Ünlü yazar Sally Rooney'den İsrail'e boykot: Son kitabının İbranice yayımlanmasına izin vermedi

Sally Rooney'in Normal İnsanlar ve Arkadaşlarla Sohbetler kitaplarının Türkçe baskıları da var (Reuters)
Sally Rooney'in Normal İnsanlar ve Arkadaşlarla Sohbetler kitaplarının Türkçe baskıları da var (Reuters)
TT

Ünlü yazar Sally Rooney'den İsrail'e boykot: Son kitabının İbranice yayımlanmasına izin vermedi

Sally Rooney'in Normal İnsanlar ve Arkadaşlarla Sohbetler kitaplarının Türkçe baskıları da var (Reuters)
Sally Rooney'in Normal İnsanlar ve Arkadaşlarla Sohbetler kitaplarının Türkçe baskıları da var (Reuters)

Sally Rooney, son kitabı "Beautiful World, Whare Are You"nun (Güzel Dünya, Neredesin) İbranice çevirisinin yayımlanmasına dair İsrailli yayınevi Modan'ın teklifini geri çevirdi.
Modan daha önce, Rooney'in diğer iki romanı Normal İnsanlar (Normal People) ve Arkadaşlarla Sohbetler'in (Conversations with Friends) İbranice baskılarını yayımlamıştı.
Beautiful World, Where Are You'nun eylülde yayımlanan İngilizce baskısı Birleşik Krallık ve İrlanda'da en çok satanlar listesinde ilk sıraya yükselmişti.
Rooney'le yapılan ve ilk olarak eylülde, The New York Times'da yayımlanan röportajı İbraniceye çeviren İsrail gazetesi Haaretz, romanın muhtemel İbranice çevirisine dair ek bilgileri de yazıya eklemişti.
Haaretz'in haberine göre Rooney'in menajeri Tracy Bohan, yazarın Modan'ın çeviri teklifini geri çevirdiğini doğruladı.
Haberde ayrıca Rooney'in temsilcisinin Modan'a, yazarın İsrail'e yönelik kültürel boykot hareketini desteklemesi sebebiyle bahse konu talebin reddedildiğini söylediği de öne sürüldü.
Yayınevinin sözcüsü The Daily Telegraph'a yaptığı açıklamada Beautiful World'ü yayımlamayacaklarını teyit etti fakat bunun yazarın boykotundan kaynaklandığını doğrulamadı.
Rooney, kararı hakkında bir açıklama yayımladı ve Filistin'in yanında olmak için Modan'a yayın haklarının verilmesini reddettiğini doğruladı. Fakat yazar, tercümesi yapılmış romanın "BDS (Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar) hareketinin kurumsal yönergeleriyle uyumlu olacak şekilde" yayımlanmasından "gurur" duyacağını belirtti. 
Daha önce de sanat dünyasının dört bir yanından birçok önde gelen isim Filistin'i desteklemek amacıyla İsrail'e kültürel boykot uygulama taahhüdünde bulunmuştu.
Mayısta, Pink Floyd'dan Roger Waters dahil 600 müzisyen, diğer sanatçı arkadaşlarından "özgür bir Filistin" elde edilene kadar İsrail'de sahne almaktan kaçınmalarını isteyen bir açık mektup yayımlamıştı.
Öte yandan, kapsamlı bir kültürel boykot fikri İsrail devletinin birçok eleştirmeni arasında bile tartışmalı bir konu olmayı sürdürüyor.



Daniel Craig, James Bond rolünü neden ilk önce reddettiğini anlattı

Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)
Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)
TT

Daniel Craig, James Bond rolünü neden ilk önce reddettiğini anlattı

Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)
Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)

Daniel Craig, James Bond'u oynamayı başlangıçta reddettiğini çünkü bunun sinema sektöründeki diğer fırsatları sınırlayabileceğinden korktuğunu açıkladı.

56 yaşındaki aktör, 2006 yapımı Casino Royale'den 2021 yapımı Ölmek İçin Zaman Yok'a (No Time To Die) kadar 5 filmde 007'yi canlandırdı. Ancak efsanevi casus rolünü üstlenme konusunda çekinceleri olduğunu itiraf etti.

Hollywood Reporter'ın Awards Chatter Podcast'ine konuk olan Craig'e, Bond rolünü kabul ederken gergin olup olmadığı soruldu. 

Britanyalı aktör, "Evet, kesinlikle. Bu yüzden geri çevirdim" diye açıkladı. 

Yani, 'Hayır' dedim. O sırada ortada bir senaryo yoktu. 'Senaryoyu görmeden bir karar vermem mümkün değil' diyordum.

Rolün hayatını nasıl değiştireceğinden korktuğunu itiraf eden Craig, "O zamanlar epey iyi kazanıyordum, yani hayatımı o zamanlar yaptığım şeyi yaparak geçirseydim, çok daha mutlu olurdum" diye ekledi.

Ama bu gerçekten de öyle bir şeydi ki... Yani sürekli James Bond'u oynamak mı?

Craig, Bond filmleri arasında Direniş (Defiance) ve Kovboylar ve Uzaylılar (Cowboys and Aliens) gibi yapımlarda da rol aldı. Ama bir oyuncu olarak çok yönlülüğünü sergileme çabasının onu tükettiğini de ifade etti.

"Bond sizin hayatınız"

"Sanırım kendimi kanıtlamak zorunda olduğumu hissettim" diyen Craig, ekledi: 

Bir süre sonra bunu yapacak enerjiye sahip olmadığımı fark ettim. Bunu Diriliş gibi filmleri eleştirmek için söylemedim çünkü onlarla gurur duyuyorum. Ama Bond sizin hayatınız. Her bir film hayatınızdan yaklaşık iki yıl çalıyor. 6 aydan fazla bir süre evden uzak kalıyorsunuz. Ve dünyaya çeşitli rolleri oynayabiliyor olduğumu kanıtlama ihtiyacı yüzünden başka filmleri araya sıkıştırma fikri biraz saçma, bu yüzden bunu yapmayı bıraktım.

Craig, son olarak Beni Adınla Çağır'ın (Call me By Your Name) İtalyan yönetmeni Luca Guadagnino'nun yeni filmi Queer'de oynadı.

William S. Burroughs'un 1985 tarihli romanından uyarlanan film, küçük Amerikan topluluğunun diğer üyeleriyle birkaç temas dışında günlerini neredeyse tamamen yalnız geçiren Amerikalı göçmen Lee'yi merkeze alıyor.  

Geçen hafta, filmin ABD'deki sınırlı gösteriminin tanıtımı sırasında New Yorker'a konuşan Craig, Bond'u oynamakla ilgili en büyük çekincelerinden birinin serideki erkeklik anlatısı olduğunu söylemişti.

Queer, bu yıl ikinci kez düzenlenmesi ve 7 Kasım'da başlaması planlanan MUBI FEST'in açılış filmi olacaktı. 

İki eşcinsel erkeğin aşkını anlatan filmin gösterimi, "toplum barışını tehlikeye atacak provokatif içerik taşıdığı" gerekçesiyle Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklanmıştı.

Independent Türkçe, Deadline, New Yorker, Daily Mail, Hollywood Reporter