Türkiye'de geçen yıl en fazla satılan ilaç 'ağrı kesiciler' oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye'de geçen yıl en fazla satılan ilaç 'ağrı kesiciler' oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca yayımlanan Türkiye İlaç Pazarı Gözlem Raporu'na göre, 2020'de elden satılan, SGK ve özel sigortalar tarafından karşılanan ilk 20 ilaç arasında ilk sıraları ağrı kesiciler ve romatizma ilaçları aldı.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca (TİTCK) yayımlanan rapora göre, 2020'de en fazla satılan ilaçlar arasında ağrı kesiciler ve romatizma tedavisinde kullanılanlar ilk sıraları aldı.
TİTCK tarafından 8'incisi yayımlanan Türkiye İlaç Pazarı Gözlem Raporu'nda, Türkiye pazarında yer alan ilaçların 2020'de kutu ve TL bazında satış hacimleri ve satış değerleri incelendi.
Ayrıca eczanelerde elden satılan, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve özel sigortalar tarafından karşılanan, satış hacmi sıralamasında ilk 20 sırada yer alan ilaçlara ait veriler de rapora yansıtıldı.
Quintiles and IMS Health (IQVIA) ve İlaç Takip Sistemi (İTS) veri tabanlarından faydalanılarak hazırlanan rapora göre, 2015'te 18,08 milyar lira olan Türkiye ilaç pazarı, 2020'de 50,39 milyar liralık satış değerine ulaştı.
2015'te 2,1 milyar kutu olan satış hacminin 2020'de 2,27 milyar kutuya yükseldiği fakat bu oranın 2019'a göre düşüş gösterdiği gözlendi. 2019'da Türkiye'de 2,41 milyar kutu satış hacmi elde edilmişti.

En çok satılan ilk 20 ilaç
Türkiye genelinde önceki sene toplamda ve elden satılan, SGK ile özel sigortalar tarafından karşılanan ilk 20 ilaç arasında ilk üç sırayı, ağrı kesici özellikli ilaçlar ile romatizma tedavisinde kullanılan ilaçlar aldı.
Elden satılan ilaçlar arasında ağrı kesici özellikli olanların oranı yüzde 35'e ulaşırken bunu yüzde 30,2 ile romatizma tedavisinde kullanılanlar ile antiinflamatuvar ilaçlar izledi. Üçüncü sırada ise kanın pıhtılaşmasını engelleyen "antitrombotik" ilaçlar yer aldı.
SGK'nin karşıladığı ilaçlar arasında ise genel besin ilaçları (yüzde 21,6), kan pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlar (yüzde 17,7) ve ağrı kesiciler (yüzde 14,3) ilk üç sıraya yerleşti.
Özel sigortalarca karşılanan ilaçlar arasında antiinflamatuvar ve romatizma tedavisinde kullanılanların yüzde 14,7 ile birinci sırada, sistemik kullanılan antibakteriyellerin yüzde 11,6 ile ikinci sırada, antitrombotik ilaçların ise üçüncü sırada olduğu görüldü.

SGK'nin ilk 20 ilaç için ödediği miktar 2 milyar lirayı aştı
Rapora göre, Türkiye'de 2020'de satılan ilaçların yüzde 76,57'si SGK, yüzde 1,1'i özel sigortalar tarafından karşılanırken, yüzde 22,32'si ise elden satış olarak gerçekleşti.
Toplam kutu satışı en yüksek ilk 20 ilaca SGK tarafından 2020'de ödenen miktar, 2 milyar 201 milyon 766 bin 772 lira oldu. Elden satılan ilaçların toplam karşılığı 857 milyon 223 bin 198 liraya ulaşırken, özel sigortalarca karşılanan ilaçların bedeli 29 milyon 793 bin 175 lira olarak rapora yansıdı.

Biyoteknolojik ilaçların satış değeri iki kat arttı
Raporda, Sağlık Bakanlığınca stratejik ürün olarak değerlendirilen ve yatırım teşviklerinin ana konularından olan biyoteknolojik ilaçların pazar durumları 2015 ve 2020 yıllarını kapsayacak şekilde incelendi.
Buna göre, 2015'te 3,05 milyar lira satış değeri gösteren biyoteknolojik ilaçlar, 2020'de yaklaşık 2 kat artış göstererek 8,85 milyar liraya ulaştı. 2020'de biyoteknolojik ilaç pazarının toplam ilaç pazarı içindeki payı ise yüzde 17,6 oldu.
2020'de satış değeri açısından değerlendirildiğinde imal pazarı, 2019'a göre 2020'de yüzde 54'lük artış gösterdi. Satış hacmi açısından ilk 20 sıraya giren ruhsatlı biyoteknolojik ürünlerin SGK ve özel sigortalar tarafından karşılanan satış hacimleri sırasıyla 23 milyon 558 bin 859 kutu ve 150 bin 686 kutu oldu. Elden satış hacmi ise 1 milyon 278 bin 195 kutu olarak gerçekleşti.
Bu ürünlerin yüzde 63,7'sini "diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar" oluşturdu.
Öte yandan 2020 satış hacimlerine göre ilk 20 biyobenzer ilaç arasında ilk 5 sırayı yüzde 89,3'lük oran ile antitrombotik ilaçlar aldı.



İzleyiciler beğendi: Avatar 3 gişede umduğunu bulabildi mi?

Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)
Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)
TT

İzleyiciler beğendi: Avatar 3 gişede umduğunu bulabildi mi?

Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)
Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)

James Cameron'ın merakla beklenen filmi Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash), açılış gününde 36,5 milyon dolarlık hasılat elde etti. 

Hızlı bir başlangıç yapan bilimkurgu, Kuzey Amerika'da 85–95 milyon dolarlık bir açılışa doğru ilerliyor. Cuma günkü gişe gelirinin yaklaşık 11 milyon doları ön gösterimlerden geldi.

Dünya genelinde ise bazı pazarlarda hafta ortasında gösterime giren film, şimdiden 100 milyon dolar barajını aştı. Bu rakama, Çin'deki 17 milyon dolarlık dikkat çekici açılış günü hasılatı da dahil. 

Erkek izleyici ağırlıklı filme yönelik seyirci geri dönüşleri son derece olumlu. Yaklaşık üç buçuk saatlik süresine rağmen film, önceki iki yapımda olduğu gibi izleyici anketi şirketi CinemaScore'dan A notu aldı.

Cameron'ın çığır açan serisinin üçüncü halkası, 2022 yapımı Avatar: Suyun Yolu'ndaki (Avatar: The Way of Water) olayların ardından yeniden Pandora'ya dönüyor ve "Kül Halkı" diye bilinen Na'vi kabilesini tanıtıyor. 

Avatar: Suyun Yolu, 2022'de 134 milyon dolarlık bir açılış yapmıştı. Ancak bu rakamda, ilk Avatar'ın 2009'da gösterime girmesinden bu yana biriken yoğun talebin de payı vardı. 

İlk Avatar filmi, 2009'da 77 milyon dolarlık açılışına rağmen başlangıçta sert eleştirilerle karşılaşmıştı. Ancak bu tepkiler kısa sürede yerini güçlü bir ivmeye bırakmış ve film, 2,97 milyar dolarlık küresel hasılatla tüm zamanların en çok kazanan filmi olmuştu. 

Avatar hâlâ bu unvanı elinde tutarken, onu Marvel imzalı Avengers: Endgame ve Cameron'ın diğer iki filmi Suyun Yolu'yla Titanik (Titanic) izliyor.

Ateş ve Kül'de Sam Worthington, Zoe Saldaña, Stephen Lang, Sigourney Weaver, Joel David Moore, CCH Pounder ve Giovanni Ribisi yeniden karşımıza çıkıyor.

Suyun Yolu'nda rol alan Kate Winslet ve Cliff Curtis de yeniden kadroda. Seriye bu filmle katılan Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı; David Thewlis ise Peylak'ı canlandırıyor.

Seride Avatar 4'ün 2029'da, Avatar 5'in ise 2031'de vizyona girmesi planlanıyor.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter


Norveç yapımı komedi 5 yıl aradan sonra Netflix'e döndü

Lise çağından beri oyunculuk yapan 38 yaşındaki Norveçli aktris Ida Elise Broch, suç dizisi Lilyhammer'la da tanınıyor (Netflix)
Lise çağından beri oyunculuk yapan 38 yaşındaki Norveçli aktris Ida Elise Broch, suç dizisi Lilyhammer'la da tanınıyor (Netflix)
TT

Norveç yapımı komedi 5 yıl aradan sonra Netflix'e döndü

Lise çağından beri oyunculuk yapan 38 yaşındaki Norveçli aktris Ida Elise Broch, suç dizisi Lilyhammer'la da tanınıyor (Netflix)
Lise çağından beri oyunculuk yapan 38 yaşındaki Norveçli aktris Ida Elise Broch, suç dizisi Lilyhammer'la da tanınıyor (Netflix)

5 yıllık uzun bekleyiş sona erdi ve Netflix'in Noel ve yılbaşı temalı hit dizisi Home for Christmas'ın üçüncü sezonu platformun kataloğuna eklendi. 

İlk olarak 2019–2020'de yayımlanan ve geniş bir izleyici kitlesine ulaşan dizi, Ida Elise Broch'un canlandırdığı Johanne'in, ailesinin her yıl düzenlediği Noel yemeğine yanında götürebileceği bir partner bulma çabasını konu alıyor.

Netflix, 18 yaş altına uygun olmadığını belirttiği komedi dizisinin konusunu şöyle özetliyor:

30'lu yaşlarındaki Johanne, Noel'de hem aşk hayatıyla hem de aile dramalarıyla uğraşırken bağ kurma arayışında eski sevgilileriyle yeni ilişkiler arasında gidip gelir.

Norveç yapımı romantik drama, ilk yayımlandığında izleyicilerden büyük ilgi görmüş, pek çok hayran diziyi olumlu yorumlarla karşılamıştı. Bir izleyici diziyi "inanılmaz derecede sevimli" diye tanımlarken, bir diğeri finaline "aşık olduğunu" söylemişti.

Dizi, aradan geçen yıllara rağmen popülerliğini korumaya devam etti. İzleyiciler üç sezonluk yapımı "mükemmel bir yılbaşı maratonu" diye tanımlıyor. 

Bir hayran, "Noel'de izlemek ve yeniden seyretmek adına ideal, rahatlatıcı bir dizi" derken, bir diğeri "Tam anlamıyla kusursuz bir yılbaşı maratonu" ifadelerini kullandı. 

Bir seyirci ise, "Önceki sezonları birkaç yıl önce izlemiştim. Kesinlikle tavsiye ederim" diye yazdı.

Başka bir hayran da coşkusunu şöyle dile getirdi: 

Bu açık ara şimdiye kadar yapılmış en iyi Noel temalı dizi. Biraz huzur bulmak için yeniden izlemeyi düşünüyordum ve tesadüfen yeni sezonun yayına girdiğini öğrendim! Bu harika bir haber.

Eleştirmenler de diziden memnun görünüyor. Decider, izleyicilere diziyi seyretmelerini önererek, "Home for Christmas, sürekli bekar olmanın karmaşık duygularını gerçekçi biçimde ele alan ama aynı zamanda zekice ve tatmin edici bir mutlu son sunan, üst düzey bir romantik komedi" yorumunu yaptı.

But Why Tho? sitesinde yayımlanan 10 üzerinden 8 puanlık değerlendirmede ise şu ifadeler yer aldı: 

Ida Elise Broch'un canlandırdığı Johanne, sonunda mutlu sonu hak eden, fazlasıyla tanıdık ama sahici bir karakter karakter.

Independent Türkçe, HELLO!, Decider, But Why Tho?


Popüler dizinin hayranları tepkili: Zorla yapılmış

36 yaşındaki Lily Collins'in başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)
36 yaşındaki Lily Collins'in başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)
TT

Popüler dizinin hayranları tepkili: Zorla yapılmış

36 yaşındaki Lily Collins'in başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)
36 yaşındaki Lily Collins'in başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)

Netflix'in popüler dizisi Emily in Paris eski ışıltısını kaybetmiş gibi görünüyor.

Dizinin 5. sezonunun perşembe günü yayımlanmasının ardından hayranlar, sosyal medyaya akın ederek diziyi eleştirdi. 

"Anlatacak hikaye kalmamış"

Bazı izleyiciler, yeni sezonun "zorla yapılmış" hissettirdiğini ve "tekrar eden" hikayelerden oluştuğunu savunuyor. Bir kullanıcı, "Bu, dizinin şimdiye kadar yapılmış en kötü sezonu" diye yazarken, bir diğeri "Yapımcıların anlatacak bir hikayesi yokmuş gibi görünüyor ama yine de bir sezon çıkarmak zorunda kalmışlar" yorumunda bulundu.

Bir başka izleyici ise Netflix'e seslenerek, "Emily in Paris'e ne yapıyorsunuz?" diye sordu ve ekledi: 

Açıkçası tekrar eden hikaye örgülerinden çok yoruldum. Emily'ye hiç karakter gelişimi vermiyorsunuz. Zorlaşan her şeyden kaçması ve Paris'i her zaman ilk aşkı olarak seçmesi arasında, ona bir aşk hikayesi yazmanın ne anlamı var?

X'te bu görüşlere katılan bir başka kullanıcı da esprili bir dille, "Bu dizinin her sezonu Emily'nin rasgele bir adamla çıkıp ayrılması, sonra Gabriel'e dönmesi, ondan da ayrılıp başka bir rasgele adamla çıkması üzerine kurulu" diye yazdı.

Emily in Paris'in 5. sezonunda pek çok şey yaşanıyor. Yeni sezon, pazarlama yöneticisi Emily Cooper'ın, bu kez Roma'da, yeni sevgilisi Marcello'yla birlikte yaşamasıyla başlıyor. Şikagolu genç kadın hem iş hayatında hem de özel yaşamında yeni zorluklarla boğuşmaya devam ediyor. Bu sırada Paris'teki hayatına ara verirken, onun özlemle bekleyen "yakışıklı şefi" de geride bırakıyor.

Lily Collins, Ashley Park, Lucas Bravo, Eugenio Franceschini ve Lucien Laviscount gibi pek çok isim yeni sezonda rollerine geri dönerken, diziye yeni yıldızlar da katılıyor. Minnie Driver, İtalyan bir kraliyet mensubuyla evli, göz alıcı Britanyalı Prenses Jane rolüyle kadroya dahil olurken; Bryan Greenberg, Paris'te yaşayan Amerikalı Jake'i, Michèle Laroque ise Sylvie'nin eski arkadaşı Yvette'i canlandırıyor.

Eleştirmenler ne diyor?

Yayın hayatına 2020'de başlayan dizinin 5. sezonu, eleştirmenleri de tatmin etmedi.

The London Evening Standard, "Minnie Driver kadroya katılarak ihtiyaç duyulan bir enerji getiriyor ancak bu bile diziyi kurtarmaya yetmiyor" diye yazdı.

TechRadar ise daha sertti: 

Emily in Paris'in 5. sezonunun dizinin şimdiye kadarki en zayıf halkası olduğunu söyleyebilirim. Mekan değişikliği olması gerektiği gibi işlemiyor ve artık hiçbir anlam taşımayan romantik drama yatırım yapmak her zamankinden daha zor.

Independent Türkçe, HELLO!, Digital Spy, The London Evening Standard, TechRadar