Polonya, Türkiye'den yeni silah sistemleri alacak

Polonya'nın, yeni silah sistemleri almak üzere bir heyeti Türkiye'ye göndereceği belirtildi.

AA
AA
TT

Polonya, Türkiye'den yeni silah sistemleri alacak

AA
AA

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, resmi ziyaret kapsamında geldiği Polonya'da Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak ile önce baş başa görüştü, ardından heyetler arası görüşmeye başkanlık etti. Görüşmelerin ardından iki bakan, Polonya Savunma Bakanlığında ortak basın toplantısı düzenledi.
"Değerli dostum" diye hitap ettiği Blaszczak'a gösterilen misafirperverlikten dolayı teşekkür ederek sözlerine başlayan Bakan Akar, Türkiye ve Polonya arasında köklü tarihi geçmiş ve ortak değerler bulunduğunu belirtti. İki ülkenin NATO içindeki stratejik iş birliğine dikkati çeken Akar, "İki NATO müttefiki olarak yaptığımız çalışmaların daha da gelişmesi için elimizden gelen gayreti göstermeye devam ediyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanlarımızın yaptığı çalışma, çizdiği çerçeve bizim için son derece aydınlatıcı ve yol gösterici olmuştur." diye konuştu.
Polonya Savunma Bakanı Blaszczak ile mayısta Türkiye'de bir araya geldiklerini anımsatan Akar, şunları söyledi:
"Çalışmalarımızı geliştirmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bir taraftan bakanlar düzeyinde çalışmalarımızı sürdürürken diğer taraftan askeri diyalog toplantılarının yapılacağını, bunun da ötesinde yüksek düzeyli stratejik konseyin toplanacağını da belirtmek isterim. NATO çerçevesinde yaptığımız çalışmalar kapsamında Polonya'daki çok uluslu kolordu ve çok uluslu tümen için katkılarımızı sürdürmeye devam ediyoruz."
"Barış ve istikrarın hakim olması için gayret gösteriyoruz"
Polonya'nın NATO çerçevesinde sağladığı desteğe teşekkür eden Akar, "Hava polisliği misyonu kapsamında bizim uçaklarımız da temmuzdan eylüle kadar burada Polonya Silahlı Kuvvetleri unsurları ile birlikte başarıyla görev yaptı." dedi.
Akar, görüşmelerde hem askeri eğitim iş birliği konusundaki çalışmaları hem de savunma sanayisi alanındaki iş birliği konularını değerlendirme fırsatı bulduklarını belirterek "Önümüzdeki günlerde imzalayacağımız askeri çerçeve anlaşması ile birlikte ilişkilerimiz çok daha süratlenecektir." ifadesini kullandı.
Polonya ve Türkiye'nin bu alanlardaki potansiyeline vurgu yapan Akar, şunları kaydetti:
"Bu potansiyelden ortaya çıkacak sinerjiyle birlikte ülkelerimizin güvenliği ve silahlı kuvvetlerimizin gelişmesi için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz. Bu şekliyle sadece kendimiz için değil aynı zamanda NATO ve bölge için de önemli katkılar sağlayacağımıza inanıyorum. Benzer bir yaklaşım içinde Karadeniz'de, Ege'de, Doğu Akdeniz'de barışın ve istikrarın hakim olması için gayret gösteriyoruz."
Bu konuda Türkiye ve Polonya'nın benzer düşünceleri taşıdığını dile getiren Akar, şu açıklamalarda bulundu:
"Amacımız ülkelerimizin ve bölgenin güven ve istikrar içinde olmasıdır. Buna katkı sağlamak için çalışıyoruz. Karşılıklı olarak personel değişimi yapmak suretiyle personelimizin olabildiğince güçlenmesine gayret göstereceğiz. Savunma sanayisi konusunda da ülkelerimizin sahip olduğu potansiyelden en üst düzeyde yararlanmak suretiyle silahlı kuvvetlerimizin ihtiyaçlarının, silah, araç gereç ve donanımın olabildiğince yerli ve milli olarak sağlanmasına çalışacağız. Son derece olumlu ve yapıcı gündemle yaptığımız çalışmaların sadece ülkelerimiz için değil aynı zamanda NATO için de önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Türkiye için AB tam üyeliği stratejik bir hedeftir. Bu konudaki desteklerinden dolayı Polonya'ya teşekkür ediyorum."
Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak
Polonya Savunma Bakanı Blaszczak, Akar'ı Polonya'da ağırlamaktan ve yaptıkları görüşmelerden duyduğu memnuniyeti aktararak sözlerine başladı. Polonya ve Türkiye arasında 600 seneye dayanan tarihi ilişkiler olduğunu belirten Blaszczak, "İki ülke arasında sadece NATO içinde değil farklı alanlarda da iş birliği söz konusu. Cumhurbaşkanı Sayın Duda'nın Türkiye ziyareti sırasında iki ülke arasında iş birliği konusunda imzalanan anlaşmalar ve insansız hava araçlarının satın alınması bu iş birliğinin somut göstergesidir." diye konuştu.
Türkiye ve Polonya arasındaki askeri iş birliğinin sadece savunma sanayisi ile sınırlı olmadığını, eğitim alanında da önemli iş birliği bulunduğunu dile getiren Blaszczak, bunun daha da artacağına yönelik inancını ifade etti. Blaszczak, "Yakında Polonya'dan bir heyet, silah sistemleri satın alınması ve teknolojik tecrübe paylaşımı için tekrar Türkiye'ye gidecek." diye konuştu.



İran'ın sınır bölgesinde düzenlenen bir saldırıda 3 Devrim Muhafızı öldürüldü

Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)
Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)
TT

İran'ın sınır bölgesinde düzenlenen bir saldırıda 3 Devrim Muhafızı öldürüldü

Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)
Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)

İran'ın Tesnim haber ajansının haberine göre İran'ın güneydoğusundaki sınır bölgesinde "terörist gruplar" tarafından düzenlenen bir saldırıda üç Devrim Muhafızı öldürüldü.


Fransa, Hamas'ın Avrupa fonlarını kullanmış olabileceğine dair soruşturma çağrısında bulundu

Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)
Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)
TT

Fransa, Hamas'ın Avrupa fonlarını kullanmış olabileceğine dair soruşturma çağrısında bulundu

Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)
Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)

Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad, Avrupa Komisyonu’ndan, Avrupa fonlarının bazı sivil toplum kuruluşları (STK) üzerinden Hamas’a aktarılmış olabileceği iddiaları hakkında soruşturma başlatılmasını talep etti.

AFP'nin eriştiği mektup, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile Avrupa Komisyonu üyeleri Dubravka Suica, Michael McGrath ve Magnus Brunner’a gönderildi. Haddad mektupta, “Son zamanlarda Hamas’ın 2020’den beri Filistin topraklarında faaliyet gösteren STK’lara ve uluslararası kuruluşlara kısıtlamalar getirdiğine dair şüpheler hakkında bilgilendirildim” ifadesini kullandı.

Haddad, söz konusu bilgilerin, Avrupa fonlarının bütünlüğü ve Avrupa vergi mükelleflerinin korunması açısından ciddi kaygılar yarattığını belirterek, katkıların yalnızca insani amaçlarla kullanıldığından emin olunması gerektiğini söyledi. AB’nin, Handicap International, Norveç Mülteci Konseyi (NRC) ve International Medical Corps gibi bazı insani yardım kuruluşlarına bağışçı olduğunu da hatırlattı.

Geçtiğimiz mayıs ayında Haddad, Avrupa fonlarının ‘antisemitizmle bağlantılı ya da aşırılık yanlısı gruplara’ gitmemesi için Brüksel’den denetimlerin güçlendirilmesini talep etmişti.

Haddad, mektubunda Fransa’nın Avusturya ve Hollanda ile birlikte Avrupa düzeyinde, ‘AB fonlarından yararlananların Avrupa değerlerine bağlılığını güvence altına almayı’ amaçlayan öneriler sunduğunu hatırlattı.

Haddad, “Fransa, yapıları Hamas ağlarının bir tür müdahalesi altında kalmış olabilecek insani amaçlı kuruluşlara Avrupa fonu sağlamayı kabul edilemez bulmaktadır” dedi.

Haddad ayrıca, uluslararası kuruluşların insani hizmetlerini sürdürebilmek için ‘AB düzeyinde terör örgütü olarak tanımlanan bir yapının desteğini kabul etmek zorunda bırakılmaması gerektiğini’ vurgulayarak bu iddialara ilişkin ‘tam kapsamlı bir soruşturma’ yapılması çağrısında bulundu.

Fransa, şeffaflığın artırılması ve fonların kontrolü için yeni mekanizmalar oluşturulmasının yanı sıra, daha güçlü bir fon askıya alma sistemi de talep etti.

Haddad sözlerini, “Avrupa değerleri ve haklarına yönelik bu dış manipülasyonlar karşısında, AB’nin, kurumlarının ve operatörlerinin, ayrıca üye devletlerin teyakkuzunu iki katına çıkarması gerekir” diyerek tamamladı.


Kanserli mutasyona sahip bir sperm donörü, Avrupa'da 197 çocuğun babası oldu

Laboratuvarda dondurulmuş sperm örnekleri, azot çözeltisi içeren soğutmalı bir kapta saklanıyor (Arşiv- Reuters)
Laboratuvarda dondurulmuş sperm örnekleri, azot çözeltisi içeren soğutmalı bir kapta saklanıyor (Arşiv- Reuters)
TT

Kanserli mutasyona sahip bir sperm donörü, Avrupa'da 197 çocuğun babası oldu

Laboratuvarda dondurulmuş sperm örnekleri, azot çözeltisi içeren soğutmalı bir kapta saklanıyor (Arşiv- Reuters)
Laboratuvarda dondurulmuş sperm örnekleri, azot çözeltisi içeren soğutmalı bir kapta saklanıyor (Arşiv- Reuters)

Yapılan kapsamlı bir soruşturma, kanser riskini büyük ölçüde artıran gen mutasyonunu farkında olmadan taşıyan bir sperm bağışçısının, Avrupa genelinde en az 197 çocuğun babası olduğunu ortaya çıkardı.

Çocukların bir kısmı zaten hayatını kaybetti ve bu mutasyonu miras alanların sadece küçük bir yüzdesi kanserden kurtulabiliyor.

Sperm İngiltere'deki kliniklere satılmadı, ancak BBC, konu hakkında bilgilendirilen çok az sayıda İngiliz ailenin Danimarka'da kısırlık tedavisi görürken donörün spermini kullandığını doğruladı.

Danimarka'daki Avrupa sperm bankası, sperm satışından sorumlu kurum olarak, etkilenen ailelere "en derin taziyelerini" iletti ve spermlerin bazı ülkelerde çok sayıda çocuğun babası olmak için kullanıldığını kabul etti.

Soruşturma, Avrupa Yayın Birliği'nin araştırmacı gazetecilik ağı kapsamında BBC de dahil olmak üzere 14 kamu yayın kuruluşu tarafından yürütüldü.

Sperm, 2005 yılında öğrenciyken bağış yapması karşılığında para alan anonim bir adamdan geldi. Spermi daha sonra yaklaşık 17 yıl boyunca kadınlar tarafından kullanıldı.

BBC'ye göre, adam sağlıklıydı ve bağışçılar için gerekli tüm tarama testlerinden geçmişti. Ancak, doğumundan önce bazı hücrelerinin DNA'sında bir mutasyon meydana gelmiş ve hücrelerin kanserleşmesini önlemede hayati rol oynayan TP53 genine zarar vermişti.

Donörlerin çoğu tehlikeli TP53 genini taşımamaktadır, ancak spermlerinin %20'sine kadarında bu gen bulunmaktadır. Bununla birlikte, enfekte spermden doğan her çocuk, bu mutasyonu tüm hücrelerinde taşıyacaktır.

Şarku’l Avsat’ın BBC'den aktardığına göre Londra'daki Kanser Araştırma Enstitüsü'nde kanser genetiği uzmanı olan Profesör Claire Turnbull şunları söyledi: "Bu yıkıcı bir teşhis. Herhangi bir aile için son derece zor bir teşhis. Çünkü bu riski ömür boyu taşımak zorunda kalma yükünü omuzlarına yüklüyor ki. bu şüphesiz yıkıcıdır."

Tümörleri tespit etmek amacıyla vücut ve beyin için yıllık MR taramaları ve karın ultrasonları yapılmaktadır. Kadınlar genellikle kanser riskini azaltmak için memelerini aldırmayı tercih ederler.

Avrupa Sperm Bankası, "donörün kendisinin ve aile üyelerinin etkilenmediğini" ve bu tür bir mutasyonun "genetik testlerle önleyici olarak tespit edilemeyeceğini" belirtti. Ayrıca, spermde sorun keşfedilir keşfedilmez donörü "bloke ettiklerini" belirttiler.

Sperm bağışı sonucu kanser gelişen çocukları tedavi eden doktorlar, bu yıl Avrupa İnsan Genetiği Derneği konferansında endişelerini dile getirerek, o zamana kadar bilinen 67 vakadan 23'ünde genetik mutasyon tespit ettiklerini bildirdiler. Bu çocukların onuna zaten kanser teşhisi konmuştu.

Bilgi talepleri ve doktorlar ile hastalarla yapılan görüşmeler sonucunda, bağışçılardan doğan çocuk sayısının çok daha fazla olduğunu keşfettik.

Sayı en az 197 çocuk, ancak tüm ülkelerden veri henüz alınmadığı için bu nihai sayı olmayabilir. Ayrıca kaç çocuğun bu ciddi genetik mutasyonu miras aldığı da bilinmiyor.