İngiliz hükümet 5,8 milyon kişinin 'Kovid desteğini' kesecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İngiliz hükümet 5,8 milyon kişinin 'Kovid desteğini' kesecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İngiliz hükümetinin Kovid-19 salgınının sert etkilerinin görülmeye başlandığı dönemde, dar gelirlilere verilen sosyal yardım desteğine yapılan haftalık 20 sterlinlik artışın daha önce duyurulan plana göre bugün itibarıyla sonlandırılması bekleniyor.
İngiliz hükümeti ülkede dar gelirlilerin desteklenmesi amacıyla verilen sosyal destekte salgın süresince uygulanan 20 sterlinlik artışı bugün itibarıyla sonlandırıyor.
İngiliz hükümetinin, Kovid-19 salgınının ülkede sert etkilerinin görülmeye başlandığı dönemde, dar gelirlilere verilen sosyal yardım desteğinde yapılan haftalık 20 sterlinlik artışın daha önce duyurulan plana göre bugün itibarıyla sonlandırılması bekleniyor.
İktidardaki Muhafazakar Parti’nin, enflasyonun hızla arttığı bir dönemde toplumun en zor yoksul kesiminde yapacağı 20 sterlinlik kesinti ülkede başta muhalefet olmak üzere kamuoyunun tepkisini çekiyor.
İngiliz hükümet ise dar gelirlinin cebinden yapılacak 20 sterlinlik kesintiye ilişkin olarak, salgınla birlikte yapılan bu artışın başından beri “geçici” olduğunu, ekonomik kalkınma için herkesin çalışmasının gerektiği yönünde savunmada bulunuyor.
Öte yandan uzmanlar İngiltere’de gelecek aylarda enflasyonun yüzde 4 seviyesinin üzerine çıkmasının beklendiği bir dönemde, bu tip kesintilerin durumu daha da zorlaştırabileceği görüşünde.
İngiltere’de dar gelirlilere verilen nakit, barınma, çocuk yardımı gibi birçok kalemde sağlanan “evrensel kredinden” haftalık 20 sterlinin kesilmesi, tek bir vatandaşın haftalık gelirinin yüzde 25 azalması anlamına geliyor.
Böylece salgın döneminde devletten haftalık 79 sterlin sosyal yardım almış yoksul bir İngiliz’in 6 Ekim tarihinden sonra haftada sadece 59 sterlin ile geçinmesi gerekecek.
Ülkede bu sosyal yardım hesaplaması, başvuranın ya da hane halkının şartlarına göre değişiyor.
Örneğin, İngiltere’de biri 25 yaşında, diğeri bunun üzerinde olan bir çiftin söz konusu sosyal yardımdan yapılacak son kesitiyle haftalık gelirinin 137 sterinden 117 sterline düşmesi bekleniyor.
İngiltere'de yaklaşık 5,8 milyon insan sosyal yardımla hayatını sürdürürken bu grubun yüzde 40’ı halen çalışıyor olmasına rağmen yine de asgari geçim seviyesini sağlayamadığı için hükümetin bu desteğinden yararlanmaya devam ediyor.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times