSDF üyelerinden biri karşılık verdi ve bir Taliban'ı öldürüp bir başkasını da yaraladı."
"Aileler kaçarken Taliban ateş açmaya devam etti. Bölgeden kaçmaya çalışan 2 ANSDF üyesi çapraz ateşe yakalanarak öldü."
Sonrasında 9 ANSDF üyesi teslim oldu. Taliban güçleri onları derhal bir dere kenarına götürüp öldürdü.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri  Agnes Callamard da Taliban'ın önceki hükümetin mensuplarını öldürmediğini söylediğini ancak bu kanıtların  örgütün iddialarını yalanladığını vurguladı. 
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi, Hazaralar gibi etnik ve dini azınlıkların önceki Taliban yönetiminde olduğu gibi ezileceği korkusuna neden olmuştu.
Independent Türkçe, CNN International, Uluslararası Af Örgütü



Yüksek Mahkeme, Trump'ın doğumla vatandaşlık hakkının kaldırılmasına ilişkin kararını görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Yüksek Mahkeme, Trump'ın doğumla vatandaşlık hakkının kaldırılmasına ilişkin kararını görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

Muhafazakâr çoğunluktaki ABD Yüksek Mahkemesi, dün Başkan Donald Trump'ın belgesiz göçmenlerin çocukları için doğum yoluyla vatandaşlık hakkını sona erdirecek olan başkanlık kararnamesinin anayasaya uygunluğunu incelemeyi kabul etti.

Mahkeme yaptığı kısa bir açıklamada, Trump yönetiminin, alt mahkemelerin kararı anayasaya aykırı bulan kararlarına yaptığı itirazı değerlendireceğini duyurdu.

Yürütme emri, federal hükümetin, anneleri Amerika Birleşik Devletleri'nde yasadışı veya geçici olarak ikamet eden çocuklara pasaport veya vatandaşlık belgesi vermesini yasaklıyor.

Emir ayrıca, ebeveynleri Amerika Birleşik Devletleri'nde öğrenim, çalışma veya turist vizeleriyle geçici olarak ikamet eden çocukları da kapsıyor.

Birçok alt mahkeme ve istinaf mahkemesinin cumhurbaşkanlığı kararnamelerini ve hükümet kararlarını askıya almasının ardından Yüksek Mahkeme, 27 Haziran'da alt mahkeme hakimlerinin ülke çapında idari kararları askıya alma yetkisini kısıtlayan bir karar yayınladı.

Trump, 20 Ocak'ta Beyaz Saray'a döndükten hemen sonra doğumla vatandaşlık hakkı kararnamesini imzaladı ve bunu yasadışı göçle mücadele çabaları bağlamında değerlendirdi.

Amerika Birleşik Devletleri, 150 yıldır Anayasa'nın On Dördüncü Ek Maddesi'nde yer alan ve Amerika Birleşik Devletleri'nde doğan herkesin otomatik olarak ABD vatandaşı olduğunu belirten doğumla vatandaşlık ilkesini uygulamaktadır.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre On Dördüncü Ek Madde, İç Savaş ve köleliğin kaldırılmasının ardından 1868'de, özgürleştirilmiş kölelerin ve onların soyundan gelenlerin haklarını güvence altına almak için kabul edildi.


ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
TT

ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)

Ukraynalı müzakereciler ve ABD Başkanı Donald Trump'ın elçileri, bugün Miami'de üçüncü gün görüşmeler gerçekleştireceklerini açıklayarak, barışa yönelik her türlü ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguladı.

ABD temsilcisi Steve Wittkoff'un X platformunda yayımladığı açıklamada, "Her iki taraf da herhangi bir anlaşmaya doğru gerçek ilerlemenin, Rusya'nın gerginliği azaltma ve ölümleri durdurma yönünde adımlar atmak da dahil olmak üzere, uzun vadeli barışa ciddi bir bağlılık gösterme isteğine bağlı olduğu konusunda hemfikirdir" ifadeleri yer aldı.


Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
TT

Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcı Yardımcısı Mame Mandiaye Niang, dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gıyabında duruşma yapılmasının "mümkün" olduğunu söyledi.

Mame Mandiaye Niang, AFP'ye verdiği röportajda, "Bunu Koné vakasında test ettik. Gerçekten karmaşık bir mekanizma. Ama denedik ve mümkün ve faydalı olduğunu gördük" dedi.

Bu yılın başlarında kaçak Ugandalı isyancı Joseph Kony'ye karşı gıyaben yapılan "suçlamaların onaylanması" duruşmasına atıfta bulunuyordu.