Dünya Bankası Türkiye'ye yönelik 2021 yılı büyüme tahminini yüzde 8,5'e yükseltti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Dünya Bankası Türkiye'ye yönelik 2021 yılı büyüme tahminini yüzde 8,5'e yükseltti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dünya Bankası'nın Avrupa ve Orta Asya Bölgesi'ne yönelik hazırladığı Ekonomik Güncelleme Raporu'nun son sayısında, bölge ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi 2021 için 1,6 puan artırılarak yüzde 5,5'e revize edildi.
Dünya Bankası, Türkiye ekonomisine yönelik 2021 yılı büyüme beklentisini 3,5 puan artırarak yüzde 5'ten yüzde 8,5'e revize etti.
Dünya Bankası, Avrupa ve Orta Asya (ECA) Bölgesi'ne yönelik hazırladığı Ekonomik Güncelleme Raporu'nun son sayısını yayımladı. Buna göre, bölge ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi 2021 için 1,6 puan artırılarak yüzde 5,5'e yükseltilirken, 2022 için 0,5 puan azaltılarak yüzde 3,4'e çekildi.
Banka, raporun haziran ayı sayısında Türkiye için yüzde 5 olarak duyurduğu 2021 yılı büyüme beklentisini de yüzde 8,5'e yükseltti. Türkiye ekonomisine yönelik büyüme beklentisi 2022 için yüzde 4,5'ten yüzde 3'e, 2023 için yüzde 4,5'ten yüzde 4'e revize edildi.
Raporda, ECA Bölgesi'nde yılın ilk yarısında kaydedilen şaşırtıcı derecedeki güçlü toparlanmanın, bölgedeki yükselen piyasalarda ve gelişmekte olan ülkelerde ekonomik faaliyeti canlandırdığı ifade edildi.
Söz konusu toparlanmada en belirleyici etkenlerin; Avro Bölgesi'ndeki faaliyetin yeniden canlanması ve emtia fiyatlarındaki hızlı yükselişin etkisiyle ilk yarıda ihracatta kaydedilen güçlü toparlanma ile aşılama ve destek paketleri sayesinde iç talebin güçlenmesi olduğu aktarılan raporda, şunlar kaydedildi:
"Öte yandan, bölgede iç talepteki toparlanmayı sekteye uğratan bir etken olarak daha bulaşıcı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) varyantlarının küresel ve bölgesel ölçekte yayılmaya devam etmesi ihracattaki artışı zayıflatıyor olabilir. 2022 yılında dış ve iç talebin istikrara kavuşması ve salgın teşviklerinin geri çekilmesiyle bölgesel büyüme hızının yavaşlayarak yüzde 3,4'e inmesi bekleniyor. Özellikle aşıya erişimdeki eşitsizliklerin ve aşılanma konusundaki tereddütlerin öne çıktığı bir bağlamda salgının devam ettiği düşünüldüğünde, görünüm halen oldukça belirsiz. Bölgedeki toparlanma, beraberinde enflasyondaki hızlı bir yükselişle gerçekleşirken, dış finansman koşullarının ani bir şekilde sıkılaşması veya siyasi belirsizlikler ve jeopolitik gerilimlerde sert bir artış olması halinde tetiklenebilecek finansal sıkıntılara karşı kırılganlığını sürdürmektedir."

"Krizler kötülükten bir iyilik çıkmasına vesile olabilir"
Raporda yer alan "Kovid-19 Sonrası Rekabet ve Şirketlerin Toparlanması" başlıklı özel analizde, Dünya Bankası İşletme Anketleri ve İşletme Nabzı Anketleri verileri kullanılarak, salgının şirketler üzerinde derin ve değişkenlik arz eden bir etki yarattığı tespit edildi.
Ortalama olarak, bölgedeki şirketlerin aylık satışlarında ve tam zamanlı çalışan sayılarında önemli düşüşler kaydedildiği aktarılan raporda, "Bu yıl mayıs ayı itibarıyla her dört şirketten biri takip eden altı ay içerisinde vadesi gelen yükümlülüklerini zamanında ödeyemeyeceğini öngördü. Daha küçük, daha genç ve kadınların işlettiği işletmeler başlangıçtaki düşüşten bu yana satışlarında henüz bir iyileşme kaydetmedi" değerlendirmeleri yapıldı.
Raporda, krizlerin birçok şirket için yıkıcı olabildiği, ancak kaynakların daha az üretken şirketlerden daha fazla üretken şirketlere yeniden tahsisi yoluyla "kötülükten bir iyilik çıkmasına" vesile olabildiği vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
"Bunun kanıtlarını özellikle daha rekabetçi piyasaların olduğu ülkelerde olmak üzere Avrupa ve Orta Asya bölgesinde de görmek mümkün. Gerçekten de kriz öncesi işgücü üretkenliği yüksek olan şirketler satışlarında ve istihdamlarında kriz öncesi işgücü üretkenliği düşük olan şirketlere göre çok daha küçük düşüş kaydetti. Ayrıca daha üretken şirketler online ortamlardaki faaliyetlerini ve uzaktan çalışma olanaklarını arttırarak krize daha iyi bir şekilde uyum sağlayabildi. Ülkeler ekonomik toparlanma sürecine girerken, tüm ülkelerdeki politika yapıcıların geniş politika destek önlemlerini uygun olan erken zamanda kademeli olarak uygulamadan kaldırmaları; ayrıca güçlü bir toparlanma, gelecekteki krizlere karşı dayanıklılık ve sürdürülebilir uzun vadeli ekonomik büyüme için kilit önem taşıyan rekabetçi bir iş ortamının geliştirilmesi üzerinde odaklanmaları önemli olacaktır."
Raporda ayrıca, Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki ekonomilerin çoğunun, iflas ve ihtilaf çözüm çerçevelerini güçlendirmeye, yeni şirketlerin girişlerini kolaylaştırmaya ve finansal sektörün işletme kesimine kredi sağlama kapasitesini arttırmaya yönelik politika reformları dahil olmak üzere, güçlü bir rekabet ortamı için hem kurumsal çerçevelerini hem de kanunları uygulama performanslarını iyileştirebileceği belirtildi.

"Rekabetçi bir iş ortamı sağlamak uzun vadeli büyüme için önemli"
Raporda görüşlerine yer verilen Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya bölgesinden sorumlu Başkan Yardımcısı Anna Bjerde, salgının Avrupa ve Orta Asya bölgesinin ekonomik görünümünü şekillendirmeye devam ettiğini belirtti.
Bölgede aşılama oranlarının yükseldiği göz önüne alındığında, politika yapıcıların artık salgın sonrası toparlanmanın kapsayıcı, dayanıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlamak üzerinde odaklanabileceğini vurgulayan Bjerde, "Girişimciliği kolaylaştıran ve özel sektörün dinamizmini arttıran rekabetçi bir iş ortamı sağlamak uzun vadeli büyüme için önem taşımaktadır" ifadesini kullandı.
Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Baş Ekonomisti Asli Demirgüç-Kunt ise rekabetin önemine dikkati çekerek, "Rekabet dinamizm ile ilişkilidir, şirketleri yenilikçiliğe teşvik eder ve daha az verimli şirketlerin piyasadan çıkışlarını kolaylaştırırken daha verimli şirketleri piyasaya girmeye ve büyümeye iter. Daha rekabetçi piyasaların ve rekabeti koruyan daha güçlü politikaların olduğu ülkelerde, daha üretken şirketlere yönelik bu yeniden dağılım daha da fazla olur" değerlendirmelerini yaptı.



Trump, ABD otomobil üretimine yönelik gümrük muafiyetlerini onayladı

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, ABD otomobil üretimine yönelik gümrük muafiyetlerini onayladı

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, dün ABD merkezli otomobil ve motor üretimine önemli gümrük muafiyetleri sağlayan ve 1 Kasım'dan itibaren ithal orta ve ağır hizmet tipi kamyon ve parçalarına %25 oranında yeni gümrük vergileri getiren kararnameleri imzaladı.

Trump ayrıca ithal otobüslere %10 gümrük vergisi getirdi.

Trump, otomobil üreticilerine, 2030 yılına kadar ABD'de montajı yapılan araçların önerilen perakende fiyatının yüzde 3,75'ine eşit bir krediyi, yedek parçaya uygulanan gümrük vergilerini dengelemek amacıyla alma yetkisi verdi.


IMF: Ortadoğu'da büyüme 2025'te hızlanacak

Uluslararası Para Fonu (IMF) logosu (Reuters)
Uluslararası Para Fonu (IMF) logosu (Reuters)
TT

IMF: Ortadoğu'da büyüme 2025'te hızlanacak

Uluslararası Para Fonu (IMF) logosu (Reuters)
Uluslararası Para Fonu (IMF) logosu (Reuters)

Uluslararası Para Fonu (IMF) Ortadoğu ve Orta Asya Departmanı Direktörü Cihad Azur, bölgenin çeşitli zorluklarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Ortadoğu ülkelerinin çoğunda enflasyonun yüksek seviyelerde seyrettiğini ve bu durumun politika açısından sürekli dikkatli olunmasını gerektirdiğini belirtti. Aynı zamanda, Bölgesel Ekonomik Görünüm raporunun sunumunda belirttiği gibi, Ortadoğu'da büyüme hızının 2025 yılında hızlandığını ve tahminlerin önceki yıla göre daha iyi bir bölgesel büyüme oranı gösterdiğini belirterek, bölgenin ekonomik görünümünün olumlu işaretler gösterdiğini ifade etti. Bu durum, bölgenin halen incelenmekte olan borç sorununa rağmen, Körfez ülkelerindeki petrol dışı sektörlerin dayanıklılığı tarafından destekleniyor.

Bazı ülkelerdeki toparlanma zorluklarına ilişkin olarak Azur, Lübnan ve Suriye'nin toparlanma yolunun derin reformlardan geçtiğini belirtti. İstikrarın sağlanması ve yeniden yapılanma sürecinin hızlandırılması için temel bir unsur olarak finansal istikrarın önemini vurguladı. Sonuç olarak Azur, son dönemde alınan ticaret önlemlerinin bölge üzerindeki etkisinin şu ana kadar sınırlı olduğunu söyledi.

Mısır ile ilgili olarak Azur, IMF'nin programının ekonomik istikrarın sağlanmasında ilerleme kaydettiğini belirterek, Mısır ekonomisinin son iki yılda somut bir iyileşme gösterdiğini kaydetti.


Altın, bankaların endişeleri ve faiz indirimi beklentileriyle 17 yılın en iyi haftasına doğru yükselişini sürdürüyor

Üst üste dizilmiş altın külçeleri (Reuters)
Üst üste dizilmiş altın külçeleri (Reuters)
TT

Altın, bankaların endişeleri ve faiz indirimi beklentileriyle 17 yılın en iyi haftasına doğru yükselişini sürdürüyor

Üst üste dizilmiş altın külçeleri (Reuters)
Üst üste dizilmiş altın külçeleri (Reuters)

Altın parlamaya devam ederek ons başına 4 bin 300 dolar seviyesini aşarak tarihindeki en yüksek fiyatını kaydetti ve 17 yıldan fazla bir süredir en iyi haftalık performansına doğru ilerledi. Bu keskin artış, ABD'deki bölgesel bankaların güvenliği konusundaki endişeler, artan küresel ticaret gerilimleri ve ABD faiz indirimlerine yönelik artan bahislerin birleşimiyle tetiklendi ve bu da güvenli liman yatırımı olarak sarı metale olan talebi artırdı.

Spot altın, seansın erken saatlerinde 4.378,69 dolarlık yeni bir rekor seviyeye ulaştıktan sonra, saat 06:15'te ons başına yüzde 0,8 artışla 4.359,31 dolara yükseldi. Aralık teslimi ABD altın vadeli işlemleri yüzde 1,6 artışla 4.372,10 dolara yükseldi.

Hafta boyunca altın fiyatları yaklaşık yüzde 8,6 artışla Eylül 2008'den bu yana en iyi haftalık performansını sergiledi ve her işlem seansında arka arkaya rekor seviyelere ulaştı.

Spot gümüş, altın fiyatlarındaki artış ve spot piyasada kısa pozisyonların kapatılmasıyla desteklenerek, 54,35 dolarlık tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra, yüzde 0,1 artışla ons başına 54,26 dolara yükseldi ve haftalık yüzde 8'lik bir kazanç elde etti.

KCM Trade'in kıdemli piyasa analisti Tim Waterer, “Altın yakında ons başına 4 bin 500 dolara doğru hızlı bir yükseliş görebilir, ancak yükselişin hızı büyük ölçüde ABD-Çin ticareti ve ABD hükümetinin kapanma olasılığı konusundaki endişelerin devam etmesine bağlı olacak” dedi.

İlgili bir gelişmede Çin, nadir toprak elementleri ihracatına uyguladığı kontroller konusunda ABD'yi ‘korku yaymakla’ suçladı ve Washington'un kısıtlamaların kaldırılması yönündeki taleplerini reddetti. Bu da iki taraf arasındaki ticaret geriliminin kötüleştiğine işaret ediyor.

Bu arada, Fed Yönetim Kurulu üyesi Christopher Waller, işgücü piyasasındaki yavaşlamaya ilişkin artan endişeleri gerekçe göstererek faiz oranlarının daha da düşürülmesini desteklediğini açıkladı.

Yatırımcılar, Fed'in 29 ve 30 Ekim'deki toplantısında faiz oranlarını 25 baz puan düşürmesini ve ardından aralık ayında bir başka indirim yapmasını bekliyor.

ABD piyasalarında Wall Street, bölgesel bankalardaki zayıflama işaretlerinin Washington ile Pekin arasındaki gerginliğin artmasıyla zaten zor durumda olan yatırımcıların endişelerini artırmasıyla perşembe gününü düşüşle kapattı.

Waterer, “ABD'deki bölgesel bankalarda kredi endişelerinin artması, yatırımcılara altın alımlarını artırmak için ek bir gerekçe sağladı” ifadesini kullandı.

Getiri sağlamayan bir varlık olan altın, yıl başından bu yana çeşitli faktörlerin etkisiyle yüzde 65'in üzerinde değer kazandı. Bu faktörlerin başında şunlar geliyor: jeopolitik gerilimler, agresif faiz indirimleri beklentileri, merkez bankalarının agresif alımları, doların kullanımının azaltılması politikaları ve altın borsa yatırım fonlarına güçlü girişler.

Jeopolitik cephede, ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün Ukrayna'daki savaşla ilgili yeni bir zirve düzenlemeyi kararlaştırdı. Bu arada Batı ülkeleri, Birleşik Krallık'ın büyük Rus petrol şirketlerine karşı önlemler açıklamasının ardından, yeni yaptırımlar uygulayarak Moskova'ya baskı yapmaya devam etti.

Diğer metaller arasında platin yüzde 0,7 düşüşle 1.699,45 dolara, paladyum ise yüzde 0,2 düşüşle 1.611,24 dolara geriledi, ancak her iki metal de haftalık bazda kazanç kaydetmeye devam ediyor.