Cezayir, Macron'un açıklamalarını ‘iflas’ olarak nitelendiriyor

Aşırı sağcı lider, Macron'a Cezayirli göçmenleri mali olarak kuşatmaya çağrısında bulundu.

Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra (AP)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra (AP)
TT

Cezayir, Macron'un açıklamalarını ‘iflas’ olarak nitelendiriyor

Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra (AP)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra (AP)

Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Cezayir'e yönelik açıklamalarını "hafızanın iflası" olarak nitelendirerek kınadı.
Cezayir devlet televizyonu dün, Lamamra'nın Mali ziyareti sırasında yaptığı açıklamaları aktardı. Lamamra açıklamasında, "Tarihi olarak iflas etmiş bazı açıklamalar, Fransa'nın bazı ülkelerle ilişkilerini krizlere itiyor. Bu da ancak kararlarımızda bağımsızlığa ve egemenliğimize koşulsuz saygı duyulmasıyla ve katı eşitlik kuralları çerçevesinde her iki taraftaki ortaklıkların kabulü ile giderilebilir” diye konuştu.
Lamamra açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
"Yurt dışındaki ortaklarımızın tarihlerine bağımsızlık vermeleri ve kendilerini Mali ve Cezayir'de ve birçok Afrika ülkesinde insanlığa karşı işlediği suçları örtmek için ideolojik örtü olan sözde Batı medeniyetinin getirdiği bazı davranış ve vizyonlardan kurtarmaları gerekiyor” dedi.
Lamamra, Fransız yetkililere yönelik açıklamasında, "Fransız tarafı ile ilişkilerimizde, her iki taraftan da alıp verme ilkesine inanıyoruz. Tek taraflı hediye yok, var olan sadece karşılıklı saygı ve menfaat dengesi ile devam edebilecek stratejik çıkarlardır” ifadesini kullandı.
Lamamra, Macron'a, eğer eşit ilişkiler geliştirmek istiyorsa Afrika ülkelerine koşulsuz saygı gösterilmesi gerektiğini belirterek, "Dünya, Afrika'nın insanlığın beşiği ve işgal mezarı olduğunu unutmamalı" açıklamasında bulundu.
Cezayir Dışişleri Bakanlığı, ülkenin iç işlerine karışmayı reddettiğini açıklamıştı. Bu, Fransız cumhurbaşkanına atfedilen birkaç Fransız kaynağının yaptığı yanlış açıklamaların ardından geldi. Cezayir Devlet Başkanı Abdulmecid Tebbun da Macron'un Fransız basınında dolaşan "Fransız sömürgesinden önce Cezayir ulusu var mıydı?" ifadesinin ardından ülkesinin Fransa Büyükelçisi’ni çağırdı. Macron söz konusu açıklamalarda ayrıca, “Türkler, Cezayirlilere ülkelerini sömürgeleştirdiklerini unutturmayı başardılar” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Türklerin gerçekleştirdiği gerçeklerin tahrifi durumunu ortadan kaldırmak için Cezayir tarihinin Cezayir dilinde yeniden yazılması" çağrısında bulundu. Hirak (halk hareketi) liderleri de iki ülke arasındaki kriz hattına girerek, Macron'un açıklamalarını sert bir dille eleştirdi. Liderlerden Kerim Tabu, Facebook sayfasından yaptığı paylaşımda, “Emmanuel Macron'un sömürgecilikten önce Cezayir'in varlığına dair sorgulayıcı ifadesi gülünç bir durum” dedi. Ayrıca, Fransız cumhurbaşkanının Cezayir hakkında söylediklerinin, ‘büyük savaşları kazanamayan ve en azından seçim savaşını kazanmayı uman bir adamın aşırı endişesini gösterdiğini’ belirtti. Tabu, “Macron yaptığı açıklamayla, Cezayir'le ilgili tartışmayı, aşırıya kaçma ve popülizme dayalı bir yaklaşımla Fransız siyasi arenasına çekmeye çalışıyor” dedi. Cezayirli muhalif, "ne insan hakları durumunun ne de özgürlüklerle ilgili konuların şu ya da bu partiyi ilgilendirmediğini" vurgulayarak, " Fransa ekonomik çıkarlarını ilerletmeye devam ediyor, Cezayir ise siyasi destek istiyor" ifadesini kullandı. 
Lamamra'nın açıklamaları, Fransa'daki aşırı sağın lideri Marine Le Pen'in Pazartesi günü yaptığı ve iki ülke arasındaki ilişkilerdeki son krizin arka planına karşı Cezayir'e saldırdığı sert açıklamalarının ardından geldi. Aşırı sağcı lider, Twitter hesabında yayınlanan bir videoda, Cezayir'in Fransa'ya saygı duyması gerektiğini belirterek, Cezayir'in Fransız yetkililerin zayıflığına alıştığını ifade etti.
Marine Le Pen, Cezayir'in Fransız askeri uçaklarının kendi toprakları üzerinde uçmasını yasaklama kararına ilişkin yaptığı açıklamada, bu kararın İslamcı teröre karşı mücadeleyi engellediğini belirterek, “Kararın kendisi Fransa ve çıkarları içinde güvenlik için bir tehdit oluşturuyor” dedi.
Fransa Ulusal Birlik Partisi başkanı, ülkesinin yetkililerini Cezayir ile açık ve katı bir söylem benimsemeye çağırırken, aynı zamanda Fransa Cumhurbaşkanı’nı "Cezayir topraklarımızdan sınır dışı edilenleri sınır dışı etmeyi reddettiği sürece tüm Cezayirlilerin vizelerini reddetmeye çağırdı.
Bu bağlamda eskiden Cezayirlilere saldıran aşırı sağın lideri, "Fransa, Cezayirli gurbetçilerin paralarını Cezayir'e havale etmesine izin vermemeli" dedi. Ayrıca, Fransa Cumhurbaşkanı’nı Cezayirlilere yönelik vize prosedürlerini sıkılaştırma kararını "seçim amaçlı" kullanmakla suçladı.



Sudanlı Doktorlar: Hızlı Destek Kuvvetleri Kuzey Darfur'da etnik kökene dayalı olarak 200 kişiyi öldürdü

 Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
TT

Sudanlı Doktorlar: Hızlı Destek Kuvvetleri Kuzey Darfur'da etnik kökene dayalı olarak 200 kişiyi öldürdü

 Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)

Sudan Doktorlar Ağı bugün yaptığı açıklamada, Batı Sudan'ın Kuzey Darfur Eyaleti'ndeki Ambro, Sarba ve Ebu Kumra bölgelerinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından etnik kökenleri nedeniyle aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 200'den fazla kişinin öldürüldüğünü duyurdu.

Ağ’ın yayınladığı basın açıklamasında, "Çad'ın El-Tina bölgesindeki mülteci kamplarına ulaşan hayatta kalanların ifadeleri, HDK'nin saldırıları sonucunda Ambro, Sarba ve Ebu Kumra bölgelerinde aralarında çocuk, kadın ve erkeklerin de bulunduğu 200'den fazla kişinin etnik kökenleri nedeniyle öldürüldüğünü ortaya koymuştur; bu, tüm insani ve uluslararası hukuk kurallarının açık bir ihlalidir" denildi.

Ağ, "bu suçların, silahlı saldırılardan kaçan ve Çad devletine doğru yaygın göç dalgalarına neden olduğunu, yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin son derece karmaşık insani koşullar altında yaşadığını, bu koşulların ciddi gıda ve içme suyu kıtlığı, kötüleşen sağlık hizmetleri ve güvenli barınak eksikliği ile karakterize olduğunu, özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olmak üzere binlerce kişinin hayatını tehdit ettiğini" vurguladı.

"Bu ihlallerin devam etmesi, binlerce sivili Çad'a doğru itecek ve bu, bu bölgelerin tanık olacağı en büyük mülteci operasyonu olacak" denilen açıklamada, "uluslararası sessizliğin ve caydırıcı önlemler alma konusundaki eylemsizliğin, bu insani trajedilere dolaylı olarak ortak olmak anlamına geldiği" belirtildi.

Sudanlı Doktorlar Ağı, bu bölgelerde kitlesel katliamlar sonucu başlayan yerinden edilmeyi sonlandırmak için saldırıların derhal durdurulması çağrısında bulundu ve yerinden edilmiş kişiler ile mültecilere acil destek sağlanarak, tıbbi ve insani yardım için güvenli ve kısıtlamasız insani erişimin sağlanmasını istedi.


Suriye'nin Hama kentinde bir adam karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar etti

Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
TT

Suriye'nin Hama kentinde bir adam karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar etti

Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)

Suriye'nin Hama şehrinin el-Beyad mahallesinde, dün akşam bir ailenin beş üyesi evlerinde gizemli koşullar altında öldürüldü.

İçişleri Bakanlığı'na göre, ilk incelemeler kocanın önce karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar ettiğini ortaya koydu.

Suriye'nin "Al Ekhbariya " kanalında bugün yer alan habere göre, suçun nedenleri ve tüm ayrıntılarını belirlemek için soruşturmalar devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Yerel medyadan aktardığına göre cinayette kullanılan silah Kalaşnikov tipi bir saldırı tüfeği.


İsrail Ramallah'ın kuzeyindeki askeri kontrol noktasını kapattı

İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
TT

İsrail Ramallah'ın kuzeyindeki askeri kontrol noktasını kapattı

İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)

İsrail güçleri, bu sabah Batı Şeria'daki Ramallah'ın kuzeyinde bulunan Atara askeri kontrol noktasını kapattı. Filistin Haber Ajansı (WAFA) haberinde, "işgal güçleri kontrol noktasını sabahın erken saatlerinde kapatarak, özellikle Ramallah'ın kuzeybatı ve batısındaki köylerden ve kasabalardan ve kuzeydeki vilayetlerden gelen ve giden vatandaşların hareketini aksattı" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Duvar ve Yerleşim Direnişi Komisyonu’nun ekim ayında yayınladığı rapordan aktardığına göre, Filistin topraklarını bölen kalıcı ve geçici engellerin toplam sayısı, askeri kontrol noktaları ve kapılar da dahil olmak üzere 916'ya ulaştı.