Dubai'deki Burc el-Arab, bin liralık turla gezilebilecek

Dünyanın en yüksek otellerinden biri olan Burc el-Arab 22 yıldır hizmet veriyor (Pexels)
Dünyanın en yüksek otellerinden biri olan Burc el-Arab 22 yıldır hizmet veriyor (Pexels)
TT

Dubai'deki Burc el-Arab, bin liralık turla gezilebilecek

Dünyanın en yüksek otellerinden biri olan Burc el-Arab 22 yıldır hizmet veriyor (Pexels)
Dünyanın en yüksek otellerinden biri olan Burc el-Arab 22 yıldır hizmet veriyor (Pexels)

Bu otelde konaklamak için gecelik bin sterlin (yaklaşık 12 bin TL) ödemek istemeyebilirsiniz fakat otelin "küresel bir ikonun anlatılmamış hikayelerinin büyüleyici keşif yolculuğu" diye nitelendirdiği turla artık Dubai'deki Burc el-Arab gökdeleninin içine göz atabilirsiniz.
Geçen hafta başlatılan tur, otelin ortak alanlarında yürüme ve fotoğraf çekmenin yanı sıra geceliği 6 bin 500 sterlin (yaklaşık 80 bin TL) olan kral dairesini görme fırsatı da tanıyor.
Ayrıca, Burc el-Arab'da düzenlenen spor ve kültür etkinliklerinden kalan hatıra eşyalarını görme şansınız da var. Buna, "önceki aylarda David Guetta'nın muhteşem United at Home karantina performansında kullandığı DJ seti" de dahil.
Kişi başı 399 Dirhem (yaklaşık bin TL) fiyat biçilen, küçük grupların katıldığı tur her gün 15 dakikada bir gökdelenin komşusu Jumeirah Beach Hotel'den başlıyor.
Bu, tesiste sadece yürümek için verilen taban fiyat. Gökdelenin baş döndüren altın sütunlu avlusunda öğleden sonra çayı, açık havadaki deniz manzaralı barında bir kadeh şampanya ya da "24 Ayar Som Altın Cappuccino" (bir fincanı yaklaşık 230 TL) içmek için fazladan para harcayabilirsiniz.
Kentin sahil şeridinden ayrı halde kendi adasından yükselen yelken şeklindeki otel, Aralık 1999'da büyük bir törenle açılırken kendisini "yedi yıldızlı" otel diye tanımlayıp manşetlere çıkmıştı.

Dubai'deki Burc el-Arab otelinde bir Club Süit (Jumeirah.com)
Daha önce sadece oda rezervasyonu yapan ya da havalı restoranlarından birinde akşam yemeği yiyen misafirler otelin içini görebiliyordu.
Otelin Genel Müdürü Ermanno Zanini şunları söyledi:
"Tüm gözler özellikle de Expo 2020'de 'The World’s Greatest Show' (Dünyanın En Harika Gösterisi) için ev sahipliği yapan Dubai'deyken, Inside Burc el-Arab'ın (Burc el-Arabı'ın İçinde) açıldığını duyurmaktan mutluluk duyuyoruz."
"Yerel halka ve ziyaretçilere bu dünyaca ünlü sembolik yapının harikalarını ilk elden deneyimleme şansı vermek için mükemmel bir fırsat."
"Burc El-Arab Jumeirah dünyasına nefes kesici bir pencere açan bu tur, sadece binanın değil, aynı zamanda ilgili kişilerin, yaratıcılıklarının ve ustalıklarının yanı sıra Emirlik'in misafirperverliğinin, Arap zenginliğinin ve dünya standartlarındaki hizmetin de hikayesiyle ilgilenenlere hitap edecek. Bu olağanüstü deneyimi dünyaya sunmaktan gurur duyuyoruz."



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.