Suudi Arabistan, Cenevre'de Yemen konusundaki diplomatik çabalarını sürdürüyor

İnsan Hakları Konseyi’nde çoğunluk, tarafsız olmamakla suçlanan uzmanlar ekibinin görevinin yenilenmemesi lehinde oy kullandı.

Cenevre'deki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin arşiv görüntüsü. (Reuters)
Cenevre'deki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin arşiv görüntüsü. (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, Cenevre'de Yemen konusundaki diplomatik çabalarını sürdürüyor

Cenevre'deki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin arşiv görüntüsü. (Reuters)
Cenevre'deki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin arşiv görüntüsü. (Reuters)

Yemenliler, İnsan Hakları Konseyi tarafından 2017 yılında oluşturulan soruşturma ekibinin hazırladığı ilk raporu okuduklarında oldukça şaşırdılar. Raporun Yemen'deki insan hakları ihlallerini belgelemeye başladığı tarih Mart 2015'ti. Bu aynı zamanda Yemen'de hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu tarafından yürütülen Kararlı Fırtına Operasyonu’nun da başlangıç tarihi. Yemenliler ülkelerinin başta Eylül 2014'te devlete karşı gerçekleştirilen Husi darbesi, özellikle cumhurbaşkanının ev hapsine alınması ve gerçekleşen birçok ihlal nedeniyle ateşe sürüklendiklerini biliyorlar. 
Ekip raporun Yemenli sivil toplum kuruluşları arasında şüphe uyandırmamasını görmezden geldi. Yemenliler, her yıl yeni raporlar yayınlayan soruşturma ekibini kendilerini tatmin etmeyen bir dizi hata yapmakla suçluyor. Ekibin İnsan Hakları Konseyi’nde gerçekleşen ve seçmenlerin çoğunluğu tarafından görev süresinin yenilenmesini kabul etmeyen oylaması Yemenlileri şaşırtmadı. 
İnsan Hakları Konseyi, önceki gün Yemen konusunda uluslararası hukuk ihlallerini soruşturan uzmanlar ekibinin yetkisini sona erdirme yönünde oy kullandı. Diplomatik bir kaynak, bunun gerekçesini, Yemen'i insan hakları dosyasını siyasallaştırmaktan korumak ve Yemen’in egemenliğini savunmaya katkıda bulunmak için çalışan Suudi Arabistan ve Arap Grubu’nun çabalarına bağladı. 
Suudi diplomasisi, Yemen Ulusal Komitesi'nin insan hakları ile ilgili iddialarını araştırmak için rolünü güçlendirme yönünde yeni başarılara imza attı. Arap diplomatik kaynaklarına göre Suudi Arabistan, Yemen'de meydana gelen ihlalleri belgeleme konusundaki isteğini bir kez daha vurguladı. Yemen'de uluslararası insan hakları ihlallerini araştırmakla ilgilenen Yemen Bağımsız Ulusal Soruşturma Komitesi’ni destekledi. 
Yemen Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Bakanı Ahmed Arman, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada İnsan Hakları Konseyi'nin uluslararası uzmanlar ekibinin görev süresini yenilememe kararının Husi milislerine uluslararası toplumun suçların farkında olduğu yönünde açık bir mesaj gönderdiğini belirtti. Ayrıca ekibin yıllarca süren çalışması boyunca tarafsız ve profesyonel olmayışını kanıtladığının da kabulü olduğunu vurguladı.
Yemen’de insan hakları konusunda çalışmalar yürüten kesimler, İnsan Hakları Konseyi’ni halkın tüm bileşenleri arasındaki uçurumun derinleşmesine katkıda bulunmakla suçladı. Yemen'e yönelik iki ayrı maddede sunulan iki farklı karar taslağının Konsey üyeleri arasında ‘şiddetli bir kutuplaşmanın’ varlığına işaret ettiğini ve Yemen halkına hizmet etmeyen İnsan Hakları Konseyi’nin imajını sarstığını vurguladılar. 
Diplomatik kaynaklar ayrıca İnsan Hakları Konseyi tarafından alınan kararın, insan hakları konularının siyasallaştırılması kavramının olgunluğunu ve gelişimini yansıttığını aktardılar. Aynı zamanda uluslararası meselelerin desteklenmesinin ve krizlerin ele alınmasının ciddi kutuplaşma, siyasallaşma ve özel gündemlerin uygulanması yoluyla değil, uluslararası toplumun dayanışması ve iş birliği ile geldiğini ortaya koyduğunu vurguladılar. 
Cenevre merkezli  İnsan Hakları ve Özgürlükleri Örgütü (SAM) Danışmanlık Merkezi Başkanı Abdurrahman al-Musibli'ye göre ekibin görev süresinin sona ermesi, bu yılki raporunda yer alan sonuçların kabul edilmemesi ve geçmiş yıllardaki raporlarında yer alanların benimsememesi ve güvenilirliğinin sorgulanması konusunda yasal bir etkiye sahip olacak.  
Musibli, Şarku’l Avsat ile gerçekleştirdiği röportajda şunları söyledi:
"Arap Grubu’nun Konsey'deki bu başarısı, uzmanlar ekibi terk ettikten sonra soruşturmanın profesyonelliğini garanti edecek şekilde adalet prosedürlerinin düzeltilmesini sağlayacak. Ekip, son dört yılda işlenen ihlalleri sınırlandırmayı başaramadı ve mağdurların haklarını boşa harcadı. Üstelik İnsan Hakları Konseyi üyeleri arasında sağlıklı olmayan bir atmosfere neden oldu. Bu da ekibi sorunun bir parçası haline getirdi.” 
İnsan Hakları Konseyi, 2018, 2019 ve 2020'de Uzmanlar Grubu'nun görev süresini bugün sona erdirmeden önce yeniledi. Bu karar ekibin, Yemen'deki çatışmanın gerçeklerini ve insan hakları durumunu açıklamaktaki başarısızlığını kanıtladı. 
Karar, Konsey’e üye devletlerin çoğunluğu tarafından 18 ülkeye karşı 21 ülke tarafından reddedildi. Konsey’in Cenevre'deki 48’inci oturumunda 7 ülke çekimser oy kullandı.
Müsteşar Musibli, İnsan Hakları Konseyi'nin bu kararla ihlalleri araştırma görevini üstlenen tek mekanizma olarak Yemen Ulusal Komitesi’ne ihlalleri araştırmak için tüm yetkileri verdiğini düşündüğünü belirtti. Ayrıca bu kararın Komite’ye uluslararası düzeyde bir sorumluluk yüklemesini, böylece insan hakları ihlalleri dosyasını yargıya sunma, mağdurların haklarını savunma ve faillerin cezadan kaçmasını engelleme gibi yetkilerini sınırlayan engellerin üstesinden gelme konusunda ulusal ve uluslararası yetkiler vermesini umduğunu söyledi.  
Bahreyn'in BM Daimi Temsilcisi Yusuf Abdulkerim Bucheeri, tartışma sırasında uluslararası soruşturma grubunun Yemen'deki durum hakkında yanlış bilgilerin yayılmasına katkıda bulunduğunu savundu. 
Yemen hükümeti daha önce Husi milislerin suçlarını ve ihlallerini kınayarak, grubu suçlardan sorumlu tutmak ve Yemen şehirlerine yönelik saldırılarını ve kuşatmayı, ayrıca kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere masum sivillerin öldürülmesini durdurmaya zorlamak için çağrıda bulunmuştu. 
Komitenin yetkilerinin son verilmesi için oy kullanan ülkelere göre uzmanlar raporu tüm kaynaklardan değil, tek bir kaynaktan gelen bilgilere dayanarak oluşturdular. Gerçekleri araştırmak için tüm kaynaklara ulaşmadılar.
Rapora karşı çıkan ülkeler, Yemen dosyasına daha aşina olduğu ve bölgelerdeki ihlalleri belgelemekte daha yetkin olduğu için Yemen'deki insan hakları ihlalleri iddialarını araştırmak üzere Ulusal Komite'nin desteğini istedi.
Uzmanlar grubu aylar önceki bir raporunda Yemen hükümetini, Yemen Merkez Bankası aracılığıyla yasa dışı kara para aklama operasyonları yapmakla suçlamıştı. Ancak Yemen hükümetinin söz konusu iddiaları kesin bir şekilde reddetmesinin ardından, yanlış kaynaklardan bilgi edindiği gerekçesiyle suçlamalarını geri çekti.
Diğer yandan Bakan Arman, hükümetin ekibin görev süresinin uzatılmamasını, ekip tarafından yıllardır yayınladığı yanlış bilgilerin boyutuna dair uluslararası bir farkındalığı ifade eden bir karar olarak gördüğünü vurguladı. Aynı zamanda bunun ulusal mekanizmalara görevlerini yerine getirmeleri için daha fazla yetki verilmesi anlamına geldiğini söyledi. Arman açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İnsan Hakları Yüksek Komiseri'nin bu ekibe sağladığı desteğin, geçtiğimiz yıllarda etkisinin boyutu ve sahadaki varlığına rağmen insan hakları ihlalleri iddialarını araştıran Ulusal Komisyon'a sağlanandan fazlasını olması şaşırtıcıydı. Bu ekibin geçtiğimiz yıllarda yayınladığı raporların iş yerinde profesyonelliğin ve bağımsızlığın en temel kurallarından yoksun olduğunu çok açık şekilde gösteriyor."
İnsan hakları ihlalleri iddialarını araştırmakla görevli Yemen Ulusal Komitesi ise İnsan Hakları Konseyi tarafından temsil edilen uluslararası toplumun kendisine duyduğu güvene dair derin takdirini, Yemen cumhurbaşkanlığının Ulusal Komite'nin çalışmalarını iki yıllık bir süre için uzatma kararının yayınlanmasıyla aynı zamana denk gelen son karar aracılığıyla dile getirdi. 
Komite’den şu açıklamada bulunuldu:
“Yemen cumhurbaşkanlığı ve uluslararası toplumun komiteye olan güveninin tazelenmesi, tüm saha komitesi ekiplerinin, kadrolarının ve çeşitli birimlerin performans seviyesini yükseltiyor. Ayrıca ülkenin kuzeyinde, güneyinde, merkezinde, doğusunda ve batısında en fazla sayıda mağdura ulaşmak, ihlallerin sorumlularını tespit etmek ve Yemenlilere zarar veren ve hayatlarını tehlikeye atan politikaları ortaya koymak amacıyla yürütülen, mağdurlar için hesap verebilirlik ve adaleti sağlama çalışmalarını iki katına çıkartıyor.”
Komite, Yemen genelindeki tüm insan hakları ihlallerini profesyonel, nesnel ve bağımsız bir şekilde doğrudan soruşturma çabalarını sürdüreceğini, Ocak 2016'daki çalışmalarının başlangıcından bu yana izlediği çizginin bu olduğunu vurguladı. Komite, savaş sırasında hapishane ve tutukluların özel koşullarına ilişkin raporuna ek olarak hazırladığı 9 raporla çalışmalarını yansıttığını ve netleştirdiğini ifade etti.
Komitenin açıklamasında, ‘Yemen'de insan haklarını geliştirmek, korumak ve kurbanlara adalet sağlamak amacıyla bölgesel ve uluslararası kuruluşlar ve BM sistemine ek olarak, devletin yargı, güvenlik, askeri, sağlık ve eğitim kurumları ve sivil toplumla iş birliği yapmaya istekli olduğu’ belirtildi. 
Komite ayrıca ‘Yemen bölgelerindeki çatışmanın tüm taraflarını ekipleri ve saha araştırmacılarıyla iş birliği yapmaya ve sivil, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik insan hakları ihlallerine tanık olan tüm alanlara erişimlerini kolaylaştırmaya’ çağırdı.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump’la  görüşmek için Washington’a gitti

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump’la  görüşmek için Washington’a gitti

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman, bugün (Pazartesi9 Kral Selman bin Abdülaziz’in talimatı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın daveti üzerine resmi bir çalışma ziyareti için Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti.

Suudi Kraliyet Divanı’ndan yapılan açıklamada, Prens Muhammed bin Selman’ın ziyareti kapsamında Başkan Trump ile bir araya gelerek iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi, iş birliği alanlarının genişletilmesi ve ortak öneme sahip bölgesel konuların ele alınacağı bildirildi.

ABD’de siyasi çevreler, söz konusu ziyareti iki ülke ilişkilerinin stratejik niteliğini pekiştiren ve ekonomik ile güvenlik alanlarında ortaklığı derinleştiren önemli bir adım olarak değerlendiriyor.

Beyaz Saray’ın, sabah karşılama töreni, Oval Ofis görüşmeleri ve resmi akşam yemeğini de kapsayan kapsamlı bir devlet ziyareti programı hazırladığı belirtildi.

Trump, hafta sonu tatili için Florida’ya hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Bu ziyaret bir buluşmadan fazlası… Suudi Arabistan’ı ve Veliaht Prensi onurlandırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bölgedeki gelişmeler ve iki ülkenin beklentileri ışığında, Suudi analistler Prens Muhammed bin Selman’ın Washington temaslarının, doksan yıla dayanan ilişkilerde yeni bir ivme yaratmasını bekliyor.

Ziyaretin ana gündemini, ikili ilişkilerin daha ileri seviyelere taşınması, son dönemde yürütülen temasların sonuçlandırılması ve bölgesel krizlerin barışçıl çözümlerinin ele alınması oluşturuyor.

ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi’nin, iki ülkenin kamu ve özel sektörleri arasında stratejik bir köprü rolü üstlendiği; ortak hedefleri kalıcı ekonomik ortaklıklara ve etkin yatırım projelerine dönüştürmeyi amaçladığı ifade ediliyor.

Konseyin CEO’su Charles Hallab, Şarku’l Avsat gazetesine yaptığı değerlendirmede, ziyaretin “Suudi Arabistan 2030 Vizyonu” kapsamında savunma, yapay zekâ, dijital dönüşüm ve yaşam kalitesi endüstrileri gibi kritik sektörlerde iş birliğini daha da ileriye taşıyacağını söyledi.


Enerjiden teknolojiye... Suudi Arabistan-ABD ilişkilerinin geleceğini şekillendiren anlaşmalar

ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Reuters)
TT

Enerjiden teknolojiye... Suudi Arabistan-ABD ilişkilerinin geleceğini şekillendiren anlaşmalar

ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Reuters)

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Washington ziyareti, Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ekonomik iş birliğinin benzeri görülmemiş bir ivme kazandığı kritik bir dönemde gerçekleşiyor.

Artık ilişki yalnızca enerji sektöründeki tarihi ortaklıkla sınırlı değil; yapay zekâ, madencilik, yenilenebilir enerji ve eğlence gibi geleceğin hayati sektörlerini de kapsayacak şekilde genişlemiş durumda. Bu genişleme, ekonomik dönüşümü hedefleyen Vizyon 2030 amaçlarıyla uyumlu.

Bu yoğun ticari faaliyet, karşılıklı güveni ve daha sürdürülebilir, çeşitli bir küresel ekonomi inşa etme yönündeki ortak isteği yansıtıyor.

2025 yılının ilk on ayında -yani ABD Başkanı Donald Trump’ın bu yıl 20 Ocak’ta başlayan yeni döneminden itibaren- iki ülkenin özel sektörü, yalnızca büyük finansal anlaşmalarla sınırlı kalmayan; bilgi transferi, teknoloji yerelleştirme ve yerel yeteneklerin geliştirilmesini de içeren bir dizi anlaşma, mutabakat zaptı ve stratejik ortaklığa imza attı.

Bu detaylı inceleme, Şarku’l Avsat tarafından sektörel olarak sınıflandırılan en önemli anlaşmalar ve ticari duyurulara ışık tutmayı amaçlıyor. Bu da Suudi Arabistan-ABD ortaklığının sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında ve küresel ekonominin geleceğinin şekillendirilmesine katkıda bulunmadaki stratejik önemini doğruluyor.

Finans ve yatırım

Finans ve yatırım sektörü büyük bir ivme kazandı. Başlıca Amerikan kuruluşları, Suudi Arabistan’daki hızlı büyümeden faydalanmak ve Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF) ile daha yakın çalışmak amacıyla Riyad’daki varlıklarını güçlendirmek için yarışıyor.

* Bölgesel merkez

Amerikan finans devleri, Riyad’ı bölgesel merkezleri olarak seçti. Ekim 2025’te Citigroup, Riyad’daki bölgesel merkezinin açılışını resmen duyurdu. Aynı şekilde State Street Corporation, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi için yeni bölgesel merkezini başkentte faaliyete geçirdi. Nisan 2025’te Bank of New York Mellon, kendi bölgesel merkezini kurmak için gerekli lisansı aldı. Yönetim danışmanlığı şirketi Bain & Company de yeni bölgesel merkezinin açılışını ilan etti.

axscdf
ABD'deki State Street binası (Reuters)

* İş genişlemesi

Goldman Sachs, Ekim 2025’te Suudi Arabistan’daki servet yönetimi bölümünü genişlettiğini duyurdu; bu adım, on yılı aşkın süredir devam eden faaliyetlerini daha da güçlendiriyor.

* Devasa fonlar ve ortaklıklar

Ekim ayında, Geleceğe Yatırım Girişimi (FII), küresel bir varlık yönetim şirketi olan Guggenheim Investments ile stratejik bir ortaklık kurduğunu duyurdu. Mart ayında, ABD'li özel sermaye şirketi Warburg Pincus, Hassana Investment Company ile yaptığı anlaşma ile Krallık'taki yatırım fırsatlarını araştırdı. Mayıs ayında, ABD'li yatırım şirketi Burlington Capital, Al-Bushra Altyapı Geliştirme Fonu'na stratejik ortak olarak katıldı. Şubat ayında, Suudi İhracat-İthalat Bankası (Saudi EXIM), ticaret finansmanı çözümlerini geliştirmek için American International Group (AIG) dahil olmak üzere küresel kuruluşlarla üç reasürans anlaşması imzaladı.

xcsdfg
Üç reasürans anlaşmasının imza töreninden (Suudi İhracat-İthalat Bankası / Saudi EXIM)

* Eğlence ve teknolojiye yatırım

PIF'ın yatırımları, ekonomik çeşitlendirme planını teyit ederek, interaktif eğlence sektörü ve gelecek teknolojilerine odaklandı. Eylül ayında, PIF'ın da dahil olduğu bir konsorsiyumun liderliğinde Electronic Arts (EA) şirketinin yaklaşık 55 milyar dolar karşılığında satın alınacağının açıklanmasıyla sektör büyük bir anlaşmaya tanık oldu. PIF destekli Scopely, Mart 2025'te, Pokemon Go'nun geliştiricisi Niantic'in video oyun bölümünü 3,5 milyar dolar karşılığında satın almak için bir anlaşma imzaladı.

Ocak 2025'te WWE, Suudi Arabistan Genel Eğlence Otoritesi ile ortaklaşa, Royal Rumble etkinliğinin Ocak 2026'da Riyad'da, Kuzey Amerika dışında ilk kez düzenleneceğini duyurdu. Suudi Arabistan'ın SURJ Sports Investment şirketi de, küresel spor sektörüne yatırımı artırmak için ABD merkezli Enfield Investment Partners ile bir ortaklık anlaşması imzaladı.

Petrol, gaz ve mineraller

Enerji ve doğal kaynaklar sektörü, ortaklığın temel dayanağı olmaya devam etti; özellikle gaz projeleri ve petrolün kimyasallara dönüştürülmesine yönelik girişimlere artan bir odaklanma görüldü.

* Aramco'nun devasa anlaşmaları

Mayıs ayında Aramco, toplam potansiyel değeri yaklaşık 90 milyar dolar olan 34 mutabakat zaptı ve anlaşmayı ABD şirketleriyle imzaladığını duyurdu. Ayrıca NextDecade ve Sempra ile 6,2 milyon ton sıvılaştırılmış doğal gaz için bir mutabakat zaptı imzaladı.

Ağustos ayında Aramco, el-Cafura gaz sahasını geliştirmek üzere orta ölçekli altyapı varlıkları için BlackRock liderliğindeki bir konsorsiyumla 11 milyar dolarlık kiralama ve geri kiralama anlaşması imzaladı.

xsdfr
Honeywell ve Aramco arasında yapılan anlaşmanın imza töreninden (Honeywell)

Eylül ayında, Aramco ve Honeywell, ham petrolü doğrudan kimyasallara dönüştürme teknolojisini geliştirmek üzere bir anlaşma imzaladı. Ocak ayında KBR, Aramco’nun gaz işleme kapasitesini artırmak için yürüttüğü büyük genişleme programını desteklemek üzere bir sözleşme kazandı; Baker ise el-Cafura sahasının üçüncü aşamasındaki gaz teknolojisi talebini kazandı. Ekim ayında, Baker, doğal gaz sahalarında boru döşeme ile entegre sondaj operasyonlarını genişletmek için bir sözleşme aldı.

* Madencilik

Ekim ayında, Bechtel, Ma’aden tarafından Arjom Altın Madeni’nin geliştirilmesi için mühendislik, tedarik ve inşaat yönetimi ana sözleşmesini kazandı. Mayıs ayında, Ma’aden, nadir toprak elementleri için entegre bir tedarik zinciri kurmak üzere Amerikan MP Materials Corp ile bir mutabakat zaptı imzaladı.

İletişim ve bilgi teknolojileri

İletişim ve bilgi teknolojileri sektörü, büyük anlaşmaların odak noktası olarak öne çıkıyor ve altyapıyı destekleyen dev girişimlerle destekleniyor.

* Yapay zekâya büyük yatırımlar

Şubat ayında, yapay zekâ çipleri geliştiren girişim Groq, Suudi Arabistan’dan 1,5 milyar dolarlık taahhüt aldı. Ayrıca Salesforce, yapay zekâ geliştirmeyi desteklemek ve 30 bin Suudi vatandaşını eğitmek için 500 milyon dolarlık yatırım planlarını açıkladı.

Ekim ayında, HUMAIN ve Qualcomm, 200 MW işlem gücüne sahip gelişmiş bir yapay zekâ altyapısı kurmak için ortaklık yaptıklarını duyurdu; bu ortaklık, Mayıs 2025’te Qualcomm ve HUMAIN arasında imzalanan mutabakat zaptının devamı niteliğinde.

Ağustos ayında, HUMAIN, Suudi Arabistan’da Groq kullanarak OpenAI modellerini çalıştırmaya başladı.

asdfrg
HUMAIN CEO'su Tarık Emin ve Qualcomm CEO'su Cristiano Amon (HUMAIN)

Şubat ayında Accenture, bulut çözümleri ve üretken yapay zekanın benimsenmesini hızlandırmak için Google Cloud ile ortaklık kurarken, ServiceNow 2026 yılında Suudi Arabistan'da veri merkezleri açacağını duyurdu.

Yine Şubat ayında, Elon Musk'ın Neuralink şirketinin rakibi Paradromics, beyin-bilgisayar arayüzü tedavileri geliştirmek için NEOM ile ortaklık kurdu.

* Dijital genişleme

Ocak 2025'te Amazon Web Services, Cidde'de yeni bir Amazon CloudFront kenar sitesi açacağını duyurdu. Nisan ayında SS&C Technologies bölgedeki faaliyetlerini güçlendirmek için Riyad'da yeni bir ofis açacağını duyurdu.

İnşaat, gayrimenkul ve ulaşım

Amerikan şirketleri, Suudi Arabistan’ın büyük projelerinin altyapı ve lojistik hizmetlerinin yönetimi ve geliştirilmesinde önemli bir rol oynadı:

* Proje yönetimi

Ekim ayında, Parsons Corporation, Diriye Projesi’nin ikinci aşamasında altyapı geliştirmeyi desteklemek için 56 milyon dolarlık bir sözleşme kazandı. Temmuz 2025'te Bechtel, Mayıs ayında Riyad Expo 2030 için proje yönetimi danışmanı olarak seçildi. Bechtel, Riyad'daki Kral Selman Uluslararası Havalimanı'nda üç yeni terminal için bir anlaşma imzaladı. Mart ayında, ABD şirketi Turner Construction, tamamlandığında dünyanın en yüksek kulesi olacak Cidde Kulesi'nin proje yöneticisi olarak atandı.

asdfg
Riyad'daki Kral Selman Uluslararası Havalimanı Projesi (Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu – PIF)

* Lojistik

Ağustos ayında AECOM, Krallık'ta entegre lojistik hizmetlerinin büyümesini desteklemek için Special Integrated Logistics Zone Company ile stratejik bir ortaklık kurduğunu duyurdu.

Havacılık ve otomotiv

Bu sektördeki anlaşmalar, ileri teknolojilerin benimsenmesi ve geleceğin havacılığına odaklanarak Suudi Arabistan’ın küresel lojistik merkezi konumunu güçlendirdi.

* Gelişmiş havacılık

Eylül 2025’te, Suudi Arabistan ve Boeing, gelişmiş hava taşımacılığı sektöründe iş birliği fırsatlarını keşfetmek üzere bir mutabakat zaptı imzaladı. Haziran ayında, Abdul Latif Jameel ve Joby Aviation, Suudi Arabistan’da elektrikli uçakların dağıtım olanaklarını keşfetmek için bir mutabakat zaptı imzaladı. Mart 2025’te, Amerikan Doroni Aerospace, Kingdom Aero Industries ile H1-X model ‘uçan arabayı’ üretmek üzere ortaklık kurduğunu açıkladı. Ocak ayında ise Matternet, M2 insansız uçağını işletmek için Suudi Arabistan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden onay aldı; böylece ilk onay alan operatör oldu.

* Havayolları

Ekim ayında Delta Havayolları, 2026 yılının Ekim ayından itibaren Atlanta ile Riyad arasında direkt uçuşların başlayacağını duyurdu. Ayrıca Riyadh Air, Şubat ayında IBM ile, misafir deneyimlerini geliştirmek amacıyla bir yapay zekâ kurumu kurmak için bir anlaşma imzaladı.

y67
Delta Havayolları’na ait bir uçak (Şarku’l Avsat)

* Otomobiller

Tesla, mart ayında yaptığı duyurunun ardından nisan ayında Suudi Arabistan'da faaliyetlerine başladı. WeRide ve Uber de ekim ayında Riyad'da sürücüsüz taksi hizmetini sunmaya başladı.

Su ve yenilenebilir enerji

Bu anlaşmalar, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve temiz ve sürdürülebilir enerji çözümlerinin benimsenmesi konusunda güçlü bir taahhüdü gösteriyor.

* Güneş enerjisi ve enerji depolama

Ekim ayında Abunayyan Holding ve Nextrack, güneş enerjisinin benimsenmesini hızlandırmak için bir ortak girişim olan Nextracker Arabia'yı kurmak üzere bir anlaşma imzaladı. Ağustos ayında Healthium, Suudi Arabistan Elektrik Şirketi'nden toplam kapasitesi 4 gigawatt saat olan iki pil enerji depolama projesini hayata geçirmek üzere bir sözleşme kazandı. Şubat ayında Helion, Vizyon 2030 sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek için KARNO jeneratörleri tedarik etmek üzere Al-Khorayef Group ile bir niyet mektubu imzaladı.

* Hidrojen

Nisan ayında, hidrojen mobilitesi alanında küresel bir yenilikçi olan Ron, Suudi Arabistan pazarlarına stratejik ticari erişim anlaşması başlattığını duyurdu.

Sonuç olarak, 2025 yılı boyunca Suudi ve Amerikan şirketleri arasındaki iş anlaşmalarında görülen benzeri görülmemiş ivme, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın köklü dönüşümünün kanıtıdır. Bu anlaşmalar, Krallığın ekonomisini çeşitlendirme ve modern bilgi ve teknoloji altyapısına yoğun yatırım yapma konusundaki sarsılmaz kararlılığını da vurgulamakta ve dev Amerikan şirketlerinin, Suudi pazarının bölgesel ve küresel büyümeye açılan bir kapı olarak sunduğu benzersiz fırsatları takdir ettiğini göstermektedir.


Suudi Arabistan’dan Suriye’ye ilk ham petrol hibe sevkiyatı ulaştı

Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
TT

Suudi Arabistan’dan Suriye’ye ilk ham petrol hibe sevkiyatı ulaştı

Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)

Suudi Arabistan’ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe kapsamında gönderdiği ilk ham petrol sevkiyatı pazar günü Banias Limanı’na ulaştı. Yaklaşık 650 bin varil Suudi ham petrolü taşıyan tanker limana demirledi. Bu sevkiyat, toplam 1,65 milyon varil ham petrolden oluşan hibenin ilk bölümünü oluşturuyor.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan Haber Ajansı SPA’dan aktardığı habere göre teslimat Suudi liderliğinin talimatları doğrultusunda gerçekleştirildi. Krallığın Suriye’yi destekleme konusundaki kararlılığını sürdürecek.

Hibe anlaşması, 11 Eylül’de Suudi Kalkınma Fonu ile Suriye Enerji Bakanlığı arasında imzalanmıştı. Suudi Enerji Bakanlığı’nın gözetiminde uygulanan hibe; Suriye rafinerilerinin işletme kapasitesini artırmayı, operasyonel verimliliği ve mali sürdürülebilirliği sağlamayı, ekonomik kalkınmayı güçlendirmeyi, ekonomik zorlukların aşılmasına katkı sunmayı ve hayati sektörlerin büyümesini teşvik etmeyi hedefliyor. Böylece ulusal ve uluslararası düzeyde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne destek verilmesi amaçlanıyor.

SPA, bu adımın Suudi Arabistan’ın Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik süregelen çabalarının ve iki ülke arasındaki güçlü, tarihi bağların bir yansıması olduğunu vurguladı.