FBI, "Zodiac Katili'nin kimliğini tespit ettik" diyenleri yalanladı: "Dosya hâlâ açık"

Zodiac Katili'nin Robot resmi ve Gary Francis Porte (Case Breakers)
Zodiac Katili'nin Robot resmi ve Gary Francis Porte (Case Breakers)
TT

FBI, "Zodiac Katili'nin kimliğini tespit ettik" diyenleri yalanladı: "Dosya hâlâ açık"

Zodiac Katili'nin Robot resmi ve Gary Francis Porte (Case Breakers)
Zodiac Katili'nin Robot resmi ve Gary Francis Porte (Case Breakers)

Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Zodiac Katili vakasının bir grup gönüllü çözülmemiş vaka araştırmacısı tarafından çözüldüğünü yalanladı.
The Case Breakers'ın yaptığı bir basın açıklamasında, kötü şöhretli seri katilin 2018'de ölen Gary Francis Porte olarak tespit edildiği iddia edilmişti.
40 eski profesyonel dedektif ve adli tıp uzmanından oluşan grup ayrıca Porte'yi 1966'da Güney Kaliforniya'daki bir cinayetle ilişkilendiren kanıtları olduğunu, dolayısıyla bunun Zodiac Katili'nin resmi cinayet sayısını artırdığını söylemişti.
Fakat FBI, grubun bu tür iddialarda bulunmaktan kaçınması gerektiğini söylüyor.
Büro "Dosya hâlâ açık ve bildirilecek yeni bir bilgi yok" dedi.
Zodiac, 1960'ların sonlarında San Francisco Körfez Bölgesi'nde terör estirmiş, çiftleri hedef alarak (iki adam hayatta kaldı) ve yalnız bir taksi şoförünü öldürerek 5 kişiyi katletmişti.
Katil, The San Francisco Chronicle aracılığıyla yetkililere kodlanmış mektup ve şifreler göndererek polisi onu bulması için yemlemesiyle meşhur. Ne yakalandı ne de kimliği tespit edildi.
The Case Breakers, Porte'u, Zodiac'ın bir robot resmiyle eşleşen bir yara izinin görüldüğü birçok fotoğrafa, onu tanıyan insanlarla yapılan görüşmelere ve 1966'da Cheri Jo Bates'in faili meçhul cinayetine dair bir dizi kanıta dayanarak teşhis etti.
Bates, Zodiac'ın aktif olduğunun bilindiği dönemden iki yıl önce, Kaliforniya'nın Riverside kentindeki Körfez Bölgesi’nin yüzlerce kilometre güneyinde öldürülmüştü.
Riverside polis teşkilatından memur Ryan Railsback, NBC News'e, Bates'in cinayetiyle Zodiac Katili arasında herhangi bir bağlantının kesin olarak reddedildiğini söyledi.
Çarşamba günü yaptığı açıklamada "Nasıl daha net olabileceğimizi bilmiyoruz" dedi ve vakayla ilgili bilgisi olan varsa 50 bin dolarlık (yaklaşık 450 bin TL) özel ödülün hâlâ geçerli olduğunu belirtti.
Railsback ayrıca Chronicle'a şunları söyledi:
"[The Case Breakers'ın şüphelisinin] Cheri Jo Bates'i öldürmüş olma ihtimali var mı? Hayır."
Şunları ekledi:
"Ortaya koyduklarını okursanız, bunların hepsi ikinci dereceden kanıtlardır. Sayıları da çok değil."
Bates'in cinayetinden aylar sonra alınan ve bir noktada olayın Zodiac Katili'yle ilişkilendirilmesine neden olan isimsiz bir mektubun, müfettişlerin 50 yıl sonra 2016'da bunun "hastalıklı bir şaka" olduğunu kabul eden ikinci bir mektup almasından sonra bir aldatmaca olduğu anlaşılmıştı.
Zodiac Katili vakası uzun zamandır kitaplar, belgeseller, TV dizileri ve filmlere konu olan büyük bir merak kaynağı.
Mesajlarına dahil ettiği dört şifreden sadece ikisi, biri 1969'da, diğeriyse amatör dedektifler tarafından 2020'de çözüldü.
İki olay da soruşturmada katilin kimliğinin tespit edilebileceği bir kırılma yaratmadı.
Independent Türkçe



500 yıllık İnka saç teli tarihi varsayımları nasıl değiştirdi?

İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)
İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)
TT

500 yıllık İnka saç teli tarihi varsayımları nasıl değiştirdi?

İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)
İnka khipu'sunun ana kordonu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)

İnkalara ait bir astronomik gereçte bulunan saç teli, imparatorlukta kayıt tutmanın sadece seçkin kişiler değil, sıradan halk arasında da yaygın olduğunu gösteriyor.

Hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan bu bulgu, Ortaçağ uygarlığındaki sayısal okuryazarlık hakkında bilinenleri değiştiriyor.

İnkalar kayıtları, özellikle de sayısal bilgileri tutmak için khipu adı verilen ve düğümlü ipten yapılan gereçler kullanıyordu.

Bu gereçler, üzerine çok sayıda sarkan iplerin bağlandığı ana bir kordondan oluşuyor ve düğümler, konumları ve renkleri aracılığıyla bilgi kodlanıyordu.

Bazen bir khipu'nun üzerinde, yaratıcısını belirtmek için "imza" niteliğinde bırakılmış insan saçı bulunabiliyor.

cvfgbtyh
Peru'da yer alan Jucul'daki hipu üzerinde koyu kahverengi insan saçı bulundu (Sabine Hyland)

Araştırmacılar "Eskiden And Dağları'nda saç, geldiği kişiyi temsil eden ve ritüel açıdan güçlü kabul edilen bir şeydi" diye açıklıyor.

Bugüne kadar, İspanyol sömürgesi dönemine ait belgeler yalnızca erkek elitlerin khipu yaptığını ima ediyordu.

"Khipu okuryazarlığı"nın, kayıt tutmakla görevli bürokratlar dışında yaygın olmadığı düşünülüyordu.

Araştırmacılar, "Özellikle İspanyol sömürge tarihçelerine dayanarak, khipu'ların sadece bürokrasideki erkek elitler tarafından yapıldığı düşünülüyor" diye yazıyor.

19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında khipu'nun Andlı işçiler, köylüler ve kadın köylüler arasında bile üretildiği belgeleniyor.

Ancak 15. yüzyıldan kalma bir khipu'ya yaratıcısı tarafından işlenen insan saçı üzerinde yapılan son analiz, o dönemde bile düşük rütbeli İnkaların khipu yapıp kullandığını gösteriyor.

Sözkonusu khipu, çok az belgeyle birlikte bir Alman müzayedesinde bulundu ve daha sonra 1498'e tarihlendi.

Araştırmacılar, ana kordonun yaklaşık 104 santimetre uzunluğunda, katlanmış ve bükülmüş insan saçından yapıldığını ve yaklaşık 8 yıllık saç uzamasına denk geldiğini söylüyor.

Bilim insanları kimyasal analizdeki gelişmelerden yararlanarak saç örneğinden karbon, nitrojen ve kükürt gibi farklı elementlerin seviyelerini aynı anda ölçtü.

Bu gereci yapan kişinin bürokratların et ve mısır içeren beslenme biçimi yerine, sıradan halkın yumru kökler ve yeşilliklerden oluşan beslenme düzenini izlediğini tespit ettiler.

Oksijen ve hidrojen değerlerini ölçen daha ayrıntılı analizler, halkın alt kesiminden gelen bu kişinin muhtemelen günümüzde Peru'nun güneyi veya Şili'nin kuzeyinde yer alan bölgede yaşadığını ortaya çıkardı.

Bilim insanları şöyle yazıyor: 

Önceki varsayımların aksine, belli ki İnka İmparatorluğu'ndaki halk da İnka tarzı khipu'lar üretmiş.

Çalışmanın sonuçları, kadınların da bu kayıt sistemlerini yaptığını gösteren, yakın zamandaki diğer bulguları da doğruluyor ve khipu okuryazarlığının sadece erkek elitlerin alanı olduğu fikrine meydan okuyor.

Araştırmacılar, "İnka İmparatorluğu'nda khipu okuryazarlığı, şimdiye kadar düşünülenden daha kapsayıcı ve yaygın olabilir" sonucuna varıyor.

Independent Türkçe