ABD, Libya Seçim Komisyonu’nu destekleme sözü verdi

Sirte’de 6 yıl önce düzenlenen terör saldırılarında yer alan bir DEAŞ üyesi tutuklandı.

ABD’in Libya Özel Temsilcisi Richard Norland (solda) ve Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayeh. (ABD Büyükelçiliği)
ABD’in Libya Özel Temsilcisi Richard Norland (solda) ve Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayeh. (ABD Büyükelçiliği)
TT

ABD, Libya Seçim Komisyonu’nu destekleme sözü verdi

ABD’in Libya Özel Temsilcisi Richard Norland (solda) ve Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayeh. (ABD Büyükelçiliği)
ABD’in Libya Özel Temsilcisi Richard Norland (solda) ve Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayeh. (ABD Büyükelçiliği)

ABD, Libya’da seçimlerin bu yıl bitmeden önce, zamanında tamamlamasına yardımcı olmak için Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu’na desteğini sürdürme sözü verdi.
ABD’nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland ve Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayeh arasında gerekleşen görüşmede, kurumun ülkeyi 24 Aralık’ta yapılması planlanan seçimlere hazırlamada oynadığı rol ele alındı. Norland, 15 Ekim’de yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“ABD, tüm Libyalılar adına Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu’nun görevini desteklemeye devam ediyor. Libyalıların yaklaşan seçimlerde oy kullanma ve tüm ülkeyi istikrara ve refaha yakınlaştırmak için güneye, doğuya ve batıya yönelik attığı doğru adımlar bizi cesaretlendiriyor.”
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ABD’nin söz konusu hamlesiyle eş zamanlı olarak, geçen perşembe günü Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile bir araya geldi. Görüşmenin gündeminde Libya vardı. Mısır Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Büyükelçi Bessam Radi’ye göre tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin ülkeden çıkarılmasının yanı sıra seçimlerin zamanında yapılabilmesi için Libya’daki siyasi sürecin desteklenmesi konusunda uzlaşı sağlandı.
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, her türden bölünmeyi engellemek amacıyla, doğu şehirlerden siyasi, yerel ve toplumsal oluşumlarla görüşmek üzere planlanan ziyaretler kapsamında Tobruk’a gitti. Ziyaret, Başbakan Yardımcısı Hüseyin el-Katrani, bazı bakanlar, hükümet üyeleri ve doğu bölgesinin belediye başkanları tarafından yayınlanan ve ‘kaynakların üç bölge (Sirenayka, Fizan ve Trablus) arasında doğru yasal yöntemler yoluyla adil bir şekilde dağıtılmamasını’ eleştiren bir açıklamanın ardından geldi.
Menfi’ye yakın kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığı bilgilere göre Menfi, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Ulusal Ordu (LUO) komutasından sorumlu Başkomutan Korgeneral Abdurrazık en-Nazuri ile bir araya gelmeyi planlıyor. Kaynaklar görüşmede seçim süreci de dahil olmak üzere bir dizi meselenin ve ‘Ulusal Birlik’ hükümetine alternatif bir hükümet hazırlandığına dair söylentilerin ele alınacağını aktardılar.
Öte yandan güvenlik güçleri, altı yıl önce Sirte’de bir terör operasyonuna karışan DEAŞ’a mensup bir Tunusluyu tutukladı.

Operasyonlar sürüyor
Libya İç Güvenlik Birimi, 15 Ekim’de bir DEAŞ üyesinin tutuklandığını açıkladı. Zanlının, örgüt unsurlarını ülkeye getirmek ve Libya-Tunus sınırındaki hareketlerini kolaylaştırmakla suçlandığı belirtildi. Gözaltına alınan Ömer İzeddin adlı DEAŞ üyesi, bir video kaydında Tunus uyruklu olduğunu ve Sirte kentinin güneyinde örgütün başlattığı kanlı bir saldırıya katıldığını söylemişti. Zanlı, 6 yıldan uzun bir süre önce 4 kişiyi öldürdüğünü ve çok sayıda Libyalıyı da yaraladığını açıkladı.
İzzeddin, Tatavin şehrine mensup olduğunu ve Belkacem ve Salah adlı iki erkek kardeşiyle birlikte Tunus’ta DEAŞ’a biat ettiğini belirtti. Zanlı, Belkasım’ın daha önce örgütün Sabratha’dahi karargahına düzenlenen bir hava saldırısında ve Salah’ın ise 2016 yılında Ben Gardane’de düzenlenen bir saldırıda öldüğü bilgisini verdi. Ömer İzeddin, DEAŞ tarafından Bi’r Başul ve Bi’r Şalik arasını birbirine bağlayan rota üzerinden Tunus’tan Libya’ya (veya tam tersi) savaşçı kaçakçılığı yapmakla görevlendirildiğini de itiraf etti.



Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.


İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
TT

İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)

Yerel medya bugün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeybatısında açtığı ateş sonucu bir Filistinlinin öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin haber ajansı (WAFA), İsrail güçlerinin bölge yakınlarında bir grup sivili hedef aldığını, bunun sonucunda çok sayıda ölenler ve yaralananların olduğunu bildirdi.