Ortaöğretim kurumları arasında nakil ve geçişler yeniden düzenlendi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Ortaöğretim kurumları arasında nakil ve geçişler yeniden düzenlendi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yeni Yönetmelikle, 7 Eylül 2013 tarihli yönetmeliğin, ortaöğretim kurumları arasında nakil ve geçişler, kontenjan belirleme, başvuru ve değerlendirme, sınıf tekrarı ve öğrenim hakkını düzenleyen maddelerinde değişiklik yapıldı.
Buna göre, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, proje okulu olan Anadolu liseleri ile Anadolu liselerinin birbirleri arasında, her sınıf seviyesinde geçiş yapılabilecek. Merkezi sınav puanıyla öğrenci alan ortaöğretim kurumları arasında taban puan ve boş kontenjan şartına bağlı olarak, yerel yerleştirmeyle öğrenci alan ortaöğretim kurumları arasında ise boş kontenjan ve başarı puanı üstünlüğüne göre 12. sınıfa kadar nakil veya geçiş olabilecek.
Merkezi sınav puanıyla ve yerel yerleştirmeyle öğrenci alan mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının kendi arasındaki nakil ve geçiş işlemlerine ilişkin de düzenleme yapıldı. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının yetenek, mülakat, mülakat-beden yeterliliği sınavıyla öğrenci alınan alanlarına, diğer alan ve ortaöğretim kurumlarının hazırlık, 9 ve 10. sınıflarından geçiş imkanı sağlandı.
11'nci sınıf sonunda, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarına geçiş yapmak isteyen öğrenciler, öğrenim hakkını kullanmamış sayılacak ve öğrenci, meslek derslerinden göreceği eğitime bağlı olarak bir üst sınıfa devam edecek, Anadolu imam hatip liselerine geçiş yapan öğrenciler de istemeleri halinde bu kapsamda değerlendirilebilecek.

Nakil ve geçiş kriterleri güncellendi
Öğrencinin okula yerleştirmeye esas puanı dikkate alınarak açık kontenjan bulunması halinde puan üstünlüğüne göre yapılan, ortaöğretim kurumları arasında nakil ve geçişlerde, şartların eşitliği halinde "yaşı küçük" öğrenciye öncelik veriliyordu.
Değişiklikle, merkezi sınav puanıyla öğrenci alan okullarda merkezi sınav puanının eşitliği hali ile yerel yerleştirmeyle öğrenci alan okullarda başvurunun kontenjandan fazla olması durumunda, değerlendirme kriterlerine standart getirildi. Bu durumdaki nakil ve geçişlerde, başarı puanına öncelik verildi, eşitliğin yine bozulmaması halinde "yaş küçüklüğü" sıralamada son kriter olarak düzenlendi.



Karanlık maddenin kökeni "Karanlık Büyük Patlama"da mı gizli?

Gizemli karanlık maddenin evrendeki maddenin yüzde 85'ini oluşturduğu öne sürülüyor (Pexels)
Gizemli karanlık maddenin evrendeki maddenin yüzde 85'ini oluşturduğu öne sürülüyor (Pexels)
TT

Karanlık maddenin kökeni "Karanlık Büyük Patlama"da mı gizli?

Gizemli karanlık maddenin evrendeki maddenin yüzde 85'ini oluşturduğu öne sürülüyor (Pexels)
Gizemli karanlık maddenin evrendeki maddenin yüzde 85'ini oluşturduğu öne sürülüyor (Pexels)

Bilim insanları karanlık maddenin diğer maddelerden sonra, "Karanlık Büyük Patlama" denen bir olayla ortaya çıktığını öne sürdü. 

Standart kozmolojik modele göre 13,8 milyar yıl önce gerçekleşen Büyük Patlama'yla evren bir saniyeden kısa sürede muazzam bir hızla genişledi.

Bu dönemde sıcak plazmayla dolu evrende, karanlık madde de dahil her şeyin, bu plazmanın soğumaya başlamasıyla meydana geldiği düşünülüyor.

Evrenin yüzde 27'sini oluşturduğu öne sürülen karanlık madde, ışıkla etkileşime girmediği için gözlemlenemiyor. 

Var olduğu düşüncesiyse, yarattığı kütleçekim etkisinin normal veya gözlemlenebilen madde üzerindeki etkisine dayanıyor.

Bilim insanları yaklaşık 100 yıldır bu maddenin varlığını doğrulayacak kanıtlar ararken, bazıları da gerçek olmadığını savunuyor. 

Physical Review D adlı hakemli dergide yayımlanan yeni bir makalenin yazarları, bu gizemli maddenin kökenini sorgulamaya açıyor.

Geçen yıl yine aynı bilimsel dergide çıkan bir makalede, karanlık maddenin Büyük Patlama'dan birkaç ay sonra gerçekleşen başka bir patlamayla ortaya çıkmış olabileceği iddia edilmişti. 

Austin Teksas Üniversitesi'nden Katherine Freese ve Martin Winkler, Karanlık Büyük Patlama adını verdikleri bu olayla sıcak ve karanlık plazma patlaması yaşandığını savunuyor. Tıpkı Büyük Patlama'nın normal maddeyi ortaya çıkarması gibi, bu olayın da karanlık maddeyi yarattığı düşünülüyor.

ABD'deki Colgate Üniversitesi'nden Cosmin Ilie ve Richard Casey'nin yeni çalışmasıysa, bu teoriyi destekleyerek karanlık maddeyi saptamaya yönelik yöntemler öneriyor.

Araştırmacılar, mevcut deneysel verilere dayanarak Karanlık Büyük Patlama modelinin geçerli olabileceği senaryoları inceledi. 

Karanlık maddenin kökenine dair yeni ihtimalleri ele alan ekip, bırakmış olabileceği kütleçekimsel dalgaların izini sürerek Karanlık Büyük Patlama teorisinin test edilebileceğini söylüyor. 

Ilie, "Karanlık Büyük Patlama tarafından üretilen kütleçekim dalgalarını tespit etmek, bu yeni karanlık madde teorisine çok önemli kanıtlar sağlayabilir" diyor: 

Uluslararası Pulsar Zamanlama Dizisi (IPTA) ve Kilometre Karelik Dizi (SKA) gibi deneyler ufukta belirmişken, yakında bu modeli daha önce görülmemiş şekillerde test edecek araçlara sahip olabiliriz.

Geçen yıl IPTA bünyesindeki bir araştırma ekibi, Büyük Patlama'dan kısa süre sonra meydana gelmeye başlayan kütleçekimsel dalgalarının sönük yankısı olan kütleçekimsel dalga arka planını ilk kez saptanmıştı.

Bu ve benzeri keşifler, karanlık madde teorilerini test etmenin yanı sıra evrenin ilk dönemindeki gelişiminin daha iyi anlaşılmasına da katkı sunma potansiyeli taşıyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Popular Mechanics, Physical Review D