Hizbullah, dünkü Beyrut saldırısının ABD ve bazı Arap ülkelerince desteklenen planın parçası olduğunu savundu

Lübnan Hizbullah'ı, Beyrut'ta Şiilere ateş açanların Hristiyan Lübnan Güçleri Koalisyonu mensubu olduklarını belirterek, olayın ABD tarafından yürütülen ve bazı Arap ülkelerince de desteklenen bir planın parçası olduğu açıklamasında bulundu.

Beyrut'taki çatışmalarda öldürülenlerin cenazesinden (AP)
Beyrut'taki çatışmalarda öldürülenlerin cenazesinden (AP)
TT

Hizbullah, dünkü Beyrut saldırısının ABD ve bazı Arap ülkelerince desteklenen planın parçası olduğunu savundu

Beyrut'taki çatışmalarda öldürülenlerin cenazesinden (AP)
Beyrut'taki çatışmalarda öldürülenlerin cenazesinden (AP)

Lübnan Hizbullah'ı Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin, dün başkent Beyrut'taki Şiilere ateş açanların Hristiyan Lübnan Güçleri Koalisyonu mensubu olduklarını belirterek, olayın ABD tarafından yürütülen ve bazı Arap ülkelerince de desteklenen bir planın parçası olduğunu ileri sürdü.
Safiyuddin, Beyrut'un Tayyune bölgesindeki Şii göstericiler üzerine ateş açılması sonucu öldürülenler için düzenlenen defin töreninde konuştu.
Saldırının arkasında yatan asıl nedenin ülkeyi bir iç savaşa sürüklemek olduğunu savunan Safiyuddin, "Bugün, Lübnan Güçleri'nin ülkede yeniden bir iç savaşın çıkması için sebepler arayışında olduğunu söylemek abartı değil." ifadelerini kullandı.
Hizbullah yetkilisi dünkü olayın ABD tarafından yürütülen ve bazı Arap ülkelerince desteklenen bir planın parçası olduğunu ileri sürdü.
Tayyune saldırısında hayatını kaybedenlerden 4'ünün cenazesi, Safiyuddin'in konuşmasının ardından binlerce kişinin katılımıyla toprağa verildi.
Defin sırasında Hizbullah milisleri, ellerindeki ağır silahlarla Beyrut kent merkezindeki tören alanında havaya ateş açtı. 

Beyrut'ta dün yaşananlar
Lübnan'da Şii Hizbullah ve Emel Hareketi destekçilerinin Beyrut Limanı'nda geçen yıl meydana gelen patlamayı soruşturan Hristiyan hakim Tarık el-Bitar'ın yerine başkasının atanması talebiyle dün Beyrut Adalet Sarayı'na yürüdüğü sırada göstericilerin üzerine ateş açılmış, olayda 7 kişinin öldüğü, 31 kişinin yaralandığı bildirilmişti.
Saldırı Beyrut'un Et-Tayyuna bölgesinde gerçekleşirken olaylar daha sonra Hristiyanların yaşadığı Ayn er-Rumana ve Şiilerin yaşadığı Eş-Şiyah mahallelerinin kesiştiği noktalarda yaklaşık 5 saat boyunca devam etmişti.
Hizbullah ve Emel Hareketi, destekçilerinin üzerine ateş açılmasından Hristiyan Lübnan Güçleri Partisine bağlı silahlı grupları sorumlu tutmuştu.
Lübnan Güçleri Partisi ise Hizbullah ve Emel Hareketinin suçlamalarından sonra yaptığı açıklamada, "Hizbullah’ın ülkede düştüğü zor durumdan kurtulmak için acı olayları fırsata çevirmek üzere suçlayıcı bir tutum sergilediğini" savunmuştu.
Lübnan hükümeti, başkent Beyrut'ta göstericiler üzerine ateş açılması sonucu ölenler için bir günlük yas ilan etmişti.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.