BM raportörü, ‘açlık’ riski nedeniyle Kuzey Kore’ye yaptırımların hafifletilmesi çağrısında bulundu

Pyongyang’daki mağaza çalışanları, geçen Aralık ayında salgına karşı dezenfeksiyon çalışması yapıyor (AP)
Pyongyang’daki mağaza çalışanları, geçen Aralık ayında salgına karşı dezenfeksiyon çalışması yapıyor (AP)
TT

BM raportörü, ‘açlık’ riski nedeniyle Kuzey Kore’ye yaptırımların hafifletilmesi çağrısında bulundu

Pyongyang’daki mağaza çalışanları, geçen Aralık ayında salgına karşı dezenfeksiyon çalışması yapıyor (AP)
Pyongyang’daki mağaza çalışanları, geçen Aralık ayında salgına karşı dezenfeksiyon çalışması yapıyor (AP)

Birleşmiş Milletler’in (BM) Kuzey Kore’deki insan hakları özel raportörü Tomas Ojea Quintana, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında daha da izole olan Kuzey Kore’de savunmasız kişilerin açlık riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.
Reuters tarafından görülen raporunda Quintana, BM’nin nükleer ve füze programları nedeniyle uyguladığı yaptırımların hafifletilmesi gerektiğini vurguladı.
Quintana, 22 Ekim’de BM Genel Kurulu’na sunacağı nihai raporunda, “BM Güvenlik Konseyi yaptırımları, hayat kurtaran insani yardımı kolaylaştırmak ve sıradan vatandaşlar için yeterli yaşam standartlarına sahip olma hakkının teşvik edilmesini sağlamak için gerektiğinde gözden geçirilmeli ve hafifletilmelidir” ifadelerini kullandı.
Kuzey Kore, Quintana’nın görevini tanımıyor ve onunla işbirliği yapmıyor.
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Haziran ayında yaptığı bir konuşmada, geçen yıl doğal afetler nedeniyle gıda durumunun ‘zor’ olduğunu söyledi ve vatandaşların salgın sırasında fedakarlıklar yaptığını kabul etti.
Kuzey Koreli yetkililer, BM’nin Nisan ayında açıkladığı, ülkedeki çocukların yetersiz beslenmesiyle ilgili raporunu ‘açık bir yalan’ olarak nitelendirdi.
Ülke herhangi bir koronavirüs vakası bildirmedi. Ancak sınırların kapatılması ve yurt içi seyahat kısıtlamaları dahil olmak üzere katı önlemler uyguladı.
Quintana, Çin sınırındaki ticari faaliyetlerle geçinen birçok Kuzey Korelinin gelirlerini kaybettiğini ve bunun yaptırımların etkisiyle daha da arttığını belirterek, raporunda şu ifadeleri kullandı;
“İnsanların yiyeceğe erişimi ciddi bir endişe kaynağı ve en savunmasız çocuklar ve yaşlılar açlık riski altında. Kuzey Koreliler, ‘açlık korkusu ile Kovid-19 korkusu’ arasında seçim yapmak zorunda kalmamaları gerek. Temel ilaçlar ve tıbbi malzemeler yetersiz. Çin’den akışlar durduğundan fiyatlar birkaç kat arttı ve insani yardım kuruluşları ilaç ve diğer malzemeleri getiremedi.”
Özel raportör, çoğu diplomat ve yardım çalışanının, katı seyahat kısıtlamalarının yanı sıra temel mal ve tıbbi tesislerin yetersizliği nedeniyle Kuzey Kore’yi terk ettiğini de ekledi.



İran nükleer anlaşmayı müzakere ediyor ancak füzelere tutunuyor

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Cenevre'de konuşuyor (Arşiv- EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Cenevre'de konuşuyor (Arşiv- EPA)
TT

İran nükleer anlaşmayı müzakere ediyor ancak füzelere tutunuyor

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Cenevre'de konuşuyor (Arşiv- EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Cenevre'de konuşuyor (Arşiv- EPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ülkesinin nükleer programı konusunda müzakerelere dönme konusunda esneklik gösterirken, balistik füzeler konusundaki tutumunu sertleştirdi.

Arakçi dün yaptığı açıklamada, “Zenginleştirme İran için hem bir hak hem de bir ihtiyaçtır ve dengeli, karşılıklı ve garantili bir anlaşmanın parçası olarak müzakere edilebilir” dedi.

Balistik füze programıyla ilgili bir soru üzerine Arakçi, ülkesinin “İsrail ve ABD'nin sürekli tehditleri altında olduğu ve şu anda da bu ülkelerin saldırısı altında bulunduğu bir ortamda savunma kabiliyetlerinden vazgeçmeyi düşünmediğini” vurguladı. Arakçi, Batılılara, ülkesinin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndan (NPT) çıkmayacağı güvencesini verdi.

Arakçi Batılılara ülkesinin NPT'den çıkmayacağı konusunda güvence verdi, ancak Avrupa'nın 2015 anlaşmasında öngörülen “Snapback” mekanizmasına başvurma tehdidi konusunda sertleşmiş görünüyordu ve uyarı tonunda şunları söyledi: “"Bu, askeri bir saldırıyla aynı etkiyi yaratacaktır."