Biden: ABD’de polis olmak her zamankinden çok daha zor

ABD Başkanı Joe Biden (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden (AFP)
TT

Biden: ABD’de polis olmak her zamankinden çok daha zor

ABD Başkanı Joe Biden (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden görevi başında hayatını kaybeden polis memurlarının anıldığı bir törende yaptığı konuşmada, polislerin mesleki sorunlarını aşmak çok şey yapmaları gerektiğini söyleyerek emniyet teşkilatına dair reformda ilerleme sağlanacağı sözünü verdi. Biden, polislik mesleğinin ABD’de bugün hiç olmadığı kadar zor olduğunu belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre, Biden,  Kongre Binası önünde 2019-2020 yıllarında görevi başında yaşamlarını yitiren 419 polis memurunun anıldığı törende, polislere hitaben . Herkesin tüm beklentilerini karşılamaya hiç kimsenin kapasitesinin yetmeyeceğini vurgulayan Biden, “Bugün polis olmak her zamankinden daha zor” ifadesini kullandı.
Biden, Houston’da bugün bir polis memurunun hayatını kaybettiği ve iki kişinin de yaralanmasına sebep olan ateşli saldırıdan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Şarku’l Avsat’ın Amerika’nın Sesi’nden (VOA News) aktardığı habere göre Güvenlik teşkilatlarının üyeleriyle senatör olduğu yıllara uzanan bir yakınlığı bulunan Biden, 1994 yılında güvenlik yetkililerinin de katkılarıyla suçla mücadele konusunda bir tasarıya imza atmıştı. Ancak Biden’ın 2020 yılında George Floyd’un bir polis memuru tarafından öldürülmesinden sonra polis teşkilatında geniş çapta reform çağrılarına desteği, Demokratlar’ın hayata geçirmek için çaba gösterdiği bu reformların bazılarına karşı çıkan polis gruplarıyla arasında gerilim yaratmıştı.
Bugünkü anma törenine sponsor olan ulusal polis sendikası, 2020 seçimlerinde Biden’ın rakibi, eski başkan Donald Trump’ı desteklemişti.
Polis reformu konusunda iki parti arasında anlaşmaya varma çabaları Eylül ayında başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Bu gelişme, kampanyası sırasında polis reformu konusunda adım atılacağı vaadini veren Biden açısından kötü bir haber oldu.
Biden, “anlaşmaya varmak için samimiyetle gayret gösterdiği” için sendikayı övdü, “Henüz o noktaya varamadık ama bunu yapmalıyız” dedi.
Başkan Biden, polis teşkilatlarına ihtiyaç duydukları destek ve fonların sağlanması için çalışacağını vurguladı. Biden, güvenlik birimlerinin eğitimi ve personel alımına katkı amacıyla Kongre’den yüz milyonlarca dolar destek istemişti.
Biden ayrıca, yasaları ihlal eden polis memurlarının bu eylemlerinden sorumlu tutulmaları için ilave kararnameler hazırlama seçeneklerini değerlendirdiğini kaydetti. Biden, polislerin sokaklarda karşılaştıkları sorunlarla baş etmede ruh sağlığı ve diğer alanlarda uzman kişilerden destek almaları gerektiğini söyledi.
ABD Başkanı, güvenlik yetkililerini, Kongre’ye 6 Ocak’ta düzenlenen baskın sırasında Amerikan demokrasisine sahip çıkmakla övdü.
Biden, polis memurlarına karşı işlenenler de dahil olmak üzere, silah şiddetini azaltmayı amaçlayan düzenleme tekliflerini yineledi. Bu konudaki çalışmalar, Kongre’de yeterli desteği görememesi yüzünden halen büyük oranda askıya alınmış durumda. Bu düzenlemelere destek veren Demokratlar, Kongre’nin iki kanadında da çok az bir farkla çoğunluğa sahip ve bu oran istedikleri yasaların çoğunu geçirebilmeye yetmiyor.
Sendikanın istatistiklerine göre, bu yıl ateşli silahlar sonucu 50’ye yakın polis memuru hayatını kaybetti. Bu sayı, 2020’nin tamamındaki ölüm vakalarından fazla.
Bugünkü anma töreni, 1982’de saldırılardan kurtulanlar ve polise destek verenlerden oluşan tahmini 120 kişilik küçük bir grubun katılımıyla başlamıştı ancak zaman içinde başkentte binlerce polis memuru ve kurbanların ailelerinin katıldığı büyük çaplı etkinlikler dizisine dönüştü.
Beyaz Saray’ın talimatıyla kamu binalarında bayraklar yarıya indirildi.



Trump'ın hakaretlerinin ardından Minneapolis'te göçmenlere yönelik operasyonda Somalililer gözaltına aldı

New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
TT

Trump'ın hakaretlerinin ardından Minneapolis'te göçmenlere yönelik operasyonda Somalililer gözaltına aldı

New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)

Federal yetkililer dün, Başkan Donald Trump'ın Afrika Boynuzu ülkesinden gelen göçmenlere hakaretlerde bulunup, onların Amerika Birleşik Devletleri'nden çıkarılmasını istediğini söylemesinden iki gün sonra Minneapolis'te göçmenlere yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınanlar arasında Somali kökenli kişilerin de bulunduğunu açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, operasyonla ilgili ilk açıklamasında, Minneapolis'teki gözaltıların pazartesi günü başladığını belirtti. Yetkililer gözaltına alınanların toplam sayısını açıklamadı, ancak 12'si hakkında bilgi verdi: Beşi Somali'den, geri kalanı Meksika ve El Salvador'dan. İç Güvenlik Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, gözaltına alınanların hepsini dolandırıcılıktan araç hırsızlığına, cinsel suçlardan alkollü araç kullanmaya kadar çeşitli suçlardan hüküm giymiş tehlikeli suçlular olarak nitelendirdi.

Demokrat Partili Minneapolis Belediye Başkanı Jacob Frey, Trump'ın şehrin Somali sakinlerine yönelik saldırılarını eleştirdi ve dün Amerikalılara, Kuzey Amerika'nın en büyüğü olan Minnesota'nın Somali göçmen topluluğunu "sevme ve saygı duyma" çağrısında bulundu.

Trump'ın müttefikleri, Somalililere yönelik ırkçı söylemlerini ve onları savunan Minnesota'lı politikacılara yönelik saldırılarını övdüler. Salı günü televizyonda yayınlanan bir kabine toplantısında Trump, Minnesotalıları ilgilendiren hükümet yolsuzlukları hakkındaki haberlere, göçmenleri "çöp" olarak nitelendirerek ve onları "geldikleri yere geri göndermek" istediğini söyleyerek yorum yaptı.


ABD, Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladı

Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
TT

ABD, Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladı

Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)

ABD, Başbakan Mark Carney'nin Washington ile ilişkilerdeki belirsizlik ortamında savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmasının ardından, dün Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanlığı, anlaşmanın, her biri 226 kg (500 pound) ağırlığında ve birlik formasyonlarını vurabilen 3 bin 414 adede kadar BLU-111 bombası ve sabit hedeflere karşı hassas vuruşlar için tasarlanmış 3 bin 108 adede kadar GBU-39 bombası içerdiğini belirtti. Ayrıca anlaşma, güdümsüz bombaları güdümlü mühimmata dönüştürmek için 5 binden fazla Ortak Doğrudan Saldırı Mühimmatı (JDAM) da içeriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Kongre'ye gönderdiği bildirimde, anlaşmanın "Kanada'nın bölgedeki saldırganlığı caydırmak için güvenilir savunma kabiliyetini artıracağını, ABD kuvvetleriyle birlikte çalışabilirliği sağlayacağını ve Kanada'nın ortak kıta savunmasına katkıda bulunma yeteneğini güçlendireceğini" belirtti.

Kanada Başbakanı Mark Carney, ağustos ayında ülkesinin NATO'nun bu yıl savunmaya GSYİH'nın %2'sini harcama hedefini, planlanandan yıllar önce karşılayacağını doğruladı. Carney, Kanada'nın komşusu ve NATO içinde uzun süredir güvenliğin garantörü olan Amerika Birleşik Devletleri'nin rolüne ilişkin artan belirsizliğin yanı sıra, Rusya'nın Arktik'teki olası saldırganlığına da değindi.

Trump, özellikle Carney'nin Justin Trudeau'nun yerine başbakanlık görevini üstlenmesinden önce, Kanada'nın 51. ABD eyaleti olması gerektiğini söyleyerek, Kanada'yı sık sık küçümsemişti.


Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)
TT

Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump yönetiminin seyahat yasağının kapsadığı ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planladığını söyledi.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP) ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP)

Fox News'e verdiği bir röportajda Noem'e, Trump yönetiminin seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 32'ye çıkarıp çıkarmayacağı soruldu.

Noem, "Sayı konusunda net bir şey söylemeyeceğim, ancak 30'dan fazla ülke var ve başkan ülkeleri değerlendirmeye devam ediyor" diye yanıt verdi.

Trump, haziran ayında 12 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklayan ve 7 ülkenin vatandaşlarının girişini kısıtlayan bir bildiriyi imzalayarak, bunun "yabancı teröristlere" ve diğer güvenlik tehditlerine karşı koruma sağlamak için gerekli olduğunu belirtti. Yasak, turistler, öğrenciler ve iş seyahatinde olanlar da dahil olmak üzere hem göçmenler hem de göçmen olmayanlar için geçerli.

Hangi ülkelerin ekleneceğini belirtmeyen Noem, "Eğer orada istikrarlı bir hükümet yoksa ve kendilerini geçindirebilecek, bu kişileri bize teşhis edebilecek ve kimliklerini doğrulamamıza yardımcı olabilecek bir ülkeleri yoksa, neden o ülkeden insanların Amerika Birleşik Devletleri'ne gelmesine izin verelim?" ifadelerini kullandı.

ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre, Dışişleri Bakanlığı'na ait bir iç yazışma, Trump yönetiminin 36 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklamayı düşündüğünü ortaya koydu.

Listenin genişletilmesi, yönetimin geçen hafta Washington, D.C.'de iki Ulusal Muhafızın vurulmasından bu yana aldığı göçmenlik önlemlerinin daha da artırılması anlamına gelecek.

Soruşturmacılar saldırının, 2021 yılında Trump yönetimi yetkililerinin yeterli güvenlik incelemesinden yoksun olduğunu söylediği bir yeniden yerleştirme programı aracılığıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne giren bir Afgan vatandaşı tarafından gerçekleştirildiğini belirtiyor.

Saldırıdan birkaç gün sonra Trump, herhangi bir ülke ismi vermeden veya hangilerini kastettiğini belirtmeden, tüm "Üçüncü Dünya" ülkelerinden göçü "kalıcı olarak durduracağına" yemin etti.