Suudi Arabistan, Cenevre'de Yemen konusundaki diplomatik çabalarını sürdürüyor

İnsan Hakları Konseyi’nde çoğunluk, tarafsız olmamakla suçlanan uzmanlar ekibinin görevinin yenilenmemesi lehinde oy kullandı.

Cenevre'deki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin arşiv görüntüsü. (Reuters)
Cenevre'deki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin arşiv görüntüsü. (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, Cenevre'de Yemen konusundaki diplomatik çabalarını sürdürüyor

Cenevre'deki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin arşiv görüntüsü. (Reuters)
Cenevre'deki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin arşiv görüntüsü. (Reuters)

Yemenliler, İnsan Hakları Konseyi tarafından 2017 yılında oluşturulan soruşturma ekibinin hazırladığı ilk raporu okuduklarında oldukça şaşırdılar. Raporun Yemen'deki insan hakları ihlallerini belgelemeye başladığı tarih Mart 2015'ti. Bu aynı zamanda Yemen'de hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu tarafından yürütülen Kararlı Fırtına Operasyonu’nun da başlangıç tarihi. Yemenliler ülkelerinin başta Eylül 2014'te devlete karşı gerçekleştirilen Husi darbesi, özellikle cumhurbaşkanının ev hapsine alınması ve gerçekleşen birçok ihlal nedeniyle ateşe sürüklendiklerini biliyorlar. 
Ekip raporun Yemenli sivil toplum kuruluşları arasında şüphe uyandırmamasını görmezden geldi. Yemenliler, her yıl yeni raporlar yayınlayan soruşturma ekibini kendilerini tatmin etmeyen bir dizi hata yapmakla suçluyor. Ekibin İnsan Hakları Konseyi’nde gerçekleşen ve seçmenlerin çoğunluğu tarafından görev süresinin yenilenmesini kabul etmeyen oylaması Yemenlileri şaşırtmadı. 
İnsan Hakları Konseyi, önceki gün Yemen konusunda uluslararası hukuk ihlallerini soruşturan uzmanlar ekibinin yetkisini sona erdirme yönünde oy kullandı. Diplomatik bir kaynak, bunun gerekçesini, Yemen'i insan hakları dosyasını siyasallaştırmaktan korumak ve Yemen’in egemenliğini savunmaya katkıda bulunmak için çalışan Suudi Arabistan ve Arap Grubu’nun çabalarına bağladı. 
Suudi diplomasisi, Yemen Ulusal Komitesi'nin insan hakları ile ilgili iddialarını araştırmak için rolünü güçlendirme yönünde yeni başarılara imza attı. Arap diplomatik kaynaklarına göre Suudi Arabistan, Yemen'de meydana gelen ihlalleri belgeleme konusundaki isteğini bir kez daha vurguladı. Yemen'de uluslararası insan hakları ihlallerini araştırmakla ilgilenen Yemen Bağımsız Ulusal Soruşturma Komitesi’ni destekledi. 
Yemen Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Bakanı Ahmed Arman, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada İnsan Hakları Konseyi'nin uluslararası uzmanlar ekibinin görev süresini yenilememe kararının Husi milislerine uluslararası toplumun suçların farkında olduğu yönünde açık bir mesaj gönderdiğini belirtti. Ayrıca ekibin yıllarca süren çalışması boyunca tarafsız ve profesyonel olmayışını kanıtladığının da kabulü olduğunu vurguladı.
Yemen’de insan hakları konusunda çalışmalar yürüten kesimler, İnsan Hakları Konseyi’ni halkın tüm bileşenleri arasındaki uçurumun derinleşmesine katkıda bulunmakla suçladı. Yemen'e yönelik iki ayrı maddede sunulan iki farklı karar taslağının Konsey üyeleri arasında ‘şiddetli bir kutuplaşmanın’ varlığına işaret ettiğini ve Yemen halkına hizmet etmeyen İnsan Hakları Konseyi’nin imajını sarstığını vurguladılar. 
Diplomatik kaynaklar ayrıca İnsan Hakları Konseyi tarafından alınan kararın, insan hakları konularının siyasallaştırılması kavramının olgunluğunu ve gelişimini yansıttığını aktardılar. Aynı zamanda uluslararası meselelerin desteklenmesinin ve krizlerin ele alınmasının ciddi kutuplaşma, siyasallaşma ve özel gündemlerin uygulanması yoluyla değil, uluslararası toplumun dayanışması ve iş birliği ile geldiğini ortaya koyduğunu vurguladılar. 
Cenevre merkezli  İnsan Hakları ve Özgürlükleri Örgütü (SAM) Danışmanlık Merkezi Başkanı Abdurrahman al-Musibli'ye göre ekibin görev süresinin sona ermesi, bu yılki raporunda yer alan sonuçların kabul edilmemesi ve geçmiş yıllardaki raporlarında yer alanların benimsememesi ve güvenilirliğinin sorgulanması konusunda yasal bir etkiye sahip olacak.  
Musibli, Şarku’l Avsat ile gerçekleştirdiği röportajda şunları söyledi:
"Arap Grubu’nun Konsey'deki bu başarısı, uzmanlar ekibi terk ettikten sonra soruşturmanın profesyonelliğini garanti edecek şekilde adalet prosedürlerinin düzeltilmesini sağlayacak. Ekip, son dört yılda işlenen ihlalleri sınırlandırmayı başaramadı ve mağdurların haklarını boşa harcadı. Üstelik İnsan Hakları Konseyi üyeleri arasında sağlıklı olmayan bir atmosfere neden oldu. Bu da ekibi sorunun bir parçası haline getirdi.” 
İnsan Hakları Konseyi, 2018, 2019 ve 2020'de Uzmanlar Grubu'nun görev süresini bugün sona erdirmeden önce yeniledi. Bu karar ekibin, Yemen'deki çatışmanın gerçeklerini ve insan hakları durumunu açıklamaktaki başarısızlığını kanıtladı. 
Karar, Konsey’e üye devletlerin çoğunluğu tarafından 18 ülkeye karşı 21 ülke tarafından reddedildi. Konsey’in Cenevre'deki 48’inci oturumunda 7 ülke çekimser oy kullandı.
Müsteşar Musibli, İnsan Hakları Konseyi'nin bu kararla ihlalleri araştırma görevini üstlenen tek mekanizma olarak Yemen Ulusal Komitesi’ne ihlalleri araştırmak için tüm yetkileri verdiğini düşündüğünü belirtti. Ayrıca bu kararın Komite’ye uluslararası düzeyde bir sorumluluk yüklemesini, böylece insan hakları ihlalleri dosyasını yargıya sunma, mağdurların haklarını savunma ve faillerin cezadan kaçmasını engelleme gibi yetkilerini sınırlayan engellerin üstesinden gelme konusunda ulusal ve uluslararası yetkiler vermesini umduğunu söyledi.  
Bahreyn'in BM Daimi Temsilcisi Yusuf Abdulkerim Bucheeri, tartışma sırasında uluslararası soruşturma grubunun Yemen'deki durum hakkında yanlış bilgilerin yayılmasına katkıda bulunduğunu savundu. 
Yemen hükümeti daha önce Husi milislerin suçlarını ve ihlallerini kınayarak, grubu suçlardan sorumlu tutmak ve Yemen şehirlerine yönelik saldırılarını ve kuşatmayı, ayrıca kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere masum sivillerin öldürülmesini durdurmaya zorlamak için çağrıda bulunmuştu. 
Komitenin yetkilerinin son verilmesi için oy kullanan ülkelere göre uzmanlar raporu tüm kaynaklardan değil, tek bir kaynaktan gelen bilgilere dayanarak oluşturdular. Gerçekleri araştırmak için tüm kaynaklara ulaşmadılar.
Rapora karşı çıkan ülkeler, Yemen dosyasına daha aşina olduğu ve bölgelerdeki ihlalleri belgelemekte daha yetkin olduğu için Yemen'deki insan hakları ihlalleri iddialarını araştırmak üzere Ulusal Komite'nin desteğini istedi.
Uzmanlar grubu aylar önceki bir raporunda Yemen hükümetini, Yemen Merkez Bankası aracılığıyla yasa dışı kara para aklama operasyonları yapmakla suçlamıştı. Ancak Yemen hükümetinin söz konusu iddiaları kesin bir şekilde reddetmesinin ardından, yanlış kaynaklardan bilgi edindiği gerekçesiyle suçlamalarını geri çekti.
Diğer yandan Bakan Arman, hükümetin ekibin görev süresinin uzatılmamasını, ekip tarafından yıllardır yayınladığı yanlış bilgilerin boyutuna dair uluslararası bir farkındalığı ifade eden bir karar olarak gördüğünü vurguladı. Aynı zamanda bunun ulusal mekanizmalara görevlerini yerine getirmeleri için daha fazla yetki verilmesi anlamına geldiğini söyledi. Arman açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İnsan Hakları Yüksek Komiseri'nin bu ekibe sağladığı desteğin, geçtiğimiz yıllarda etkisinin boyutu ve sahadaki varlığına rağmen insan hakları ihlalleri iddialarını araştıran Ulusal Komisyon'a sağlanandan fazlasını olması şaşırtıcıydı. Bu ekibin geçtiğimiz yıllarda yayınladığı raporların iş yerinde profesyonelliğin ve bağımsızlığın en temel kurallarından yoksun olduğunu çok açık şekilde gösteriyor."
İnsan hakları ihlalleri iddialarını araştırmakla görevli Yemen Ulusal Komitesi ise İnsan Hakları Konseyi tarafından temsil edilen uluslararası toplumun kendisine duyduğu güvene dair derin takdirini, Yemen cumhurbaşkanlığının Ulusal Komite'nin çalışmalarını iki yıllık bir süre için uzatma kararının yayınlanmasıyla aynı zamana denk gelen son karar aracılığıyla dile getirdi. 
Komite’den şu açıklamada bulunuldu:
“Yemen cumhurbaşkanlığı ve uluslararası toplumun komiteye olan güveninin tazelenmesi, tüm saha komitesi ekiplerinin, kadrolarının ve çeşitli birimlerin performans seviyesini yükseltiyor. Ayrıca ülkenin kuzeyinde, güneyinde, merkezinde, doğusunda ve batısında en fazla sayıda mağdura ulaşmak, ihlallerin sorumlularını tespit etmek ve Yemenlilere zarar veren ve hayatlarını tehlikeye atan politikaları ortaya koymak amacıyla yürütülen, mağdurlar için hesap verebilirlik ve adaleti sağlama çalışmalarını iki katına çıkartıyor.”
Komite, Yemen genelindeki tüm insan hakları ihlallerini profesyonel, nesnel ve bağımsız bir şekilde doğrudan soruşturma çabalarını sürdüreceğini, Ocak 2016'daki çalışmalarının başlangıcından bu yana izlediği çizginin bu olduğunu vurguladı. Komite, savaş sırasında hapishane ve tutukluların özel koşullarına ilişkin raporuna ek olarak hazırladığı 9 raporla çalışmalarını yansıttığını ve netleştirdiğini ifade etti.
Komitenin açıklamasında, ‘Yemen'de insan haklarını geliştirmek, korumak ve kurbanlara adalet sağlamak amacıyla bölgesel ve uluslararası kuruluşlar ve BM sistemine ek olarak, devletin yargı, güvenlik, askeri, sağlık ve eğitim kurumları ve sivil toplumla iş birliği yapmaya istekli olduğu’ belirtildi. 
Komite ayrıca ‘Yemen bölgelerindeki çatışmanın tüm taraflarını ekipleri ve saha araştırmacılarıyla iş birliği yapmaya ve sivil, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik insan hakları ihlallerine tanık olan tüm alanlara erişimlerini kolaylaştırmaya’ çağırdı.



Kral Selman Bahreyn Kralı'ndan bir mektup aldı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Riyad'daki Bahreyn Büyükelçisi'nden gelen mesajı alıyor, (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Riyad'daki Bahreyn Büyükelçisi'nden gelen mesajı alıyor, (SPA)
TT

Kral Selman Bahreyn Kralı'ndan bir mektup aldı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Riyad'daki Bahreyn Büyükelçisi'nden gelen mesajı alıyor, (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Riyad'daki Bahreyn Büyükelçisi'nden gelen mesajı alıyor, (SPA)

Kral Selman bin Abdülaziz, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa el Halife'den iki ülke arasındaki ikili ilişkilerle ilgili bir mektup aldı.

Mektup, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan adına, yardımcısı Mühendis Velid El-Hureyci tarafından dün Riyad'daki Bakanlık merkezinde, Bahreyn'in Suudi Arabistan Büyükelçisi Şeyh Ali el Halife ile yapılan görüşme sırasında alındı.

Görüşmede, iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ele alınarak, ilişkilerin her alanda güçlendirilmesi ve geliştirilmesinin yolları müzakere edildi.


Suudi Arabistan ve ABD nükleer enerji konusunda “ortak bildiri” imzaladı

Ortak bildiri, Suudi Arabistan ile ABD’nin bölgesel ve uluslararası zorluklar ve tehditlerle başa çıkmak için birlikte çalışabilecek güvenlik ortakları olduğunu teyit ediyor (SPA)
Ortak bildiri, Suudi Arabistan ile ABD’nin bölgesel ve uluslararası zorluklar ve tehditlerle başa çıkmak için birlikte çalışabilecek güvenlik ortakları olduğunu teyit ediyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve ABD nükleer enerji konusunda “ortak bildiri” imzaladı

Ortak bildiri, Suudi Arabistan ile ABD’nin bölgesel ve uluslararası zorluklar ve tehditlerle başa çıkmak için birlikte çalışabilecek güvenlik ortakları olduğunu teyit ediyor (SPA)
Ortak bildiri, Suudi Arabistan ile ABD’nin bölgesel ve uluslararası zorluklar ve tehditlerle başa çıkmak için birlikte çalışabilecek güvenlik ortakları olduğunu teyit ediyor (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile ABD Başkanı Donald Trump bugün Beyaz Saray'da Suudi Arabistan ve ABD arasında ‘stratejik savunma anlaşması’ imzaladı.

Anlaşma, 90 yılı aşkın süredir iki ülkeyi birleştiren stratejik ortaklık ve köklü tarihi bağlar temelinde imzalandı. Anlaşma, uzun vadeli savunma ortaklığını güçlendiren ve her iki tarafın bölgedeki barış, güvenlik ve refahı destekleme konusundaki ortak taahhüdünü yansıtan önemli bir adım.

Anlaşma, Suudi Arabistan ve ABD’nin bölgesel ve uluslararası zorluklar ve tehditlerle mücadele etmek için birlikte çalışabilecek güvenlik ortakları olduğunu teyit ederek, iki taraf arasında savunma kapasitelerinin geliştirilmesi ve entegrasyonunun yanı sıra, uzun vadeli savunma koordinasyonunun derinleştirilmesini, caydırıcılık kapasitelerinin artırılmasını ve hazırlık seviyesinin yükseltilmesini öngörüyor. Anlaşma ayrıca, her iki ülkenin güvenliğini ve istikrarını artırmaya katkıda bulunan sürekli ve sürdürülebilir bir savunma ortaklığı için sağlam bir çerçeve oluşturuyor.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre Riyad ve Washington, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin ziyareti sırasında sivil amaçlı nükleer enerji alanında da anlaşmalar imzaladı.

ABD yönetimi, iki ülkenin nükleer enerji konusunda ‘onlarca yıl boyunca milyarlarca dolarlık iş birliğinin yasal temelini oluşturan ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlemesi Antlaşması (NPT) maddelerine uygun olarak yürütülecek’ bir ‘ortak bildiri’ üzerinde anlaştıklarını duyurdu.

Bir kaynak, ABD Başkanı Donald Trump'ın toplantı sırasında Suudi Arabistan'a F-35 savaş uçakları satmayı kabul ettiğini söylediğini aktardı.


Trump, Suudi Arabistan'ı "NATO Üyesi Olmayan Önemli Müttefik" olarak ilan etti

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Doğu Salonu'nda düzenlenen akşam yemeğinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile tokalaşıyor (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Doğu Salonu'nda düzenlenen akşam yemeğinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile tokalaşıyor (AP)
TT

Trump, Suudi Arabistan'ı "NATO Üyesi Olmayan Önemli Müttefik" olarak ilan etti

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Doğu Salonu'nda düzenlenen akşam yemeğinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile tokalaşıyor (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Doğu Salonu'nda düzenlenen akşam yemeğinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile tokalaşıyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan'ın NATO dışı önemli müttefik olarak belirlenmiş olduğunu duyurdu. Suudi Arabistan ile olan önemli ortaklığın her iki ülkenin çıkarlarını da ilerletmeye devam edeceğini vurguladı.

Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman onuruna verdiği akşam yemeğinde “Suudi Arabistan'ı ‘NATO Üyesi Olmayan Önemli Müttefik’ olarak tanıyarak askeri iş birliğimizi daha yüksek seviyelere taşıyoruz, bu son derece önemli” ifadelerini kullandı.

ABD, sadece 19 ülkeyi ‘NATO Üyesi Olmayan Önemli Müttefik’ olarak tanıyor.

dfv
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı ağırladığı akşam yemeğinde konuşurken (Reuters)

ABD Başkanı Trump, konuşmasının başında Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ne hitaben “Arkadaşım ve büyük vizyon sahibi Suudi Arabistan Veliaht Prensi hoş geldiniz. Onu burada aramızda görmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

Trump, sözlerine şöyle devam etti:

“Kral Abdulaziz'in Roosevelt ile görüşmesinden 80 yıl sonra Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüşüyorum.”

Suudi Arabistan'daki önemli gelişmelerin, bu ülkeyle daha iyi bir iş birliği için kapıyı araladığını söyleyen Trump, “Suudi Arabistan ile yapay zeka (AI) ve mineraller konusunda harika anlaşmalar” imzalanacağını belirtti.

Gazze Şeridi’nde ateşkes anlaşmasının sağlanmasındaki rolü nedeniyle Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ne teşekkürlerini ileten Trump, Suudi Arabistan'ın Gazze’de barış anlaşmasına varılmasında önemli bir rol oynadığını vurguladı.