Evinden yüzlerce kilometre uzakta bulunan yalnız beyaz balina ilgi odağı oldu

Evinden yüzlerce kilometre uzakta bulunan yalnız beyaz balina ilgi odağı oldu
TT

Evinden yüzlerce kilometre uzakta bulunan yalnız beyaz balina ilgi odağı oldu

Evinden yüzlerce kilometre uzakta bulunan yalnız beyaz balina ilgi odağı oldu

ABD’nin Seattle şehri kıyılarında, evinden çok uzaktaki yalnız bir beyaz balina yüzüyor. Halkın ilgi odağı haline gelen hayvanın oraya neden geldiği bilinmiyor.
Normalde Arktik Bölgesi’ndeki sularda yaşayan beyaz balinayı geçen hafta Puget Boğazı çevresinde yüzerken görenler hemen yetkililere haber verdi.
Bölgedeki deniz canlılarını korumayı amaçlayan dernek Orca Network'ün kurucusu Howard Garrett, bu balinanın Seattle'dan yaklaşık 2 bin 400 kilometre uzakta olması gerektiğini söyledi.
"En yakın beyaz balina nüfusu Cook Inlet’te, Alaska'da yaşıyor" diyen Garrett, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Bir tersanenin neden beyaz balinaya çekici geldiğini anlamıyorum. Yoksa bu, hayvanın işlek bir limandaki bir tersanede esir tutulduğu anlamına mı geliyor? Bunu bilmiyoruz, hiç kanıtımız yok."
2019'da üzerinde "St. Petersburg Ekipmanı" yazan ve Norveç sularında tespit edilen koşum takımlı bir beyaz balinanın Rus casusu olduğundan şüphelenilmişti.
Hvaldimir ismi verilen bu beyaz balina hala İskandinav sularında yüzüyor. BBC'ye göre hayvan refahı aktivistleri, hayvanın bu sularda kendi başına avlanamayacağından endişe ediyor.
Seattle’da görülen beyaz balinanın nereden geldiğine dairse hiç ipucu yok. Garrett, "Hiçbir işaret yok, nereden geldiğine dair hiçbir belirti görmedik" diye konuştu.

Balina neden kendi başına yola çıktı?
Georgia Akvaryumu'ndan uzmanlara göre, Arktik Bölgesi’nin diğer sakinleri gibi yetişkin balinalar da buzullara uyum sağlamak için beyaz renkte.
Garrett, aslında beyaz balinaların 100 kadar bireyden oluşan gruplar halinde yaşayan sosyal hayvanlar olduğunu söyledi. Bu da yalnız balinanın yolculuğunu daha da gizemli kılıyor.
"Başka bir gösterge bulana kadar tek teorim, balinanın keşfe çıkmaya karar verdiği" diyen Garret, şunları ekledi:
"Sadece seyahat etmek istedi. Epey sıradışı ama arada sırada farklı beyaz balina popülasyonlarında bu oluyor. Yani, eşi benzeri olmayan bir durum değil, yine de kesinlikle çok nadir."
Kayıtlara göre Puget Boğazı’nda bir beyaz balinanın görüldüğü son tarih 1940. 2010’da da bölgede beyaz balina gördüğünü söyleyen bir kişi kayıtlara geçmişti ama elinde hiç belge olmadığı için bu kanıtlanamamıştı.
Bu arada ABD’yi ziyaret eden hayvanın şimdilik sağlıklı göründüğü bildirildi. Beyaz balinalar kalamar, küçük balık ve yengeçlerle besleniyor ve Garret’a göre "Puget Boğazı’nda bunlardan bolca var".
Uzmanlar ayrıca, bu bölgenin göç eden veya yerleşik katil balinalara ve göç eden gri balinalara, kambur balinalara ve daha birçok türe ev sahipliği yaptığını vurguluyor.
Independent Türkçe, Livescience, BBC



Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.